xsuaty
New member
Barış Manço
KAYALARIN OGLU
1923`ün ılık bir ekim sabahında
Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum
Toprak anayla kaya babanın oğluyum ben
Toprak anam sevgi dolu, bereket dolu
Toprak anam sessiz, ama toprak anam dopdolu
Toprak anam toprak anam Anadolu
Babamsa sağı solu belli olmaz
Bir gürledimi yer yerinden oynar
Göğsünde çatırdamalar olurmuş
Onun için derdi, onun için sayısız irili ufaklı
Kaya parçaları vardır bu topraklarda
Ve sen benim oğlum
Ve sen kayaların oğlu
Bu taşı toprağı birarada tutacaksın
Kolay değil kayaların oğlu olmak
Kuzeyden esen rüzgara
Güneyden gelen kavurucu sıcağa
Karşı koruyacaksın onları
Kolay değil, kolay değil
Kayaların oğlu olmak
2023`ün ılık bir ekim sabahında
Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım
Ve sankı yüz yıllık ulu bir çınar gibi
Kök salmaya başladım o sabah
Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır
Durmakta olan diğer çınarları farkettim
Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi
Ve asırlık çınarlar benide aralarına aldılar
Ve 2023`ün ılık bir ekim sabahında
Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu
Beraberce seyre koyulduk...
IRGAT
Yare Haber saldim, döner gelir diye
Sabanimla tarlaya ismini kazdim
Toprak Toprak Oy
Yarilmis tabanlarim catlamis ellerim
kara yazilmis yazim, cilveli nazlim
Yeter Yeter oy
Hic umudum yok iken
Haber almis gökkubbe
Selamini yollamis yagmur ile
HALIL IBRAHIM SOFRASI
Insanoglu haddin bilir kem söz söylemez iken
Elalemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Bir sofra kurulmus ki Halil Ibrahim adina
Ortada bir tencere bos mu dolu mu bilen yok
Buyurun dostlar buyurun Halil Ibrahim Sofrasina
Daha çatal biçak kasik icat edilmemisken
Ismail�e inen koç kurban edilmemisken
Bir kavga baslamis ki nasip kismet ugruna
Kapagi ver kulbu al kurbani hic soran yok
Buyurun dostlar buyurun Halil Ibrahim Sofrasina
Yillardir sürüp giden bir pay alma cabasi
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgasi
Bazen durur bakarim bu ibret tablosuna
Kimi tatli pesinde kimininse tuzu yok
Buyurun dostlar buyurun Halil Ibrahim Sofrasina
Alni acik gözü toklar buyursunlar bas köseye
Kula kulluk edenlerse ömur boyu tas dösege
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtina
Calakasik saldirirsan ne çikarsa bahtina
Halat gibi bilegiyle yayla gibi yüregiyle
Çoluk çocuk geçindirir haram nedir bilmeyenler
Buyurun siz de buyurun buyurun dostlar buyurun
BARIS der her bir yanin altin gümüs tas olsa
Dalkavuklar etrafinda el pence divan dursa
Sapa kulba kapaga itibar etme dostum
Içi bos tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtisama aldanip kanma dostum
Içi bos insanlarin bu dünyada yeri yok...
GÜLPEMBE
Sen gülünce güller açar Gülpembe
Bülbüller seni söyler biz dinlerdik Gülpembe
Sen gelince bahar gelir Gülpembe
Dereler seni çaglar sevinirdik Gülpembe
Güz yagmurlariyla bir gün göçtün gittin
Ìnanamadik Gülpembe
Bizim iller sessiz bizim iller sensiz
Olamadi Gülpembe
Dudagimda son bir türkü Gülpembe
Hala hep seni söyler seni çagirir Gülpembe
Gözlerimde son bir bulut Gülpembe
Hala hep seni arar seni bekler Gülpembe...
GÖNÜL FERMAN DINLEMIYOR
Diyar diyar dolastim ben
Yollara düstüm derdinden
Her cicekte gördüm seni
Kara toprak ver yarimi
Yaza yaza bitti kalem
Bir gün elbet dolar cilem
Ben bu yola kurban olam
Kara toprak ver yarimi
Gönül ferman dinlemiyor
Bu ayrilik cok aci
Gönül ferman dinlemiyor
Yok mu bunun ilaci
Geri ver geri ver kara toprak ver yarimi
Bir sabah ansizin elimden aldigin gibi
Bir gün olur devran döner
Vade gelir yollar biter
Zengin fakir burdan gecer
Kara toprak ver yarimi
Deli gönül costu caglar
Derdime dayanmaz daglar
Gelen aglar giden aglar
Kara toprak ver yarimi
Bak su dünyanin haline
Meyletme dünya malina
Razi oldu hayaline
Kara toprak ver yarimi
Kimi alir kimi satir
Hepsi de yan yana yatar
BARIS derdine dert katar
Kara toprak ver yarimi...
GIBI GIBI
Ben yarali kurt sen kinali kuzu
Biraz cilve askin biberi tuzu
Sanki biraz naz ediyorsun ama
Senin bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi
Arpa bugday yanyana orak istemez
Yavuz at sahlandimi durak dinlemez
Sende biraz naz ediyorsun ama
Senin bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi
Zehirin sifasi su ile incir
Ellerim kelepce yüregim zincir
Sanki fazla naz ediyorsun ama
Senin bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi
Kimse sevmez benim gibi seni
Kirk yilda bir gelir BARIS gibisin
Sen de biraz naz ediyorsun ama
Yine de bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi...
FIL ILE KURBAGA
Cok zamanlar önce kara orman icinde
Yalniz basina tek bir erkek fil yasardi
Bir gün dolasirken nehrin kenarinda
Kendi gibi yalniz kurbagaya rastladi
Gözleri birlesti kalpleri birlesti sevgiyle
Elele verdiler yanyana geldiler sevgiyle
Bütün kuslar sustu akan irmaklar durdu
Iki kalp ile carpti bütün orman bir anda
Nehrin kenarina uzandilar yanyana
Rüzgar fisildarken dallarda yapraklarda
Hayaller kurdular her sevisen mutlu bir cift gibi
Uyuya kaldilar rüyaya daldilar onlar gibi
Birden sicradi fil uykudan uyandi
Bos yere yaninda kurbagayi aradi
Kabus zannettigi korkunc rüya dogruydu
Sevgilisi yaninda cansiz yatiyordu
Bir fil ancak kendi cinsinden bir fili severdi
Koskoca aski vücudu gibi cok agir geldi...
ESKI BIR FINCAN
Dinle oglum cok eskiden bir konakta
Aksamlari gaz lambasi isiginda
Pasa dedesinden kalan bu fincanla
Ninem eliyle kahve sunarmis Apti Beye
Yillar sonra 43 - 44 harp ortasi
Ekmek karnesi ve yoksulluk yillari
Kayinvalidesinden kalan bu fincanla
Bu kez annem eliyle kahve sunarmis Hakki Bey�e
Eski konak yillar önce yandi gitti
Ekmek karneli zor günler coktan bitti
Apti ve Hakki Bey�ler rahmetlik oldu
Bir tek bu fincan kaldi yüz yillik sevdalarla
Bir gün senin olacak birikmis anilariyla
Düsüp kirilsa bile topla tamir et oglum
Kahve yasin gelecek
Bu fincani iyi sakla...
UNUTAMADIM
Dün yine yapayalniz dolastim yollarda
Yagmurlarda islanan bombos sokaklarda
Gözlerimde yas kalbimde sizi unutmadim seni
Unutamadim unutamadim ne olur anla beni
Unutmak kolay demistin alisirsin demistin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yas kalbimde sizi unutmadim seni
Unutamadim unutamadim ne olur anla beni
Yillar ikimizden de cok seyler götürmüs
Sen yeni yuva yaparken beni paramparça bölmüs
Gözlerimde yas kalbimde sizi unutmadim seni
Unutamadim unutamadim ne olur anla beni...
