Namussuzluğunuzla Gebereceksiniz!

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
NAMUSSUZLUĞUNUZLA GEBERECEKSİNİZ!
( Yatağanbaba Holding Beslemesi Yerel Basın’a, Cehennem’in Taa Dibinden Yer Ayırdı! )

Denizli Yerel Basını’nda yakında Kandilli Rasathanesi’nin bile ölçemeyeceği büyüklükte bir “deprem” yaşanacak! Bu “Depremin Bilançosu” ise şimdiden belli: 100’e yakın işsiz gazeteci ve Yarım Trilyonluk Maddi Kayıp!!!


> YATAĞANBABA’NIN NAZİK KAFASI’NIN NAZİK TASI ATMIŞ BULUNUYOR!

HYP Denizli İl Başkanı ve Yazar Murat Yatağanbaba, Denizli Yerel Basını’nı bir “kanser uru” gibi saran “Holding Beslemesi Yerel Basın”ın ipini çekmek için düğmeye bastı! Bu adı geçen “Holding Beslemesi Yerel Basın”, Yatağanbaba’ya –Hizbullah Terör Örgütü’ne bile rahmet okutacak biçimde- en acımasız domuz bağlarını vurmuş ve diri diri gömmeye kalkmıştı. Yatağanbaba’nın “Yazar” ve “Siyasetçi” kimlikleriyle yapmış olduğu açıklamalara yer vermeyen bu basın, şimdi Cehennem’in ta dibinde kendine yer beğenecek!

> ŞEREFSİZ, KAHPE, İKİYÜZLÜ, YALANCI, DÖNEK, NAMUSSUZ ve de SÜTÜBOZUKSUNUZ!


Otursa annesine mektup bile yazamayacak olan “Denizli Yerel Basını’nın Finoları”, bir biçimde bu Holding Beslemesi Basın’a kapağı atmış ve sülük gibi yapışmıştır! İşgal ettikleri bu koltuklarda da kanıbozukluklarının icabını yapmış ve basını kendi masturbasyonlarına alet etmişlerdir. Bu sözlerin sahibi Yatağanbaba, bu “ot ve it takımı”nın Denizli Yerel Basını’ndan defedilmesi gerektiğini belirterek “gazete ve televizyonlar sütübozuk artistlere değil, ‘habercilik namusu taşıyan’ gazetecilere teslim edilmelidir. Fakat maalesef bunun tam tersi olmakta ve de ‘hak yenmekte’dir. Bu Holding Beslemesi Basın’a o paraları yedirmeyeceğim. O haksızlıkla alıp-durdukları ‘Resmi İlan Paraları’nı yiyemeyecekler, o yedikleri paraları bunlara kusturacağım, o diğer basın kuruluşlarının hakkını yiyerek aldıkları Resmi İlan Paraları bu haramzade, şerefsiz, kahpe, ikiyüzlü, yalancı, dönek, namussuz ve sütübozuk ‘gazeteci / televizyoncu’ adı altındaki fino köpeklerine zehir-zıkkım olacak” dedi.


> İŞSİZ KALACAK OLAN GAZETECİLERE: ZULME ORTAK OLDUNUZ!


Yatağanbaba işsiz kalacak olan 100’e yakın gazeteci içinse şunları söyledi: Ben bu kanıbozuk Holding Beslemesi Yerel Basın’ın, yani bu geberik sivrisinek gibi vızıldayıp duran kan emicilerin başını bugüne kadar ezmeyip, bu aşağılık solucan sürüsüne göz yumduysam, orda çalışan basın emekçisi kardeşlerimin hatırına bunu yaptım. Fakat görüyorum ki, onlar da “gazetecilik / televizyonculuk namusu”nun hakkını verip, uğradığım haksızlık / zulüm karşısında kılını bile kıpırdatmamış ve “salla başı al maaşı” düşüklüğüne sığınmışlardır. Siz bana acımadınız, o halde ben de size acımayacağım. Gazeteci / televizyoncu – haberci / muhabir demek “haklıyı savunan / hak yedirmeyen” demek! Sizse benim uğradığım zulmü “görmedim”, “duymadım”, “bilmiyorum” lakırtısını tekrarlayarak “üç maymun”u oynadınız. Bu kafayla da “maymun sürüsü”ne dönüştünüz. Denizli Yerel Basını’na o patronlarınız gibi “aşağılık solucan sürüsü” veya sizin gibi ödlek “maymun sürüsü” değil, “adam gibi adam / gazeteci” lazım! Mağduru / mazlumu savunamıyorsanız, o aldığınız ve çoluk-çocuğunuza yedirdiğiniz paralar “helâl” değildir! Çünkü benim hakkımı yiyorsunuz! Damarlarınızdaki kanda benim “fikir / emek, kul hakkım” dolaşıyor!


