Nedir bu cemaatten çektiğimiz! ___

LOOPUSED

Altın Üye
Katılım
6 Haz 2008
Mesajlar
12,048
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
€z€Ld€n €b€d€
Nedir bu cemaatten çektiğimiz!



Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı'na hazırlandığı günlerde özel ve gizli bilgileri de kullanılarak linç kampanyasına maruz bırakılır. Fatura hemen ona kesilir.

Söz konusu dosyaların Ergenekon sanıklarının kasalarında çıkması ile gerçek anlaşılır. Komuta kademesindeki kanlı yükselme savaşlarının sonucu silah arkadaşları tarafından operasyon yemiştir. Ama sorsanız bugün hâlâ zihinlerde o olağan şüpheli kalmıştır:

Cemaat.

Deniz Baykal'ı, CHP'li bir bayan milletvekiliyle uygunsuz vaziyette gösterdiği iddia edilen kaset internete düşer. Baykal koltuğu kaybeder; kaset siyasî bir manevranın gerekçesi yapılır. Baykal bile yalanlar ama ısrarla aynı parmaklar o hayaleti işaret eder:
Cemaat.

Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda sorular çalınır. ÖSYM'nin içinden destek alan bir çetenin soruları çalıp satmak başta olmak üzere pek çok icraatı ifşa olur. Şüpheliler tutuklanır, fakat gerçekler cemaat avcılarını kesmez. Sabri Uzun, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı iken Şemdinli soruşturması kapsamında bir ifade kullanır. "Hırsız evin içindeyse kilit kâr etmez" der. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt izzetinefis meselesi yapar ve Uzun, Savcı Ferhat Sarıkaya ile birlikte işini kaybeder. Büyükanıt iftiharla anlatır Uzun'u görevden aldırmasını. Ancak Hanefi Avcı'yı ikna edemez. 'Hayır, Sabri Uzun da cemaat kurbanıdır.' Yargıtay, yeni deliller ışığında Danıştay cinayetinin Ergenekon davasıyla birleştirilmesine karar verir. Davayı ilk karara bağlayan yargıç da 'Bu deliller yargılama sırasında önümüze gelseydi biz de birleştirirdik.' şeklinde beyanat verir. O da ne! Bu işi de cemaat yapmış.

En son Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tutuklandı. Her zamanki gibi bu da cemaate mal edildi. Avcı, kitap yazdığı için başına bunların geldiğini iddia ediyor. Halbuki kitapta da cemaat kendini takip ettirip dinlettiği için kaleme sarıldığını anlatıyor. Alın size bir yumurta mı tavuk mu hikâyesi. Telefonları dinlendiğine kızarak mı kitap yazdı? Kitap yazdığından dolayı mı başına iş açıldı? Konuyu, evliliği devam ederken evli bir kadınla gayrimeşru ilişki boyutuna indirgeyip magazinleştirmek isteyenler var. Bu kanunlarımıza göre suç değil. Sadece dört kişiyi, evlilik akdinin diğer muhataplarını ilgilendirir. Bir de görevle bağdaşmayan bir durumsa idari yaptırımı varsa bilmiyorum. Hanefi Avcı, iki polisi şehit eden bir terör örgütüne yardım etmekle suçlanıyor. Topu cemaate atarak sıyrılmanın mümkün olmadığı bir durum. Ben Avcı'nın yerinde olsam ve gerçekten suçsuzsam doğru şehit Emniyet Amiri Semih Balaban'ın polis memuru eşinin yanına giderdim. Onun elinden tutar ve gözlerinin içine bakarak, 'bunlar iftira, ben polis katilleriyle işbirliği yapacak adam değilim' derdim. Kamuoyunu ikna edebilecek bir jest olurdu. Sonra basın toplantısı düzenleyip önce hakkındaki suçlamalara cevap vermeliydi. 'En iyi savunma saldırıdır' taktiği uygulayan işbilir emniyetçi görüntüsü ona zamanla daha büyük zarar verecek. Olayı sulandırmak için ekranlara taşınan iki kadın da kafaları karıştırıyor. Avcı, hem eşine hem genç sevgilisine mavi boncuk vermiş gibi görünüyor.