YOL VERIN AGALAR BEYLER
Selam olsun agalar beyler
Mor sümbüllü alaca daglar
Yol verin hele bir yol geçeyim
Yol verin yare kavusayim
Yol verin agalar beyler
Bitsin bu hasret
Bekledim tam yedi iklim geçti
Bekledim bag bahçe bozuldu
Yol verin agalar beyler
Bitsin bu hasret
Yol verin yol verin agalar beyler
Seherde eser ilik rüzgar hasretligi çekenler anlar
Yol verin hele bir yol geceyim
Yol verin yare kavusayim
Yol verin agalar beyler
Bitsin bu hasret...
YINE YOL GÖRÜNDÜ GURBETE
Yine yol göründü gurbete
Güz geldi yapraklar döküldü
Martilar göc etti turnalar süzüldü
Yine yol göründü gurbete
Köyüme karakis cökse de
Asiklar boynunu bükse de
Desem ki nazli yar insafa gelse de
Yine yol göründü gurbete
Aci keder hep bana
Kardes baci ana baba
Benim olsa bütün dünya yetmezki
Derdimi kimlere söyleyeyim
Ben garip BARIS�im neyleyim
Anadan babadan yuvadan uzakta
Yine yol göründü gurbete
Aci keder hep bana
Kardes baci ana baba
Benim olsa bütün dünya yetmez ki...
YOL
Ucsuz bucaksiz bir yolda yürüyorum tek basima
Herkes hakkini helal etsin kalmasin tek bir lokma
Bu yolda ölmek var belki de dönmemek
Ömür bitse bile yol bitmeyecek
Bazen buz gibi bir pinardan iciyorum kana kana
Bazen kizgin kumlar üstünde yürüyorum yana yana
Dünya hanci biz garip yolcu haydi bastir be oglum
Allah`a bir can borcumuz var bir tek ona güven
Yolun acik olsun
Baki kalan bu kubbede hos bir seda biliyorsun
Binin yarisi besyüz daha ne düsünüyorsun
Topraktan geldi insan yine topraga dönecek
Iki lokma ekmek icin ömür boyu dövüsecek...
TELL ME OLDMAN
Tell me old man why do the winds blow?
Tell me old man where do the winds go?
The winds tell me they know their way
Ringing the changes from day to day
North turns to South
East turns to west
They go where they have go to
Tell me old man why is the sky grey
Tell me old man what do the clouds say
They tell me rain has its season
Life has it sadness for a good reason
And all their darkness
Just hides their treasure
Sunlight and rain for the earth
Tell me old man why do the birds sing
Tell me old man what does their song bring
Their song is the voice of love
Falling to earth from the skies above
And every note has
Its ring of meaning.....
Happines and joy to earth
ABBAS YOLCU
Denizlerde okyanuslarda
Dalgalarin koynunda
Bir ömür tükettikten sonra
Su icip bogulmak varsa
Cöllerde kizgin kumlarda
Karli buzlu daglarda
Bir ömür tükettikten sonra
Cukurda kaybolmak varsa
Korkunun ecele faydasi yok
Bu kosusma niye
Abbas yolcuyu soran yok
Yolculuk nereye
Kim kaldi geriye
Tas üstüne tas koya koya
Yarattigin dünyanin
Cöktügünü görmek bir yana
Birde altinda kalmak var ya
Korkunun ecele faydsi yok
Bu kosusma niye
Abbas yolcuyu soran yok
Yolculuk nereye
Kim kaldi geriye
Sana uzatilan elleri
Görmek istemesen de
Bir gün o eller üstünde
Bu dünyadan göcmek var ya...
ALLAH�IM GÜC VER BANA
Yine sensiz gecen bir gecenin buz gibi sabahinda
Bu korkunc yalnizligimda seni bekliyorum
Yaniyor yüregim
Yine gözyaslarim yagmur gibi yasiyorum anilarla
Bir seyler kopuyor sanki taa suramda
Yaniyor yüregim
Allah`im güc ver bana sigindim sana
Bu ne dayanilmaz bir aci sabir ver bana
Yeter artik cektiklerim bitsin bu ceza
Ümitsiz haykiriyorum ne olur dön bana
Sana yazdigim en son sarki bu artik kirildi kalemim
Gökler sahidim olsun ki seni seviyorum
Yaniyor yüregim
Sonbahar yapraklari gibi savruldu ümitlerim
Son bir kez duymak istersen seni seviyorum
Yaniyor yüregim...
ARKADASIM ESEK
Kaç yil oldu saymadim köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti görüsmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni
Dün yine seni andim gözlerim doldu
O tatli günlerimiz bir ani oldu
Ayrilik geldi basa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadasim esek
Arkadasim es
Arkadasim sek
Arkadasim essek
Yaban taylari çayirda tepisiyor mu
Çilli horoz kedilerle dövüsüyor mu
Sari kiz minik buzagiyi sütten kesti mi
Kuzularla oglaklar sevisiyor mu
Uzun kulaklarini son bir kez salla
Tüm eski dostlarimdan bir haber yolla
Ayrilik geldi basa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadasim esek...
BALLI KAYMAK
Bir gün bile bana sevgilim demedin hep icine attin
Nerde bir güzel görsen ona baktin beni aglattin
Sabir tasi catladi artik olamaz
Seni benim elimden kimse alamaz
Biz ikimiz balli kaymak gibiyiz - aynen öyle
Sana doyamam kiyamam artik olamaz
Seni benim elimden kimse alamaz
Biz ikimiz balli kaymak gibiyiz
Askin yakti kavurdu su yüregimi al beni kollarina
Dudaklarim sana hasret susadim öp beni kana kana
Actin kapilari yiktin kaleleri, gel kir son kilidi
Usulca yaklas yaslan gögsüme cöz dügmelerimi
Evet aynen öyle...
BAYKOCA DESTANI
Turnalardan haberimi aldığın gün sevdiceğim
Gülme sakın gülme ha gülme
Alnıma bir kara yazı yazılmışki yok ilacı
Sevdiceğim gülme ha gülme
Yağmur ince ığıl ığıl ağlar
Her damlası yüreğimi dağlar
Seni bana çok görenler neyler
Karlı dağlar uzun uzun yollar
Hepsi pişman susmuş ağlar
Seni bana çok görenler neyler
Sılada kalan dertli yaşar
Sevişenler dağlar aşar
Sevdiceğim gülme ha gülme
Dağların üstünden doğdu bir yıldız
Deftere alındı 12 bin kız
Yollara döküldük er kişiyiz biz
Vur ha kardaş vur ha vur ha vur
Çalınan davulları düğünmü sandın?
Nazlı bayrağı sen gelin mi sandın?
Top tüfek vuruşmayı cümbüşmü sandın?
