AntidepresaN
New member
Neredesiniz Milliyetçiler !
Açık bir iç savaşın yaşandığı Irak`ta hunharca öldürülenler arasındaki Türkmen sayısında ciddi bir artış var. Bağdat morgları dolup taşmış durumda. Her gün ortalama 1000 cesedin mezarlıklara sevk edildiği haberini aldım. Korkunç bir durum. Kimin kimi öldürdüğü belli değil. ABD nükleer silah bulamadığı Saddam Hüseyin`i "insani suçlar"ı gerekçe göstererek yargılıyor. Ama kendisi 3 yıldır vahşice katlettiği masum insanları görmezden geliyor. Kimseye de söyletmiyor. Bu arada Türkmen yurdunu silah zoruyla Kürdistan`a çevirmek isteyenler de ipini tam koparttı. Tamamı Türkmen Telafer`de ABD askerleriyle birlikte vahşet uygulayan bazı Kürt Gruplar şu ana kadar yüzlerce insan öldürdü, 3600 Türkmen ailenin de evini terk etmesine neden oldu. Elektrik ve suyun bir yıldır verilmediği, yiyecek içecek girişine izin verilmeyen Telafer`de soydaşlarımız hala direniyor. Şu ana kadar bir Kürt ailesi bile boşaltılan evlere girmeye cesaret edemedi. Durum böyle olunca Telafer`de direnen herkes "Terörist", onların durumunu merak eden ve yardım etmek isteyen de terörist yanlısı ilan edilmiş durumda. Bu numarayı Türkiye`nin basiretsiz yöneticileri de yemiş durumda. ABD "teröristlere destek mi veriyorsunuz" der diye hastanelere ilaç, halka su bile gönderemeyen "Kofti" bir yönetim var. Pısırık tavırları nedeniyle de sivil toplum örgütlerine ve en çok da sessiz kalan milliyetçilere yazıklar olsun diyorum.
Mesut Barzani ve Talabani Irak`ın gelirlerinden her yıl birer milyar dolar para alıyorlar. Sınır kapıları ve ticaret gelirleri de kendilerine kalıyor. Bütün bunların üstüne dünyanın en önemli eroin pazarlarından biri haline gelen Kürt yahudilerin yaşadığı Dohuk şehri kara paranın da merkezi haline gelmiş durumda. İki aşiret lideri multi milyar dolarlara doymadılar, şimdi de kendilerinin de imza attığı zenginliklerin ortak paylaşımı yasasına aykırı olarak, kuzeyde çıkan bütün petrolün kendilerine ait olduğunu son derece şımarık bir biçimde ilan ediyorlar. Geçenlerde Kerkük`ü kana bulayan Kürt grupların Kuzey Irak`taki sözcüsü Dr. Mahmut Osman, verdiği dudak uçuklatacak derecede saygısız beyanatlarda, yakın gelecekte hala ele geçiremedikleri Kerkük`te tehlikeli oyunlar oynanacağını iddia ediyor. Dağlardan 350 bin kişiyi şehre getirip yerleştirdiler, 50 bin silahlı peşmerge şehri işgal etmiş durumda, utanmadan bu sözleri söylüyor. Bir de peşmergelerin açıkça yaptığı terör olaylarının sorumlusu olarak eski Baasçılarla Türkmenleri, gösteriyor. Peki kim bu Mahmut Osman? Kürdistan Sosyalist Partisi`nin lideridir. Uzun yıllar Fransa`da yaşadığından onların iyi adamıdır. 1992-93-94 yıllarında bir gazeteci olarak Irak`taki PKK kamplarına giden yollardaki kontrol noktalarından geçebilmek için özel geçiş belgesini KSP merkezinden alırdım. PKK`ya en yakın partiydi. Birkaç gazeteci haricinde Türkiye`de acaba hangi siyasetçi ya da havalı bürokrat her açıklaması tamamen yalan ve saptırma olan bu liderleri ve geçmişlerini bilir. Zaten en büyük sorun da burada. Ortadoğu`da, ve özellikle Irak`ta tüm politikacılar birbirlerini en az 30 yıldır tanırlar. Kimin kime hizmet ettiği iyi bilindiğinden, kimse kimseyi kandıramaz. Ama bilgisiz Türk siyasetçileri ve kokteyl kuşu megaloman bazı monşerler, bunları tanımadığı için her türlü numarayı yediklerinin farkında değiller. Zarar eden ve taviz veren hep biz olmamıza rağmen, utanmadan bunu halka başarı olarak sunarlar. O yüzden de maskara haline geldik, bize bir yerleriyle gülüyorlar.
