HeaVenSiS
V.I.P
Söyle BAri
Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.
Tutar mı?
Hocanin cani bir gün sarma çeker.Ama elinde yogurt bakraçlari anasi da aglamis ne yapim ne yapim derken aklina göl gelmis.Gelmis gölün kenarina,atmis bakraçlari kenara çikarmis sarmis sigarasini hafif hafif demleniyor.Sonra birden bekçinin düdügünü duymus. Eyvah simdi yandik derken aniden atmis sarmayi bakracin içine sonrada bakraci tutmus göle dökmeye baslamis.O esnada bekçide yaninda bitivermis.Bakmis bakmis anlamamis sonra hocaya sormus ne yapiyorsun diye.Hocada görmüyor musun yogurt mayaliyorum demis. bekçi kahakahalar içinde ilahi hoca koca göl hiç maya tutar mi demis.Hocada ya tutarsa diye cevap vermis.Sonra bekçi ilahi hoca diyip güle güle yoluna devam etmis.Hoca hem keyfine hem yogurda yanarken bekçinin arkasindan bakip simdi bu salak herkese anlatir demis.
Sıkarken
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
-Hocam kediyi yıkama ölür.
demiş.Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş.Kedi ölmüştü. adam:
-Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? demiş.Hoca:
-Ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü demiş.
Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
ALLAH BİLİYOR
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış.Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır, demiş.
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :
-Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor, demiş.
ALLAHIN RAHMETİ
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece allahın rahmetine basmamak için çabalıyorum.
AKLIN VARSA GÖLE KOŞ
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ ZAMAN
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş.Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış.Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazıma ateş düştüğü zaman, demiş.
BANA NE AD KOYARLARDI?
Bir gün Nasretin Hoca'ya Timur :
-Yahu, şu Abbasi halifelerinin her birisi birer lakab almış kimi El mutazımBillah, kimisi de El mütevekkil-Allah, diye anılıyormuş. Ben acaba onların zamanında hükümdar olsaydım, bana ne ad koyarlardı. Hoca hiç çekinmeden :
-Sana da Neüzzü-Billah derlerdi, cevabını vermiş.
BENİM NE YİYİP İÇTİĞİMİ SORMAZSINIZ...
Nasrettin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti İsa'nin gögün dördüncü
katında olduğunu söylemiş...
Vaazdan sonra, bir kadin Hoca'ya yanaşmış :
-Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer?, demiş.
Hoca'nin tepesi atmış :
-Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip,
içtiğimi sormazsın da, Allah'in peygamberini sorarsın!
BENİM YERİME SENİ GÖTÜRÜR
Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış.
-Hanim en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.
-Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?
-İyi ya azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür.
BEN UYUYORUM
Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış.Gece yarısı arkadaşı sormuş :
-Hocam, uyudunuz mu?
-Buyurun birşey mi var?
-Biraz borç para isteyeyim demiştim.
Nasreddin Hoca derhal horlamaya başlayıp :
-Ben uyuyorum! demiş.
BU NASIL NAMAZ
Nasreddin Hoca abdest alırken, bir ayağına su yetmemiş.Namaz kılarken de bir ayağını yukarı kaldırarak namaz kılmış.Bunu gören cami cemaati :
-Hocam bu nasıl namaz? diye sormuş.
Nasreddin Hoca :
-Bir ayağı abdestsiz namaz, diye cevap vermiş.
9 akçemi 10 akçe mi
Bir gün nasreddin hoca rüyasında bir adamla konuşuyormuş adam 9 akçe diyormuş.Nasreddin hocada 10akçe diyormuş.Nasreddin hoca rüyadan uyanmış ellerinde hiç akçe yok.Geri uykuya dalmış ve adama demiş tamam 9 akçe olsun.
deli ile nasrettin hoca
bir gun elma agacina cikan deli elmalari yiyormus aniden nasrettin hoca agacin altina gelir namaz kilar namazi bittiginde son dualara gelmir ve soyle der:
-"allahim sen namazimi kabul et"der nasrettin hoca
-"ETMEM"der deli
nasrettin hoca tekrar soyler-"allahim sen namazimi kabul et"
-"ETMEM"der deli
bundan bikan nasrettin hoca
-etmezsen etme zaten abdessizdim!der
Cimri ve Nasrettin Hoca
Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için...
Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
CENNET VE CEHENNEM
NASRETTİN HOCA birgün ölmüş öbür dünyaya gitmiş MELEK NASRETTİN HOCA'ya sorar:
_CENNET'emi gitmek istersin yoksa CEHENNEM'emi gitmek istersin.Hangisine gitmek istersin?
