"Beyefendi kız arkadaşının bir göğsünü dışarı çıkarmış. Ulu orta yerde..."
Milliyet gazetesi yazarı Ersin Süzer, Nişantaşı'nda başından geçen çok ilginç bir olayı bugünkü köşesine taşıdı.
İşte Süzer'in o yazısı...
Yıllardır geceleri gezerim, ilk kez küçük dilimi yutacak gibi oldum. Nişantaşının göbeğinde bir çiftin inanılmaz fantezisine tanık olacağım hiç aklıma gelmezdi. Aman yanlış anlaşılmasın mekanın bir günahı yok. Ayıp yapanlar da...
Hafızalarınızı zorlayın, geçtiğimiz yıllarda bir grup gazeteci Londra Hakkasanda yemekteler. Gruptaki bir gazeteci, restorandaki tuhaflığı fark eder. Hemen masaya koşar ve paylaşır. Başka bir masada oral sekse şahit olur. Masadaki herkes şaşkınlığını gizleyemez. Hakkasandaki bu fantezinin üzerine çok yazılıp çizildi. Hiç aklıma gelmezdi, şehrin orta yerinde benzer bir fanteziye şahit olacağım. Geçen hafta perşembe akşamı, Nişantaşı Brasseriede toplanılmış, ısrarla çağrılıyorum. Bir türlü toparlanıp gidemiyorum. Neyse miskinliği bir tarafa bırakıp, güç bela Brasseriedeyim. Sakin bir perşembe akşamı, her şey olağan, tam kapının kenarındayız. Bahçe tarafının yarısı dolu. Kahve istiyorum. Bahçe de kim var kim yok diye bakarken, az kalsın küçük dilimi yutuyordum. Öyle kala kaldım. Şaşırmamak elde değil. Yahu ne oluyor derken masadaki arkadaşlarıma söyledim. Kimse bakamıyor.
Yahu nasıl bakılsın ki?
"Vallahi ayıp! Billahi ayıp!"
Karşımızdaki çift ilk bakışta normal sohbet halinde gibi görünüyor. Biraz dikkatli bakınca, aman o da ne, beyefendi kız arkadaşının bir göğsünü dışarı çıkarmış. Ulu orta yerde, Abdi İpekçi Caddesinin en göz önündeki mekanında. Başlıyor oynamaya. Hanımefendi de karşılık veriyor ve erkek arkadaşının fermuarını açıyor gerisini siz düşünün.
Vallahi pes! deyince masadaki kimse bir anlam veremedi.
Hayretle Orta masadaki çifte baksanıza neler yapıyorlar deyince; Kimse ihtimal vermedi. Ta ki görene kadar. Masada ne yapacağımızı bilemeden gülüşmeye başladık. Çift sanki kimse yokmuş gibi hayret verici bir fanteziyi Nişantaşının en gözde yerinde gerçekleştiriyor.
Çifti bu çılgın cesaretleri için tebrik mi etmeli ya da bu kadar ulu orta yerde pervazsızca yaptıklarından dolayı ne demeli? Cevap; vallahi ayıp! Billahi ayıp! Yazarken bile inanamıyorum. Daha ne diyeyim bilemedim.
Milliyet gazetesi yazarı Ersin Süzer, Nişantaşı'nda başından geçen çok ilginç bir olayı bugünkü köşesine taşıdı.
İşte Süzer'in o yazısı...
Yıllardır geceleri gezerim, ilk kez küçük dilimi yutacak gibi oldum. Nişantaşının göbeğinde bir çiftin inanılmaz fantezisine tanık olacağım hiç aklıma gelmezdi. Aman yanlış anlaşılmasın mekanın bir günahı yok. Ayıp yapanlar da...
Hafızalarınızı zorlayın, geçtiğimiz yıllarda bir grup gazeteci Londra Hakkasanda yemekteler. Gruptaki bir gazeteci, restorandaki tuhaflığı fark eder. Hemen masaya koşar ve paylaşır. Başka bir masada oral sekse şahit olur. Masadaki herkes şaşkınlığını gizleyemez. Hakkasandaki bu fantezinin üzerine çok yazılıp çizildi. Hiç aklıma gelmezdi, şehrin orta yerinde benzer bir fanteziye şahit olacağım. Geçen hafta perşembe akşamı, Nişantaşı Brasseriede toplanılmış, ısrarla çağrılıyorum. Bir türlü toparlanıp gidemiyorum. Neyse miskinliği bir tarafa bırakıp, güç bela Brasseriedeyim. Sakin bir perşembe akşamı, her şey olağan, tam kapının kenarındayız. Bahçe tarafının yarısı dolu. Kahve istiyorum. Bahçe de kim var kim yok diye bakarken, az kalsın küçük dilimi yutuyordum. Öyle kala kaldım. Şaşırmamak elde değil. Yahu ne oluyor derken masadaki arkadaşlarıma söyledim. Kimse bakamıyor.
Yahu nasıl bakılsın ki?
"Vallahi ayıp! Billahi ayıp!"
Karşımızdaki çift ilk bakışta normal sohbet halinde gibi görünüyor. Biraz dikkatli bakınca, aman o da ne, beyefendi kız arkadaşının bir göğsünü dışarı çıkarmış. Ulu orta yerde, Abdi İpekçi Caddesinin en göz önündeki mekanında. Başlıyor oynamaya. Hanımefendi de karşılık veriyor ve erkek arkadaşının fermuarını açıyor gerisini siz düşünün.
Vallahi pes! deyince masadaki kimse bir anlam veremedi.
Hayretle Orta masadaki çifte baksanıza neler yapıyorlar deyince; Kimse ihtimal vermedi. Ta ki görene kadar. Masada ne yapacağımızı bilemeden gülüşmeye başladık. Çift sanki kimse yokmuş gibi hayret verici bir fanteziyi Nişantaşının en gözde yerinde gerçekleştiriyor.
Çifti bu çılgın cesaretleri için tebrik mi etmeli ya da bu kadar ulu orta yerde pervazsızca yaptıklarından dolayı ne demeli? Cevap; vallahi ayıp! Billahi ayıp! Yazarken bile inanamıyorum. Daha ne diyeyim bilemedim.