Çocuğu olmayan, işi rast gitmeyen, ticareti kesada düşen herkes kabahati cemaatte buluyor. Suçlular da cemaatle aralarında bir husumet uydurarak kurtulmaya çalışıyor. Eskiden 'Atatürkçüyüm o yüzden üzerime geliyorlar' cümlesi çok yaygındı. Şimdilerde moda cemaat düşmanı olmak. Cemaatin tekerine çomak soktuğu için hakkında fezleke düzenlendiğini ve yargılama yapıldığını iddia eden ne kadar çok insan var! Haklarındaki suçlamaların hiçbirine cevap vermeye yanaşmıyorlar, varsa yoksa cemaat. Suç işleme ayrıcalığı kazanmak için cemaat düşmanlığı yapmak yeterliyse bütün arsızlar hırsızlar sıraya girsin.



KAYNAK
 
Zaman gazetesı Cemaate aıttır..Bunu herkes bilir..Bu yazarında böyle bir yazı yazması gayet normal
 
Arkadaşım ben KPSS iddialarında soruların cemaate sızdırılma konusunda maalesef sizlerle hem fikir olamayacağım... Kesinlikle Fetullah Gülen cemaatinin bu işin içinde olduğunu cemaatin kendi adamları bile inkar etmedi.. Tamam icraatler konusunda yapılanlar konusunda çoğu zaman gördüklerimi söylerim, ama bu da aşikar bir durum... Bir milletin emeklerinin hakkını yiyorsan eğer ister AKP ol İster CHP...
 
bir gün bu cemaatin, bu cumhuriyete yaptığı ihanet gözler önüne serilecek...keser dönecek sap dönecek gün gelecek hesap dönecek.
 
o kadarda değil,,tehditlerle aşağılamakla, yok saymakla,defolun gidin demekle olsaydı zaten istediğiniz olurdu.... hesap döndü sap döndü zaten.. siz bir daha döneceğinimi sanıyorsunuz?
 
Bu cemaatin bu devlet için yaptığı hizmetleri
inkar etmek dünyanın düz olduğunu iddia etmek kadar
komik olur..
 
size ne denir ki.....:(

içinden ne geçiyorsa onu deyiver kardeş.. dile gel hele.. sıkıntı yapma söyle.. yıllardır neler dediyseniz aynılarını tekrarlayıver istersen... size ne denmesi gerektiğini henüz biz keşfedemedik, günü geldiğinde denilir elbet..
 

En Güzeli Allah Hidayet Versin Diyelim ...
 
Bu cemaatin bu devlet için yaptığı hizmetleri
inkar etmek dünyanın düz olduğunu iddia etmek kadar
komik olur..

Hizmet derken.. Bir kere hiç bir hukuk devletinde illegal örgüt devlete yardım edemez.. Etmez zaten.. Ama devleti kendi çıkarlarına göre şekillendiriyor dersen o zaman olur..
 
İşin reklam kısmı olan o okul açmalar, Türk dilini yaygınlaştırma ve Türkiyeyi 3. sınıf dünya ülkelerinde tanıtmalar ve buna benzer davranışlar, pembe dünya hayali ile yetişen veya alnı secdeye değen hain olamaz mantığı ile yaşayanların gözünde hizmet olarak algılanıyor olabilir.

Bu işler için kullanılan kaynağın nereden elde edildiğine kafa yormak istemeyen kişiler günlük hayatlarında bir ekmek almak için, çocuğunu büyütebilmek yetiştirebilmek için ne tür zorluklar ile karşılaştıklarını unutuverirler birden.

Allah dünyalığı istediğine verir zihniyetiyle yaşayanlar için kaynağın nereden geldiği önemli değildir. Çünkü kaynağı Allah göndermektedir.

Atalarımız der ki çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz.