Vur ha kardaş vur ha vur ha vur
Karadeniz içinde yatar gemiler
Topçu dağları döver yer gök inler
Banu Çiçek Baykocayı bir ümit bekler
Vur ha kardaş vur ha vur ha vur
Deftere alınanların pek çoğu geri dönmedi
Banu Çiçek Baykocanın dönüşünü bekledi bekledi
Yağmur ince ığıl ığıl ağlar
Her damlası yüreğimi dağlar
Seni bana çok görenler neyler
Karlı dağlar uzun uzun yollar
Hepsi pişman susmuş ağlar
Seni bana çok görenler neyler
Yıllar geçti güz yaz oldu
Baykoca�ysa toprak oldu
Sil gözyaşın durma ha durma
Baykoca�ysa toprak oldu
Sil gözyaşın durma ha durma
BIG BOSS MAN
Big boss man
Can't you hear me when I call
Big boss man
Can't you hear me when I call
Well you ain't so bad
When you real like on
I'm gonna get me a boss man
Drinkin around no bar
I wanna little drink of water
And you know me a star
Big boss man
Can't you hear me when I call
Well you ain't so bad
Ya just stroll lies on
I'm gonna get me a boss man
Drinkin around no bar
I wanna little drink of water
And you know me a star
Big boss man
Can't you hear me when I call, when I call
Well you ain't so bad
Ye ya just tell lies on
Aha ya got it boss man
Mmm shake it easy
Ya know what I got ahah
I got a boss man
Crazy crazy guy ahahaya
Gotta gotta gotta gotta crazy boss
My boss man
Mmm hmm
I wanna drink water hey ey
He give me some water
what do you want some ye
Go on
You want some don't you
I know ya do
Mmm my boss man
My boss man
I'm gonna bus me bus me
Drinkin around no bar
I wanna little drink of water
And you tell ma a star
CACIK
Sözüm meclisten disari dostlar
Bugünlerde kendimi hiyar gibi hissediyorum
Hani dilim dilim dograsalar beni
Marmara Ege Karadeniz ve hatta Akdeniz
Cacik olur diyorum
Derdim öylesine büyük ki dostlar
Kirka yarip yine kirka bölseler
Ve kirk bostana gübre diye serpseler
Kirkbin tane ot biter de
Kirkbin derde deva olur diyorum
Ne oldu bana böyle durup dururken
Oglan aldi basini gitti
Kiz zaten lafimi dinlemezdi
Dügmem kopuk pacam sökük
Oramda buramda cengelli igneler
Bir de cengelli igne nazar bozar derler
Hanimin corabi kacik basinda bigudiler
Karabas bile
Karabas bile suratima bakip bakip havliyor
Övünmek gibi olmasin ama dostlar
Kendimi hiyar gibi hissediyorum
Hani ince kiyim dograsalar beni
Akdeniz cacik olur diyorum
Ve hatta Atlas Okyanusu
Ve hatta Hint Okyanusu
Ve hatta hatta Büyük Okyanus cacik olur diyorum
Böyle caciga raki mi dayanir
Civi civiyi söker derler
Soguktan donani buzla ovarlar
Ben zaten yanmisim dostlar
Peki beni firina mi koysalar
Zeytin suyuna kuru ekmek
Böyle gelmis böyle gidecek...
DAGLAR DAGLAR
Ellerimle büyüttügüm
Solar iken dirilttigim
Çiçegimi kopardin sen
Ellere verdin
Daglar daglar
Kurban olam yol ver geçem
Sevdigimi son bir olsun yakindan görem
Kuslar ötmez güller soldu
Yüce daglar duman oldu
Belli ki gittigin yerden
Kara haber var
Daglar daglar
Kurban olam yol ver geçem
Sevdigimi son bir olsun yakindan görem...
__________________
DÖNENCE
Gün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda
Yapayalniz bekliyorum
Duyuyorum
Görüyorum
Bir gün gelecek dönence
Biliyorum
Simsiyah gecenin koynundayim
Yapayalniz
Uzaklarda bir yerlerde
Günesler doguyor
Kupkuru bir agacin daliyim
Yapayalniz
Uzaklarda bir yerlerde
Birseyler kök saliyor
Catlamis dudagimda ne bir ses
Ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde
Türküler söyleniyor
Duyuyorum
Görüyorum
Biliyorum
Dönence
Gün dönende dönence...
HAMBURGER(LAHBURGER)
Evvel zaman icinde kalbur saman icinde
Kaf daginin ardinda uzak bir ülkede
Kozu paylasmak icin iki düsman kabile
Sectiler iki civan sürdüler meydane
Biri arslan yürekli magrur kartal misali
Biri ürkek bakisli anka kusu sanki
Cektiler silahlari cünkü ilahlar kurban ister
Töreler ask dinlemez yalniz emreder
Hamburger gencligin sevgilisi
Hamburger sevdanin yanik sesi
Hamburger cift kasarli bir rüya
Hamburger olmaz güzelin böylesi
Biraz sogan biraz ketcap
Salata malata hardal ketcap
Hamburger bu ask bizim ötesi
Hamburger citir citir patates ile
Hamburger dilinmis tursu ile
Hamburger batiya acilan pencere
Hamburger pencereden uctu tencere
Biraz sogan biraz ketcap
Salata malata hardal ketcap
Lahmacun lahmacun
Dünyayi dolas benzeri yoktur
Edali isveli lahmacun
Sen sofrani kur yemeyen toktur
Sifali cilveli lahmacun
Mis gibi tereyag enva-i bahar
Biberli soganli Lahmacun
Bes dakka pisir tam orta karar
Ceylan bakisli Lahmacun
Hamburger yasli genc ayirt etmez
Hamburger esmer sarisin farketmez
Hamburger güleryüzlü herkese
Hamburger o da güler naz etmez
Biraz sogan biraz ketcap
Salata malata hardal ketcap
Lahmacun lahmacun
Dürüp dürüp sar kenarini tutma
Nazik salcali lahmacun
Kuzukulagiyla rokayi unutma
Limonlu eksili lahmacun
Yandim dedikce buz gibi ayran salgam suyu lahmacun
Bin derde deva maydonozuyla hamuru nakisli Lahmacun
Hamburger batiya acilan pencere
Hamburger pencereden uctu tencere
Lahmacun lahmacun
Kiymasi onca sogani da bolca
Neselendikce kahroldukca
Hamburger bu ask bizim ötesi
Salcali koruklu biberli olsa
Sona kalan donup sacini da yolsa
Aslan yürekli burger
Ceylan bakisli lahmacun
Celik bilekli burger
Hamuru nakisli lahmacun
Gözümün nuru burger
Cigerparem ne der
Lahburger lahburger
Bu öykü böyle gider basi sonu bilinmez
Bilinen seyler ise her zaman söylenmez
Raki da bir ayran da icmesini bilene
Sap da bir seker de bir tokum diyene
Sal da bir cuha da birgiymesini bilene
Güzel de bir cirkin de sevdim diyene
Her yeni dogan bebek yeni bir dünya demek
Ac gözünü hosgeldin lahburger bebek
Onlar erdi murada kerevet bize kaldi
Bu yarista bayragi lahburger aldi...
MAHKUM
Koca ekmegi paylasmak dururken
Tek bir lokmanin kavgasi ugruna
Iste sonunda yalniziz basbasa
Kirik bir sazin son telleri gibi
Mahkum ettik kendimizi
Yalniz ve yanyana yasamaya
Mahkum ettik kendimizi
Sonsuza dek böyle yasamaya
Sevmek nedir ögrenmeden
Gencligi görmeden yaslanmaya
Gözlerden uzak sevismek duruken
Ic dünyamizi korumak ugruna
Iste sonunda yalniziz basbasa
Tipki bir dalin son direkleri
Mahkum ettik kendimizi
Yalniz ve yanyana yasamaya
Mahkum ettik kendimizi
Sonsuza dek böyle yasamaya
Bitmez soguk gecelere
Sevgiden arinmis yalnizliga...
