NATO'nun nükleer silah politikasını aynen sürdürme kararına Türkiye'den destek

SEYDİALİ

seyri alem
Moderatör
Katılım
4 May 2009
Mesajlar
18,132
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ARAF
NATO'nun nükleer silah politikasını aynen sürdürme kararına Türkiye'den destek

NATO üyesi 28 ülkenin temsilcileri, İttifak ile ilgili önemli meseleleri görüşmek üzere 20-21 Mayıs tarihlerinde Chicago’da bir araya geldi. İttifak üyeleri, toplantı öncesinde kabul edilen Caydırıcılık ve Savunma Yapısının Gözden Geçirilmesine (DDPR) ilişkin taslak metinde, “NATO’nun mevcut nükleer güç yapısı, etkin bir caydırıcılık ve savunma konumu için gerekli kriterlere uygundur,” ifadesine yer verildi.


Metinde, NATO’nun 2010 yılına ait Stratejik Konsept çerçevesinde belirlerdiği ilkeler yineleniyor. Stratejik Konsept’te nükleer silahlar var olduğu sürece İttifakın nükleer bir güç olarak kalması öngörülüyor. Ancak NATO'nun ileri konuşlandırılmış nükleer silahlara ilişkin önceki açıklamalarına kıyasla, taktik -- yani kısa menzilli -- nükleer silahların spesifik rolüyle ilgili ifadelerde dikkat çekici bir muğlaklık söz konusu.

DDPR taslak metninde, 1999 yılı Stratejik Konseptinden farklı olarak, İttifakın güvenliğinin; Belçika, İtalya, Almanya, Hollanda ve Türkiye'deki altı ayrı hava üssünde bulunan 200 adet ileri konuşlandırılmış nükleer silaha değil, ABD, İngiltere ve Fransa'nın uzun menzilli silahlarına emanet olduğu belirtiliyor.

ABD, İngiltere ve Fransa'nın stratejik güçlerinin, NATO'nun güvenliğinin nihai teminatı olduğunu yineleyen metinde, 2010 Stratejik Konseptine atıfta bulunularak, NATO'ya ait nükleer silahların geri çekilmesinin, Rusya'nın da benzer adımlar atmasına bağlı olduğu ifade ediliyor.

Türkiye halihazırda İncirlik Üssündeki özel yeraltı sığınaklarında tutulmakta olan 60-70 kadar taktik nükleer silaha ev sahipliği yapıyor. Bu silahların yaklaşık 50'si Amerikan, kalanı ise Türk uçaklarına yüklenmek üzere hazır bekletiliyor.

SES Türkiye'ye konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Amerikan Bilim Adamları Federasyonu Nükleer Enformasyon Projesi Direktörü Hans Kristensen'e göre, NATO içinde silahların faydasına dair yaşanan fikir ayrılıklarına rağmen, 2012 zirvesinden mevcut nükleer güç seviyesinin korunması yönünde bir karar çıkması beklenmekteydi.

NATO henüz ABD'ye ait nükleer silahların Avrupa'dan çekilmesi ya da sayılarının azaltılması hususunda bir fikir birliği sağlayabilmiş değil. Bu durum, bazı Doğu Avrupa ülkelerinin Rusya'ya ilişkin kaygılarından ve yanı sıra silahların geri çekilmesi halinde Amerika'nın Avrupa'yı savunma taahhüdünün zayıflayacağı yönündeki korkulardan ileri geliyor.

Bu tutumun altında farklı farklı katmanlar olduğunu kaydeden Kristensen, "Öyle görünüyor ki burada temel konu, bazı Baltık ülkelerinin Rusya'ya dair genel kaygılarının olması. Nihai bir güvenlik teminatı şemsiyesi altına girmek amacıyla NATO'ya katılan bu ülkeler, bu teminatın gerçek anlamda bir güvence olduğunu ve ABD'nin, kendilerini savunma konusundaki kararlılığını görmek istiyor," diyor.

Amerikan nükleer silahlarının yerlerinde kalmasına sıcak bakan ülkeler arasında değerlendirilen Türkiye, askeri uçak filosuna nükleer silah taşıma kabiliyeti kazandırmak için gereken adımları atıyor.

