Muhsin Başkan Kaymak yüzLü ZANA´yı anLat bize!!!

GeciT

Banned
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
128
Reaction score
0
Puanları
0
Ankara'nın Almanya Büyükelçiliği'nde verilen resepsiyonda karşılaşarak sohbet ettiği PKK'lı Leyla Zana için Milliyet Gazetesi'ne "Zana'nın saçına ak düşmüş. Hapis çökertmiş, yıpratmış... Yüzü kaymak gibi bir hanımdı... Yumuşamış gözüküyor, daha sıcak, olgun bakıyor. Sohbet ediyor" şeklinde açıklama yapan Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'na bizim ne dememiz lazım?

Siyasette, düşüncesini, fikrini sürekli değiştiren kişilere pek güvenilmez... Çünkü değişim adı altında, sürekli inkâr ederek, siyasette tutunmaya çalışmaları ahlaki bulunmaz.

"Düşüncelerini, fikirlerini sürekli, döneme göre, sürece göre değiştiren hangi siyasi liderler var?" diye bir soru sorulsa, şuan Türkiye'de ilk üç sırayı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Perinçek ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi siyasiler paylaşır.

Doğu Perinçek ve Recep Tayyip Erdoğan için yüzlerce örnek verebiliriz ama bugünkü konumuz Muhsin Yazıcıoğlu ve onun sürekli değiştirdiği fikirleri ve değişmeyen takıntıları olacaktır.

(Başbuğ Türkeş, Atatürk, Bozkurt sembolü, Türk Milliyetçiliği, Ülkücülük ve buna benzer birçok konuda sürekli değişen düşüncelere sahip olan Muhsin Yazıcıoğlu trajedisini önümüzdeki günlerde daha geniş işleyeceğiz.)

Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibi 1992 yılında, Genel Başkanlığını Başbuğ Alparslan Türkeş'in yaptığı MÇP'den milletvekili olmuş, daha sonra birçok gayrı ahlaki, mesnetsiz, seviyesiz ve ölçüsüz suçlamalarda bulunarak ayrılmış ve Büyük Birlik Partisi isminde, bir siyasi çatı altında toplanmışlardı.

Ayrıldığı günden bu yana Muhsin Yazıcıoğlu'nun Genel Başkan olduğu BBP, tüm siyasi hayatını MHP'ye zarar vermeye odaklamıştır.

Ayrılma aşamasında olduğu gibi ayrıldıktan sonra da adeta "operasyon partisi" gibi davranmaktadırlar.

Dün Turgut Özal gölgesi üzerinde dolaşanlar, bugün Recep Tayyip Erdoğan gölgesi ile MHP'ye saldırıya geçmişlerdir.

Başta BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, yönetim kadrosu gece yatarken, sabah kalkarken akıllarındaki, zihinlerindeki tek konu MHP takıntısıdır.

Bu takıntı yüzünden kimi zaman iftira atıyorlar, kimi zaman seviyesiz oluyorlar. Her defasında da kendilerini çok komik duruma düşürüyorlar.

Fakat onlar, MHP'ye yönelik operasyonlarda sürekli kullanıldıkları için siyasi ahlak ölçülerinde davranmak gibi bir gayeleri olmamıştır, bundan sonra da olmayacağa benziyor.

BBP'nin son aylarda, MHP'ye karşı yeni bir operasyonda kullanıldığına dair hareketlilik göze çarpmaktadır.

Periyodik bir şekilde, partiye katılımlar düzenleyen BBP, en çok ön plana çıkardığı parti ise MHP olmaktadır.

Adam, MHP'den ayrılalı yıllar olmuş, MHP'den katılan x şahıs diye rozet takıyorlar, adamın en son uğradığı ve milletvekilliği yaptığı parti DYP, 'MHP'den katılan' diye rozet takıyorlar, adam Anavatan Partisi'nden belediye başkanlığı yapmış, 'MHP'den katılan' diye rozet takıyorlar, adam zaten yıllardır kendi partilerinde, "MHP'den katılan" diye rozet takıyorlar... Yani senaryoyu birileri yazıyor, bunlara da onu oynamak düşüyor... Yakında "MHP'li Muhsin Yazıcıoğlu BBP'ye katıldı" diye bir haber duyarsanız hiç şaşırmayın.