NICK THE CHOPPER
Down in the forrest Near a village
Lived the man called
Nick The Chopper
Chopping woods he s game
And makin money
Carring nought for trees
He blindly chops on
Never to be married
He never washes
He never went to scholl
Nick The Chopper
Chopping woods he s game
And Gettin Money
Does`nt car for life or even for a friend
He s dirty old man
Nick The Chopper
He s dirty old man
Nick The Chopper
Now
A very old man
He had decided
To make his fortune
Nick the Chopper
Chopping woods he s game
He couldnt stop it
He wants to cut down all the forrest
The trees they hated him
They Made a promise
Give him a lesson
Nick the Chopper
Chopping woods he s game
He couldnt stop it
But as the story goes
He is beaten at his game
He s a dirty old man
Nick The Chopper
We re gonna kill you
Nick the chopper
Strangle you with branches
Nick The Chopper
ÖMRÜMÜN SONBAHARINDA
Adim anilmaz oldu kapim çalinmaz oldu
Ömrümün sonbaharinda
Gönlüm katlansin diye gören göz görmez oldu
Ömrümün sonbaharinda
Saçlarima düstü aklar hüzünlendi aksamlar
Ömrümün sonbaharinda
Hep yüzüme kapandi dost bildigim kapilar
Ömrümün sonbaharinda
Sarkilar yarim kaldi resimler soldu simdi
Ömrümün sonbaharinda
Döktügüm gözyaslari sel oldu akti gitti
Ömrümün sonbaharinda
Elimden kaçirdigim gençligimi özlerim
Ömrümün sonbaharinda
Artik hiç dönmeyecek sevgiliyi beklerim
Ömrümün sonbaharinda
Baris isyan eyleme yillar akip gidiyor
Ömrümün sonbaharinda
Fazla vaktim kalmadi giden geri dönmüyor
Ömrümün sonbaharinda
Hala kalem tutacak bir parca gücüm kaldi
Ömrümün sonbaharinda
Hala yazip cizecek birkac satirim kaldi
Ömrümün sonbaharinda
Hala bitirmedigim bir yarim sarkim kaldi
Ömrümün sonbaharinda
Ve hala beni dinleyen bir avuc dostum kaldi
Ömrümün sonbaharinda...
SAKIZ HANIM - MAHUR BEY
Cocuklugumun gectigi o eski mahallede
Asi boyali ahsap eski bir evde otururlardi
Sakiz Hanim�la Mahur Bey
Bembeyaz tenli bembeyaz sacliydi Sakiz Hanim
Zaten onun icin Sakiz Hanim derdik kendisine
Pamuk gibi elleriyle kemence calardi
Esi Mahur Bey önce biraz nazlanir
Sonra o da kanunuyla eslik ederdi Sakiz Hanim�a
Beraber mesk ederlerdi
Yaz aksamlarinda acilirdi perdeler
Yorgun ellerinden dökülürdü nagmeler
Iki yil kadar oluyor önce kanun sustu o eski evde
Bir kac ay sonra da kemence
Ve asi boyali ahsap evin perdeleri
Bir daha acilmamak üzere kapandi
Evin satilacagi söylentileri baslayinca gittim
Iceri girdigimde eski bir koltugun üzerinde
Boynu bükük bir kanun
Ve kanunun gögsüne yaslanmis mahsun kemenceyi gördüm
Bizi rahatsiz etmeyen der gibiydiler
Kiyamadim
Uzaklastim
Mahur Bey susunca kapandi perdeler
Sakiz Hanim�la bitti o hüzünlü nagmeler...
SARI CIZMELI MEHMET AGA
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi
Yaz dostum selam almayana yigit denir mi
Yaz dostum alti üstü bes metrelik bez icin
Yaz dostum bosa gecmis ömre yasam denir mi
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabi
Sari Cizmeli Mehmet Aga bir gün öder hesabi
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek sal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadin kolunu
Yaz dostum kimse göcmez bu dünyadan mal ile
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabi
Sari Cizmeli Mehmet Aga bir gün öder hesabi
Yaz dostum BARIS söyler kendi bir ders alir mi
Yaz dostum su üstüne yazi yazsan kalir mi
Yaz dostum bir dünya ki hakli haksiz karismis
Yaz dostum bosa koysan dolmaz dolusu alir mi
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabi
Sari Cizmeli Mehmet Aga bir gün öder hesabi...
AHMET BEY�IN CEKETI
Tanri bütün kullara rizkini dagitirken
Kimi sirtüstü yatar kimi bosta gezerken
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdi ya nasip ne demekti
O mahallede herkes gömlek giyerdi
Bizim Kul Ahmet bir gün bir ceket diktirdi - Diktirir ya
Mahalleye dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdi ya nasip ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komsuya dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Mahalleli kahvede muhabbet pesindeyken
Leylekler lak lak edip peynir gemisi yüklerken
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kismet derdi
Kimseler anlamazdi ya kismet ne demekti
Herkes gömlek giyedursun
Bizim Kul Ahmet ceketini birde astarla kaplativerdi - Kaplatir ya
Mahalleye dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kismet derdi
Kimseler anlamazdi ya kismet ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komsuya dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Bir gün bir yoksul öldü üzüldü mahalleli
Ama bir kefen parasi bulamadi mahalleli
Kul Ahmet dedi yalan dünya cikardi ceketini
Örttü garibin üstüne kaldirdi cenazeyi
Sonunda herkes anladi ya nasip ya kismeti
Bizim Kul Ahmet birdenbire oluverdi Ahmet Bey
Ceketse Ahmet Bey�in Ceketi
Ibret-i alem oldu Ahmet Bey�in Ceketi
Sonunda herkes anladi ya nasip ya kismeti
Ibret-i alem oldu Ahmet Bey�in Ceketi
Megerse tüm keramet ceketteymis be Ahmet
BARIS�a sorar isen sen bu yolda devam et...
ANLIYORSUN DEGIL MI
Hava ayaz mi ayaz ellerim ceplerimde
Bir türkü tutturmusum duyuyorsun degil mi
Calacak bir kapim yok mutluluga hasretim
Artik sokaklar benim görüyorsun degil mi
Zaman akmiyor sanki saatler durmus bugün
Sonsuz yalnizligimda bir tek sen varsin bugün
Ya dön bana artik duyuyormusun beni
Ya cik git dünyamdan anliyorsun degil mi
Bir resmin kalmis bende tam ortadan yirtilmis
Hani siyah kazakli biliyorsun degil mi
Gözlerimden süzülen bir kac damla anida
Senin sicakligin var anliyorsun degil mi...
AYNALI KEMER
Sabah yeli ilgit ilgit eserken
Seher vakti bir güzele vuruldum
Al dudakta inci disi
Bu dünyada yok bir esi
Seher vakti bir güzele vuruldum
Aynali kemer ince bele
Bu can kurban tatli dile
Seher vakti bir güzele
Vuruldum
Mor menekse nergis dizmis boynuna
Kusluk vakti aldi beni koynuna
Civildasir dudu kusu
Sanki bülbülün ötüsü
Seher vakti bir güzele vuruldum
Aynali kemer ince bele
Bu can kurban tatli dile
Seher vakti bir güzele
Vuruldum
Aksam oldu gün kavustu sessizce
Dedi güzel ayrilik vardir bize
Uzakta bir baykus öttü
Gül bahcemde diken bitti
Seher vakti bir güzele vuruldum
Aynali kemer ince bele
Bu can kurban tatli dile
Seher vakti bir güzele
Vuruldum...
CAN BEDENDEN CIKMAYINCA
Kara haber tez duyulur
Unutsun beni demissin
Bende kalan resimleri
Mektuplari istemissin
Üzülme sevdicegim
Bir daha cikmam karsina
Sana son kez yaziyorum
Hatiralar yeter bana
Unutma ki dunya fani
Veren Allah alir cani
Ben nasil unuturum seni
Can bedenden cikmayinca
Kurumus bir cicek buldum
Mektuplarin arasinda
Bir tek onu sakliyorum
Onu da cok görme bana
Asklarin en guzelini
Yasamistik yillarca
Bütün hüzünlü sarkilar
Hatirlatir seni bana
Kirildi kanadim kolum
Ne yerim var ne yurdum
Gurbet ele düstü yolum
Yuvasiz kuslar misali
Selvi boylum senin icin
Katlanirim bu yazgiya
Böyle yazmissa yaradan
Kara toprak yeter bana...
