maybe_
New member
O yüreğinizdeki kıpır kıpır arayıştır her baharda, o bir filmde, müzikte, rüyada bir kokuda bir lezzette...
Hepimiz biliriz ama hatırlamayız eş ruhları. "Eşruh" kavramı bambaşkadır, dünyamızda Ruhların birliğidir, enerjinin bütünlüğüdür... O olmadan olmazlığı yaşarız çoğu zaman ve yarım hissedişimiz bundandır; koskoca boşluk... Halbuki o boşluğu doldurduğumuzu zannederiz de çoğu kez hüznünüz bundandır. Dişil ve eril enerji... Bu enerjiyi yakalamak hiçte kolay olmaz ya da yıllarca yakaladık diye sürdürürken başka bir enerji alıp kapıverir bizi ya da "o yaşamınızdaki sanrı'yı" yanıldık deyip bir kez daha koşarız bu enerjinin akışına doğru, tıpkı bir tütsünün uzaktan duyumsanması gibi doluşmuştur genzimize ama ama belki o büyü dükkanının farkına varmadan geçiveririz yanılgılı renkli oyunlar ve oyuncaklarla dolu lunaparka doğru ama dikkatinizi çalmışsa lunapark geri dönmeye çalışsak da unutturmuştur bize Büyü dükkanını... Elinizden kaçıvermiş de olur o an için ama o ordadır aslında eğlenceli gelen renkli lunaparktaki pembe pamuk şekeri yemeye dalmışızdır tadı kısa süreli olan... sonra... sonra yine hüzün gece karanlığında yapay ışıkların aydınlattığı şehirde evimize doğru yer alırız oysa gerçek parıltılı yansımalar öyle belirgindir ki ışıklarının arasında gerçek çağrı vardır yuvaya doğru...
Yuvamız iki yüreğin attığı yuva...
Bekleyişimiz uzun süreçlerde. Belki de dikkatsizliğimiz yanı başımızdaki enerjiye...Evrenin varoluşunda yapılmıştır bu anlaşma...
Öz bütünlükten kopmuş, evrenden dünyaya doğru süzülerek insan olmayı seçmiş varlıkların dişil ve eril bedenlerine girmiş... İkiye ayrılarak veya başka bilinç boyutlarında başka zaman süreçlerinde kalmış... Özünün yarısını bekliyor bir yerlerde...
Kimi dönem geçmiş yaşamlarda bir araya gelmiş, buluşmuş, büyük aşklar doğmuş, isimleri kazınmış tabletlere veya yazılmış roman olmuş gelecekteki aşıklara!! İşte Eşruh bir bütünün ikiye ayrılmış parçasıdır. Şanslıysanız rastlarsınız ona veya belki de bir dönem bilinmeyen bir yerde ve zamanda anlaşmışsınız onunla ama... ne olursa olsun "O" nu tanıyorsunuz, Osizsiniz çünkü. Evrenin kuralı gereği çok az kişi eş ruhunu bulabilir, buna önce inanmak gerekir.
Pek çoğunuz işte bu öyle harika, öyle uyumluyuz ki dersiniz? Ama belli bir süre sonra o değildir yanılgıdan başka bir düş kırıklığı imzası atılmıştır anlınıza...
Ama unutmayın muhteşem mükemmel anlayışla tahayül ediyorsanız yanılıyorsunuz, o sizsiniz çünkü, bencilliğiniz var mı bir bakın? Ne kadar hoş görülüsünüz. Hangi düş ve düşünce kalıplarındasınız hayalinizdeki Tanrı güneşin altın ışıklarında maskesini çıkardığında hiç de beklediğiniz gibi biri olmadığını görürsünüz.Biri sizi mutlu etsin diye bekliyorsanız yanılgı kapılarını zincirlemeye başlamışsınızdır! Halbuki bu benciliği kaldırıp siz alçak gönüllü olur, karşınızdan beklemezseniz onun ışığını görebilecek gözünüz açılır. Dürüstlük açacaktır gözlerinizi...
Haydi dürüstçe eşruh için tarafsız ve yargısızca bir bakış atalım bu eşruh kavramına...
Eşruh dünyasına iyi yolculuklar!!
"Bir an geldi, Düşünce kendi içinde döndü ve kendi muazzamlığını tasarladı. Düşünce kendini düşündü. Böyle yaptığında da ışık doğdu. Bu bilginin doğuşuydu." Ruhun nerede bulunduğu hakkında!!
Ruhunuz şurada, sizin durmaksızın çalışan kalbinizin yanında bulunuyor!!! Ruhunuzda sevgiyi hissettiğinizde kalbinizden geldiğini zannetseniz de o sadece yansımadan başka bir şey değildir.
Ruh bir bilgisayar gibidir. Düşünceyi kayıt eder. Tabiki bunu düşünce olarak değil, düşüncenin ışık şekliniz üzerindeki elektriksel etkisi haline kaydeder; ki buna duygu denir.