Yani, dertleri MHP, hedefleri MHP'dir...

MHP, bunların adeta varlık sebebidir. MHP olmasa, bunlar da olmayacaktır. BBP, bu manada kurulduğu günden bu yana at gözlüğü takarak, siyaset yapmaktadır.

BBP sürekli olduğu yerde sayarak, kendilerine dönem dönem verilen Türk milliyetçileri arasında, bozgunculuk yaratma görevini yerine getirme gayretindedir.

Türk milliyetçileri arasında bozgunculuk yaratma, bunlarda siyasi meslek haline gelmiştir.

Tarihte de böyle olmuştur, günümüzde de.

MHP ile zaten hiçbir ilişkisi kalmamış kişileri partilerine toplayarak, günün yirmi dört saatini MHP'ye saldırarak geçiren BBP'nin hafta sonu gerçekleşen kongrelerinde de aynı manzaralar vardı.

1999 yılı seçimleri sonrası "Millet bizi nadasa bıraktı" diyen Muhsin Yazıcıoğlu, o tarihlerde Türkiye'nin gündemi ile fazla ilgilenmemiş olacak ki, o döneme ait konuları birbirine karıştırmaktadır.

Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun karıştırdığı o konuları da zaten sadece AKP'nin yayın organları manşet yapıp, geniş yer ayırmışlardır.

Çünkü aynı suçlamaları AKP'lilerden başka kimse yap(a)mamaktadır.

Muhsin Yazıcıoğlu keşke o dönem "Millet bizi nadasa bıraktı" diye Türkiye üzerindeki gelişmelere sırt çevirip, evine kapanmasaydı, o zaman AKP'leşen bir kafa sahibi olmazdı belkide.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun kongrede yapmış olduğu konuşma hem cahilliğini, hem de MHP'ye zarar verebilmek adına taşıdığı zihniyeti gözler önüne sermiştir.

MHP Lideri Sayın Dr.Devlet Bahçeli'nin "Milliyetçi Hareket'in, F Tipi talebi terörist başının özlemi ve arzusu değil, tam tersine kâbusudur. İmralı'daki otel lüksü sonrası Sincan Cezaevi'nde bir hücrede mutlak tecrit altında yaşamak, terör örgütünü yönetmek imkânından mahrum kalmak ve şerefsiz bir hayatın sonu için gün saymak eğer bu caninin özlemi ise Milliyetçi Hareket'in 60. hükümeti bunun gereğini yapacaktır" sözlerine rağmen, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kongrede laf olsun diye "Bizim milliyetçi lider 'Apo'yu F Tipi'ne koyacağız' diyor. Ya zaten onu affedip oraya koyan sensin. Hay maşallah! Vay ki vay, tü tü tü sana..." sözünü duyunca bir an konuşmayı yapanın Muhsin Yazıcıoğlu değil de, Recep Tayyip Erdoğan yahut Cemil Çiçek olduğunu sandım... Hakkını yemeyelim biraz da Erbakan Hoca'nın konuşmalarını andırıyor.

Çünkü aynı üslup, aynı sözler yalan olduğu biline biline bu isimler tarafından kullanılmaktadır.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun, MHP Liderine yönelik F tipi eleştirisi sonrası, kongre salonunda bulunanlar "Evine götürsün, evine" diye tempo tutmuşlar...

Şimdi bu terbiyesizliği yapan BBP'li yetkililere ve onların bu terbiyesizliğine ayak uyduranlara soruyoruz...

Ankara'nın Almanya Büyükelçiliği'nde verilen resepsiyonda karşılaşarak sohbet ettiği PKK'lı Leyla Zana için Milliyet Gazetesi'ne "Zana'nın saçına ak düşmüş. Hapis çökertmiş, yıpratmış... Yüzü kaymak gibi bir hanımdı... Yumuşamış gözüküyor, daha sıcak, olgun bakıyor. Sohbet ediyor" şeklinde açıklama yapan Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'na bizim ne dememiz lazım?

