mehmetünlü
New member
- Katılım
- 18 Ara 2006
- Mesajlar
- 12,137
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Savaş bitiyor.
Kandilden ve Mahmurdan gelerek yarın sabah Habur kapısından girecek olan grup akşama evinde annesinin yaptığı içli köfteleri yerse bu ülkede silahlar susar.
PKKnın silahları susturmaya hazır olduğu mesajını verdiği bu hareketinden sonra yapılacak askeri bir operasyonu kimseye anlatamazsınız, bir operasyonun, askerlerin hayatını tehlikeye atmanın anlamı kalmaz.
Habur kapısından gelenlerin evlerine gitmelerine izin verilirse, bu yol açılırsa, ondan sonra herhangi bir PKKlının mayın patlatmasını, bir askere ateş etmesini Kürt halkı da kabullenmez.
Yarın, o nedenle büyük bir gün bu ülke için.
Bu ülkede yaşayanlar için.
Yirmi beş yıllık kanlı bir acının sona ermek üzere olduğunun bu ülkeye müjdelenmesi.
Öğrenebildiğimiz kadarıyla iki taraf da bu büyük olaya gerektiği gibi hazırlanıp, gerekli jestleri yapmaya karar vermişler.
PKK, çatışmalara girmemiş, silaha dokunmamış bir grup gönderiyor.
Devlet açısından kabulü daha kolay, eve gönderilmesi daha sorunsuz bir grup bu.
Buna karşılık devlet de gelenleri hırpalamadan, horlamadan, sıradan bürokratik işlemlerden geçirip dört saat içinde evlerine yollayacak.
Ve, hepimiz için yeni bir dönem başlayacak.
Yakın tarihin en büyük olaylarından birine tanıklık edeceğiz yarın.
Ama işin tuhafı ne biliyor musunuz, Türk medyasının bu gelişmeyi algılamaması.
Dün bir tek Taraf bu haberi somut bir biçimde manşetine taşımıştı.
Bir de Radikal, bu olayı manşet haberinin içinde büyük olarak göstermişti.
Diğer gazetelerin manşetlerinde bu haber yoktu.
Yaşadığı tarihi olayı bile algılayamayan, çeşitli nedenlerle gazetecilik reflekslerini kaybetmiş, kendi kendini sakatlamış bir medya bu yeni dönemi nasıl taşıyacak?
Savaşın bitmesinin ilk işareti olan bir olayı görmezlikten gelen bir medyayla Türkiye ne yapacak?
Kendi kendini körleştirmiş, kendini dar bir ırkçılığın içine hapsetmiş medya bu ülkede yaşayan insanların dünyayı ve ülkesini, yaşanan değişimleri anlamasına nasıl yardımcı olacak?
Herhalde medya da değişecek.
Hayattan bu kadar kopuk bir şekilde mesleklerini sürdüremezler çünkü.
Medyanın söyleyemediğini dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül söyledi, güzel bir olay dedi.
Görülüyor ki devlet bu gelişmeyi taşımaya hazır.
Ankaradan Habura bir merkez valisiyle birlikte bir grup gönderileceği söyleniyor.
Onlar, bir hata yapılmasını önleyecekler sanırım.
Böylece büyük barışa doğru büyük bir adım atılacak.
Ermenistan Dışişleri bakanı da Ermeni sınırının yılbaşına kadar açılabileceğini söyledi.
Kendi iç barışını sağlamak için önemli adımlar atan Türkiye komşularıyla da barışıyor.
Sanki Yunanistanı da içine alacak büyük bir örgütlenmeye doğru gidiyoruz.
Avrupa Birliğine benzer uluslarüstü bir işbirliği, merkezine Türkiyeyi alarak şekilleniyor.
Sınır kapılarını açıyoruz, Suriye ile sınırları kaldırıyoruz.
Bir zaman içinde diğer komşularla da sınırları kaldırabiliriz.
Bu gerçekleştiğinde nasıl muhteşem bir barış ve huzur yaşanır bu sancılı coğrafyada?
Deniz Baykalla Bahçeli olup bitenleri kavrayamıyorlar, uzun zaman aynı pozisyonda kalmaktan siyasi kireçlenmeye uğramışlar, onları bir kenara bırakın ama samimi Atatürkçülerin mutlu olması gerekir.
Bir yandan Ortadoğuya, Kafkaslara, diğer yandan Avrupaya açılan, yurtta sulh, cihanda sulh ilkesini benimsemiş, muasır medeniyetler seviyesine yükselen bir Türkiyenin habercisi bu yaşadıklarımız.
Bunları yapan ülkenin iktidarında AKP var diye mutsuz olmak biraz anlamsız değil mi?
Atatürkün isteklerinin gerçekleşmesi mi önemli, onu gerçekleştirenlerin kimliği mi?
Ne yapalım ki en Batılı, en Atatürkçü gözükenlerimiz, gelişme konusunda bir varlık gösteremediler, yaşananların derinliğini bile algılayamadılar.
Türkiyenin güçlenmesini, iç barışını sağlamasını, Atatürkün ve Atatürkçülüğün yenilgisi gibi göstermeye çalışmak Atatürke de, Atatürkçülüğe de haksızlık olmaz mı sizce?
Atatürkçülük, Deniz Baykalın yaptığı gibi daha fazla savaş istemek mi?
Ben Atatürkçü değilim ama samimi olan her şeye saygı göstermek gerektiğini öğrenmiş yaşlı bir adamım, dine saygı göstermek için dindar olmam, Kürtlere saygı göstermek için Kürt olmam, Atatürkçülüğe saygı göstermek için Atatürkçü olmam gerekmiyor.
Nasıl bu ülkede çocuklar ölmesin istiyorsam, aynı şekilde büyükler de bunun tadını çıkarsın istiyorum.
Çok önemli değişimlerden geçiyoruz, yarın büyük bir gün yaşayacağız, bunun keyfine varın.
Her zaman yaşanmaz böyle şeyler.
Ahmet ALTAN