HOCA bir bakmış CENNET'te herkes tespih çekiyormuş ama CEHENNEM'de herkez müzik açmış oynuyormuş.NASRETTİN HOCA MELEGE cevabın verir:
_CENNET'te benim canım sıkılır CEHENNEM'de ise canım sıkıldıkça oynarım.Demiş.Ve cehennemi tercih etmiş.Tam cehennemin kapısından girmışki:ŞEYTAN(Eylenme bitti herkes kazanlaraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
BİLENLER BİLMEYENLERE ÖĞRETSİN
hoca,vaaz için kürsüye çıkar.camideki toplulupa,
-size ne anlatacağımı biliyor musunuz?der.
vaazı dinlemeye gelenler,
-nereden bilelim,bilmiyoruz...derler.
hoca,
-bilmiyorsanız,ne diye boşuboşuna anlatayım...diyerek kürsüden inip gider.
bir başka zaman yine camiye vaaza gelir,kürsüye çıkar.yine topluluğa sorar:
-sizew ne anlatacağımı biliyor musunuz?
geçenkinden ders aldıklarından,
-biliyoruz...derler.
o zaman hoca,
-biliyorsanız,ne diye anlatayım boşboşuna...deyip yine kürsüden inip gider.
yine bir gün vaaz için gelir camiye,kürsüye çıkar.aynı soruyu sorar:
-ey dinleyiciler.size ne anlatacağımı biliyor musunuz?
vaazı dinlemeye gelenler,önceden sözleşip öğütleştikleri üzere şöyle derler:
-kimimiz biliyoruz kimimiz de bilmiyoruz.
hoca,
-öyleyse,der,boşuna zamanınızı almayayım da işten güçten kalmayın.bilenler,bilmeyenlere öğretsin...
ateşle yemek olmaz
bir gün nasrettin hoca arkadaşlarıyla iddaya girmiş ben karlı havada dışarıda 1 gün dururum demiş.
onlar büyük bir ziyafette girmişler nasrettin hoca sadece mumu yakmış .arkadaşları şaşırmış.1 gün durduğuna ama işin içinde ziyafet olunca biri mumla ısındın demiş.kaybetmiş iddayı.daha sonra bir aksam nasrettin hoca arkadaşlarını çağırmış.işte yemek yiyelim diye onlar da gelmiş nasrettin hoca karısını tembilemiş ağacın dalına yemegi as.altına mum yak demiş.o da yapmış.işte arkadaşları beklemiş beklemiş yemek yok hani hocam yemek demişler o da pişiyor demiş.onlarda bir bakalım nasıl pişiyor demişler o da göstermiş piştiği yeri arkadaşlarıda aman hocam yemek mumla nasıl pişer demiş.o da ben nasıl mumla ısiniyor dediyseniz buda böyle pişiyor demiş.
kazan ölür müüüüüüüüüüüü?????????????
bir gün nasrettin hoca komşusundan kazan istemiş.komşusuda vermişhocada iki gün sonra kapısına gelen komşusuna kazanı ve içindeki küçük kazanı verir.komşusu sorar hoa bu ne diye hocada sizin kazan doğurdu der ve komşu alır gider hoca bir gün bir daha gider istemeye komşu hemen verir ve bir kaç gün sonra komşu nasrettin hocaya gidip yine ister hocanın yüzü eğik bir vaziyette kapıyı açar komşu hemen kazanı ister hoca allah rahmet eğlesin sizin kazan öldü der komşu hoca neden yalan söylüyorsun der.hoca sende kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorun der:::::::::::::
ÇORBA
ÇORBA
Hoca'nın canı şöyle bir tarhana çorbası çekmiş.
Başlamış ağzı sulana sulana hayal kurmaya.O sı-
rada kapı çalınmış ve komşunun oğlu=
- Hocam,annem hasta,bir tas çorba istiyor,demiş.
Hoca,söylenmiş kendi kendine=
- Hey Allah'ım,bizim komşular hayalin bile koku-
sunu bile alıyor!
Zehirli Baklava
Bir keresinde, Hoca koy okulunda ogretmen dururken, ogrencilerinin birinin ailesi tarafindan kendisine bir buyuk tepsi baklava gonderilir. Agzi sulanir, fakat daha sonra yemek uzere masasinin cekmecesine koyar. Kisa bir sure sonra acil bir is icin disari cagirilir.
