Nasıl Ve Neden Bu Haldeyiz !...

Vtnsvr

New member
Değerli Okurlar,
Saygıdeğer Yazarlarımız ...
Cumhuriyet'e gönül verenler rahatsız...
Cumhuriyet'i korumak isteyenler kuşkulu...
Ortalık toz duman...

AB yaşananlar karşısında " harekete geçti "
" Avrupa Birliği Müzakere " sürecini askı alma sopasını aba altından gösteriyor.
Mustafa Kemal'in Neferleri öfkeli...
Oli Rehn efendi, " ... bir tafra bir çalım ile geliyor... "
Efendim " Anayasa Mahkemesi Yargıçları karar verirken düşünmeli imiş... "
" ...
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok imiş kurtaracak bahtı kara mağderini !
... "
Evet dostlar, bu kez " yok kurtaracak, başımız çaresine bakmalıyız " Velâkin Nasıl !...
Bu saatten sonra " Atatürkçü Düşünce Dernekleri " her yanları ile güç olsalar ne yazar...
Işıklar içinde yatsın, Üstad İlhan eğitim " Millî " olmalı diye boşuna mı bir ömür boyu çırpındı durdu.
Bu saatten sonra " Çırpınırdı Karadeniz, bakıp Türkün bayrağı " terennümleri de hedefe vardırmaz bizi.
Bu günler biz başka bir ülkeden, gökten paraşüt ile inerek gelmedik.

Mustafa Kemal'den sonra, O'nun altın öğütlerine kulak tıkadığımız için geldik. Bütün söylemleri bir yana, bu gün Mustafa Kemal'den sonra kaç nesil " fikri hür, vicdanı hür yeni nesiller yetiştirebildi; bizim Millî Eğitimimiz... " Atalarını tanıyan, atalarının dinllerini anlayan kaç nesil yetiştirdik. Hiç soruyor mu bizi bu günlere kadar yönettiğini sanan efendiler. Maalesef Osmanlı'nın yıkılışını hazırlayan " hûrâfelere ", dört elle sarıldığımız " Arap kültürü " ile müslüman olma inadımızdan vaz geçemedik.

Hâl böyle olunca, güzel ülkemizin güzel insanlarının beyinleri yıkandı da yıkandı...

Sonunda birilerinin dini, insanoğlunun en kutsal hakkı olan vicdan özgürlüğünü kullanarak ülkeyi " ortaçağ karanlığına " sürüklediğini görebildik. Amma iş işten geçti.İşte bu saatten sonra Oli Rehn gelse ne yazar, gelmese ne yazar. Öyle bir anafor içerisine düşmüş ki ülke, alan razı, satan razı, bir torba kömüre, birkaç paket makarnaya ve hepsinden daha etkilisi " Allah'ı kendilerine şahit göstererek yalan söyleyenlere " kanmak bağışıklık olmuş ülkede...

Ne diyelim bize göre " kurtuluş ve düzlüğe tekrar ayak basmak çok zor... "
Sınır boylarımızdaki tehditler ile uğraşırken, ana tehlike gözden kaçırılıyor sürekli...
Sürekli gündem değiştirilerek, halkın dikkatleri dağıtılıyor.


- ASA-YORUM
 

Vtnsvr

New member
Oli Ren

Bağırıp duruyor...

"Olamaz!"

"Kapatılamaz!"

Zannedersin, adam AB komiseri değil, AKP Üsküdar İlçe Başkanı.

*

Peki hiç merak ettiniz mi, Allah'ın Finlandiyalısı niye bağırıyor bu kadar?

Anlatayım...

*

Cumhuriyet ne gün ilan edildi?

29 Ekim.

Atatürk, Cumhurbaşkanı oldu.

Necmettin Erbakan doğdu.

Abdullah Gül doğdu.

Hep 29 Ekim.

Tarihimiz böyle enteresan kesişmelerle dolu... Mesela, Tayyip Erdoğan'ın doğum günü de, cumhuriyetin doğum günü... Ama bizimkinin değil... 26 Şubat, Fransa'da İkinci Cumhuriyet'in ilan edildiği gün.

Laiklik ilkesinin Anayasa'ya girdiği günle, türbanın Anayasa'ya girdiği gün de, aynı.

6 Şubat.

Eski köye yeni icat çıkaran ampulcülerin, Çankaya referandumu hangi gün yapıldı?

21 Ekim.

Edison'un ampulü icat ettiği gün?

O da 21 Ekim.

*

Diyeceksiniz ki, "hani Oli Ren?"

Geliyoruz, az sabır...

*

Sezer'in Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterildiği gün hangisi? 24 Nisan.

Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterildiği gün hangisi? Gene 24 Nisan.

Nedir 24 Nisan?

Rumi takvimle, kurmay başkanı Mustafa Kemal olan Hareket Ordusu'nun şeriatçı 31 Mart ayaklanmasını bastırdığı gün...

31 Mart nedir?

Anayasa Mahkemesi'nin AKP kapatma davasını kabul ettiği gün!

Başka?

Zurnanın zırt dediği yer...

Oli Ren'in doğum günü ne?

31 Mart!

*

Onu da kapatacaklar sanmıştır...

Telaşı ondan!

*

Sen bütün siyasi kariyerini, Abdullah Gül'ün bir zamanlar dediği gibi, "Türkiye'yi bahçedeki köpek kulübesine bağlamaya" adayacaksın... Tam doğum günü pastasını keserken, Cumhuriyet Hukuku, senin takım arkadaşın Tayyip Erdoğan'ın partisini kapatmaya kalkacak... Böyle hediye olur mu kardeşim?

Bağırmakta haklı.

*

Özetle...

Uzattım, yordum sizi.

Ama adı üstünde, Oli "Ren!"

Geyik yapıyoruz işte.
Yılmaz ÖZDİL
 

HTML

Üst