Neredesin Bülent Arınç

mehmetünlü

New member
Katılım
18 Ara 2006
Mesajlar
12,137
Reaction score
0
Puanları
0
131b.jpg


“AKP ve Fethullah Gülen’i Bitirme Planı” ortaya çıktı, yoksun...

Asker taarruz altına alındı, yoksun...

İlker Başbuğ racon kesti, yoksun...

MGK 7.5 saat sürdü, yoksun...

28 Şubat benzetmesi yapıldı, yoksun...

Albay Dursun Çiçek askeri mahkemede aklandı, yoksun...

Albay Dursun Çiçek sivil mahkemede tutuklandı, yoksun...

Albay Dursun Çiçek jet hızıyla tahliye edildi, yoksun...

Askerlere sivil yargı yolu açıldı, yoksun...

“Abdullah Gül imzalayacak mı” tartışması ayyuka çıktı, yoksun...

Çevik Bir ifade verdi, yoksun...

Yoksun Allah yoksun...

Şairin dediği gibi:

“Saat dört yoksun... Saat beş, yok... Altı, yedi, ertesi gün... Daha ertesi...”

Kısacası...

40 gündür yoksun...



Oysa biz senden “ortada fol yok, yumurta yok” durumlarda bile muazzam huruç hareketleri bekliyorduk...

Oysa biz senden içinde asker geçen tartışmaların şiddetini arttıracak bir “Milli Görüş öfkesi” bekliyorduk...

Oysa biz senin yatışmış ortamları hareketlendirmeni, ılıman gündemleri sertleştirmeni bekliyorduk...

Oysa biz senden şu son 40 gün içinde en az 40 okkalı beyanat patlatacak türden müthiş bir performans bekliyorduk...

Oysa biz kabineye girdiğin zaman, “Eyvah! Bülent Arınç” tarzında nice analizler attırarak nasıl da beklendi içine girmiştik...



Yoksa sende açığa çıkmamış bir “Vecdi Gönül tabiatı” vardı da, o mu açığa çıktı?

Yoksa artık “Âlemin tek delisi ben miyim kardeşim” türünde bir egoizm mi baş gösterdi sende?

Yoksa “Başbakan Yardımcılığı” koltuğunun ehlileştirici bir etkisi oluyor da biz mi fark edemedik?

Bilmiyoruz, bilemiyoruz...

Ama bildiğimiz bir şey varsa o da şudur:

Biz böyle suskun Bülent Arınç istemiyoruz... Biz eski Bülent Arınç’ı istiyoruz...

Hadi silkin, ayağa kalk, vur yumruğunu masaya... Hadi daha da karıştır zaten karışık olan çarşıyı... Bizi kör kuyularda merdivensiz bırakma...


Ahmet HAKAN-05.07.2009
 
Bülent Arınç ortaya çıkarsa sen hangi deliğe kaçacaksın hergele Ahmed?

Ertuğrul amcan bu sefer seni kollamayabilir,çünkü Ahmed Arsan meselesinde fena çuvalladın.Ertuğrul'un dine kin kusmanın yeni yolu olan Ahmed Arsan projesini .ok ettin.

İyisi mi sen Nişantaşı caddelerinde gezmene bak.Boyundan büyük işlere kalkma...
 
Yoksa artık “Âlemin tek delisi ben miyim kardeşim” türünde bir egoizm mi baş gösterdi sende?

bu komikti :d:d:d
 
bence güzel bir yazı yazmış

bir de arkadaşlar bizim toplumumuzn genelde var herhalde bu mesela kamer28 arkadaşımız dıyorkı senın de ne mal oldugunu gorduk dıyelımkı adamın hatsını gordun tamam eyvallah ama suan burada yazısı hakkında yorum yapman gerekmez mıydı nedir bu genellemelerımızın sebebı anlayamıyorum
 
bülent arıncın iki kuyruk acısı var biri ordudan dolayı diğeri chp den dolayı.

bilmeyenler için ufak bir not: bülent arıncın dedesi derviş mehmet denen kubilayı şehit eden yobazdır ,vatan haini olarak idam edilmiştir.

bülent arınç, vatan haini derviş memetin 3.cü karısından torunudur, derviş memetin 3.cü karısıda rumdur.
 
Vakit Gazetesi Yazarı Yavuz Bahadıroğlu, Ahmet Hakan`ın gündeme getirdiği "Türbanlı kızlar evde mi kalıyor" sorusuna kendi köşesinden cevap verdi.


