Numaralara Anlam Katanlar

| PoSeiDoN |

gσd σŦ тнє &#1109
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
5,547
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
33
Konum
кαяşıуαкα 35½ Fenerbahçe 1907
Numaralara Anlam Katanlar

birfutbolkulubunun_cokotesi%20%5BTBkUHDTz%5D.jpg


Artık futbolcular milli maçlarda formalarına istedikleri numarayı alamıyorlar. Hal böyle olunca isim de yazılmıyor. Niye yazılmıyor bir kural mı, yoksa her maçta isim yazdırmak masraf mı oluyor bilmiyorum…

Eskiden de böyleydi aslında. Hatta 2 numara sağbek, 4 numara stoper gibi numaraların oynayacağı yerlerde baştan belliydi.

Bulgaristan ile oynanan bir milli maçta bizim spiker “adam 2 numara ama orta sahada oynuyor, belli ki aklımızı karıştırmaya çalışıyorlar” demişti… Dünya kupalarında ise Ardiles , Nene gibi ezber bozan isimleri hayretle seyrederdik…

Tabii konu Fenerbahçe olunca her numaranın aklım(ız)a getirdiği isimler var.

1 : Aslında “1” numara için aklımıza gelmesi gereken ilk isimlerden biri bizi “1” numara görmediği için listeye giremeyecek. İşin garibi bir gün böyle bir listeyi Beşiktaşlılar hazırlarsa oraya da giremeyecek. Ömer Üründül’ün milli takım listesine girer belki…

Benim için gerçek bir numara, kepi, kışın siyah eşofmanı, yazın beyaz şortu ve dünya kupasında giydiğinin benzeri sarı kaleci kazağıyla Schumacher’dir… Uçar yumruklar, ziplar yumruklar, kendini geçen topu bir kedi çevikliğinde çizgiden çevirir, karşı karşıya gol yemez. Baraj kurarken öyle bağırır ki diğer kale arkasından duyulur.

Bir başka 1 numara çocukluk kahramanlarımdan İvançeviç dir… O da siyah eşofmanı ile aklımda. Son maçında gol yemeyecğime söz verip penaltı da kurtarmış ama sonraki 2 gole engel olamamıştı Kaleci Yaşar’ı yediği onlarca akıl almaz gole rağmen yine bu listeye dahil ederim. Galatasaray maçlarında o akıl almaz işleri “olumlu” anlamda yaptığı içinde olabilir… Ankara’da Cumhurbaşkanlığı kupasında Fatih Terim’in penaltısı kurtarıp kupayı getirmesi ve tribünlere koşuşunu unutamam.

2 : İlk sıra İsmail Kartal da. Yaylana yaylana yürüyüşüyle ,penaltılarıyla ve tabii eksilmeyen hırsıyla…Aslında 2 numaraya Alpaslan yazılmaz mı diyen olabilir. Hatta küçükken mahallede 5 numaralı (numarayı annem dikmişti…) çubuklu formamla dolanırken bir abi “5 numara kim” diye sormuş ,”Alpaslan” cevabıma “hayır o 2 giyer,5 numarayı Yenal giyiyor” demiş ve günlerce ağlamama sebep olmuştu. Dolayısıyla Alpaslan’ın 5 giydiğini hala ısrarla iddia ediyor ve onu oraya yazıyorum…

2 numara için çok isim vardır ama yağmurlu Galatasaray maçında gol sonrası koşuşu tam posterlik olan gelişi gidişi ile örnek, Sakarya’da 90+3’deki golü başta olmak üzere attığı her gol jeneriklik olan, Denizli kupa maçının uzatmalarında çubuklu forma üzerinde secde eden Luciano’yu unutmuyorum.