__________________
KAYALARIN OGLU
1923`ün ılık bir ekim sabahında
Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum
Toprak anayla kaya babanın oğluyum ben
Toprak anam sevgi dolu, bereket dolu
Toprak anam sessiz, ama toprak anam dopdolu
Toprak anam toprak anam Anadolu
Babamsa sağı solu belli olmaz
Bir gürledimi yer yerinden oynar
Göğsünde çatırdamalar olurmuş
Onun için derdi, onun için sayısız irili ufaklı
Kaya parçaları vardır bu topraklarda
Ve sen benim oğlum
Ve sen kayaların oğlu
Bu taşı toprağı birarada tutacaksın
Kolay değil kayaların oğlu olmak
Kuzeyden esen rüzgara
Güneyden gelen kavurucu sıcağa
Karşı koruyacaksın onları
Kolay değil, kolay değil
Kayaların oğlu olmak
2023`ün ılık bir ekim sabahında
Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım
Ve sankı yüz yıllık ulu bir çınar gibi
Kök salmaya başladım o sabah
Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır
Durmakta olan diğer çınarları farkettim
Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi
Ve asırlık çınarlar benide aralarına aldılar
Ve 2023`ün ılık bir ekim sabahında
Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu
Beraberce seyre koyulduk...
IRGAT
Yare Haber saldim, döner gelir diye
Sabanimla tarlaya ismini kazdim
Toprak Toprak Oy
Yarilmis tabanlarim catlamis ellerim
kara yazilmis yazim, cilveli nazlim
Yeter Yeter oy
Hic umudum yok iken
Haber almis gökkubbe
Selamini yollamis yagmur ile
HALIL IBRAHIM SOFRASI
Insanoglu haddin bilir kem söz söylemez iken
Elalemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Bir sofra kurulmus ki Halil Ibrahim adina
Ortada bir tencere bos mu dolu mu bilen yok
Buyurun dostlar buyurun Halil Ibrahim Sofrasina
Daha çatal biçak kasik icat edilmemisken
Ismail�e inen koç kurban edilmemisken
Bir kavga baslamis ki nasip kismet ugruna
Kapagi ver kulbu al kurbani hic soran yok
Buyurun dostlar buyurun Halil Ibrahim Sofrasina
Yillardir sürüp giden bir pay alma cabasi
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgasi
Bazen durur bakarim bu ibret tablosuna
Kimi tatli pesinde kimininse tuzu yok
Buyurun dostlar buyurun Halil Ibrahim Sofrasina
Alni acik gözü toklar buyursunlar bas köseye
Kula kulluk edenlerse ömur boyu tas dösege
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtina
Calakasik saldirirsan ne çikarsa bahtina
Halat gibi bilegiyle yayla gibi yüregiyle
Çoluk çocuk geçindirir haram nedir bilmeyenler
Buyurun siz de buyurun buyurun dostlar buyurun
BARIS der her bir yanin altin gümüs tas olsa
Dalkavuklar etrafinda el pence divan dursa
Sapa kulba kapaga itibar etme dostum
Içi bos tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtisama aldanip kanma dostum
Içi bos insanlarin bu dünyada yeri yok...
GÜLPEMBE
Sen gülünce güller açar Gülpembe
Bülbüller seni söyler biz dinlerdik Gülpembe
Sen gelince bahar gelir Gülpembe
Dereler seni çaglar sevinirdik Gülpembe
Güz yagmurlariyla bir gün göçtün gittin
Ìnanamadik Gülpembe
Bizim iller sessiz bizim iller sensiz
Olamadi Gülpembe
Dudagimda son bir türkü Gülpembe
Hala hep seni söyler seni çagirir Gülpembe
Gözlerimde son bir bulut Gülpembe
Hala hep seni arar seni bekler Gülpembe...
GÖNÜL FERMAN DINLEMIYOR
Diyar diyar dolastim ben
Yollara düstüm derdinden
Her cicekte gördüm seni
Kara toprak ver yarimi
Yaza yaza bitti kalem
Bir gün elbet dolar cilem
Ben bu yola kurban olam
Kara toprak ver yarimi
Gönül ferman dinlemiyor
Bu ayrilik cok aci
Gönül ferman dinlemiyor
Yok mu bunun ilaci
Geri ver geri ver kara toprak ver yarimi
Bir sabah ansizin elimden aldigin gibi
Bir gün olur devran döner
Vade gelir yollar biter
Zengin fakir burdan gecer
Kara toprak ver yarimi
Deli gönül costu caglar
Derdime dayanmaz daglar
Gelen aglar giden aglar
Kara toprak ver yarimi
Bak su dünyanin haline
Meyletme dünya malina
Razi oldu hayaline
Kara toprak ver yarimi
Kimi alir kimi satir
Hepsi de yan yana yatar
BARIS derdine dert katar
Kara toprak ver yarimi...
GIBI GIBI
Ben yarali kurt sen kinali kuzu
Biraz cilve askin biberi tuzu
Sanki biraz naz ediyorsun ama
Senin bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi
Arpa bugday yanyana orak istemez
Yavuz at sahlandimi durak dinlemez
Sende biraz naz ediyorsun ama
Senin bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi
Zehirin sifasi su ile incir
Ellerim kelepce yüregim zincir
Sanki fazla naz ediyorsun ama
Senin bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi
Kimse sevmez benim gibi seni
Kirk yilda bir gelir BARIS gibisin
Sen de biraz naz ediyorsun ama
Yine de bana gönlün var gibi gibi
Yüzüme karsi git diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi
Yeter cektigim insaf et gayri
Senin bana gönlün var gibi gibi...
FIL ILE KURBAGA
Cok zamanlar önce kara orman icinde
Yalniz basina tek bir erkek fil yasardi
Bir gün dolasirken nehrin kenarinda
Kendi gibi yalniz kurbagaya rastladi
Gözleri birlesti kalpleri birlesti sevgiyle
Elele verdiler yanyana geldiler sevgiyle
Bütün kuslar sustu akan irmaklar durdu
Iki kalp ile carpti bütün orman bir anda
Nehrin kenarina uzandilar yanyana
Rüzgar fisildarken dallarda yapraklarda
Hayaller kurdular her sevisen mutlu bir cift gibi
Uyuya kaldilar rüyaya daldilar onlar gibi
Birden sicradi fil uykudan uyandi
Bos yere yaninda kurbagayi aradi
Kabus zannettigi korkunc rüya dogruydu
Sevgilisi yaninda cansiz yatiyordu
Bir fil ancak kendi cinsinden bir fili severdi
Koskoca aski vücudu gibi cok agir geldi...
ESKI BIR FINCAN
Dinle oglum cok eskiden bir konakta
Aksamlari gaz lambasi isiginda
Pasa dedesinden kalan bu fincanla
Ninem eliyle kahve sunarmis Apti Beye
Yillar sonra 43 - 44 harp ortasi
Ekmek karnesi ve yoksulluk yillari
Kayinvalidesinden kalan bu fincanla
Bu kez annem eliyle kahve sunarmis Hakki Bey�e
Eski konak yillar önce yandi gitti
Ekmek karneli zor günler coktan bitti
Apti ve Hakki Bey�ler rahmetlik oldu
Bir tek bu fincan kaldi yüz yillik sevdalarla
Bir gün senin olacak birikmis anilariyla
Düsüp kirilsa bile topla tamir et oglum
Kahve yasin gelecek
Bu fincani iyi sakla...
UNUTAMADIM
Dün yine yapayalniz dolastim yollarda
Yagmurlarda islanan bombos sokaklarda
Gözlerimde yas kalbimde sizi unutmadim seni
Unutamadim unutamadim ne olur anla beni
Unutmak kolay demistin alisirsin demistin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yas kalbimde sizi unutmadim seni
Unutamadim unutamadim ne olur anla beni
Yillar ikimizden de cok seyler götürmüs
Sen yeni yuva yaparken beni paramparça bölmüs
Gözlerimde yas kalbimde sizi unutmadim seni
Unutamadim unutamadim ne olur anla beni...