Hakkımı değil size, değil Genel Yaygara Yönetmeni pizzacı bozuntusuna, değil milletin daktiloyu yazmayı kimden oğrendiğini köşesinde yazmayı gazetcilik sanan ve muhatabının “ispatlayamayan şerefsizdir” ithamına rağmen –gözenekleri iyice açıldığından- hala gazetcilikten istifa etmeyen “iftiracı” / sözüne güvenilmez bir diğer Genel Yaygara Yönetmeni”ne, değil o para babası patronlarınıza, gökten Cebrail de gelse yedirmem!


> TELEVİZYONLARIN İPİNİ DE SEÇİM ZAMANI ÇEKECEĞİM!


Yatağanbaba, bu “ip çekme operasyonu”nun şu anda Holding Beslemesi Basın’ın “yazılı” kısmını uygulamaya koyduğunu, bu kanıbozukların “görsel” kısmını ise Seçim Zamanı halledeceğini söyledi. Yatağanbaba “bir derdimiz olduğunda ‘Gazetecilerin Televizyonu’ ART’de çıkıp söylüyoruz. Ama öteki iki televizyon o malum partilerin arka bahçeliklerinin icabını yapıp HYP’ye alçakca ambargo uyguluyor. Şu sıralar siyasetten soğudum ama sırf bu Holding Beslemesi o iki kanalizasyonun pardon kanalın ipini çekme zevkini tadabilmek için sabredip siyasete devam edeceğim. Seçim zamanı geldiğinde bu kanıbozuk kanalizasyonlar AKP adayını ekrandan ne kadar gösterirlerse, saniyesi saniyesine beni / partimi de gösterecek. Göstermedi miydi YSK’ya yazacağım iki satır yazı ile bu haberciliğin şerefini, haysiyetini, namusunu yitirmiş Holding Beslemesi Televizyonları da –süreli de olsa- kapattırdığımı Millet görecek, Tarih de bunu kaydedecek.


Yatağanbaba bu gazeteciliğin / televizyonculuğun namusunu çiğneyen namussuz Holding Beslemesi Yerel Basın’a “namussuzluğunuzla geberin”, “habercilik namusu”nu koruyan ve Holding Parası olmadan gazetcilik / televizyonculuk yapan basın emekçisi kardeşlerine de “Türkiye’nin yarınları adına teşekkür ederim” dedi ve aşağıdaki “resmi evrak”ı Denizli Yerel Basını’ndan sülükleri temizlemek için Cumhuriyet Savcılığı’na verdi. Hayırlı Olsun!

yha_ergenekon_500.jpg


Zaman Gazetesi’ne Göre Yatağanbaba da Ergenekoncu!

Zaman Gazetesi’nin haberine göre, HYP Denizli İl Başkanı olan Yazar Murat Yatağanbaba, Ergenekon Terör Örgütü’nün “kültürel faaliyetleri”ni yürütüyor ve yazdığı kitaplarla okullarda Ergenekon Terör Örgütü adına “beyin yıkama operasyonu” yapıyor!