Ogrencilerine yapilacak bir suru is verir "Ve herseyi anladiginizi kabul ediyorum" der "yoksa kotu olur" sertce "Cok kotu"
Kapiya vardiginda,
"Bir sey daha" der. "Benim dusmanlarim var. Pek cok dusman. Bana surekli zehirli et, zehirli tatli gonderilir. Hatta," sertce ekler "zehirli baklava. Yemeden once test etmem gerekir. Bu sekilde uyarildiniz. Daha uzun bir omur isterseniz, bana gonderilen hicbir seye dokunmayin. Ozellikle baklavaya." Hoca gider gitmez, yegeni, ogrencilerinden biriydi, masaya gider ve baklavayi alir.
"Yapma!" diye bagirir arkadaslari. "Onlar zehirli olabilir!"
Cocuk onlara siritir.
"Tabii ki degiller," der. "O sadece kendisine saklamak istiyor." Ve baslar tepsiye. "Gercekten cok iyi" der ve bir baskasini yer.
Yere dusup kivranmadigini goren arkadaslari, Hoca'nin masasinin etrafina toplanirlar ve baklavayi paylasirlar.
"Fakat hepsinin gittigini gorunce biz ona ne diyecegiz?" der iclerinden biri, agzindaki kirintiyi silerken.
Hoca'nin yegeni sadece gulumser.
Hoca dondugunde dogruca masasina gider ve cekmecesine bakar. Ogrencilerine hisimla bakar.
"Biri," der "Biri masamdaymis."
Sessizlik vardir.
"Biri cekmecemdeymis."
Sessizlik.
"Ve biri baklavayi yemis."
"Bendim" der yegeni.
"Sendin! Size anlattigim seyden sonra?"
"Evet."
"Belki aciklaman vardir. Eger oyleyse, olmeden once duymak isterim."
"Sey," der yegeni "Bana verdigin is cok zordu. Hic birini yapamadim. Yaptigim hersey yanlis. Senin cok kizgin ve ailemin hayal kirikligina ugrayacagini biliyordum. Oyle utandigimi hissettim ki, yapilacak tek seyin,..., hayatima son vermek olduguna karar verdim. Boylece senin zehirli baklavani yedim. O an dusunebilecegim tek yol o idi. Fakat eglenceli olan sey, henuz hicbir sey olmadigidir. Nedenini merak ediyorum." Hoca yegeninin masum aciklamasini kisa bir sure inceler.
"Belki," der, "yapmis oldugun ise bir bakmam icin sadece ertelenmis bir cezadir."
Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.
Tutar mı?
Hocanin cani bir gün sarma çeker.Ama elinde yogurt bakraçlari anasi da aglamis ne yapim ne yapim derken aklina göl gelmis.Gelmis gölün kenarina,atmis bakraçlari kenara çikarmis sarmis sigarasini hafif hafif demleniyor.Sonra birden bekçinin düdügünü duymus. Eyvah simdi yandik derken aniden atmis sarmayi bakracin içine sonrada bakraci tutmus göle dökmeye baslamis.O esnada bekçide yaninda bitivermis.Bakmis bakmis anlamamis sonra hocaya sormus ne yapiyorsun diye.Hocada görmüyor musun yogurt mayaliyorum demis. bekçi kahakahalar içinde ilahi hoca koca göl hiç maya tutar mi demis.Hocada ya tutarsa diye cevap vermis.Sonra bekçi ilahi hoca diyip güle güle yoluna devam etmis.Hoca hem keyfine hem yogurda yanarken bekçinin arkasindan bakip simdi bu salak herkese anlatir demis.
Sıkarken
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
-Hocam kediyi yıkama ölür.
demiş.Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş.Kedi ölmüştü. adam:
-Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? demiş.Hoca:
-Ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü demiş.
Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
ALLAH BİLİYOR
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış.Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır, demiş.
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :
-Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor, demiş.
ALLAHIN RAHMETİ
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece allahın rahmetine basmamak için çabalıyorum.
AKLIN VARSA GÖLE KOŞ
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ ZAMAN
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş.Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış.Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazıma ateş düştüğü zaman, demiş.
BANA NE AD KOYARLARDI?
Bir gün Nasretin Hoca'ya Timur :
-Yahu, şu Abbasi halifelerinin her birisi birer lakab almış kimi El mutazımBillah, kimisi de El mütevekkil-Allah, diye anılıyormuş. Ben acaba onların zamanında hükümdar olsaydım, bana ne ad koyarlardı. Hoca hiç çekinmeden :
-Sana da Neüzzü-Billah derlerdi, cevabını vermiş.
BENİM NE YİYİP İÇTİĞİMİ SORMAZSINIZ...
Nasrettin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti İsa'nin gögün dördüncü
katında olduğunu söylemiş...