3 kısacık beyaz şortuyla, frikikleriyle: K.Şenol (Ustaömer) . Ogün Temizkanoğlu’nu ve FBTV’de boy göstermesine rağmen samimiyetine hiç inanamadığım Semih Yuvakuran’ı liste dışı bırakıyorum…Roberto Carlos’u dünya karmasına ilk sıraya yazarım elbette, hayranıyım ama Fenerbahçe listesine girmek için bir fırın ekmek yemeli…

4 : İlk sırada , “ben oynasam aynı o hırsla oynardım” dediğimiz deli Nezihi var. 5-1 Galatasaray maçında kendi kalesine gol atınca “baktım atacakları yok ben atayım “demesi gibi bir espride onu ilk sıraya taşıyor. Sonrasına karar vermek zor ama oyuncu olarak çok iyi maçlarını hatırlamakta zorlansam da hep sevdiğim Cem Sultan (pamiroğlu ) var. Onur’u 4-4 lük maçtaki golünden ötürü torpille listeye alıyorum…

Oynadığı dönem içindeki özverisini hırsına saygımdan ötürü Appiah’ı da listeye almalıyım. Kızım ilk olarak baba, ikinci olarak dede, üçüncü olarak Appiah demişti (annesi bana küsmüştü halbuki çocuk kendi kendine öğrenmiş ! ). Kızım ,onu hala sakat ve bir gün dönecek sanıyor… 4-0 lık Galatasaray maçından bir gün sonra Fenerium’a Appiah forması almaya gittiğimde benimle yanı fikirde olan yüzlerce Fenerbahçeli yüzünden 4 numara bitmişti,bekleyip formamızı almıştık… Hey gidi günler, Evet evet “o” son şuttan söz etmeyelim…

Kornerlerde geriye aşırttığı toplar ve az sonra anacağımız Uche ile birlikte “en iyi ikili” diye anacağımız Högh de listede… Novak’da bu listeye son sıradan giriyor. Onu seyretmek büyük zevkti,en yazık olan kadrodaydı…

5 : Tereddütsüz Alpaslan! Seyretmeyenler için söylemekte yarar var, yeri geldiğinde Johnson, Lugano gibi topu kırarcasına keser, yeri geldiğinde Alex gibi yumuşak olabilirdi. Kaptan deyince aklıma başkası gelmez. Son maçında topu ıskalayınca (Ankara’da skorboard tarafındaki kale) ve Trabzon’dan gol yemiştik. Maça üzüldüğüm kadar ona üzülmüştüm…

Uche’yi elbette ikinci sıraya almak gerek. (İstanbulspor maçındaki golünü de buraya yazmadan olmaz, evet Antep maçındaki golü de önemlidir ama İstanbulspor maçında adeta kimseye değmemek için çaba gösteren topu unutmak mümkün değil ) Uche, üçüncü sıradaki Müjdat (gerçi Müjdat her numarayı giymiştir, 10 numara olduğunu bile hatırlarım) ve dördüncü sıradaki Ümit Özat ile birlikte tüm defans oyuncularına istikrar ve gereksiz risk almama konusunda örnektir…

6: Mirkoviç olmasa bu numarayı boş bırakmak zorunda kalacaktım. O kaptırdığı top için ben affettim onu. Bir de “ah biraz daha şans bulsa” dediğimiz ve iyi mi kötü mü olduğuna karar veremediğimiz 103 gollü sezondaki Serdar’ı listeme ekledim.

7 : Çimlerden 1 cm bile kalkmadan giden sakin paslarıyla Pesiç ilk sırada… Hakan Tecimer ikinci sırada (gerçi bir TV programında Hasan Vezir ile ortak iş kurduğunu görünce canım çok sıkılmıştı..) Düşük tozluklarıyla, o müthiş bilek hareketiyle Beşiktaş’a attığı gol ve tribünlere koşuşu hala gözümün önünde.

8 : Önce tüm zamanların en baba adamı Rapaiç, sonra tüm zamanların yeteneklisi Rıdvan… Onlardan sonra bu numara kimseye verilmemeli.