"Evine götürsün, evine" diye slogan atanlara soruyoruz, buna da bir slogan bulabilir misiniz?

"Apo'nun dizlerinin derdi, milliyetçi lidere düştü" diye iftira atan Muhsin Yazıcıoğlu, sana da soruyoruz PKK'lı Leyla Zana'nın "kaymak yüzü, saçı, sıcaklığı" sana mı düştü?

Defalarca cevap verdik, defalarca belgeleri ile açıkladık, "Abdullah Öcalan'ın ne yakalanışında, ne İmralı'ya konuluşunda, ne de idamın kaldırılmasında MHP'nin zerre kadar suçu yoktur" diye ama papağan siyasetini benimseyenler için bunun bir faydası olmamaktadır.

Cani Öcalan'ın 56.Hükümet döneminde yakalanıp, İmralı'ya konma tarihi 15 Şubat 1999 iken, MHP'nin T.B.M.M'ne Türkiye'nin ikinci partisi olarak girmesi ve 57.Hükümetin ortağı olması 18 Nisan 1999 tarihi iken nasıl oluyor da, APO'yu hem yakalayıp, hem İmralı'ya koymuş oluyor, bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilir misin Muhsin Bey?

"MHP idamı kaldırdı" diyorsunuz da, siz hiç T.B.M.M'de yapılan oylamaları, kimin hangi konularda, nasıl oy kullandığını takip etmiyor musunuz? Siz, nasıl bir siyasi partinin genel başkanısınız? Yoksa kendinizi hala nadasta mı hissediyorsunuz?

1 Ağustos 2002 tarihindeki TBMM'de yapılan "idamı kaldırma" oylamasında, DSP, AKP, ANAP, SP, DYP, YTP gibi partilerin kurduğu 'gökkuşağı koalisyonu' olarak adlandırılan birliktelik, "idamı kaldırmak" için "evet" oyu verirken, MHP tüm milletvekilleri ile "Hayır" oyu kullanmadı mı?

Muhsin Bey, MHP'yi idamı kaldırmakla suçluyorsunuz da, idamın kaldırılmasında katkısı olan kişinin şuan sizin partinizde olduğunu hiç akıl edemiyor musunuz?

MHP'den istifa edip, DYP'ye geçen ve orada idamın kaldırılmasına "evet" oyu veren A.Haluk Çay değil miydi, Muhsin Bey? Sen eğer samimi olsaydın, Apo'nun idamını engelleyen bu adamı şaşalarla partine kabul eder miydin?

Demek ki, idamı kaldırma vebaline bulaşan parti BBP oluyor, değil mi Muhsin Bey?

Muhsin Bey, size söylenecek o kadar söz var ki, söylenmeyecek sanmayın... Az bekleyin, sabırlı olun...

AKP'ye bu şekilde hizmet etmek yerine, direkt AKP içinde siyaset yapsanız, inanın daha şahsiyetli bir politika izlemiş olursunuz...

Tabii, BBP Eşbaşkanı gibi davranmaya başlayan kişiye de bunu bir sorun, onayını alın derim... Yanılıyor muyum yoksa?

Yıldıray Çiçek




MHP´ye işbirLikçi tesLimiyetçi diyen üyeLere ithafen..
birLiğin hatta büyük birLiğin portresi!
 
Size te bir Cevap yeter : Ha Muhsin’e oy vermişsin
ha Ermeniye!
 
"Düşüncelerini, fikirlerini sürekli, döneme göre, sürece göre değiştiren hangi siyasi liderler var?" diye bir soru sorulsa, şuan Türkiye'de ilk üç sırayı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Perinçek ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi siyasiler paylaşır.
aslında bu üç liderin Türkiye de hiçbir zaman barajı aşamaması gerekir ama halkımız kandırılıyor malesef bir tanesi iktidar bile oldu :S
ama çok güzel bir tespit yapılmış

leyla zana nın yüzü kaymak gibimiydi gerçekten sayın Yazıcıoğlu??? :D
nerdfe gördüyse artık???
bence millet hapiste suratına tüküre tüküre bu hale getirmiştir zananın o kaymak suratını ......... .. ... .:mad:

özellikle şu kısmı çok güzel
...Başta BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, yönetim kadrosu gece yatarken, sabah kalkarken akıllarındaki, zihinlerindeki tek konu MHP takıntısıdır.