Vaazdan sonra, bir kadin Hoca'ya yanaşmış :
-Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer?, demiş.
Hoca'nin tepesi atmış :
-Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip,
içtiğimi sormazsın da, Allah'in peygamberini sorarsın!
BENİM YERİME SENİ GÖTÜRÜR
Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış.
-Hanim en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.
-Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?
-İyi ya azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür.
BEN UYUYORUM
Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış.Gece yarısı arkadaşı sormuş :
-Hocam, uyudunuz mu?
-Buyurun birşey mi var?
-Biraz borç para isteyeyim demiştim.
Nasreddin Hoca derhal horlamaya başlayıp :
-Ben uyuyorum! demiş.
BU NASIL NAMAZ
Nasreddin Hoca abdest alırken, bir ayağına su yetmemiş.Namaz kılarken de bir ayağını yukarı kaldırarak namaz kılmış.Bunu gören cami cemaati :
-Hocam bu nasıl namaz? diye sormuş.
Nasreddin Hoca :
-Bir ayağı abdestsiz namaz, diye cevap vermiş.
9 akçemi 10 akçe mi
Bir gün nasreddin hoca rüyasında bir adamla konuşuyormuş adam 9 akçe diyormuş.Nasreddin hocada 10akçe diyormuş.Nasreddin hoca rüyadan uyanmış ellerinde hiç akçe yok.Geri uykuya dalmış ve adama demiş tamam 9 akçe olsun.
deli ile nasrettin hoca
bir gun elma agacina cikan deli elmalari yiyormus aniden nasrettin hoca agacin altina gelir namaz kilar namazi bittiginde son dualara gelmir ve soyle der:
-"allahim sen namazimi kabul et"der nasrettin hoca
-"ETMEM"der deli
nasrettin hoca tekrar soyler-"allahim sen namazimi kabul et"
-"ETMEM"der deli
bundan bikan nasrettin hoca
-etmezsen etme zaten abdessizdim!der
Cimri ve Nasrettin Hoca
Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için...
Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
CENNET VE CEHENNEM
NASRETTİN HOCA birgün ölmüş öbür dünyaya gitmiş MELEK NASRETTİN HOCA'ya sorar:
_CENNET'emi gitmek istersin yoksa CEHENNEM'emi gitmek istersin.Hangisine gitmek istersin?
HOCA bir bakmış CENNET'te herkes tespih çekiyormuş ama CEHENNEM'de herkez müzik açmış oynuyormuş.NASRETTİN HOCA MELEGE cevabın verir:
_CENNET'te benim canım sıkılır CEHENNEM'de ise canım sıkıldıkça oynarım.Demiş.Ve cehennemi tercih etmiş.Tam cehennemin kapısından girmışki:ŞEYTAN(Eylenme bitti herkes kazanlaraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
BİLENLER BİLMEYENLERE ÖĞRETSİN
hoca,vaaz için kürsüye çıkar.camideki toplulupa,
-size ne anlatacağımı biliyor musunuz?der.
vaazı dinlemeye gelenler,
-nereden bilelim,bilmiyoruz...derler.
hoca,
-bilmiyorsanız,ne diye boşuboşuna anlatayım...diyerek kürsüden inip gider.
bir başka zaman yine camiye vaaza gelir,kürsüye çıkar.yine topluluğa sorar:
-sizew ne anlatacağımı biliyor musunuz?
geçenkinden ders aldıklarından,
-biliyoruz...derler.
o zaman hoca,
-biliyorsanız,ne diye anlatayım boşboşuna...deyip yine kürsüden inip gider.
yine bir gün vaaz için gelir camiye,kürsüye çıkar.aynı soruyu sorar:
-ey dinleyiciler.size ne anlatacağımı biliyor musunuz?
vaazı dinlemeye gelenler,önceden sözleşip öğütleştikleri üzere şöyle derler:
-kimimiz biliyoruz kimimiz de bilmiyoruz.
hoca,
-öyleyse,der,boşuna zamanınızı almayayım da işten güçten kalmayın.bilenler,bilmeyenlere öğretsin...
ateşle yemek olmaz
bir gün nasrettin hoca arkadaşlarıyla iddaya girmiş ben karlı havada dışarıda 1 gün dururum demiş.
