Namazları Kılıyor Kıldırıyoruz ama Ya kıldıran insan İmam olamayacak biri ise???

zlion

New member
Sual: Birkaç kişi, cemaatle namaz kılarken, imam olmak istemeyen olduğu gibi, teklifsiz imam olan da oluyor. Hangisi uygundur?

CEVAP

İkisi de uygun değildir. Aşağıda bildirilen hususlara göre kendi aralarında imam seçmelidir.

İmamlığa en layık olmada tercih sırası şöyledir:

1- Sünneti [yani din bilgilerini] en iyi bilen, namazı bozan ve bozmayanları en iyi bilen,

2- Kur’an-ı kerimi en iyi okuyan, tecvidi en iyi bilen,

3- Takvası daha çok olan,

4- En yaşlı olan,

5- Huyu, ahlakı daha güzel olan,

6- Yüzü en güzel olan,

7- Nesebi en güzel olan,

8- Sesi en güzel olan,

9- Elbisesi daha temiz ve güzel olan,

10- Malı, mevkii daha çok olan,

11- Mukim misafire tercih edilir,

12- Çoğunluğun seçtiği imam olur.

13- Çoğunluk da seçmezse, kur’a çekilir.

Daha üstünü varken, başkası seçilirse, çirkin olursa da, günah olmaz.

Ümminin, kendisi gibi ümmi olanlara imam olması caizdir. Ümmi, Kur’an-ı kerimi yüzünden okumasını bilmeyen kişidir. Ümminin, Kur’an-ı kerim okumasını bilene imam olması caiz değildir. Tecvitle okuyamayan da, tecvitle okuyana imam olamaz. Kendisinden daha ehli varken imamlığa geçmemelidir.


AYRICA KİMLER İMAM OLABİLİR
İmâmlığın şartları


İmâm olmak için altı şart lâzımdır. Bu şartlardan biri bulunmadığı bilinen imâmın arkasında kılınan namaz kabûl olmaz.

1- Müslüman olmak. Ebû Bekr Sıddîk ve Ömer Fârûkun “radıyallahü anhümâ” halîfe olduğuna inanmayan, mi’râca, kabir azâbına inanmayan imâm olamaz.

2- Bülûğ yaşında olmak.

3- Akıllı olmak. Sarhoş ve bunak imâm olamaz.

4- Erkek olmak. Kadın, erkeklere imâm olamaz.

5- Hiç olmazsa, Fâtiha-yı şerîfe ile, bir âyeti doğru okuyabilmek. Bir âyeti ezberlememiş olan ve ezberlese de, tecvîd ile okuyamıyan, nağme yapan kimse imâm olamaz.

6- Özürsüz olmak. Özrü olan, özrü olmayanlara imâm olamaz.

İmâmın, kırâati güzel, Kur’ân-ı kerîm tecvîd ile okuması lâzımdır, tegannî ile değil. Namazın şartlarına ehemmiyet vermeyen imâmların arkasında namaz kılınmaz. (Sâlih ve fâcir arkasında namaz kılınız) hadîs-i şerîfi, câmi imâmları için değil, Cuma kıldıran emîrler, vâliler içindir.

İmâmlığa en lâyık kimse, sünneti [ya’nî din bilgilerini] en iyi bilen kimsedir. Bunda eşit olanlar olursa, Kur’ân-ı kerîmi en iyi okuyan imâm olur. Bu da eşitse, takvâsı ziyâde olan. Yine eşitlik olursa, yaşı ilerlemiş olan tercih edilir.

Açıktan günah işliyenin amâ ve zinâ çocuğunun imâmeti, mekrûhdur.

İmâm cemâate usanç verecek ve onları sıkacak şekilde namazı uzatmaz.

Kadınların yalnız başlarına cemâat ile kılmaları mekrûhdur.

Tek şahıs ile kılacak olan imâm, onu sağ tarafında durdurur. İki kişiye imâm olacaksa, önlerine geçer. Erkeklerin kadına, çocuğa uymaları câiz değildir.

İmâmın arkasında erkekler saf bağlar, sonra çocuklar ve onların arkasında da kadınlar saf bağlar.

İmâm kadınlara da imâmete niyet etmişse, aynı namazda bulunan bir kadın, bir erkekle aynı hizâda namaza durursa, erkeğin namazı bozulur. Eğer imâm bu kadına imâmeti niyet etmemişse, yanında durduğu erkeğe zarar olmaz. Ancak kadının namazı câiz olmaz. Ayakta namaz kılanın, otururken kılana uyması câizdir. Mukîm olan seferî imâma uyabilir. Farz kılan, nâfile kılana uyamaz. Nâfile kılan, farz kılana uyabilir. İmâma uyup namaz kıldıktan sonra, imâmın abdestsiz olduğunu bilen kimse namazını iâde eder.

Regâib, Berât ve Kadir gibi nafile namazları cemâat ile kılmak mekrûhdur.

Cemâat istese de, imâmın farz kıldırırken kırâati ve tesbîhleri sünnetten fazla okuması tahrîmen mekrûhdur.

İmâma rükû’da yetişemiyen o rek’ati imâmla kılmış olmaz. İmâm rükû’da iken gelen, niyet eder ve ayakta tekbîr getirip, namaza girer. Hemen rükû’a eğilip, imâma uyar. Rükû’a eğilmeden, imâm rükû’dan kalkarsa rükû’a yetişmemiş olur.

İmâmdan önce rükû’a eğilmek, secdeye gitmek veya önce kalkmak tahrîmen mekrûhdur. Farz namazları kılınca, safları bozmak müstehabdır.