Bu takıntı yüzünden kimi zaman iftira atıyorlar, kimi zaman seviyesiz oluyorlar. Her defasında da kendilerini çok komik duruma düşürüyorlar.

Fakat onlar, MHP'ye yönelik operasyonlarda sürekli kullanıldıkları için siyasi ahlak ölçülerinde davranmak gibi bir gayeleri olmamıştır, bundan sonra da olmayacağa benziyor.

Adam, MHP'den ayrılalı yıllar olmuş, MHP'den katılan x şahıs diye rozet takıyorlar, adamın en son uğradığı ve milletvekilliği yaptığı parti DYP, 'MHP'den katılan' diye rozet takıyorlar, adam Anavatan Partisi'nden belediye başkanlığı yapmış, 'MHP'den katılan' diye rozet takıyorlar, adam zaten yıllardır kendi partilerinde, "MHP'den katılan" diye rozet takıyorlar... Yani senaryoyu birileri yazıyor, bunlara da onu oynamak düşüyor... Yakında "MHP'li Muhsin Yazıcıoğlu BBP'ye katıldı" diye bir haber duyarsanız hiç şaşırmayın.

Yani, dertleri MHP, hedefleri MHP'dir...

MHP, bunların adeta varlık sebebidir. MHP olmasa, bunlar da olmayacaktır. BBP, bu manada kurulduğu günden bu yana at gözlüğü takarak, siyaset yapmaktadır.

:clap
eh güneş balçıkla sıvanmaz
 
Devam et yıldıray bu ay maaşına zam var:)
O çok güvendiğin liderin defolup gidince kim sana iş verecek bakalım, zira yalakalık her yerde para etmiyor. Baştan sona saçma sapan bir yazı, put yapıp tapındıkları partilerine en ufak eleştiri getirilmeyeceğine inanan at gözlüklü yazarlar grubunun başı yıldıray efendi, sana yüz kere cevap verildi hatta mhp li gerçek ülkücüler bile sana kes sesini dedi ama sen maaşına zam uğruna salyalarını akıta akıta yazıp çizmeye devam ettin.
Gelelim saçma sapan yazına;
Leyla zana muhabbetine!!

Muhsin Başkanın açıklaması:


Gazetecilerin eski DEP milletvekili Leyla Zana ile aynı fotoğraf karesinde yer aldığıyla ilgili sorusu üzerine Yazıcıoğlu, "Bir gazete bir müddet 'bizim elimizde çok önemli belgeler var, yayınlarız' diye birkaç sefer yayın yaptı. Bu belgeler nedir diye baktık. Alman Büyükelçiliği'nin Ankara'da verdiği Almanya'nın kuruluş resepsiyonunda bahçede gazetecilerle dururken Leyla Zana ve arkadaşları yanımıza gelerek selam verdiler. Gazetecilerle tokalaştılar ve bana da 'Nasılsınız Yazıcıoğlu?' dediler. Bu kadar.
Zana ve arkadaşları daha sonra yanımızdan gitti ve gazeteciler de bana sordu. 'Doğrudan yanınıza geldiler, nasıl buldunuz?' dediler. Ben de yılların yıpratmış olduğunu söyledim. Hürriyet, Milliyet, Radikal gazetesinde yayınlandı. Kimseden gizli saklı değil, her şey meydanda. Muhabbetimiz yok, sarmaş dolaş değiliz, ne olmuş yani" dedi.

Görüldüğü gibi mesele bundan ibarettir bölücü tayfasının kim olduğunu ne olduğunu muhsin başkan iyi bilir keza mhp den ayrılmasının sebebide leyla zanaları meclise taşıyan shp ye güven oyu vermemesidir. Ayakta sırıtarak değil elini kaldırmayarak bu düşünceye karşı olduğunu cümle aleme göstermiştir, hala anlayamayanlar tedavi olsun.