onlar büyük bir ziyafette girmişler nasrettin hoca sadece mumu yakmış .arkadaşları şaşırmış.1 gün durduğuna ama işin içinde ziyafet olunca biri mumla ısındın demiş.kaybetmiş iddayı.daha sonra bir aksam nasrettin hoca arkadaşlarını çağırmış.işte yemek yiyelim diye onlar da gelmiş nasrettin hoca karısını tembilemiş ağacın dalına yemegi as.altına mum yak demiş.o da yapmış.işte arkadaşları beklemiş beklemiş yemek yok hani hocam yemek demişler o da pişiyor demiş.onlarda bir bakalım nasıl pişiyor demişler o da göstermiş piştiği yeri arkadaşlarıda aman hocam yemek mumla nasıl pişer demiş.o da ben nasıl mumla ısiniyor dediyseniz buda böyle pişiyor demiş.
kazan ölür müüüüüüüüüüüü?????????????
bir gün nasrettin hoca komşusundan kazan istemiş.komşusuda vermişhocada iki gün sonra kapısına gelen komşusuna kazanı ve içindeki küçük kazanı verir.komşusu sorar hoa bu ne diye hocada sizin kazan doğurdu der ve komşu alır gider hoca bir gün bir daha gider istemeye komşu hemen verir ve bir kaç gün sonra komşu nasrettin hocaya gidip yine ister hocanın yüzü eğik bir vaziyette kapıyı açar komşu hemen kazanı ister hoca allah rahmet eğlesin sizin kazan öldü der komşu hoca neden yalan söylüyorsun der.hoca sende kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorun der:::::::::::::
ÇORBA
ÇORBA
Hoca'nın canı şöyle bir tarhana çorbası çekmiş.
Başlamış ağzı sulana sulana hayal kurmaya.O sı-
rada kapı çalınmış ve komşunun oğlu=
- Hocam,annem hasta,bir tas çorba istiyor,demiş.
Hoca,söylenmiş kendi kendine=
- Hey Allah'ım,bizim komşular hayalin bile koku-
sunu bile alıyor!
Zehirli Baklava
Bir keresinde, Hoca koy okulunda ogretmen dururken, ogrencilerinin birinin ailesi tarafindan kendisine bir buyuk tepsi baklava gonderilir. Agzi sulanir, fakat daha sonra yemek uzere masasinin cekmecesine koyar. Kisa bir sure sonra acil bir is icin disari cagirilir.
Ogrencilerine yapilacak bir suru is verir "Ve herseyi anladiginizi kabul ediyorum" der "yoksa kotu olur" sertce "Cok kotu"
Kapiya vardiginda,
"Bir sey daha" der. "Benim dusmanlarim var. Pek cok dusman. Bana surekli zehirli et, zehirli tatli gonderilir. Hatta," sertce ekler "zehirli baklava. Yemeden once test etmem gerekir. Bu sekilde uyarildiniz. Daha uzun bir omur isterseniz, bana gonderilen hicbir seye dokunmayin. Ozellikle baklavaya." Hoca gider gitmez, yegeni, ogrencilerinden biriydi, masaya gider ve baklavayi alir.
"Yapma!" diye bagirir arkadaslari. "Onlar zehirli olabilir!"
Cocuk onlara siritir.
"Tabii ki degiller," der. "O sadece kendisine saklamak istiyor." Ve baslar tepsiye. "Gercekten cok iyi" der ve bir baskasini yer.
Yere dusup kivranmadigini goren arkadaslari, Hoca'nin masasinin etrafina toplanirlar ve baklavayi paylasirlar.
"Fakat hepsinin gittigini gorunce biz ona ne diyecegiz?" der iclerinden biri, agzindaki kirintiyi silerken.
Hoca'nin yegeni sadece gulumser.
Hoca dondugunde dogruca masasina gider ve cekmecesine bakar. Ogrencilerine hisimla bakar.
"Biri," der "Biri masamdaymis."
Sessizlik vardir.
"Biri cekmecemdeymis."
Sessizlik.
"Ve biri baklavayi yemis."
"Bendim" der yegeni.
"Sendin! Size anlattigim seyden sonra?"
"Evet."
"Belki aciklaman vardir. Eger oyleyse, olmeden once duymak isterim."
"Sey," der yegeni "Bana verdigin is cok zordu. Hic birini yapamadim. Yaptigim hersey yanlis. Senin cok kizgin ve ailemin hayal kirikligina ugrayacagini biliyordum. Oyle utandigimi hissettim ki, yapilacak tek seyin,..., hayatima son vermek olduguna karar verdim. Boylece senin zehirli baklavani yedim. O an dusunebilecegim tek yol o idi. Fakat eglenceli olan sey, henuz hicbir sey olmadigidir. Nedenini merak ediyorum." Hoca yegeninin masum aciklamasini kisa bir sure inceler.
"Belki," der, "yapmis oldugun ise bir bakmam icin sadece ertelenmis bir cezadir."