Herşeyin başı ekonomidir. Amerika Irak'a saldırdı. Çünkü siyha inciye ihtiyacı vardı. nasıl olsa o savaşta harcanan 900 milyar dolar bizim lüx düşkünü bozuk neslimiz sayesinde Converse olsun Nike olsun adamlara geri dönecektir o para. Irak ve siyah inci ise kar kalacaktır. Klasik bir durumun aksine şöyle konuşmak isterim. Eğer yeteri derecede işsizlik azalırsa, herkes yerli malı kullanırsa ve belirli koşullar sağlanırsa Türkiye azami 10 yıl içinde 3. dünya ülkeliği sıfatından kurtulur. Fakat herkesin bildiği gibi bu çeşitli şekillerde kanun ve kuralların değiştirilmesiyle kısıtlanmaktadır.
Türkiye şu an akvaryumdaki balık rolünü üstleniyor. Sadece besleniyoruz. Biz yemeğimizi arayıp bulmuyor, sahibimzin verdiğine razı oluyoruz. Eğer Çin malları ve lüx tutkunluğumuz bu derece ilerlerse, hem ekonomi miz hemde vatandaşımız kalmayacak.
1 - ) 1950'lerden bu zamana kadar olan genel iş göçü ( Almanya ağırlıklıdır. )
2 - ) Şiddetli geçim sıkıntıları baş gösterdiği için evlilikler kısıtlı veya hiç olmayacak, nesil git gide zayıflayacaktır.
En önemli ama kimsenin üstünde durmadığı bir konu ise gelenek ve göreneklerimiz. Eğer kültürlerimizi kaybedersek ( Çok hızlı bir şekilde kaybediyoruz ) bizde kayboluruz. En bariz örneğini Almanyadaki vatandaşlarımızın artık kendini Alman olarak görmesi. Çünkü ciddi bir şekilde kültürlerinden bihaberler. Eğer bizde bu amerikan rüyasına dalıp, rapti hip hoptu, yok kına gecesi kroluktur vs. dersek en baştan kaybederiz. Çünkü kültürümüzün bozulması ;
1 - ) Ekonomik anlamda diğer ülkelerin çok işine gelir.
2 - ) Kültürel manada ne olduğunu nerden geldiğini bilmeyen, kendini boşlukta hisseden veya başka kültürlere yönelip Türklüğünü unutan kimseler...
3 - ) Bunun politik olarak getireceği sorumluluklar.
Düşünmek yetmez. İcraat lazımdır. Eğer ben öss ye yaklaşık olarak 30 gün kalmışken ( 4 yıl üniversite okusamda iş bulma imkanım çok zor ) diye bir düşünceye bürünmüşsem gençliğin çok ciddi sıkıntıları var demektir. Umarım en kısa zamanda sağlıklı kararlar alınır.