YOL VERIN AGALAR BEYLER
Selam olsun agalar beyler
Mor sümbüllü alaca daglar
Yol verin hele bir yol geçeyim
Yol verin yare kavusayim
Yol verin agalar beyler
Bitsin bu hasret
Bekledim tam yedi iklim geçti
Bekledim bag bahçe bozuldu
Yol verin agalar beyler
Bitsin bu hasret
Yol verin yol verin agalar beyler
Seherde eser ilik rüzgar hasretligi çekenler anlar
Yol verin hele bir yol geceyim
Yol verin yare kavusayim
Yol verin agalar beyler
Bitsin bu hasret...
YINE YOL GÖRÜNDÜ GURBETE
Yine yol göründü gurbete
Güz geldi yapraklar döküldü
Martilar göc etti turnalar süzüldü
Yine yol göründü gurbete
Köyüme karakis cökse de
Asiklar boynunu bükse de
Desem ki nazli yar insafa gelse de
Yine yol göründü gurbete
Aci keder hep bana
Kardes baci ana baba
Benim olsa bütün dünya yetmezki
Derdimi kimlere söyleyeyim
Ben garip BARIS�im neyleyim
Anadan babadan yuvadan uzakta
Yine yol göründü gurbete
Aci keder hep bana
Kardes baci ana baba
Benim olsa bütün dünya yetmez ki...
YOL
Ucsuz bucaksiz bir yolda yürüyorum tek basima
Herkes hakkini helal etsin kalmasin tek bir lokma
Bu yolda ölmek var belki de dönmemek
Ömür bitse bile yol bitmeyecek
Bazen buz gibi bir pinardan iciyorum kana kana
Bazen kizgin kumlar üstünde yürüyorum yana yana
Dünya hanci biz garip yolcu haydi bastir be oglum
Allah`a bir can borcumuz var bir tek ona güven
Yolun acik olsun
Baki kalan bu kubbede hos bir seda biliyorsun
Binin yarisi besyüz daha ne düsünüyorsun
Topraktan geldi insan yine topraga dönecek
Iki lokma ekmek icin ömür boyu dövüsecek...
TELL ME OLDMAN
Tell me old man why do the winds blow?
Tell me old man where do the winds go?
The winds tell me they know their way
Ringing the changes from day to day
North turns to South
East turns to west
They go where they have go to
Tell me old man why is the sky grey
Tell me old man what do the clouds say
They tell me rain has its season
Life has it sadness for a good reason
And all their darkness
Just hides their treasure
Sunlight and rain for the earth
Tell me old man why do the birds sing
Tell me old man what does their song bring
Their song is the voice of love
Falling to earth from the skies above
And every note has
Its ring of meaning.....
Happines and joy to earth
ABBAS YOLCU
Denizlerde okyanuslarda
Dalgalarin koynunda
Bir ömür tükettikten sonra
Su icip bogulmak varsa
Cöllerde kizgin kumlarda
Karli buzlu daglarda
Bir ömür tükettikten sonra
Cukurda kaybolmak varsa
Korkunun ecele faydasi yok
Bu kosusma niye
Abbas yolcuyu soran yok
Yolculuk nereye
Kim kaldi geriye
Tas üstüne tas koya koya
Yarattigin dünyanin
Cöktügünü görmek bir yana
Birde altinda kalmak var ya
Korkunun ecele faydsi yok
Bu kosusma niye
Abbas yolcuyu soran yok
Yolculuk nereye
Kim kaldi geriye
Sana uzatilan elleri
Görmek istemesen de
Bir gün o eller üstünde
Bu dünyadan göcmek var ya...
ALLAH�IM GÜC VER BANA
Yine sensiz gecen bir gecenin buz gibi sabahinda
Bu korkunc yalnizligimda seni bekliyorum
Yaniyor yüregim
Yine gözyaslarim yagmur gibi yasiyorum anilarla
Bir seyler kopuyor sanki taa suramda
Yaniyor yüregim
Allah`im güc ver bana sigindim sana
Bu ne dayanilmaz bir aci sabir ver bana
Yeter artik cektiklerim bitsin bu ceza
Ümitsiz haykiriyorum ne olur dön bana
Sana yazdigim en son sarki bu artik kirildi kalemim
Gökler sahidim olsun ki seni seviyorum
Yaniyor yüregim
Sonbahar yapraklari gibi savruldu ümitlerim
Son bir kez duymak istersen seni seviyorum
Yaniyor yüregim...
ARKADASIM ESEK
Kaç yil oldu saymadim köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti görüsmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni
Dün yine seni andim gözlerim doldu
O tatli günlerimiz bir ani oldu
Ayrilik geldi basa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadasim esek
Arkadasim es
Arkadasim sek
Arkadasim essek
Yaban taylari çayirda tepisiyor mu
Çilli horoz kedilerle dövüsüyor mu
Sari kiz minik buzagiyi sütten kesti mi
Kuzularla oglaklar sevisiyor mu
Uzun kulaklarini son bir kez salla
Tüm eski dostlarimdan bir haber yolla
Ayrilik geldi basa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadasim esek...
BALLI KAYMAK
Bir gün bile bana sevgilim demedin hep icine attin
Nerde bir güzel görsen ona baktin beni aglattin
Sabir tasi catladi artik olamaz
Seni benim elimden kimse alamaz
Biz ikimiz balli kaymak gibiyiz - aynen öyle
Sana doyamam kiyamam artik olamaz
Seni benim elimden kimse alamaz
Biz ikimiz balli kaymak gibiyiz
Askin yakti kavurdu su yüregimi al beni kollarina
Dudaklarim sana hasret susadim öp beni kana kana
Actin kapilari yiktin kaleleri, gel kir son kilidi
Usulca yaklas yaslan gögsüme cöz dügmelerimi
Evet aynen öyle...
BAYKOCA DESTANI
Turnalardan haberimi aldığın gün sevdiceğim
Gülme sakın gülme ha gülme
Alnıma bir kara yazı yazılmışki yok ilacı
Sevdiceğim gülme ha gülme
Yağmur ince ığıl ığıl ağlar
Her damlası yüreğimi dağlar
Seni bana çok görenler neyler
Karlı dağlar uzun uzun yollar
Hepsi pişman susmuş ağlar
Seni bana çok görenler neyler
Sılada kalan dertli yaşar
Sevişenler dağlar aşar
Sevdiceğim gülme ha gülme
Dağların üstünden doğdu bir yıldız
Deftere alındı 12 bin kız
Yollara döküldük er kişiyiz biz
Vur ha kardaş vur ha vur ha vur
Çalınan davulları düğünmü sandın?
Nazlı bayrağı sen gelin mi sandın?
Top tüfek vuruşmayı cümbüşmü sandın?