9 : Polemik olsun istemem ama Cemil bence 10 numaradır. Onun için 9 numarada ilk sıra çocukluk kahramanlarımızdan Selçuk Yula’ya gidiyor… Radyodan maçları dinlerken bile onun ayak içi çalımlarını, dura dura gelip attığı penaltıları, birden hızlanıp ayak içiyle attığı plaseleri görürdük sanki. B.Şenol, Moldovan ve Fadıl Vokri’yi de listeye almak isterdim hatta hak ettiklerini de düşünüyorum ama 9 numara’da Selçuk tek başına olsun… Osman Arpacıoğlu’nu seyredemediğimi belirteyim…

10 : Cemil Turan ! Odamdaki kaftanlı taçlı gol kralı posterini hala görür gibiyim. Oyunu değiştiren tek başına takımı sürükleyen Cemil’i de az seyretmiş olmam en büyük üzüntümdür. 2000`li yılların Cemil’i Tuncay Şanlı elbette bu listede. Onun farkı, farklı bir formayı giydiğinin bilincinde olmasında ve hakkını vermesindeydi.

Üzgünüm Oğuz bu listede yok. Okocha da Cemil ve Tuncay ile yan yana olamayacağı için yok.

11. Abartısız gol sevinci ile ,kafayla vurulacak topu zıplayıp göğsüne alıp bomba gibi vuruşuyla, beyefendiyle, Konya maçı sonrasında derinden yaralayan demecine rağmen Aykut Kocaman! Baliç, Nobre sadece kısa birer yaz aşkıydı, terk eden onlar oldu, listede yoklar…

15: Nereye giderse gitsin ne derse desin hiç fark etmez. Maç devam ederken Marco Auerlio kadar tezahürat yapılan bir oyuncuyu hatırlıyor musunuz? Bir de nereden aklım geldiyse kaçan bir penaltı sonrası Sayın Kuddusi Müftüoğlu’na koşup gökyüzünü gösterişini ve kart görüşünü hatırladım.

17 : Onu görmeseydik lider sporcu olarak kimi sayardık? İnanıyorum yollarımız yine kesişecek… Avni Aker’deki frikik golü mü, karlı Gençlerbirliği maçında çizgiden çıkardığı top mu dersem, birisi çıkar Olimpiyat Stadındaki uçarak attığı gol der, biri de çıkar Denizli’deki bazuka der… Hepimiz haklıyız. Hooijdonk ‘u kim anlatsa güzel anlatır, öyle bir adamdır o…

19 : Emeklilik öncesi son durağında da görmüş olsak da hırsıyla hafızamız kazınan Kenet Andersson’u buraya yazmalıyım. Bir ona bir de Ümit Özat’a nasip olan veda kimselere nasip olmadı…

20 : Alex tüm zamanların en verimlisi, en golcüsü ve en değerlisi olmanın yanında –bence- en akıllısı…Onun için “müthiş solak” denmesine eminim o da çok içerliyordur. En inanılmaz golleri sağ ayakla atıyor… Adına futbol akademisi açılmalı, heykeli dikilmeli, hayatı filme çekilmeli, biyografisi yazılmalı… “Numara taşıma” hakkından faydalanıp 10 numara’ya geçse de ben onu 20 numara olarak hafızam kazıdım.

21 : Klasik Fenerbahçe sabırsızlığımıza kurban giden, kalp hastası denen ama hala nefes alır gibi gol atan Washington’u anmadan olmaz. Allah sağlık versin

23 : Erken olabilir ama buraya Semih Şentürk’ ü yazmayı çok istiyorum. “hedefim Avrupa ” falan gibi menajer dolduruşu demeçler vermesin, yedekliği ikinci sınıf futbol olmak olarak görmesin ve önünde açık olan yoldan koşarak gidip adını en unutulmazlara ekletsin inşallah…

99 : 2007-08 sezonu hoş bir hatıra olarak kalmayacak ve Avrupa’daki yükselişimizin ilk senesi olarak hatırlanacak… O sene akla gelince Zico ile birlikte Deivid anılacak. Derbilerde gol atmaktan o yorulacak… Topla o kadar yumuşak olabilen bir adamın o kadar sert şut atabilmesi büyük ayrıcalıktır.

Unuttuklarımız varsa affola…


"antu.com dan alıntıdır.. Güsel Bi yazı paylaşmak istedim.."
 
eLine sağLık
güzeL çaLışma oLmuş..........
 
Gercekten cok GüzeLdi eLLerine sağLık
 
benimle bu kadar orrtak yanın olurmu? aynen bu konuda ben de senden yanayım eline sağlıık iyi çalışma
 
Geri
Üst