Fethullahçılar'ın bu haberi tam da Yatağanbaba'nın Cumhuriyet rejimini savunan ve de patlamaya hazır bir bomba olan"Atatürk'ün Cihadı / 'Davar Sürüsü'nden 'İnsan' Olmaya Geçiş: Cumhuriyet" kitabının çıktığı sırada yayınlamaları, tesadüf mü acaba?!!!
ergenekon_yataganbaba_500.jpg

> ZAMAN GAZETESİ: YATAĞANBABA ERGENEKON İÇİN, DENİZLİ ÇAPINDA ÇALIŞIYOR!



Fethullahçı Zaman Gazetesi’nin, bütün Avrupa’da satılan Zaman Gazetesi’nin Avrupa baskısında yayınladığı habere göre, Ergenekon Terör Örgütü Köylere Kütüphane kurarak, toplumu kendi görüşlerine göre yönlendiriyor. Gazetenin Ergenekon İddianamesi’ne dayandırdığı habere göre, terör örgütünün bu amaç doğrultusundaki “kültürel faaliyetleri”ni 4 kişi yürütüyor, bunlar Yüksek Kimya Mühendisi Gazi Güder (İstanbul), Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi Ayşe Asuman Özdemir (İstanbul), -bilgisayarında Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’na yönelik suikast planları çıkan- Kuvayi Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk ve Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Denizli İl Başkanı Yazar Murat Yatağanbaba (Denizli).


> ZAMAN GAZETESİ: YATAĞANBABA KİTAPLARIYLA ERGENEKON’U DESTEKLİYOR!


Gazetenin haberine göre Yatağanbaba “Din Adına Konuşan Hurafe Manyakları’na Cevap: Saçmalıkname” (http://sacmalikname.tr.gg) ile “Siyaset Peygamber Mesleğidir / Amerika Kâbe’nin Üstünde Dansöz Oynatacak” (http://siyasetpeygambermeslegidir.tr.gg)adlı çok tartışılan iki kitabı başta olmak üzere, yayınladığı diğer kitaplarla Ergenekon’a destek oluyor. Gazetenin iddiasına göre Yatağanbaba bu kitaplarını köylere gönderiyor ve bu kampanya için Denizli çapında çalışıyor…


> YATAĞANBABA: GAZETEDE / İDDİANAMEDE ADI GEÇEN ve TUTUKLANANLARI TANIYORUM!

HYP Denizli İl Başkanı ve Yazar Murat Yatağanbaba, Zaman Gazetesi’nin iddianameye dayandırarak yaptığı haberde adı geçen ve tutuklanan diğer üç kişiden ikisini tanıdığını açıkladı. İstanbul’da yaşayan Gazi Güder’in, kendisine e-mektup yazarak “evlerde olan ve artık okunmayan kitapları toplayarak, kütüphanesi olmayan köylere kütüphane kurmaya çalıştıklarını ve kendisinin de bu kampanyaya destek olmasını rica ettiğini” söyleyen Yatağanbaba, Gazi Güder’le bir defa da telefonla görüştüğünü belirtti. Ankara’da yaşayan Kuvvai Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk’le tanışmasının ise, “Lübnan Tezkeresi” ile ilgili yaptığı “Binlerece Dansöz Var!” (http://www.hyp.org.tr/haber.asp?hid=2564 ) ile “Dil Yozlaşırsa Gençlik de Soysuzlaşır!” (http://www.hyp.org.tr/haber.asp?hid=2232) başlıklı basın açıklamalarının Bekir Öztürk tarafından adı geçen derneğin sitesinde yayınlanması üzerine internette iki defa e-mektup ile yazışarak gerçekleştiğini anlattı.


> YATAĞANBABA: FETHULLAH GÜLEN BENDEN İNTİKAM ALIYOR!

