..єЯDєM..
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 20 Nis 2006
- Mesajlar
- 13,704
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Yıldırım Demirören’in sağkolu olan başarılı iki yönetici tüm transferleri bir Niang parasına yaptıklarını ifade edip, “Guti, Quaresma, Aurelio, Cenk ve Fatih’in toplam bonservis bedellerine 9 milyon Euro verdik” dedi.
BEŞİKTAŞ yaptığı flaş transferlerle bu sezon adından fazlasıyla söz ettirirken Asbaşkan ve Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı ile Futbol Komitesi üyesi Cengiz Zülfikaroğlu bu tablonun başmimarlarıydı. Başkan Yıldırım Demirören’in adeta sağkolu olan ve gecelerini gündüzlerine katarak Bernd Schuster’i takımın başına getirdikten sonra özelikle Quaresma ve Guti’nin siyah beyazlı formayı giymelerini sağlayıp büyük bir yöneticilik başarısı gösteren ikili Hürriyet’i ziyaret etti, sorularımızı yanıtladı.
Adalı ve Zülfikaroğlu, Beşiktaş’ın hedeflerini, Schuster’in planlarını, iki büyük yıldızları Quaresma ve Guti’nin transferindeki bilinmeyenleri, takımın son durumunu ve birçok şeyi paylaştı...
“Çok paramız yok” dedik
- Schuster geldiği zaman ondan ne istediniz?
C.Z: Erken davranan o oldu. Bize, “Benden ne istiyorsunuz” diye sordu. Hücum futbolu oynayan, 90 dakika mücadele eden, terini sahaya akıtan futbolculardan oluşan bir takım istediğimizi belirtti. “Yeniliriz veya kazanırız. Sonuç önemli değil. Ama sahada böyle bir takım görmek en büyük arzumuz” dedik. Camiamızın dileğini ilettik. Şampiyonluk da istiyoruz ama camia ilk önce oynanan oyuna, mücadeleye bakar. Alt yapıya önem vermesini istedik. Bu sene için bütçemizin kısıtlı olduğunu, yarın bir gün 10-20 milyon Euro’luk rakamlarla bizden oyuncu istememesini de söyledik.
Q7 için yardımcı oldu
- Schuster, Quaresma için devreye girdi mi?
C.Z: Quaresma’yı çok istediğimizi ve alacağımızı söyledik. Hocamız da yetenekli bir oyuncu olduğunu, ancak gittiği takımlarda yıldızlaşamadığını kaydetti ama Quaresma’nın büyük kulüplerde oynadığını ve yıldız olma şansının bulunmadığını belirterek bize bu konuda yardımcı olacağını söyledi. Memnun olduk. Quaresma’ya “Beşiktaş’ta yıldız olacaksın, seni çok seviyor ve istiyorlar” telkininde bulunacağını söyledi.
Ona fırsat sunduk
- Schuster’in bir transfer listesi yok muydu?
C.Z: Quaresma transferi, Schuster ile bağlantılı değildi. Biz birkaç isim belirlemiş ve Denizli ile paylaşmıştık. Schuster bize hiç isimle gelmedi. Sadece yerli oyuncuda sıkıntı yaşadığını söyledi. Yerli oyuncunun azlığından yakındı ve onun için de Mehmet Aurelio’yu Türk statüsünde Ernst’in yedeği olarak aldık. Schuster birkaç senedir çalışmamıştı. Biz de ona bu fırsatı sunduk ve anlaştık.
Iverson bize “Evet” demeli
NBA’ın yıldızlarından Iverson’un menajerleri bizi aradı, 1.5 milyon dolar gibi bir rakam konuşuldu. Düşünüyoruz. Bu rakamı bir şekilde birilerine yıkıp çözebiliriz, ama gelmesi için bizim şartlarımızı kabul etmesi ve “Evet” demesi gerekir.
Schuster cepte değildi
- Alman hocayı öneren kim oldu?
C.Z: Onun dışında 3-4 alternatifimiz vardı. Magath’ın ismi geçti ancak o dönem bize çok maliyetli geldi. Schalke’deki çalışma sistemi de bize uymuyordu. Çünkü orada bir menajer gibi görev aldı. Ramos vardı. Herkes asılsız sandı, ama biz konuştuk. Yani Mustafa Denizli’nin gidişi sonrası Schuster’in gelişinin cepte olduğu konuşuldu ama durum öyle değildi. Denizli’nin gideceğini düşünmemiştik. Sonuçta o dönemde bir kaç isimle görüşüp, Schuster ile anlaştık.
Guti yılbaşına kadar para istemedi
- Bu bomba transferlerinizin, şaşırtan bir istekleri oldu mu?
S.A: Evet. Mesela, Guti bizden ocak ayına kadar para istemedi. Yeni isimlerin Beşiktaş’ın Avrupa’daki imajına da bir katkısı olmuştur. Bunun karşılığını da alacağız zaten.
