Bafone
New member
İnsanların bazı şeylerde eşitlik aramasını anlamakta da bazen güçlük çekerim. Okulda matematik derslerinde hep söylemişler ve söylemeye de devam ettikleri bir söz vardır. Elmalarla armutlar toplanmaz diye. Kadınlarla erkekleri eşitlemekte bunun gibi bir şey olsa gerek. Ama kadın erkek eşitliğinden kasıt mevcut imkanlardan kadın erkek eşit olarak faydalanmaksa buna da itiraz etmem destek olurum. Ancak gördüğüm, özellikle de batı toplumunda var olan feminizmi kullanarak erkeklere baskı yapılıyor Bayanlarda bazı özellikler erkeklere oranla daha ağır basar. Kadın severken her şeyini vererek ölümüne sever. Sevgide kadın hep veren taraftır. Erkek ise daha sadist bir yapıya sahiptir. Hiçbir erkek bir kadın kadar şefkatli ve seven taraf olamaz... Çünkü kadın önce anadır. Hiçbir duygu analık duygusunun önüne geçemez. Cennet anaların ayakları altına serilmiş. Bayanlar devamlı olarak ezilen kadından bahsediyorlar. Bu durum biraz da ezenle, ezilenin cehaletinden kaynaklanmıyor mu acaba...? Bir başka soru, Kadınları en fazla kadınlar ezmiyor mu? Toplumumuzda aldatma ve aldatılma hep varolmuş ve varolacaktır. Peki bunun suçlusu kim? Erkek mi, Kadın mı? Aldatan erkek, peki ama kiminle? Başka bir kadınla. Suçlu kim? Aldatılan mı, aldatan mı, aldattıran mı...? (Pekala bu durumun tam tersi de olabilir.) Burada bazı istisnai durumların olabileceğini de göz ardı etmemek gerek.
Yakın bir gelecekete erkekler, erkek hakları (menizm) diye feryad etmeye başlarlarsa kimseler şaşırmasın. Günümüzde kadınlar öyle imkanlara sahip oldular ki ezilen taraf durumuna erkeler düştü. Her şeyde ve her yerde (nezaket gereği de olsa) bayanlara öncelik verilmesi kadın erkek eşitliğini zedelemiyor mu dersiniz?
Herşey bir yana bazı acı gerçekler de vardır ki inkar etmenin imkanı yoktur. O da toplumumuzun eğitim düzeyininin düşük olmasından kaynaklanan ve kültürümüzde var olan batıl inançlardan dolayı olsa gerek, bazı durumlarda kadın malesef ezilmiştir. Ama erkeği yetiştiren de bir ana yani kadın değil midir? Karşılaştığım hiçbir anne oğlunu halk arasındaki deyimle kılıbık olarak görmeye de razı değildir. Burada da bir tezat var. Ama inancım odur ki yaşadığımız bilgi-iletişim çağında toplumumuzunda bilinçlenmesiyle bu durum değişecek ve değişmeye de başlamıştır da. Kadınlarda en az erkekler kadar haklara sahip olmuşlardır. Artık bayanlar da yüksek eğitim okullarına gidiyor, bürokrasi kademelerinde yerlerini alıyor ve karşı cinsleriyle aynı fabrikada çalışabiliyorlar. Artık toplumumuzda varolagelmiş olan maço erkek yapısı değişmiş, olması gereken de olduğu gibi birbirleriyle ethik kurallar içerisinde iletişim kurmaya başlamışlardır.
Yakın bir gelecekete erkekler, erkek hakları (menizm) diye feryad etmeye başlarlarsa kimseler şaşırmasın. Günümüzde kadınlar öyle imkanlara sahip oldular ki ezilen taraf durumuna erkeler düştü. Her şeyde ve her yerde (nezaket gereği de olsa) bayanlara öncelik verilmesi kadın erkek eşitliğini zedelemiyor mu dersiniz?
Herşey bir yana bazı acı gerçekler de vardır ki inkar etmenin imkanı yoktur. O da toplumumuzun eğitim düzeyininin düşük olmasından kaynaklanan ve kültürümüzde var olan batıl inançlardan dolayı olsa gerek, bazı durumlarda kadın malesef ezilmiştir. Ama erkeği yetiştiren de bir ana yani kadın değil midir? Karşılaştığım hiçbir anne oğlunu halk arasındaki deyimle kılıbık olarak görmeye de razı değildir. Burada da bir tezat var. Ama inancım odur ki yaşadığımız bilgi-iletişim çağında toplumumuzunda bilinçlenmesiyle bu durum değişecek ve değişmeye de başlamıştır da. Kadınlarda en az erkekler kadar haklara sahip olmuşlardır. Artık bayanlar da yüksek eğitim okullarına gidiyor, bürokrasi kademelerinde yerlerini alıyor ve karşı cinsleriyle aynı fabrikada çalışabiliyorlar. Artık toplumumuzda varolagelmiş olan maço erkek yapısı değişmiş, olması gereken de olduğu gibi birbirleriyle ethik kurallar içerisinde iletişim kurmaya başlamışlardır.
ALINTIDIR!!!