Zaman Gazetesi’nde çıkan haberi hayretler içinde okuduğunu söyleyen Yatağanbaba şu açıklamayı yaptı:



İnsanlara bu kadar “ucuz ve alçakça iftira” atmak ancak Fethullahçı Zaman Gazetesi’ne yakışıyor. “Dinlerarası Diyalog lakırtısı”yla Papa’nın elini-ayağını öpen ve “Lâ ilahe illallah demek yeterlidir” diyerek “Muhammed’en resulallah demeye gerek yoktur” demek isteyen, bununla da yetinmeyip George Bush’un emriyle Zaman Gazetesi ve Aksiyon Dergisi’nde “bütün Müslümanlar da Hıristiyanlar gibi ‘Dünya Barışı’ için Hz.İsa’nın etrafında birleşmelidir” diyecek kadar İslâm düşmanlığı ve Hıristiyanlık propagandası yapan Fethullah Gülen ve tayfasına, düzenlediğim ilk basın toplantımda “biz niye Hz.İsa ve Hıristiyanlık etrafında birleşiyoruz, Hz.Muhammed bu işi beceremedi mi?” diye sormuştum. Ve de “Güllerin Efendisi Hz.Muhammed Sürgün’de” (http://gullerinefendisihzmuhammed.tr.gg) adlı kitabımda bunların / konunun detayını anlatmıştım. İşte bu Fethullah Gülen ve tayfası, o günden beri bana karşı bir kin besliyor. Şimdi de gazetelerinde aslı-astarı olmayan iftira haberleriyle o kinlerini kusuyorlar. Onlara diyeceğim şu: KİNİNİZLE GEBERİN!


YATAĞANBABA: DENİZLİ’DEKİ SAVCILAR UYUYOR MU?!

Yatağanbaba, Fethullah Gülen’in yayın organlarında hakkında yapılan bu karalama ve iftira haberlerine şaşırmadığını, çünkü bunların tek gıdasının “çamur atmak” olduğunu belirterek, “ben Denizli’de bırakın insanların, sokaktaki kedilerin bile tanıdığı bir adamım. Her şeyim şeffaf. Ben kütüphanesi olmayan köylere kütüphane kurmaya çalışarak bir terör örgütüne değil, kültürümüze ve Türkiye’nin yarınlarına hizmet ettim. Bununla da gurur duyuyorum. Biz bunun için Kur’an-ı Kerim Meâli ve Nutuk kitabını köylere ulaştırmaya çalıştık, buna “teröre hizmet” diyen şerefsizlerin Allah belâsını vermez mi?


Benim kitaplarıma gelince; benim kitaplarımın çoğu, yaptığım basın açıklamalarımdan oluşuyor, iki yıldır bu Denizli’nin savcıları ayakta mı uyuyor, ben Ergenekon Terör Örgütü için çalışıyorsam, Savcılar bunu iki yıldır nasıl göremez ve de hakkımda soruşturma açmaz?! Üstelik de bu açıklamalarımın tamamı Denizli basınının desteğiyle ‘rekor sayıda’ baskı yapmıştır. (http://yataganbabamenajarlik.blogcu...olma-rekoru-2-280-haber-1-baski_12312821.html) O halde benim açıklamalarımı yayınlayan Denizli basını da Ergenekoncu mu oluyor?”


YATAĞANBABA: ERGENEKON ŞEREFİMİZDİR!


Yatağanbaba Fethullah Gülen’in gazetesinde çıkan haberi hiç umursamadığını, çünkü kendisinin Fethullah Gülen ve tayfasının ‘Allah’ demesine bile inanmadığını hatırlatarak, önümüzdeki günlerde Denizli Cumhuriyet Savcılığı’na bulunacağı “Suç Duyurusu” hakkında şu bilgiyi verdi:


Bu “Ergenekon Terör Örgütü Soruşturması” ile ilgili Savcılığa Suç Duyurusu’nda bulunacağım. Konu da bu soruşturmanın “adı” olacak.


Çünkü “Ergenekon” demek, “Türkler’in yolunu bulması” demek. Her ne kadar içine hurafeler ve mitolojik hikayeler karışmış olsa da, “bir yerlerde sıkışan / yolunu kaybeden Türklerin, mucizevi bir şekilde o kaybolduğu yerden / dağların arasından bir Kurt’u takip ederek, yolunu bulmasını / kurtulup düzlüğe çıkmasını” anlatıyor.