Duygular. Çünkü her an duygularınız gerçekleşiyor. Bunları kayda geçiren ruhunuz, ölümsüz sonsuz enerji... sonsuzlukta her zaman varolan Eşruhlar dünya yaratılmadan önce evrende vardılar ve dünyaya yaratılışla inip cennete benzer yaşamı paylaştılar. Çünkü her biri diğerinden armağanların en güzelini alıyordu... Duyguları. "Kadın çocuğuna yaşam verirken hissettiklerini varlığının diğer yarısına, eşruhuna da veriyordu.
Onlar aynı ruh, aynı öz'düler ve birinin deneyimini öteki de hissediyordu.
Bir sonraki yaşamda farklı yerlerde farklı cinsiyetle ve ülkelerde doğdular.
Acaba şimdi sizin eşruhunuz nerede? Aranızda şu anda eşruhu dünyada bulunanlar var. Bazılarının eşruhları ise başka gezegende başka alemde bulunuyorlar. Sizi birbirinize bağlayan nedir biliyor musunuz? Duygular. Her zaman bu kadar yakınsınız.
Şöyle düşünün bir anda canınız şu ana kadar istemediğiniz, aklınıza gelmeyen bir şey çekiverir. Bir fransız yemeği ya da aniden deniz kenarında bir yürüyüş... Aynı anda o parıltılı yansımanız Fransız restoranında yemek yiyordur veya deniz kenarında yürüyordur. Bazı alanlarda dayanılmaz dürtü hissediyorsanız "O"dur hissettiğiniz!!
Siz bir bütünlüğü, tekliği temsil ediyorsunuz. Siz hangi düşünce biçimini seçmişseniz o ordadır, öğretmeye uğraşmazsınız, kendi yolunuzu kanıtlamak için mücadele etmezsiniz...
Siz ne kadar kavramış, bilinçlenmiş, bilgilenmişseniz o da o kadar olur!!
Kalbinizin sesini dinleyin sakince. Hemen ŞİMDİ!!
Varlığınızın diğer yarısı nerede? Sakince rahat bir ortamda oturun, içinize dönün, rahatlamak için nefes alın verin, gevşeyin, tüm düşüncelerden bir an için arınmaya çalışın, gözlerinizi kapayın, kendinizi bütün hissetmeye çalışın. Bütün hücrelerinizle tam olarak birlik olun. Işığı düşünün. Işık her renk olabilir. İsterseniz gökkuşağı oluşturun, bir bulutumsu ışık. Bu ışığın bulut hüzmesi halinde olduğunu hayal edin. Bulutların içinden son derece rahat ilerleyin, yavaşça uçarcasına hafiflikle geçin, geçin, geçin... dikkatle göreceğiniz Beyaz Işıkla dolu tüneli görmeye çalışın. Bu tünel saf beyaz ışıkla dolu. Işık sizi çağırıyor, git gide huzur duyuyorsunuz. Parıltılı pek çok ışık yansımalarında dansedercesine yürüyorsunuz. Tünelin sonuna doğru yaklaşmaktasınız. Yaklaştıkça ruhunuz bedeninizden ayrılıyormuşçasına hafifliyorsunuz. Kuş gibi hafifsiniz. Işıltılı bir meleksi his kaplıyor içinizi, saf, arınmış ve sonucu görmeye çabalama duygusu... Tünel boyunca beyaz ışığı emdiniz ve ışıkla bütünleştiniz, artık sonlanıyor ve karşınızda ayna varmışçasına bir varlık gülümsüyor. Sonsuz sevinç duygusu, vecd hali sarıyor içinizi ve o karşınızdaki size sarılıyor ve karışımla bütünleşiyorsunuz. Onu tünelin öbür ucuna doğru götürmek üzere bir oluyorsunuz. Yavaş yavaş daha da hafiflemiş ve enerjik bir biçimde dönüyorsunuz. Işıklar dans ederken gözlerinizin önünde, tünelin başlangıcına varıyorsunuz. Bakın gökkuşağı aynen orada duruyor!! Girin o buluta ve bulutun içinden yavaşça çıkıp bulunduğunuz ortama dönün. Hemen açmayın gözlerinizi, bu mutluluğu yaşayın. Havalanır gibi olursanız korkmayın geçici bir hafiflemedir.
Bu uygulamayı 30 gün uygulayın. Uygulamaya geçerken gıdanıza ve alkol alımınıza dikkat edin. Olukça hafif yiyecekleri tercih edin. Mümkünse et yerine her türlü sebze ve meyveyi tercih edin. Fazla tok olmayın. Rahat , güzel kokulu ve loş bir ortam ve müzik yardımcı olacaktır.
30 gün hiç aksatmadan yaparsanız onu çağırma işlemini tamamlamış olursunuz ve o da sizi hissetmiş olur.
Mutlu birliktelikler!!!
Hiç beklemediğiniz bir an yansımanızı yanı başınızda bulabilirsiniz. Açık olun!!!
(alıntı)