Bir mü’min beş vakit namazını, hergün cemâat ile kılsa, bütün Peygamberlere “aleyhimüsselâm” yetişmiş gibi sevâba nâil olur.

Cemâat ile kılınan namazın bu kadar fazîleti, imâmın namazı kabûl olduğu takdirdedir.

Bir kimse, cemâati özürsüz terk etse, o şahıs Cennet kokusu duyamaz. Cemâati özürsüz terk edenler, dört kitabda mel’un diye vasıflandırılmışlardır.

Beş vakit namazı cemâat ile kılmağa gayret etmelidir. Kıyamet günü Allahü teâlâ hazretleri yedi kat yerleri, yedi kat gökleri, Arşı, Kürsîyi ve bütün mahlûkatı terazinin bir tarafına koysa, şartları gözetilerek cemâat ile kılınan bir vakit namazın sevâbını diğer tarafa koysa, cemâat ile kılınan namazın sevâbı daha ağır gelir.

İmâma uymanın şartları

İmâma uymanın doğru olabilmesi için, on şart vardır:

1- Namaza dururken, tekbîri söylemeden önce, imâma uymağa niyet etmektir. “Uydum hâzır olan imâma” diyerek kalbinden geçirmek lâzımdır.

2- İmâmın, kadınlara imâm olmağa niyet etmesi lâzımdır. Erkeklere imâm olmağa niyet etmesi lâzım değildir. Fakat niyet ederse, kendisi cemâatin sevâbına da kavuşur.

3- Cemâatın topuğu, imâmın topuğunun gerisinde olmalıdır.

4- İmâm ile cemâat aynı farz namazı kılması lâzımdır.

5- İmâm ile cemâat arasında kadın safı bulunmaması lâzımdır.

6- İmâm ile cemâat arasında kayık geçecek kadar nehir ve araba geçecek kadar yol bulunmaması lâzımdır.

7- İmâm veya cemâatden birini görmeğe veya sesini duymağa elverişli penceresi olmayan duvar arada bulunmamalıdır.

8- Başka mezhebdeki imâma uyan cemâatin namazlarının sahîh olması için iki rivâyet vardır: Birinci kavle göre, cemâatin kendi mezheblerine göre namazı bozan bir şeyin, imâmda bulunduğunu bilmemesi lâzımdır. İkinci kavle göre, kendi mezhebine göre namazı sahîh olan imâma, başka mezhebde olanlar da uyabilir.

Cemâat bir kişi ise, imâmın sağ yanında hizâsında durur. Solunda durması mekrûhdur. Arkasında durması da mekrûh olur. Ayağının topuğu, imâmın topuğundan ileri olmazsa, namazı sahîh olur. İki veya daha çok kişi ise imâmın arkasında durur.

İmâmla birlikte kılarken ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemâat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek’atde (Sübhâneke) okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemâat yavaşça (âmîn) der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükûdan kalkarken, imâm (Semi’allahü limen hamideh) deyince, cemâat yalnız (Rabbenâ lekel hamd) der. Sonra eğilirken (Allahü ekber) diyerek, imâmla birlikte cemâat de secdeye yatar. Rükû’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemâat de okur.

Vitir namazı, Ramazanda cemâatle kılınır. Başka zamanlarda yalnız kılınır.

Beş şeyi imâm yapmazsa, cemâat de yapmaz:
1- İmâm kunût okumazsa cemâat da okumaz.

2- İmâm bayram namazlarındaki tekbîrleri yapmazsa, cemâat de yapmaz.

3- İmâm, dört rekâtlı namazın ikinci rek’atinde oturmazsa, cemâat de oturmaz.

4- İmâm secde âyeti okuyup, secde etmezse cemâ’at de etmez.

5- İmâm secde-i sehv etmezse cemâat de etmez.

Dört şeyi imâm yaparsa, cemâat yapmaz:

1- İmâm ikiden çok secde yaparsa, cemâat yapmaz.

2- İmâm bayram tekbîrini, bir rek’atde üçden çok yaparsa, cemâat yapmaz.

3- İmâm cenâze namazında, dörtten çok tekbîr yaparsa cemâat yapmaz.

4- İmâm beşinci rek’ate kalkarsa, cemâat kalkmaz, imâmı bekler, beraber selâm verirler.

On şeyi imâm yapmazsa, cemâat yapar:

1- İftitâh tekbîrinde el kaldırmak.

2- Sübhâneke okumak.

3- Rükû’a eğilirken, tekbîr getirmek.

4- Rükû’da tesbih okumak.

5- Secdelere yatıp, kalkarken tekbîr söylemek.

6- Secdelerde tesbih okumak.

7- Semi’allahü demezse, rabbenâ lekel-hamd demek.

8- Ettehıyyâtüyü sonuna kadar okumak.

9- Namaz sonunda selâm vermek.

10- Kurban bayramında, yirmiüç farzdan sonra selâm verir vermez, tekbîr okumaktır. Bu yirmiüç tekbîre, teşrik tekbîrleri denir.


Mehmet Ali DEMİRBAŞ
08,08,2008 Cuma günü yazısı
 

WiTaMiN

Pskolojisi Bozuk
walla bu şartlarda o an birini aramaya kalkarsak namaz vakti geçer :) ben buna pek katılmıyorum. tamam o an namaz kılıcaklar arasında dini bilgisi çok olan imam olur ancak ya öyle biri yok ise. işin o tarafıda var o sorun bilgisi en yüksek kişi geçer namazı kıldırır diye biliyorum.
 

HTML

Üst