İsteseydik Robinho’yu alırdık
Para işi çözülmeyince kaldı. Takım içindeki bazı dengeleri bozmak istemedik. Bunu düşünmemiz gerekiyordu.
2013’teki kongrede 13 başkan adayı çıkar
75 milyon dolarlık krediyi en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bunu yaparsak ilk kongremizde 13 başkan adayı ortaya çıkar. Paralı başkana ihtiyaç kalmaz.
- Maddi sıkıntılara rağmen bu sezon transferde yüksek rakamlar harcadınız.
C.Z: Öyle söyleniyor ama tüm transferleri bir Niang parasına (9 milyon Euro) yaptık. Quaresma ve Guti’yi, Tabata’dan ucuza aldık. Guti, Quaresma, Aurelio, Cenk ve Fatih Tekke’nin toplam bonservis bedeli 9 milyon Euro. Marka isim olacak diye 35 yaşındaki adamlara milyon dolarlar akıtacak değiliz.
S.A: Bu sene şampiyon olacağız. Ona göre hesaplı gideceğiz. Yaptığımız şu 75 milyon dolarlık kredi operasyonunda da düzgün gideceğiz. Tablo böyle olunca 2013’teki kongrede 13 tane başkan adayı çıkar ortaya. Bunu çok net söylüyorum.
C.Z: Tahminlerimiz doğru çıkarsa, Beşiktaş’ın son dönemde dedikleri gibi paralı başkana ihtiyacı kalmayacaktır.
S.A: Yıldırım Demirören’in en büyük isteği de bu zaten.
Aşk locada başladı
Juventus-İnter maçını izliyoruz. Tribünde Quaresma da var. İlk aşk orada başladı. İnter ile anlaşana kadar da kendisiyle hiç görüşmedik. İş bitti ve tanıştık.
- Quaresma ile ilk temas nasıl gerçekleşti?
S.A: Milano’daydık. Juventus-İnter maçına gittik. Sadece Quaresma ile görüşmek için gitmemiştik. İnter, Milan ve Juventus ile görüştük. Akşam da maça davet ettiler. Gittik. Locada oturuyoruz. Baktık, Quaresma yanında bir arkadaşıyla tribünde. Önünde 3 tane telefon var, bir onunla uğraşıyor, bir diğeriyle. Cengiz Ağabey’in yüzüne baktım, “Biz bir belanın peşine mi gidiyoruz” diye sordum. Yani ilk aşk locada başladı. Ama biz oraya belli bir isim için gitmedik. 3 kulüple oturalım, ellerinde ne var ne yok görelim istedik. Quaresma ile tanıştırmak istediler. “Yok” dedik. İnter ile anlaşana kadar Quaresma ile hiç görüşmedik. Bu nedenle kulüple de ilişkilerimiz çok sağlam. İlk olarak imzayı atmadan önce görüştük. Yani herşey prensipte bittikten sonra tanıştık.
A.Madrid’e gidecekti
- Quaresma‘nın ilk tepkisi ne oldu?
C.Z: Bir akşam menajeri Jorge Mendes’in evinde oturduk, orada onu gerçekten istediğimizi anladı. Bize de “Benimle ilgilendiğinizi hep duyuyordum ancak bu kadar ciddi olduğunuza inanmıyordum” dedi. Onu Atletico Madrid’e vermek istiyorlardı ama biz İnter’le ilişkilerimizi çok sağlam tuttuk ve başardık. Hala da öyle. Avrupa’da kapısını çalıp, görüşemeyeceğimiz kulüp yok.
İnönü’yü yıkıp tekrar yapacağız
- İnönü Stadı’nın akıbeti ne olacak?
C.Z: Stadı yıkıp tekrar yapacağız. UEFA’dan 8 milyon Euro yayın bedeli geldi. O kadar yüksek bir rakam beklemiyorduk, sürpriz oldu. Televizyon gelirleri çok önemli. Bunun için başarı şart. Başarıların karşılığını takıma da yansıtıyoruz. Hatta, Schuster’in gelişinde beni en çok sevindiren konulardan biri de buydu. Bana sözleşmede, UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu priminin yazılı olmadığını söyledi. Hemen, “Yazın 1 milyon Euro” dedim. Serdal Adalı müdahale etti 400 bin Euro’ya düşürdük.
Camiaya özgüven geldi
- Flaş transferlerle birlikte özgüven de transfer etmiş oldunuz.
S.A: Evet, öyle oldu. Şimdi bir maçta 90+5 oluyor ama hepimizin içinde “Tamam şimdi gol olur” umudu var. CSKA Sofya maçında başkanla yan yana oturuyorduk. Ben kendisine, “Kafanı takma, golü atacağız“ dedim. Quaresma 70. dakikada oyuna girdi, seyirci, futbolcu herkes hareketlendi. Beşiktaşlılara bir özgüven geldi. Artık eskisi gibi değiliz.