İnsanların olayları daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirmeleri sağlıklı olur. Tek bir pencereden baktığımızda öyle sanıyorumki çok dar alanları görebiliriz.

Örneğin ben tek pencereden bakınca Amerika ve Avrupanın Türkiyeyi sevdiğini, gelişmesi için elinden gelen bütün imkanları kullandığını sanıyorum.

Oldumu şimdi. Bu değerlendirme doğru mu?
 
Fethullah Gülen Hareketi’ne nedense kuşkuyla bakan bir arkadaşım var. Hanefi Avcı’nın kitabının yayınlandığı sıralarda bir yerde karşılaştık. Kitabı sordum. Şakayla karışık bir cevap verdi: “Cemaat propagandası.”

Gülerek “nasıl yani?” diye sordum. “Avcı’nın kitabı” dedi, “Cemaati her yerde hazır ve nazır, her şeye gücü yeten bir teşkilat gibi gösterip cemaat karşıtlarının gözünü korkutmayı amaçlıyor sanki.”

O gün Hanefi Avcı’nın kitabına “Cemaat propagandası” diyen arkadaşım acaba şimdi milliyetçi-muhafazakâr kimliği ve siyasi görüşleri herkesin malumu olan bu polis müdürünün “Devrimci Karargâh” örgütü soruşturması kapsamında tutuklanmasına ne derdi?

Son günlerde karşılaşmadık; cevabını bilemiyorum. Ama herhalde bu olayı da kendi mantığıyla değerlendirip, “Kamuoyuna ‘Kitapta yazılanlar doğruymuş’ dedirtmek için yapılan bir operasyon bu” derdi.

***

Şaka bir tarafa, bugün Hanefi Avcı hakkındaki kamuoyu kanaati “Emniyet teşkilatındaki cemaat örgütlenmesi aleyhinde kitap yazdığı için bir intikam operasyonuna maruz kalan polis müdürü” şeklindedir.

Bu algı hem emniyet, hem yargı hem de cemaat adına kaygı uyandırmalıdır.

Çünkü

1. Avcı’ya yönelik operasyonun yazdığı kitapla ilgisinin olmadığına hiç kimseyi inandıramazsınız.

2. Mamafih, bu konuda zaten fazlaca bir ikna çabasına da lüzum görülmemesi çok daha rahatsız edici.

3. Hükümet sözcüleri “Bu iş yargının tasarrufu, bizim yapacağımız bir şey yok” diyorlarsa da siyasi iktidarın bu gelişmelerden zarar göreceği ortada. Dolayısıyla Ankara’da konuya ilişkin bir rahatsızlığın olması anlaşılabilir bir durumdur.

4. Ergenekon soruşturmalarına ilişkin kamuoyu desteğinin de bu gelişmelerden etkileneceğini düşünmek gerekir.

5. Bu tür tavırlar Fethullah Gülen Hareketi aleyhinde öteden beri dile getirilen iddiaların doğrulanması olarak anlaşılacaktır. Benim çevremde böyle düşünen insanlar var. Yani söylediklerim ampirik gözlemlere dayanıyor! Son iki gündür Cemaate bakışlarında hiçbir negatiflik olmayan insanların bile “bunlar da devlet içinde devlet oldular” yollu sızlanmalarını işitiyorum. İşin acı tarafı bu algıyı doğuran Hanefi Avcı’nın kitabı değil, kitaba gösterilen ölçüsüz tepki oldu.

6. Hanefi Avcı’nın yazdıklarının bütünüyle gerçekdışı olduğunu düşünmemekle beraber kitaba hem içeriği hem de zamanlaması ve takdim tarzı bakımından benim de birtakım itirazlarım oldu. Ancak Gülen cemaati çevresinin aşırı infialini başından beri anlayamadım.

7. Böylesine bir infial yerine soğukkanlı bir değerlendirmeyle “biz nerede hata yaptık” diye bir sorgulama ve özeleştiri başlatılabilirdi. Avcı’nın kitabını kendileri için bir “algı onarımı” fırsatı olarak değerlendirselerdi daha doğru bir iş yapmış olurlardı.