Almanya, Hollanda ve Belçika ise, nükleer silahların hiçbir askeri değerinin bulunmadığı ve NATO'nun caydırıcılık için ABD'nin stratejik gücüne güvenmesi gerektiğini öne sürerek, silahların geri çekilmesi fikrini savunuyor.

Söz konusu görüş ayrılıkları ve -- Afganistan'dan, askeri bütçe kısıtlamalarına kadar -- İttifakın karşı karşıya olduğu diğer sorunlar neticesinde, NATO, nükleer silah politikasında mevcut planına sadık kalıp herhangi bir radikal değişiklik yapmama yoluna gitti.

Türkiye cephesini özellikle endişelendiren husus ise, silahların hızlı bir şekilde geri çekilmesi durumunda, NATO'nun kollektif güvenlik konusundaki kararlılığının ve yanı sıra askeri sorumlulukların paylaşımı ilkesinin sarsılacak olması.

SES Türkiye'ye demeç veren Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen, bu kaygıları şöyle özetliyor: "Türkiye, füze savunma sisteminin devreye girmesinin ve kimi Batı Avrupa İttifaklarının, bölgelerinde bulunan taktik nükleer silahların geri çekilmesi yönünde girişimlerde bulunmasının, ABD'nin Avrupa'daki ileri konuşlandırılmış silahlarının rolünün yeniden değerlendirilmesine ve en nihayetinde de kontrolsüz bir geri çekilme ve konsolidasyon sürecine yol açmasından endişe ediyor."

Öte yandan ABD'nin, dört farklı B61 bombası versiyonunu B61-12 adı altında yeni bir modelle değiştirmeye başlayacak olması da, nükleer silah meselesini daha karmaşık bir boyuta taşıyacak gibi görünüyor. Değiştirme çalışması, Amerikan nükleer silah stoğunun ömrünü, test etmeyi gerektirmeksizin uzatmayı amaçlayan bir program kapsamında yürütülecek. Mevcut plana göre Avrupa'da B61-12 ile ilgili modifikasyon ve yeniden konuşlandırma işlemlerine 2019 itibarıyla başlanacak.

Gücü 50 kilotonu bulacak olan yeni silahta, Amerikan akıllı bombalarında kullanılanlara benzer yeni bir kuyruk kiti bulunacak. F-35 saldırı uçaklarına uygun şekilde tasarlanan bomba, mevcut tasarımıyla çift kabiliyetli Alman Tornado uçaklarında kullanmaya müsait değil. Diğer taraftan, Berlin'in F-35 satın almayacağını açıklaması ise, Almanya'nın bu tutumu, ülkedeki Amerikan nükleer silahlarının geri çekilmesini zorunlu mu kılacak, sorusunu akıllara getiriyor.

Türkiye'nin mevcut çift kabiliyetli F-16 filosunu F-35'lerle yenileyeceği düşünülüyor; fakat konuyla ilgili olarak bugüne dek herhangi bir resmi duyuru ya da bütçe açıklaması yapılmış değil. Daha önce sadece 100 adet F-35 satın alınacağına dair bir açıklamada bulunan Ankara, kaç adet çift kabiliyetli F-35 sipariş edeceğine dair herhangi bir bilgi vermedi.

Bununla birlikte, F-35 uçakları ile yeni bombanın teslimatı arasında süre boşlukları olması ihtimaline karşı, mevcut çift kabiliyetli F-16 filosunun da B61-12'ye uygun şekilde modifiye edilmesi planlanıyor.

Sinan Ülgen konuyla ilgili olarak, "Türkiye, F-35'in yükseltilmiş versiyonunu satın almaya karar verirse, bu, topraklarındaki NATO taktik nükleer silahlarını kullanılabilecek kapasitede bir hava gücüne sahip olma isteğini ortaya koyacaktır" yorumunda bulunuyor.




kaynak
 

Ekli dosyalar

  • AARONphoto.jpg
    AARONphoto.jpg
    51 KB · Görüntüleme: 41
Geri
Üst