Neden Uyutuluyoruz...(Akaryakıt Kaçakçılığı)

the_apprentice

New member







Medyaya yansıyan ATO (Ankara Ticaret Odası) raporu, çarpıcı bir verinin altını bir kez daha çiziyordu.
TBMM Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu'nun çalışmasına göre, yalnızca son iki yılda Türkiye'ye sokulan kaçak akaryakıtın miktarı 7 milyon 814 bin ton. 7 milyon 814 bin ton !.. Dile kolay... 780 bin küsur karayolu tankeri yükü!.. yani, yaklaşık 10 milyon m3... yani, 10 milyar litre.... yani, 1.500.000 (bir buçuk milyon) arabanın deposunu iki yıl süresince haftada bir doldurmaya yetecek kadar.
Muazzam bir rakam değil mi? İki yılda 780 bin ya da günde ortalama iki bin küsur) tanker yükü yakıtı, Doğu'daki kaçakçıların katır sırtında ya da Irak'a gidip gelenlerin kamyonların gizli bölmelerinde sokmuş olmaları mümkün mü? Peki, ülkeye bir şekilde girdikten sonra, nasıl pazarlanabilir ki? Gizli, gizli yol boyu mendil satan çocuklar eliyle pet şişelerde ya da kentin arka sokaklarında tenekelerle satılacak bir miktar değil ki... Miktarın büyüklüğüne bakınca, insanın aklına bu yakıtın ancak benzin istasyonları aracılığı ile pazarlanmış olacağı geliyor.
İnsanın aklına gelen, neyse ki, Devlet'in de aklına geldi.
Bu kaçakçılıktan iki yılda 10,7 milyar YTL (bir-iki rafineri ve demir-çelik tesisi özelleştirme bedeli kadar) vergi kaybı olduğunu saptayınca, ülke çapındaki benzin istasyonlarında büyük çaplı bir operasyon yapıldı. Toplanan yakıt örneklerinin tahlil sonucu henüz belli değil. Ama... "lisanssız" istasyonlara, daha önce uyarılmış olmalarına rağmen, halâ yakıt vermeye devam eden dağıtım şirketlerine bu kanundışı davranışları nedeniyle ceza kesildi. Kesilen cezanın toplamı; 1 milyar 666 milyon 935 YTL Rekor ve bu özelliğiyle tarihî birc eza... 1 milyar 666 milyon 935 YTL ...
Dağıtım şirketlerinin "yürütmenin durdurulması" istemiyle Danıştay'a yaptıkları başvuru reddedildi... ve ödeme için kendilerine verilen 30 günlük sürenin dolmasıyla birlikte, EPDK şirketlere haciz uygulanması için Maliye Bakanlığı'na başvurdu. Şimdi gelelim konunun "bamteli"ne... Bu ülkede birilerine (gecikme faizleri hariç), 1.000.000.000 (bir milyar) ABD dolarını aşkın ceza tahakkuk ettirilecek ve bu cezanın tahsili için harekete geçilecek, ama gündem bununla çalkalanmayacak.
Bu konu, bir kadının Hülya'nın müzmin kocası Kaya 'dan yavrulaması ya da Pınar'ın en son kiminle kültür-fizik yaptığı kadar haber olmayacak! Aklınızın bu durumu hazmetmesi için, ceza yiyen akaryakıt dağıtım şirketlerinin belli başlılarını sıralayalım :
SHELL : 46 MİLYON YTL
TERMOPET : 60 MİLYON YTL
TOTAL : 62 MİLYON YTL
BP : 65 MİLYON YTL
AYTEMİZ : 88 MİLYON YTL
ERK : 100 MİLYON YTL
TURCAS : 113 MİLYON YTL
……….VEEEE………VEEEE………..
PETROL OFİSİ : 499 MİLYON YTL
Petrol Ofisi gibi üçüncü sıradaki Erk'in de Aydın Doğan'ın olduğunu göz önünde tutarsanız, bu olayın çapına kıyasla MEDYAMIZ TARAFINDAN neden bu kadar sessiz geçiştirilmeye çalışıldığını anlayabilirsiniz.

****************************************************************
bana mail olarak geldi, ilginç buldum paylaşmak istedim. Gerçekten de enteresan. resimlerle yazı arasında ne bağlantı var diyen olur belki, gündemi başka konularla meşgul edip ( medya vasıtasıyla ) çıkar guruplarının dış ve iç bağlantılarından dem vurduğunu tahmin ediyorum...
Not:konuyu açmak için uygun yer burasıdır umarım...
 

lazaslan

New member
Petrol ofisi güzel bir pazarlıkla cezayı yarısına indirdi.
Cezaya razı olduklarına göre , bu ne demek biliyor musunuz?
Koskoca Doğan grubuna bağlı PO nun yaptığı kaçakçılık kabul ediliyor.
Tuhaf ilişkileri görmemek için kör olmak lazım.
D grubuna bağlı tüm medya unsurları boşna iktidar borazanlığı yapmıyorlarmış.
Ödülünü de aldılar zaten. Yazıklar olsun.
Gel de kurtlar vadisine inanma...
 

HTML

Üst