8. Hatta suskun bile kalsalardı şimdiki durumdan daha iyi olurdu.

***

Önceki tecrübelerim dolayısıyla, bu yazdıklarımın da “dostane eleştiri” olarak algılanmayacağını tahmin ediyorum.

Ama kırılsalar da, kızsalar da, defterlerinden silseler de kendilerini hoşnut edecek şeyler söylemeyi değil, dostlarımı uyarmayı tercih ederim.

Zira öncelikle o harekete gönül vermiş yüz binlerin hayalleri yıkılmasın, emekleri zayi olmasın istiyorum.



Hanefi Avcı?ya yapılan, Star Gazetesi





içinizden biri bunları söylüyor.


arasıra kendinize dışardan bakın.

ne yapıyoruz diye...
 
Fethullah Gülen Hareketi’ne nedense kuşkuyla bakan bir arkadaşım var. Hanefi Avcı’nın kitabının yayınlandığı sıralarda bir yerde karşılaştık. Kitabı sordum. Şakayla karışık bir cevap verdi: “Cemaat propagandası.”

Gülerek “nasıl yani?” diye sordum. “Avcı’nın kitabı” dedi, “Cemaati her yerde hazır ve nazır, her şeye gücü yeten bir teşkilat gibi gösterip cemaat karşıtlarının gözünü korkutmayı amaçlıyor sanki.”

O gün Hanefi Avcı’nın kitabına “Cemaat propagandası” diyen arkadaşım acaba şimdi milliyetçi-muhafazakâr kimliği ve siyasi görüşleri herkesin malumu olan bu polis müdürünün “Devrimci Karargâh” örgütü soruşturması kapsamında tutuklanmasına ne derdi?
Son günlerde karşılaşmadık; cevabını bilemiyorum. Ama herhalde bu olayı da kendi mantığıyla değerlendirip, “Kamuoyuna ‘Kitapta yazılanlar doğruymuş’ dedirtmek için yapılan bir operasyon bu” derdi.

***

Şaka bir tarafa, bugün Hanefi Avcı hakkındaki kamuoyu kanaati “Emniyet teşkilatındaki cemaat örgütlenmesi aleyhinde kitap yazdığı için bir intikam operasyonuna maruz kalan polis müdürü” şeklindedir.

Bu algı hem emniyet, hem yargı hem de cemaat adına kaygı uyandırmalıdır.

Çünkü

1. Avcı’ya yönelik operasyonun yazdığı kitapla ilgisinin olmadığına hiç kimseyi inandıramazsınız.

2. Mamafih, bu konuda zaten fazlaca bir ikna çabasına da lüzum görülmemesi çok daha rahatsız edici.

3. Hükümet sözcüleri “Bu iş yargının tasarrufu, bizim yapacağımız bir şey yok” diyorlarsa da siyasi iktidarın bu gelişmelerden zarar göreceği ortada. Dolayısıyla Ankara’da konuya ilişkin bir rahatsızlığın olması anlaşılabilir bir durumdur.

4. Ergenekon soruşturmalarına ilişkin kamuoyu desteğinin de bu gelişmelerden etkileneceğini düşünmek gerekir.

5. Bu tür tavırlar Fethullah Gülen Hareketi aleyhinde öteden beri dile getirilen iddiaların doğrulanması olarak anlaşılacaktır. Benim çevremde böyle düşünen insanlar var. Yani söylediklerim ampirik gözlemlere dayanıyor! Son iki gündür Cemaate bakışlarında hiçbir negatiflik olmayan insanların bile “bunlar da devlet içinde devlet oldular” yollu sızlanmalarını işitiyorum. İşin acı tarafı bu algıyı doğuran Hanefi Avcı’nın kitabı değil, kitaba gösterilen ölçüsüz tepki oldu.

6. Hanefi Avcı’nın yazdıklarının bütünüyle gerçekdışı olduğunu düşünmemekle beraber kitaba hem içeriği hem de zamanlaması ve takdim tarzı bakımından benim de birtakım itirazlarım oldu. Ancak Gülen cemaati çevresinin aşırı infialini başından beri anlayamadım.