Vedat Yenerer
Açık bir iç savaşın yaşandığı Irak`ta hunharca öldürülenler arasındaki Türkmen sayısında ciddi bir artış var. Bağdat morgları dolup taşmış durumda. Her gün ortalama 1000 cesedin mezarlıklara sevk edildiği haberini aldım. Korkunç bir durum. Kimin kimi öldürdüğü belli değil. ABD nükleer silah bulamadığı Saddam Hüseyin`i "insani suçlar"ı gerekçe göstererek yargılıyor. Ama kendisi 3 yıldır vahşice katlettiği masum insanları görmezden geliyor. Kimseye de söyletmiyor. Bu arada Türkmen yurdunu silah zoruyla Kürdistan`a çevirmek isteyenler de ipini tam koparttı. Tamamı Türkmen Telafer`de ABD askerleriyle birlikte vahşet uygulayan bazı Kürt Gruplar şu ana kadar yüzlerce insan öldürdü, 3600 Türkmen ailenin de evini terk etmesine neden oldu. Elektrik ve suyun bir yıldır verilmediği, yiyecek içecek girişine izin verilmeyen Telafer`de soydaşlarımız hala direniyor. Şu ana kadar bir Kürt ailesi bile boşaltılan evlere girmeye cesaret edemedi. Durum böyle olunca Telafer`de direnen herkes "Terörist", onların durumunu merak eden ve yardım etmek isteyen de terörist yanlısı ilan edilmiş durumda. Bu numarayı Türkiye`nin basiretsiz yöneticileri de yemiş durumda. ABD "teröristlere destek mi veriyorsunuz" der diye hastanelere ilaç, halka su bile gönderemeyen "Kofti" bir yönetim var. Pısırık tavırları nedeniyle de sivil toplum örgütlerine ve en çok da sessiz kalan milliyetçilere yazıklar olsun diyorum.
Mesut Barzani ve Talabani Irak`ın gelirlerinden her yıl birer milyar dolar para alıyorlar. Sınır kapıları ve ticaret gelirleri de kendilerine kalıyor. Bütün bunların üstüne dünyanın en önemli eroin pazarlarından biri haline gelen Kürt yahudilerin yaşadığı Dohuk şehri kara paranın da merkezi haline gelmiş durumda. İki aşiret lideri multi milyar dolarlara doymadılar, şimdi de kendilerinin de imza attığı zenginliklerin ortak paylaşımı yasasına aykırı olarak, kuzeyde çıkan bütün petrolün kendilerine ait olduğunu son derece şımarık bir biçimde ilan ediyorlar. Geçenlerde Kerkük`ü kana bulayan Kürt grupların Kuzey Irak`taki sözcüsü Dr. Mahmut Osman, verdiği dudak uçuklatacak derecede saygısız beyanatlarda, yakın gelecekte hala ele geçiremedikleri Kerkük`te tehlikeli oyunlar oynanacağını iddia ediyor. Dağlardan 350 bin kişiyi şehre getirip yerleştirdiler, 50 bin silahlı peşmerge şehri işgal etmiş durumda, utanmadan bu sözleri söylüyor. Bir de peşmergelerin açıkça yaptığı terör olaylarının sorumlusu olarak eski Baasçılarla Türkmenleri, gösteriyor. Peki kim bu Mahmut Osman? Kürdistan Sosyalist Partisi`nin lideridir. Uzun yıllar Fransa`da yaşadığından onların iyi adamıdır. 1992-93-94 yıllarında bir gazeteci olarak Irak`taki PKK kamplarına giden yollardaki kontrol noktalarından geçebilmek için özel geçiş belgesini KSP merkezinden alırdım. PKK`ya en yakın partiydi. Birkaç gazeteci haricinde Türkiye`de acaba hangi siyasetçi ya da havalı bürokrat her açıklaması tamamen yalan ve saptırma olan bu liderleri ve geçmişlerini bilir. Zaten en büyük sorun da burada. Ortadoğu`da, ve özellikle Irak`ta tüm politikacılar birbirlerini en az 30 yıldır tanırlar. Kimin kime hizmet ettiği iyi bilindiğinden, kimse kimseyi kandıramaz. Ama bilgisiz Türk siyasetçileri ve kokteyl kuşu megaloman bazı monşerler, bunları tanımadığı için her türlü numarayı yediklerinin farkında değiller. Zarar eden ve taviz veren hep biz olmamıza rağmen, utanmadan bunu halka başarı olarak sunarlar. O yüzden de maskara haline geldik, bize bir yerleriyle gülüyorlar.
Vedat Yenerer