Vur ha kardaş vur ha vur ha vur
Karadeniz içinde yatar gemiler
Topçu dağları döver yer gök inler
Banu Çiçek Baykocayı bir ümit bekler
Vur ha kardaş vur ha vur ha vur
Deftere alınanların pek çoğu geri dönmedi
Banu Çiçek Baykocanın dönüşünü bekledi bekledi
Yağmur ince ığıl ığıl ağlar
Her damlası yüreğimi dağlar
Seni bana çok görenler neyler
Karlı dağlar uzun uzun yollar
Hepsi pişman susmuş ağlar
Seni bana çok görenler neyler
Yıllar geçti güz yaz oldu
Baykoca�ysa toprak oldu
Sil gözyaşın durma ha durma
Baykoca�ysa toprak oldu
Sil gözyaşın durma ha durma
BIG BOSS MAN
Big boss man
Can't you hear me when I call
Big boss man
Can't you hear me when I call
Well you ain't so bad
When you real like on
I'm gonna get me a boss man
Drinkin around no bar
I wanna little drink of water
And you know me a star
Big boss man
Can't you hear me when I call
Well you ain't so bad
Ya just stroll lies on
I'm gonna get me a boss man
Drinkin around no bar
I wanna little drink of water
And you know me a star
Big boss man
Can't you hear me when I call, when I call
Well you ain't so bad
Ye ya just tell lies on
Aha ya got it boss man
Mmm shake it easy
Ya know what I got ahah
I got a boss man
Crazy crazy guy ahahaya
Gotta gotta gotta gotta crazy boss
My boss man
Mmm hmm
I wanna drink water hey ey
He give me some water
what do you want some ye
Go on
You want some don't you
I know ya do
Mmm my boss man
My boss man
I'm gonna bus me bus me
Drinkin around no bar
I wanna little drink of water
And you tell ma a star
CACIK
Sözüm meclisten disari dostlar
Bugünlerde kendimi hiyar gibi hissediyorum
Hani dilim dilim dograsalar beni
Marmara Ege Karadeniz ve hatta Akdeniz
Cacik olur diyorum
Derdim öylesine büyük ki dostlar
Kirka yarip yine kirka bölseler
Ve kirk bostana gübre diye serpseler
Kirkbin tane ot biter de
Kirkbin derde deva olur diyorum
Ne oldu bana böyle durup dururken
Oglan aldi basini gitti
Kiz zaten lafimi dinlemezdi
Dügmem kopuk pacam sökük
Oramda buramda cengelli igneler
Bir de cengelli igne nazar bozar derler
Hanimin corabi kacik basinda bigudiler
Karabas bile
Karabas bile suratima bakip bakip havliyor
Övünmek gibi olmasin ama dostlar
Kendimi hiyar gibi hissediyorum
Hani ince kiyim dograsalar beni
Akdeniz cacik olur diyorum
Ve hatta Atlas Okyanusu
Ve hatta Hint Okyanusu
Ve hatta hatta Büyük Okyanus cacik olur diyorum
Böyle caciga raki mi dayanir
Civi civiyi söker derler
Soguktan donani buzla ovarlar
Ben zaten yanmisim dostlar
Peki beni firina mi koysalar
Zeytin suyuna kuru ekmek
Böyle gelmis böyle gidecek...
DAGLAR DAGLAR
Ellerimle büyüttügüm
Solar iken dirilttigim
Çiçegimi kopardin sen
Ellere verdin
Daglar daglar
Kurban olam yol ver geçem
Sevdigimi son bir olsun yakindan görem
Kuslar ötmez güller soldu
Yüce daglar duman oldu
Belli ki gittigin yerden
Kara haber var
Daglar daglar
Kurban olam yol ver geçem
Sevdigimi son bir olsun yakindan görem...
__________________
DÖNENCE
Gün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda
Yapayalniz bekliyorum
Duyuyorum
Görüyorum
Bir gün gelecek dönence
Biliyorum
Simsiyah gecenin koynundayim
Yapayalniz
Uzaklarda bir yerlerde
Günesler doguyor
Kupkuru bir agacin daliyim
Yapayalniz
Uzaklarda bir yerlerde
Birseyler kök saliyor
Catlamis dudagimda ne bir ses
Ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde
Türküler söyleniyor
Duyuyorum
Görüyorum
Biliyorum
Dönence
Gün dönende dönence...
HAMBURGER(LAHBURGER)
Evvel zaman icinde kalbur saman icinde
Kaf daginin ardinda uzak bir ülkede
Kozu paylasmak icin iki düsman kabile
Sectiler iki civan sürdüler meydane
Biri arslan yürekli magrur kartal misali
Biri ürkek bakisli anka kusu sanki
Cektiler silahlari cünkü ilahlar kurban ister
Töreler ask dinlemez yalniz emreder
Hamburger gencligin sevgilisi
Hamburger sevdanin yanik sesi
Hamburger cift kasarli bir rüya
Hamburger olmaz güzelin böylesi
Biraz sogan biraz ketcap
Salata malata hardal ketcap
Hamburger bu ask bizim ötesi
Hamburger citir citir patates ile
Hamburger dilinmis tursu ile
Hamburger batiya acilan pencere
Hamburger pencereden uctu tencere
Biraz sogan biraz ketcap
Salata malata hardal ketcap
Lahmacun lahmacun
Dünyayi dolas benzeri yoktur
Edali isveli lahmacun
Sen sofrani kur yemeyen toktur
Sifali cilveli lahmacun
Mis gibi tereyag enva-i bahar
Biberli soganli Lahmacun
Bes dakka pisir tam orta karar
Ceylan bakisli Lahmacun
Hamburger yasli genc ayirt etmez
Hamburger esmer sarisin farketmez
Hamburger güleryüzlü herkese
Hamburger o da güler naz etmez
Biraz sogan biraz ketcap
Salata malata hardal ketcap
Lahmacun lahmacun
Dürüp dürüp sar kenarini tutma
Nazik salcali lahmacun
Kuzukulagiyla rokayi unutma
Limonlu eksili lahmacun
Yandim dedikce buz gibi ayran salgam suyu lahmacun
Bin derde deva maydonozuyla hamuru nakisli Lahmacun
Hamburger batiya acilan pencere
Hamburger pencereden uctu tencere
Lahmacun lahmacun
Kiymasi onca sogani da bolca
Neselendikce kahroldukca
Hamburger bu ask bizim ötesi
Salcali koruklu biberli olsa
Sona kalan donup sacini da yolsa
Aslan yürekli burger
Ceylan bakisli lahmacun
Celik bilekli burger
Hamuru nakisli lahmacun
Gözümün nuru burger
Cigerparem ne der
Lahburger lahburger
Bu öykü böyle gider basi sonu bilinmez
Bilinen seyler ise her zaman söylenmez
Raki da bir ayran da icmesini bilene
Sap da bir seker de bir tokum diyene
Sal da bir cuha da birgiymesini bilene
Güzel de bir cirkin de sevdim diyene
Her yeni dogan bebek yeni bir dünya demek
Ac gözünü hosgeldin lahburger bebek
Onlar erdi murada kerevet bize kaldi
Bu yarista bayragi lahburger aldi...
MAHKUM
Koca ekmegi paylasmak dururken
Tek bir lokmanin kavgasi ugruna
Iste sonunda yalniziz basbasa
Kirik bir sazin son telleri gibi
Mahkum ettik kendimizi
Yalniz ve yanyana yasamaya
Mahkum ettik kendimizi
Sonsuza dek böyle yasamaya
Sevmek nedir ögrenmeden
Gencligi görmeden yaslanmaya
Gözlerden uzak sevismek duruken
Ic dünyamizi korumak ugruna
Iste sonunda yalniziz basbasa
Tipki bir dalin son direkleri
Mahkum ettik kendimizi
Yalniz ve yanyana yasamaya
Mahkum ettik kendimizi
Sonsuza dek böyle yasamaya
Bitmez soguk gecelere
Sevgiden arinmis yalnizliga...