7. Böylesine bir infial yerine soğukkanlı bir değerlendirmeyle “biz nerede hata yaptık” diye bir sorgulama ve özeleştiri başlatılabilirdi. Avcı’nın kitabını kendileri için bir “algı onarımı” fırsatı olarak değerlendirselerdi daha doğru bir iş yapmış olurlardı.

8. Hatta suskun bile kalsalardı şimdiki durumdan daha iyi olurdu.

***

Önceki tecrübelerim dolayısıyla, bu yazdıklarımın da “dostane eleştiri” olarak algılanmayacağını tahmin ediyorum.

Ama kırılsalar da, kızsalar da, defterlerinden silseler de kendilerini hoşnut edecek şeyler söylemeyi değil, dostlarımı uyarmayı tercih ederim.

Zira öncelikle o harekete gönül vermiş yüz binlerin hayalleri yıkılmasın, emekleri zayi olmasın istiyorum.





Şöyle denir..
Sen hanefi avcının yazdıklarından dolayı değil de devrimci karargah diye bir örgütle ilişkisi var diye tutuklandığına inanmamızı istiyorsun ...
Peki yıllarca sol örgütlerle ve pkk ile uğraşmış devletin bekaası için çalışmış birinin böyle bir şey yapabileceğine nasıl inanıyorsun..
 
İşin reklam kısmı olan o okul açmalar, Türk dilini yaygınlaştırma ve Türkiyeyi 3. sınıf dünya ülkelerinde tanıtmalar ve buna benzer davranışlar, pembe dünya hayali ile yetişen veya alnı secdeye değen hain olamaz mantığı ile yaşayanların gözünde hizmet olarak algılanıyor olabilir.

Bu işler için kullanılan kaynağın nereden elde edildiğine kafa yormak istemeyen kişiler günlük hayatlarında bir ekmek almak için, çocuğunu büyütebilmek yetiştirebilmek için ne tür zorluklar ile karşılaştıklarını unutuverirler birden.

Allah dünyalığı istediğine verir zihniyetiyle yaşayanlar için kaynağın nereden geldiği önemli değildir. Çünkü kaynağı Allah göndermektedir.

Atalarımız der ki çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz.

İnsanların olayları daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirmeleri sağlıklı olur. Tek bir pencereden baktığımızda öyle sanıyorumki çok dar alanları görebiliriz.

Örneğin ben tek pencereden bakınca Amerika ve Avrupanın Türkiyeyi sevdiğini, gelişmesi için elinden gelen bütün imkanları kullandığını sanıyorum.

Oldumu şimdi. Bu değerlendirme doğru mu?

Hocam birşey sormak istiyorum: Kaç defa cemaatin arasına girdiniz tanışıp, tokalaştınız onlarla..? Sözleriniz yenilir yutulur cinsten değilde! Bilmenizi isterim! Eğer anlattığınız gibi Fethullah Gülen Hoca malvarlığı olsaydı bu açığa çıkmaz mıydı sizce..? Lütfen vicdanlı olalım! Öyle bol keseden sallamayalım lütfen! Hacı Kemâl Erimez'i tanırmısınız..? Elmas madenleri olan abimizi..? Cemaate bağışlayan abimizi..? Tanımazsınız değil mi..? Yapmayın...Araştıralım biraz.

Övünme meselesine gelince: Bu millete faydalı sizde bişiler yapın, sizde övünün hocam. Tutan var mı..? Yapamıyorsanız o zaman susun, eleştirmek adına saçmalamayın. Yakışmıyor.
 
Devrimci karargah örgütü diye bir örgüt acaba gerçekten varmı, yoksa oda Ergenekon çetesi gibi bir uydurmamı diye düşünmüyor değilim....Bu iki örgütte birilerini tasfiye etmek için uydurulmuş bataklık çukurlar olmasın...
 