Nasıl ki “Kur’an Terör Örgütü” veya “Atatürk Terör Örgütü” veya “Mevlana Terör Örgütü” veya “Fatih Sultan Mehmet Terör Örgütü” denemezse, “Ergenekon Terör Örgütü” de denemez. Çünkü bunlar bizim kutsalımız / geçmişimiz / tarihimizdir.


“Ergenekon” gibi bir “Türk Destanı”na “terör örgütü” dendikçe, bu Millet’in çocukları geçmişinden şüphe etmeye ve alçaklık komplesine girmeye başlar. Asıl amaç da zaten budur. Oysa ki Ergenekon “terör örgütü” değil, Türlerin / bizim “şerefimiz”dir. O bakımdan bu soruşturmanın adı değiştirilmelidir.


Şu anda “Türklüğün maneviyatına hakaret” sayılan ilgili kanunları bulmaya çalışıyorum. Bulduğum anda Savcılığa bu soruşturmanın adının değiştirilmesi için “Suç Duyurusu”nda bulunacak ve “Türk Destanı Ergenekon”un adını “terör örgütü” ile yan-yana anılmasını önleyeceğim.


YATAĞANBABA: ASIL TERÖR ÖRGÜTÜ “HAÇLI KIÇI YALAYANLAR”DIR!


Fethullah Gülen ve tayfası, şimdiden bunu paşa babaları George Bush’a ulaştırıp sırtlarını sıvazlatabilirler.



Yatağanbaba “Cumhuriyet’i yıkmak için darbe yapmaya hazırlanan” bir terör örgütü için kitap yazıyor, dağıtıyor ve bu yönde beyin yıkıyormuş! Bu durumda bu haberi yapan gazete ve Hocaefendileri Fethullah Gülen “Cumhuriyet” taraftarı bir “demokrat”, Yatağanbaba ise “Cumhuriyet aleyhtarı” bir “darbeci” olmuş oluyor! Haber adlı "iftira"nın tam da Yatağanbaba'nın Cumhuriyet'i anlattığı ve patlamaya hazır bir bomba olan "Atatürk'ün Cihadı / "Davar Sürüsü"nden "İnsan" Olmaya Geçiş: Cumhuriyet" (http://ataturkuncihadi.tr.gg) adlı kitabının çıktığı sırada yapılması acaba "tesadüf" mü?!!!


Zaman Gazetesi’ne, Fethullah Gülen ve tayfasına soruyorum: Kim yalan söylüyorsa; şerefsiz, haysiyetsiz, namussuz, iftiracı, satılmış, dönek, sütü ve kanı bozuk olsun mu?


Allah ve Tarih şahit olsun, insanlar da şunu iyi bellesin: YATAĞANBABA SONUNA / SAPINA KADAR “ERGENEKONCU”, “CUMHURİYETÇİ”, “DEMOKRAT”, “MÜSLÜMAN” ve de “ATATÜRKÇÜ”DÜR!

Bunların taraftarları “Cumhuriyet”i değil, “Dinlerarası Diyalog” lakırtısıyla / maskesiyle Haçlı Papazların elini-ayağını öpen, Haçlı kıçı yalayan, yobaz takımının saltanatını yıkar. Yatağanbaba Kitapları’nda Cumhuriyet’in değil, adı Müslüman aslı Haçlı Uşağı olan ve de “emekli maaşıyla” 10 yıldır Amerika’da kaçak yaşayan, geberinceye kadar da Amerika’da kalabilmek için emekli CIA Ajanları’nı ve de Yunan Papazlarını referans gösterenlerin yıkılmasını savunur! Atatürk de bunu savunuyordu Yatağanbaba da… Bizim “Cihad”ımız budur!
Bu böyle biline!

--------------------
Zaman Gazetesi’nin “haber” adlı “iftiraname”sini şu siteden okuyabilirsiniz: http://www.eurozaman.com/euro/detaylar.do?load=detay&link=38287&bolum=4

Kaynak için TIKLA
 
Geri
Üst