Mayhoş
mayhoş
Olgun insan
Olgun insan, öncelikle bir kisilik sahibi, omuzlari
üzerinde bir bas tasidiginin farkinda olan ve o basin
düsünmek ve karar vermek icin yaratildigini bilen,
icerisinde bir yürek tasiyan ve bu yürek sevmeye ve
nefret edmeye yaradigini bilen, "giydirilmis kalas"
gibi siradan, kimliksiz ve kisiliksiz olmayan insandir.
Olgun insan, kendi kendisiyle barisik, dolaysiyla kendini
bilen, sirlarini, gücünü, zaafini,meziyetlerini bilen,
hep kendi olmaya calisan bir baskasi olmaya calismayan
taklitci olmayan insandir.
Olgun insan duygu, düsünce ve eylem dengesini kurmus
insandir. Ne askini mantigina feda eder, nede mantigini
askina. Önce düsünür sonra inanir, en sonunda yapar.
Düsüncesi inanciyla, inanci eylemiyle, eylemide düsüncesiyle
catismaz.
Olgun insan, zayif ve güclü yönlerini taniyip, heycan ve
icgüdülerini yönlendirmek yerine onlarin kendisini yönlendirdigi
insan, icgüdülerinin ve ayartici özbenliginin (nefs) esiri olur.
Bunlari ama kontrol eden insanlar, güclü bir ic denetimine sahip
olan insanlardir.
Olgun insan, insani duygulari yok saymaz, onlari yönlendirir ve
terbiye eder. Mesela kizmak insani bir duygudur, eger terbiye
edilirse insanin ve hakikatin deger ve onurunu korur.
Terbiye edilmezse zaafa dönüsür ve insani tutsak eder.
Korkuda öyle, dogru olursa tehlikeden korur. ALLAH`tan korkulursa
özgürlügün zirvesine ulsastirir. Eger terbiye edilmese tutsak olunur
ve zindana dönüstürür özgürlügü yok eder.
Hüzün güzel duyugudur ama bir imkandir da, yerinde kulandimi
insanin ruhunu inceltir, ona bilgelik kazandirir.
Ancak melankoliye dönüsür ve kronik hale gelirse, o zaman bir
hastalik halini alir ve insandaki yasama sevincini ve direnci yok eder.
Olgun insan, öncelikle bir kisilik sahibi, omuzlari
üzerinde bir bas tasidiginin farkinda olan ve o basin
düsünmek ve karar vermek icin yaratildigini bilen,
icerisinde bir yürek tasiyan ve bu yürek sevmeye ve
nefret edmeye yaradigini bilen, "giydirilmis kalas"
gibi siradan, kimliksiz ve kisiliksiz olmayan insandir.
Olgun insan, kendi kendisiyle barisik, dolaysiyla kendini
bilen, sirlarini, gücünü, zaafini,meziyetlerini bilen,
hep kendi olmaya calisan bir baskasi olmaya calismayan
taklitci olmayan insandir.
Olgun insan duygu, düsünce ve eylem dengesini kurmus
insandir. Ne askini mantigina feda eder, nede mantigini
askina. Önce düsünür sonra inanir, en sonunda yapar.
Düsüncesi inanciyla, inanci eylemiyle, eylemide düsüncesiyle
catismaz.
Olgun insan, zayif ve güclü yönlerini taniyip, heycan ve
icgüdülerini yönlendirmek yerine onlarin kendisini yönlendirdigi
insan, icgüdülerinin ve ayartici özbenliginin (nefs) esiri olur.
Bunlari ama kontrol eden insanlar, güclü bir ic denetimine sahip
olan insanlardir.
Olgun insan, insani duygulari yok saymaz, onlari yönlendirir ve
terbiye eder. Mesela kizmak insani bir duygudur, eger terbiye
edilirse insanin ve hakikatin deger ve onurunu korur.
Terbiye edilmezse zaafa dönüsür ve insani tutsak eder.
Korkuda öyle, dogru olursa tehlikeden korur. ALLAH`tan korkulursa
özgürlügün zirvesine ulsastirir. Eger terbiye edilmese tutsak olunur
ve zindana dönüstürür özgürlügü yok eder.
Hüzün güzel duyugudur ama bir imkandir da, yerinde kulandimi
insanin ruhunu inceltir, ona bilgelik kazandirir.
Ancak melankoliye dönüsür ve kronik hale gelirse, o zaman bir
hastalik halini alir ve insandaki yasama sevincini ve direnci yok eder.