BEŞİKTAŞ yaptığı flaş transferlerle bu sezon adından fazlasıyla söz ettirirken Asbaşkan ve Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı ile Futbol Komitesi üyesi Cengiz Zülfikaroğlu bu tablonun başmimarlarıydı. Başkan Yıldırım Demirören’in adeta sağkolu olan ve gecelerini gündüzlerine katarak Bernd Schuster’i takımın başına getirdikten sonra özelikle Quaresma ve Guti’nin siyah beyazlı formayı giymelerini sağlayıp büyük bir yöneticilik başarısı gösteren ikili Hürriyet’i ziyaret etti, sorularımızı yanıtladı.
Adalı ve Zülfikaroğlu, Beşiktaş’ın hedeflerini, Schuster’in planlarını, iki büyük yıldızları Quaresma ve Guti’nin transferindeki bilinmeyenleri, takımın son durumunu ve birçok şeyi paylaştı...
“Çok paramız yok” dedik
- Schuster geldiği zaman ondan ne istediniz?
C.Z: Erken davranan o oldu. Bize, “Benden ne istiyorsunuz” diye sordu. Hücum futbolu oynayan, 90 dakika mücadele eden, terini sahaya akıtan futbolculardan oluşan bir takım istediğimizi belirtti. “Yeniliriz veya kazanırız. Sonuç önemli değil. Ama sahada böyle bir takım görmek en büyük arzumuz” dedik. Camiamızın dileğini ilettik. Şampiyonluk da istiyoruz ama camia ilk önce oynanan oyuna, mücadeleye bakar. Alt yapıya önem vermesini istedik. Bu sene için bütçemizin kısıtlı olduğunu, yarın bir gün 10-20 milyon Euro’luk rakamlarla bizden oyuncu istememesini de söyledik.
Q7 için yardımcı oldu
- Schuster, Quaresma için devreye girdi mi?
C.Z: Quaresma’yı çok istediğimizi ve alacağımızı söyledik. Hocamız da yetenekli bir oyuncu olduğunu, ancak gittiği takımlarda yıldızlaşamadığını kaydetti ama Quaresma’nın büyük kulüplerde oynadığını ve yıldız olma şansının bulunmadığını belirterek bize bu konuda yardımcı olacağını söyledi. Memnun olduk. Quaresma’ya “Beşiktaş’ta yıldız olacaksın, seni çok seviyor ve istiyorlar” telkininde bulunacağını söyledi.
Ona fırsat sunduk
- Schuster’in bir transfer listesi yok muydu?
C.Z: Quaresma transferi, Schuster ile bağlantılı değildi. Biz birkaç isim belirlemiş ve Denizli ile paylaşmıştık. Schuster bize hiç isimle gelmedi. Sadece yerli oyuncuda sıkıntı yaşadığını söyledi. Yerli oyuncunun azlığından yakındı ve onun için de Mehmet Aurelio’yu Türk statüsünde Ernst’in yedeği olarak aldık. Schuster birkaç senedir çalışmamıştı. Biz de ona bu fırsatı sunduk ve anlaştık.
Iverson bize “Evet” demeli
NBA’ın yıldızlarından Iverson’un menajerleri bizi aradı, 1.5 milyon dolar gibi bir rakam konuşuldu. Düşünüyoruz. Bu rakamı bir şekilde birilerine yıkıp çözebiliriz, ama gelmesi için bizim şartlarımızı kabul etmesi ve “Evet” demesi gerekir.
Schuster cepte değildi
- Alman hocayı öneren kim oldu?
C.Z: Onun dışında 3-4 alternatifimiz vardı. Magath’ın ismi geçti ancak o dönem bize çok maliyetli geldi. Schalke’deki çalışma sistemi de bize uymuyordu. Çünkü orada bir menajer gibi görev aldı. Ramos vardı. Herkes asılsız sandı, ama biz konuştuk. Yani Mustafa Denizli’nin gidişi sonrası Schuster’in gelişinin cepte olduğu konuşuldu ama durum öyle değildi. Denizli’nin gideceğini düşünmemiştik. Sonuçta o dönemde bir kaç isimle görüşüp, Schuster ile anlaştık.
Guti yılbaşına kadar para istemedi
- Bu bomba transferlerinizin, şaşırtan bir istekleri oldu mu?
S.A: Evet. Mesela, Guti bizden ocak ayına kadar para istemedi. Yeni isimlerin Beşiktaş’ın Avrupa’daki imajına da bir katkısı olmuştur. Bunun karşılığını da alacağız zaten.
İsteseydik Robinho’yu alırdık
Para işi çözülmeyince kaldı. Takım içindeki bazı dengeleri bozmak istemedik. Bunu düşünmemiz gerekiyordu.