Bu cemaatin bu devlet için yaptığı hizmetleri
inkar etmek dünyanın düz olduğunu iddia etmek kadar
komik olur..

Afrikalı çocuğa İstiklal Marşını okuttular ve herkesin de göğsü milliyetçi duygularla kabardı. Ne büyük hizmet ne büyük hizmet... Ha bi de KPSS olayını unutmayalım , kul hakkını yiyerek sınavda istedikleri adamların tam puan yapması ve bu adamların devletin iyi kurumlarına yerleştirilmesini unuttun sanırım. Gerçekten devlet için yaptığı hizmetler ne de çok fazlaymış. Sizin şu hocaefendinizin Türkiye'ye zerre faydası olsaydı " Siz - Biz " ayrımı yapmazdı.
 
Bu cemaatin bu devlet için yaptığı hizmetleri
inkar etmek dünyanın düz olduğunu iddia etmek kadar
komik olur..

katılıyorum...da hangi devlet sen galiba Amerika birleşik devletleri için diyorsun...haklısın...yoksa Türk devleti için diyorsan ancak gülüp geçerim...Bu cemaatin ne olduğunu Türki cumhuriyetler anladı okullarını bile kapatmaya başladılar. Bu cemaat üniter Türkiye cumhuriyeti devletinin üniter yani milli yapısını değiştirmek için çalışıyor diye düşünüyorum. Bir Türk olarak mücadelem buna karşı, sizler Türk değilseniz cemaatin yanında olmanızda gayet normal...yani karşı taraflardayız. Bu kadar basit :)
 
Arkadaşım ben KPSS iddialarında soruların cemaate sızdırılma konusunda maalesef sizlerle hem fikir olamayacağım... Kesinlikle Fetullah Gülen cemaatinin bu işin içinde olduğunu cemaatin kendi adamları bile inkar etmedi.. Tamam icraatler konusunda yapılanlar konusunda çoğu zaman gördüklerimi söylerim, ama bu da aşikar bir durum... Bir milletin emeklerinin hakkını yiyorsan eğer ister AKP ol İster CHP...

Kim bu inkar edemeyenler...

Savcılar inkar edemeyneler hakkında bir işlem başlatamamış mı?

Savcılarda mı cemaatten?

Nedir bu cemaatten çektiğimiz canım...
 
Kim bu inkar edemeyenler...

Savcılar inkar edemeyneler hakkında bir işlem başlatamamış mı?

Savcılarda mı cemaatten?

Nedir bu cemaatten çektiğimiz canım...

elbette cemaatten...olmaması için bir neden varmı? o okulların amacı neydi sanıyorsun sizlerden akıllı olanları bu şekilde yetiştirdiler devletin çeşitli kademelerine yerleştirdiler sen ve senin gibilerede hariçten gazel okumak kaldı....:durdurun
 
elbette cemaatten...olmaması için bir neden varmı? o okulların amacı neydi sanıyorsun sizlerden akıllı olanları bu şekilde yetiştirdiler devletin çeşitli kademelerine yerleştirdiler sen ve senin gibilerede hariçten gazel okumak kaldı....:durdurun

bana kalırsa yanılıyorsun, yanıldığın içindir ki dün bar-bar bu kpss içinde cemmat çıktı diyen bağıran senin medyan, bugün tek bir başlık atamıyor, çünkü işin içinden mhp ilçe yöenticileri, ocak başkanları, eskiden beri ankara kodamanlarından, kokana tarzı elitçilerden bir kadının ortağı olduğu dersane sahipleri, ve yök ün ösym nin soru bankasına her türden sızma yapabilmiş çok yönlü çetelerin ismi çıktı.. eğer sizin gülme ikonlarıyla sırıtışlarınızı gizleyebileceğiniz başka bir smiley olsaydı ki var tabi:)blink::blink::blink:)bunları kullanmanı tavsiye ederek, gelişmleri yakından takip etmeni tavsiye ederim... bundan böyle kpss işine bu ikoncanlardan bak kardeşim ..:blink::blink::crying: te aha bölee...
 
Geri
Üst