Ey gaflet içindeki MHP liler muhsin başkan leyla zananın elini bile sıkmadı ama siz hadeplilerle öpüşüp koklaştınız buyrun millet ne mal olduğunuzu görsün:

VARAN I..

1. Evet, Diyarbakır in HADEP’Lİ Belediye Başkanı Kaymak yüzlü Feridun çelik Hainini alkışlayan Devlet Bahçeli.

2. Ülkücülere karşı keskin sinirli Ama Diyarbakır’daki PKK başına karşı güler yüz tatlı dilini esirgemeyen Devlet Bahçeli.

3. PKK’cılara af, Ülkücü Haluk kırcılara, Mehmet Ali Ağca’lara, Sürgündeki ülkücülere çapulcu suçlaması yapan Devlet Bahçeli.

4. Diyarbakır’ın Hadepli Belediye Başkanı ile Tokalaşma ve yanına oturtma. Ülkücüye öfke adam yerine koymama.


5. 57 ci hükümette DPT Fonundan HADEPE Para yardımı?


Bu bir anlık karsılaşma değil Özel Ziyaret

TÜRKEŞ’İN GİREMEDİĞİ DİYARBAKIR’A BAHÇELİ ALKIŞLARLA GİRDİ

İdam cezasının kaldırılması talepleri, Kürtçe televizyon ve eğitim olanağı tartışmalarının doruk noktasına çıktığı bir dönemde 25 yıl önce Alparslan Türkeş’in giremediği Diyarbakır’da Bahçeli, “Başbakan Devlet” sloganları eşliğinde karşılanacaktı.

Eylül 2000 tarihinde gerçekleşen ziyaret DTP’nin Bölgesel Kalkınma Planı Uygulama Toplantısı nedeniyle gerçekleşmişti. MHP’li bakanlarla çıkarma yapan Bahçeli, toplantıda bir konuşma yapan HADEP’li Belediye Başkanı Feridun Çelik’i alkışladı.

Başkanı Çelik, bölgenin sorunlarına ilişkin Bahçeli’ye bir de rapor sundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından alkışlanan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran gezi hakkında Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik,”Bu buluşma toplumu rahatlatacak. Bahçeli gerçekçi tespitler yaptı, meselelere dar bakmıyor. Çok kısa bir karşılaşma oldu. Ama, üç beş cümleyle de olsa anlaşılabileceğini gördüm. Farklı siyasi kulvarlarda da olsak ortak hedefimiz Türkiye halkına hizmet olmalıdır” dedi.

HADEP’li Belediye Başkanını neden alkışladığı konusuna açıklık getiren MHP lideri Bahçeli ise, “Orada iyi şeyler söyledi. Üniter devletten yana olduklarını, devletin bütünlüğünden yana olduklarını söyledi. Ben devletin bütünlüğünü savunan herkesi alkışlarım. Ayrıca çok iyi raporlar hazırlamışlar. Doğrusunu söylemek gerekirse, giderken bu kadar büyük alaka göreceğimizi beklemiyordum.” diyecekti (08/09/2000- Ertuğrul Özkök-Hürriyet)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır’a yaptığı geziye ilişkin yorum yayınlayan PKK’nın sözcüsü konumundaki Med-TV ise şu haberi izleyenlere aktardı: ”Bugünkü ortamda MHP’ye de sorumluluklar düşüyor. Kürt halkının barış ve demokrasi istediği dönemde şövenist duygulardan uzak durması gerekiyor. MHP, barış koşullarında daha mantıklı davranır, kendi ifadeleriyle Kürtleri kardeş görürse, Kürt halkının 1970’lerde bu partiye gösterdiği tepki ortadan kalkar. Kürt halkı, düşüncelerini benimsemese de, oy vermese de, MHP gerçeğini ve birlikte yaşamı kabul eder.” (08/09/2000-PKK: MHP, Türkiye gerçeğidir-Hürriyet)

HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, Kürt sorunu konusunda olumlu bir yaklaşım sergilenmesi halinde MHP’yle işbirliği yapmaya hazır olduklarını açıklıyor ve Diyarbakır’daki gelişmelerden memnunluk duyduklarını belirterek, “Milliyetçi Hareket Partisi, Kürtlerin kendi ana diliyle eğitim hakları dahil bazı konularda olumlu adım atacak olursa, bu partiyle bile işbirliğine hazırız. Biz eşitlikten yanayız. Kürt Kürt olduğu gibi, Türk de Türk olduğu gibi yaşasın. Biz eşitlikten yanayız. Kürt Kürt olduğu gibi, Türk de Türk olduğu gibi yaşasın” diye konuşuyordu.

Bahçeli’nin Diyarbakır gezisi bir anda toplumda olumlu bir havanın esmesine neden oldu. Kürtçe eğitim ve yayın tartışmaları ile idam cezasının kaldırılması tartışmaları yumuşadı. Ancak bu konjonktürel bir durumdu. Bunu en iyi fark eden ve eleştiren de BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. Bahçeli’nin Diyarbakır gezisinin konjonktürel bir gelişmenin sonucu olduğunu belirten Yazıcıoğlu,”Kimse bizi enayi yerine koyamaz. Bir yerden düğmeye basıldığında on binlerin kanı akıyor. Bir düğmeye basıldığında ise halaylar kuruluyor. Bunları çok normal görmüyoruz. Konjonktürün icabı olarak kavga ettirenler, konjonktürün icabı olarak kucaklaştırmayı gerçekleştiriyorlar.” eleştirisinde bulunacaktı. MHP içinde de geziyi hem eleştirenler hem de alkışlayanlar bulunuyordu.

Çünkü MHP iktidara geldiği dönemde Öcalan tutuklanmış, terör örgütü tek taraflı ateşkes ilan etmiş, silahlı eylemler bıçakla kesilir olmuş. Terör örgütü Öcalan’ı kurtarmak için adeta büyük bir sessizliğe gömülmüştü. MHP’nin yaklaşık 3,5 yıllık iktidarı döneminde bu durum devam etmiş, bu yüzden MHP, iktidarda bulunduğu süreç içinde Öcalan’ın idamı, Kürtçe yayın ve eğitim dışında, ayrılıkçı hareketin ciddi talep ve sorunları ile karşılaşmamıştı. Bunun üzerine Bahçeli’nin kucaklayıcı açıklamaları, Doğu ve Güneydoğu gezileri sırasında HADEP’li Belediye Başkanları’nı yanına oturtması ve ilgi göstermesi hem takdir hem de ilgi çekiyordu. Diyarbakır’daki olumlu hava bu durumun eseriydi.

Diyarbakır Belediye Başkanı Feridun Çelik Türk Devletini, PKK’ya karşı mücadele ettiği için özür dilemesini istedi. !!!!!!!!!!

Sayın Bahçeli!..

57.nci ucube hükümette başbakan yardımcısı iken DPT bütçesinden, Feridun Çelik için Diyarbakır Belediyesi'ne kaç para verdin?

Bu 'Çelik' denilen köpekle tokalaştın mı, tokalaşmadın mı?

Ona alkış tuttun mu, tutmadın mı?
…………, 12 Haziran 2003,

MHP li bir editörün yorumu:

57.nci dönem Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli, gittiği Diyarbakır'da, PKK'lı Diyarbakır belediye başkanı iti alkışlamış, daha sonra da kendisine bağlı bulunan DPT'den destek çıkmıştı (ne kadardı??)

Türkiye Kürt Cumhuriyeti oldu adeta! Bütün etkili ve yetkili satılmışlar, taviz vermeksizin PKK'yi destekliyor.

Mehmetçiklerimiz sağda solda dağda PKK'lı aramasın artık. Kaç senedir buradan bağırıp duruyoruz. PKK mecliste diye. PKK heryerde. Korunup kollanan PKK'dan başka ne var? Mlli ve manevi hassasiyetlerimiz, yerlerde sürünen değerlerimiz...?