Son günlerin modası başörtülü kızları evlendirme üzerine geyik çevirmek...
Geyiğin özeti şu: “Muhafazakar kesimin delikanlıları başı açık kızlarla evleniyor, bu durumda tesettürlü kızların hali ne olacak, nasıl evlenecekler?”
Böyle bir soru nereden akıllara takıldı derseniz, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın oğlu Ömer ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın oğlu Ahmet Mücahid’in tercihinden akıllara takıldı...
Sevgili delikanlılarımız evlenmek için başları açık kızlar seçmişler...
İş bu tercihten uç bir soru üretildi: “Başı kapalı kızları kim alacak?”
Tüm sorunlarımızı çözdük, sıra buna geldi anlayacağınız!
Başı kapalı kızların nasıl evleneceği bazı yazarlarımıza dert oldu.
“Bülent Bey’le Kadir Bey’in oğulları da böyle yaparsa?..” demeye getiriyorlar.
Bir kere “dava adamlığı” babadan oğula geçmez...
Padişahlık ya da krallık gibi değildir...
Dava adamının oğlu “haylaz” olabilir...
Kızı “yaramaz” çıkabilir...
Yetişkin her birey kendi davranışlarından sorumludur!
Fatura ana-babaya kesilmez.
Mesela...
Uyuşturucu ile mücadeleye hayatını adamış adamın oğlu uyuşturucudan ölebilir... Mümkündür...
Eğer bunu, “Uyuşturucu ile mücadeleye bir ömür vermiş filancanın oğlu (ya da kızı) falanca aşırı dozdan öldü” yaklaşımı içinde, ana-babaya gönderme yaparak ele alırsanız, haksızlık yapmış olursunuz...
Böyle bir yaklaşım ahlaki olmaz.
Çevreye aşırı duyarlı annenin kızı, çevre katili çıkabilir...
Hayvan haklarını savunan vatandaşın oğlu belediye başkanı olup köpek itlaf ekipleri kurabilir...
Hümanist bir anneden katil bir evlat gelebilir...
İnsan hakları savunucusunun çocuğu işkenceyi, yahut yargısız infazı savunabilir...
Sigara aleyhtarı anne-babanın çocuklarından bazıları tiryaki olabilir...
Aynen böyle de, başörtüsünü savunan bir politikacının, gazetecinin, yazarın ya da herhangi bir meslek erbabının oğlu baş açık bir kızla evlenebilir.
Üçüncü şahıslara bunu sorgulamak değil, “Allah mesut bahtiyar etsin” demek düşer.
¥
Bunlar bir yana, biraderler, bu yaşınıza kadar “aşk” diye bir şey duymadınız mı?
Hani “Yusuf ile Züleyha”, “Leyla ile Mecnun”, “Ferhad ile Şirin” vesaire...
Mecnun’un uğruna yanıp tutuştuğu Leyla’yı yakından tanıyanlar, hayretler içinde Mecnun’a sormuşlar:
“Yahu bu kara-kuru kızın neresine sevdalandın?”
Cevap:
“Siz Leyla’mı benim gözümle görmüyorsunuz ki...”
Çocuk sevdalanmışsa, ne yapacak anne babası?
“Baçı kapalı değil” diye ret mi edecekler?
O zaman eleştirilmezler mi, “Aşka bile saygıları yok” diye?
Anne baba saygı göstermişler, çocuklarının tercihine, başı açık kızı gelin yapmışlar.
Bu, kesimler arası barışı sağlamak için önemli bir adım aslına bakarsanız. Herkes kendi içinde evlenir giderse, hatlar daha da keskinleşmez, uçurumlar daha façzla derinleşmez mi?
Aslına bakarsanız ben insanları yok “baçı açık”, yok “başı kapalı” olarak görmüyorum...
Sadece “insan” olarak görüyorum ve açık-kapalı tüm insanların demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanmaları gerektiğine inanıyorum.
Bazılarına göre bu haklar sadece “laiklere” ve “başı açıklara” özgüdür...
“Dindar”larla “başı kapalılar” her türlü haksızlığa müstahaktırlar!
Bu mantığı değiştirmek, “evlenme sorunu” başta olmak üzere, bu bağlamda farklı sorunlar yaşayan toplumumuzun önünü açabilir.
O zaman “evlenme sorunu” da ortadan kalkar.
Çünkü “kamusal alan”da onlar da yer alırlar.
Evlenemeseler bile, işlerini özgürce ve rahatlıkla yapabileceklerinden dolayı, en azından bazı yazarlarımızın dert etmesine gerek kalmaz.
¥
Ayrıca...
Muhafazakar gençlik Ömer Topbaş’la Ahmet Mücahit Arınç’tan ibaret değildir...
Daha binlercesi, yüzbinlercesi var, tesettürlü kız isteyen.
 
bazıları sakalı yakıştığı için bazıları avrupalılara özendiği için bazıları sünnet olduğu için bazıları münafıklık olsun diye bazıları da gelen geçen sakalına tükürsün diye uzatıyor.vesselam
 
Geri
Üst