2013’teki kongrede 13 başkan adayı çıkar
75 milyon dolarlık krediyi en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bunu yaparsak ilk kongremizde 13 başkan adayı ortaya çıkar. Paralı başkana ihtiyaç kalmaz.
- Maddi sıkıntılara rağmen bu sezon transferde yüksek rakamlar harcadınız.
C.Z: Öyle söyleniyor ama tüm transferleri bir Niang parasına (9 milyon Euro) yaptık. Quaresma ve Guti’yi, Tabata’dan ucuza aldık. Guti, Quaresma, Aurelio, Cenk ve Fatih Tekke’nin toplam bonservis bedeli 9 milyon Euro. Marka isim olacak diye 35 yaşındaki adamlara milyon dolarlar akıtacak değiliz.
S.A: Bu sene şampiyon olacağız. Ona göre hesaplı gideceğiz. Yaptığımız şu 75 milyon dolarlık kredi operasyonunda da düzgün gideceğiz. Tablo böyle olunca 2013’teki kongrede 13 tane başkan adayı çıkar ortaya. Bunu çok net söylüyorum.
C.Z: Tahminlerimiz doğru çıkarsa, Beşiktaş’ın son dönemde dedikleri gibi paralı başkana ihtiyacı kalmayacaktır.
S.A: Yıldırım Demirören’in en büyük isteği de bu zaten.
Aşk locada başladı
Juventus-İnter maçını izliyoruz. Tribünde Quaresma da var. İlk aşk orada başladı. İnter ile anlaşana kadar da kendisiyle hiç görüşmedik. İş bitti ve tanıştık.
- Quaresma ile ilk temas nasıl gerçekleşti?
S.A: Milano’daydık. Juventus-İnter maçına gittik. Sadece Quaresma ile görüşmek için gitmemiştik. İnter, Milan ve Juventus ile görüştük. Akşam da maça davet ettiler. Gittik. Locada oturuyoruz. Baktık, Quaresma yanında bir arkadaşıyla tribünde. Önünde 3 tane telefon var, bir onunla uğraşıyor, bir diğeriyle. Cengiz Ağabey’in yüzüne baktım, “Biz bir belanın peşine mi gidiyoruz” diye sordum. Yani ilk aşk locada başladı. Ama biz oraya belli bir isim için gitmedik. 3 kulüple oturalım, ellerinde ne var ne yok görelim istedik. Quaresma ile tanıştırmak istediler. “Yok” dedik. İnter ile anlaşana kadar Quaresma ile hiç görüşmedik. Bu nedenle kulüple de ilişkilerimiz çok sağlam. İlk olarak imzayı atmadan önce görüştük. Yani herşey prensipte bittikten sonra tanıştık.
A.Madrid’e gidecekti
- Quaresma‘nın ilk tepkisi ne oldu?
C.Z: Bir akşam menajeri Jorge Mendes’in evinde oturduk, orada onu gerçekten istediğimizi anladı. Bize de “Benimle ilgilendiğinizi hep duyuyordum ancak bu kadar ciddi olduğunuza inanmıyordum” dedi. Onu Atletico Madrid’e vermek istiyorlardı ama biz İnter’le ilişkilerimizi çok sağlam tuttuk ve başardık. Hala da öyle. Avrupa’da kapısını çalıp, görüşemeyeceğimiz kulüp yok.
İnönü’yü yıkıp tekrar yapacağız
- İnönü Stadı’nın akıbeti ne olacak?
C.Z: Stadı yıkıp tekrar yapacağız. UEFA’dan 8 milyon Euro yayın bedeli geldi. O kadar yüksek bir rakam beklemiyorduk, sürpriz oldu. Televizyon gelirleri çok önemli. Bunun için başarı şart. Başarıların karşılığını takıma da yansıtıyoruz. Hatta, Schuster’in gelişinde beni en çok sevindiren konulardan biri de buydu. Bana sözleşmede, UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu priminin yazılı olmadığını söyledi. Hemen, “Yazın 1 milyon Euro” dedim. Serdal Adalı müdahale etti 400 bin Euro’ya düşürdük.
Camiaya özgüven geldi
- Flaş transferlerle birlikte özgüven de transfer etmiş oldunuz.
S.A: Evet, öyle oldu. Şimdi bir maçta 90+5 oluyor ama hepimizin içinde “Tamam şimdi gol olur” umudu var. CSKA Sofya maçında başkanla yan yana oturuyorduk. Ben kendisine, “Kafanı takma, golü atacağız“ dedim. Quaresma 70. dakikada oyuna girdi, seyirci, futbolcu herkes hareketlendi. Beşiktaşlılara bir özgüven geldi. Artık eskisi gibi değiliz.
Hurriyet