Malum medyanın yaptığı bu Feridun Çelik denilen itin her reklamında Bahçeli'yi hatırlamamak olmaz. Düşmanı besleyen onca hain satılmış yetmedi, biz de katıldık. Büyümesine yardımcı olduk. Yanlış mı?

İşbara Alp

MHP ye gönül bağı olan MHP li sitenin Bahçelinin Diyarbakır gezisi Yorumu:

Diyarbakır'da Kürtçe konferans

Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlanan Türkiye, önemli bir adım daha attı. Diyarbakır'da Kürtçe konferans verildi, konuşmalar anında Türkçe'ye çevrildi.

Büyükşehir Belediyesinin düzenlenen 'Ortadoğu Edebiyatı ve Çok Kültürlülük Konferansı', dün yapıldı. Suriye, İran, Irak ve İsveç'ten çok sayıda yazarın katıldığı etkinlikte Kürt edebiyatı tartışıldı. Katılımcıların çoğu, konuşmalarını Kürtçe yaptı. Reuters Haber Ajansı'na göre Türkiye'de 20 yıl aradan sonra Kürtçe konferans verildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, amaçlarının Diyarbakır'ı Ortadoğu'nun en önemli kültür ve edebiyat merkezlerinden biri yapmak olduğunu belirtti. Çelik, şöyle dedi: '10 yıl önce böyle bir etkinliğin Diyarbakır'da yapılmasını hayal bile edemezdik. Bugün yaşanan gelişmeler, böyle bir etkinliği yapmanın şartlarını yarattı. Biz böylesi bir kültürel etkinliğin, yaşanan değişim ve dönüşüme çok önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz. (İHA / A.A)


PKK Yanlisi Gaztenin bahceliyi Övüsü “Bahçeli doğru söylüyor”:

Diyarbakır’da, HADEP’li belediye başkanı Feridun Çelik’i alkışlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu nedenle kendisini eleştirenlere şöyle diyor:

“Biz tutarlıyız. Bazıları gibi nabza göre şerbet vermiyoruz; şurda başka, burda başka türlü konuşmuyoruz. Erzurum ve Diyarbakır’da aynı şeyi söyledim.” Ayrıca diyor ki: “HADEP’li Belediye Başkanı’nı alkışladım, çünkü üniter devleti savundu. Kim üniter devleti savunsa alkışlarım..”

MHP yıllar sonra Diyarbakır'da barış mesajları verdi. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik ile karşılıklı birbirlerini alkışlamaları ve tebrik etmelerinin ardından her iki partinin yetkilileri de sıcak mesajlar vermeyi sürdürdü.

MHP'nin efsanevi lideri Alparslan Türkeş'in daha önce giremediği Diyarbakır'da geçen hafta son derece sıcak karşılanan Devlet Bahçeli, bu ilgiye aynı şekilde karşılık vermişti. Bahçeli'nin HADEP'li belediye başkanlarına gösterdiği sıcak ilgi ise daha sonra Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici tarafından, 'Bölgede HADEP dışında belediye başkanı var mı ki' sözleriyle değerlendirildi.

MHP'li milletvekilleri ve yöneticiler de bu konuda genel başkanlarını ve partilerinin stratejilerini destekleyen açıklamalarda bulundu. MHP tabanının, HADEP'in, PKK'nın bir terörist örgüt olduğunu kabul etmemiş olmasına gösterdiği tepkiye rağmen, MHP yetkilileri hem FP'nin kapatılma olasılığını düşünerek, hem de bir merkez partisi konumuna gelme hedefini gerçekleştirmek için Güneydoğu'ya sıcak mesajlar vermeye başladı. Bu çerçevede, partinin bölgedeki teşkilat yönetimlerine bölgede sevilen kişiler getirildi

Başkan’a alkışlar

Diyarbakır'da dün tarihi bir gün yaşandı. 25 yıl önce Alparslan Türkeş'in giremediği kentte, ‘‘Başbakan Devlet’’ sloganlarıyla karşılanan MHP Genel Başkanı Bahçeli, HADEP'li Belediye Başkanı Feridun Çelik'in konuşmasını alkışladı.