NICK THE CHOPPER
Down in the forrest Near a village
Lived the man called
Nick The Chopper
Chopping woods he s game
And makin money
Carring nought for trees
He blindly chops on
Never to be married
He never washes
He never went to scholl
Nick The Chopper
Chopping woods he s game
And Gettin Money
Does`nt car for life or even for a friend
He s dirty old man
Nick The Chopper
He s dirty old man
Nick The Chopper
Now
A very old man
He had decided
To make his fortune
Nick the Chopper
Chopping woods he s game
He couldnt stop it
He wants to cut down all the forrest
The trees they hated him
They Made a promise
Give him a lesson
Nick the Chopper
Chopping woods he s game
He couldnt stop it
But as the story goes
He is beaten at his game
He s a dirty old man
Nick The Chopper
We re gonna kill you
Nick the chopper
Strangle you with branches
Nick The Chopper
ÖMRÜMÜN SONBAHARINDA
Adim anilmaz oldu kapim çalinmaz oldu
Ömrümün sonbaharinda
Gönlüm katlansin diye gören göz görmez oldu
Ömrümün sonbaharinda
Saçlarima düstü aklar hüzünlendi aksamlar
Ömrümün sonbaharinda
Hep yüzüme kapandi dost bildigim kapilar
Ömrümün sonbaharinda
Sarkilar yarim kaldi resimler soldu simdi
Ömrümün sonbaharinda
Döktügüm gözyaslari sel oldu akti gitti
Ömrümün sonbaharinda
Elimden kaçirdigim gençligimi özlerim
Ömrümün sonbaharinda
Artik hiç dönmeyecek sevgiliyi beklerim
Ömrümün sonbaharinda
Baris isyan eyleme yillar akip gidiyor
Ömrümün sonbaharinda
Fazla vaktim kalmadi giden geri dönmüyor
Ömrümün sonbaharinda
Hala kalem tutacak bir parca gücüm kaldi
Ömrümün sonbaharinda
Hala yazip cizecek birkac satirim kaldi
Ömrümün sonbaharinda
Hala bitirmedigim bir yarim sarkim kaldi
Ömrümün sonbaharinda
Ve hala beni dinleyen bir avuc dostum kaldi
Ömrümün sonbaharinda...
SAKIZ HANIM - MAHUR BEY
Cocuklugumun gectigi o eski mahallede
Asi boyali ahsap eski bir evde otururlardi
Sakiz Hanim�la Mahur Bey
Bembeyaz tenli bembeyaz sacliydi Sakiz Hanim
Zaten onun icin Sakiz Hanim derdik kendisine
Pamuk gibi elleriyle kemence calardi
Esi Mahur Bey önce biraz nazlanir
Sonra o da kanunuyla eslik ederdi Sakiz Hanim�a
Beraber mesk ederlerdi
Yaz aksamlarinda acilirdi perdeler
Yorgun ellerinden dökülürdü nagmeler
Iki yil kadar oluyor önce kanun sustu o eski evde
Bir kac ay sonra da kemence
Ve asi boyali ahsap evin perdeleri
Bir daha acilmamak üzere kapandi
Evin satilacagi söylentileri baslayinca gittim
Iceri girdigimde eski bir koltugun üzerinde
Boynu bükük bir kanun
Ve kanunun gögsüne yaslanmis mahsun kemenceyi gördüm
Bizi rahatsiz etmeyen der gibiydiler
Kiyamadim
Uzaklastim
Mahur Bey susunca kapandi perdeler
Sakiz Hanim�la bitti o hüzünlü nagmeler...
SARI CIZMELI MEHMET AGA
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi
Yaz dostum selam almayana yigit denir mi
Yaz dostum alti üstü bes metrelik bez icin
Yaz dostum bosa gecmis ömre yasam denir mi
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabi
Sari Cizmeli Mehmet Aga bir gün öder hesabi
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek sal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadin kolunu
Yaz dostum kimse göcmez bu dünyadan mal ile
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabi
Sari Cizmeli Mehmet Aga bir gün öder hesabi
Yaz dostum BARIS söyler kendi bir ders alir mi
Yaz dostum su üstüne yazi yazsan kalir mi
Yaz dostum bir dünya ki hakli haksiz karismis
Yaz dostum bosa koysan dolmaz dolusu alir mi
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabi
Sari Cizmeli Mehmet Aga bir gün öder hesabi...
AHMET BEY�IN CEKETI
Tanri bütün kullara rizkini dagitirken
Kimi sirtüstü yatar kimi bosta gezerken
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdi ya nasip ne demekti
O mahallede herkes gömlek giyerdi
Bizim Kul Ahmet bir gün bir ceket diktirdi - Diktirir ya
Mahalleye dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdi ya nasip ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komsuya dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Mahalleli kahvede muhabbet pesindeyken
Leylekler lak lak edip peynir gemisi yüklerken
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kismet derdi
Kimseler anlamazdi ya kismet ne demekti
Herkes gömlek giyedursun
Bizim Kul Ahmet ceketini birde astarla kaplativerdi - Kaplatir ya
Mahalleye dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kismet derdi
Kimseler anlamazdi ya kismet ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komsuya dert oldu Kul Ahmet�in ceketi
Bir gün bir yoksul öldü üzüldü mahalleli
Ama bir kefen parasi bulamadi mahalleli
Kul Ahmet dedi yalan dünya cikardi ceketini
Örttü garibin üstüne kaldirdi cenazeyi
Sonunda herkes anladi ya nasip ya kismeti
Bizim Kul Ahmet birdenbire oluverdi Ahmet Bey
Ceketse Ahmet Bey�in Ceketi
Ibret-i alem oldu Ahmet Bey�in Ceketi
Sonunda herkes anladi ya nasip ya kismeti
Ibret-i alem oldu Ahmet Bey�in Ceketi
Megerse tüm keramet ceketteymis be Ahmet
BARIS�a sorar isen sen bu yolda devam et...
ANLIYORSUN DEGIL MI
Hava ayaz mi ayaz ellerim ceplerimde
Bir türkü tutturmusum duyuyorsun degil mi
Calacak bir kapim yok mutluluga hasretim
Artik sokaklar benim görüyorsun degil mi
Zaman akmiyor sanki saatler durmus bugün
Sonsuz yalnizligimda bir tek sen varsin bugün
Ya dön bana artik duyuyormusun beni
Ya cik git dünyamdan anliyorsun degil mi
Bir resmin kalmis bende tam ortadan yirtilmis
Hani siyah kazakli biliyorsun degil mi
Gözlerimden süzülen bir kac damla anida
Senin sicakligin var anliyorsun degil mi...
AYNALI KEMER
Sabah yeli ilgit ilgit eserken
Seher vakti bir güzele vuruldum
Al dudakta inci disi
Bu dünyada yok bir esi
Seher vakti bir güzele vuruldum
Aynali kemer ince bele
Bu can kurban tatli dile
Seher vakti bir güzele
Vuruldum
Mor menekse nergis dizmis boynuna
Kusluk vakti aldi beni koynuna
Civildasir dudu kusu
Sanki bülbülün ötüsü
Seher vakti bir güzele vuruldum
Aynali kemer ince bele
Bu can kurban tatli dile
Seher vakti bir güzele
Vuruldum
Aksam oldu gün kavustu sessizce
Dedi güzel ayrilik vardir bize
Uzakta bir baykus öttü
Gül bahcemde diken bitti
Seher vakti bir güzele vuruldum
Aynali kemer ince bele
Bu can kurban tatli dile
Seher vakti bir güzele
Vuruldum...
CAN BEDENDEN CIKMAYINCA
Kara haber tez duyulur
Unutsun beni demissin
Bende kalan resimleri
Mektuplari istemissin
Üzülme sevdicegim
Bir daha cikmam karsina
Sana son kez yaziyorum
Hatiralar yeter bana
Unutma ki dunya fani
Veren Allah alir cani
Ben nasil unuturum seni
Can bedenden cikmayinca
Kurumus bir cicek buldum
Mektuplarin arasinda
Bir tek onu sakliyorum
Onu da cok görme bana
Asklarin en guzelini
Yasamistik yillarca
Bütün hüzünlü sarkilar
Hatirlatir seni bana
Kirildi kanadim kolum
Ne yerim var ne yurdum
Gurbet ele düstü yolum
Yuvasiz kuslar misali
Selvi boylum senin icin
Katlanirim bu yazgiya
Böyle yazmissa yaradan
Kara toprak yeter bana...
__________________