MHP'nin kurucusu merhum Alparslan Türkeş'in 25 yıl önce sokulmadığı Diyarbakır, MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'yi dün alkışlarla ve ‘Başbakan Devlet’ sloganlarıyla karşıladı. HADEP'li Diyarbakır Belediye Başkanı Feridun Çelik'in yaptığı konuşma da MHP Lideri ve bakanlarından alkış aldı.

Bölgesel Kalkınma Planı Uygulama Toplantısı'na katılmak üzere, koalisyon kurulduğundan beri ilk kez Diyarbakır'a gelen Bahçeli, havalimanından, toplantının yapılacağı Diyarbakır Valiliği Özel İdare Müdürlüğü'ne kadar yol boyunca sevgi gösterileriyle karşılandı. Bölgedeki 13 ilin yöneticilerinin katıldığı ve Bahçeli'nin yönettiği toplantı başlamadan önce, HADEP'li Belediye Başkanı Feridun Çelik, hazırladığı 8 sayfalık raporu Bahçeli'ye sundu. Çelik daha sonra ‘‘Sayın Başbakan Yardımcım, sayın bakanlar’’ diye başladı konuşmasına

TARİHİ TOKALAŞMA

Toplantıdan çıkarken Feridun Çelik'i tebrik eden Bahçeli, sıcak bir şekilde teşekkür edip elini sıktı. Çelik de Bahçeli'ye aynı şekilde karşılık verdi. Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın da, HADEP'li Çelik'in konuşmasında kendilerine gösterdiği yakınlıktan çok memnun kaldıklarını vurguladı, ‘‘Sarılıp öpüştük’’ dedi. Aydın, koalisyon ortağı bakanlar bir yana, toplantıya milletvekillerinde katılmayışına üzüldüklerini söyledi.

İhanetin fotoğraflarıyla beraber geniş içeriği:

http://www.milliyetciler.de/html/modules.php?name=News&file=article&sid=1735&mode=&order=0&thold=0

VARAN II..

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır dün MHP Mardin İl Kurultayı'na gitmek üzere Ankara'dan Mardin'e gitti. Hareketinden önce VATAN'a bir röportaj veren Şandır, aklından geçen Nevruz buluşmasını da ilk kez o sırada paylaşmış oldu. Şandır, "Önceden kimseye haber vermedim. Bu akşam (dün akşam) Mardin TV'de bir programa çıkacağım. O programda da söyleyeceğim: Ben buradayım, eğer
davet edilirsem DTP'nin Nevruz kutlamasını kendileriyle paylaşırım , diyeceğim. DTP'liler bu çağrımı duyup, davet ederlerse gerçekten katılırım" dedi.


http://www.turkdirilisi.org/haber_detay.asp?id=191

Kimmiş kaymak yüzlü? kimmiş kaypak yüzlü? Sizlere acıyorum biliyormusunuz a kadar yanlışınız varki buna rağmen ezik bi şekilde saldırmaya yer arıyorsunuz.
BBP nin düşünceleri sabittir oda TÜRK-İSLAM ÜLKÜSÜDÜR. fikirleri zamanla değişen bir parti varsa oda mhp dedir türkçümü, islamcımı, ab cimi ne ayak olduğu belli olmayan parti mhp dir. Başbuğ Türkeş!! Türkeşçiyseniz neden davasına ihanet ettiniz fikirlerini ayaklar altına aldınız? Atatürk!! Atatürkçümüsünüz değilmisiniz belli değil erciyeste islamcı ankarada kemalistsiniz yanar döner. Bozkurt sembolü!! Kafaya takılacak mevzu değildir adı üstünde sembol. Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük ile ilgili görüşlerimiz Arvasi hocanınki neyse odur siz ise Atsızınmı, ziyanınmı, türkeşinmi hangisini benimsiyeceğinizi şaşırmış bir partisiniz.
Turgut Özalla ilgili saçmalıkları ispatlamayan erkek değildir, ispatlanamıyorsa eğer ettiğiniz iftira gün olur size döner. RTE ile ilgili açıklamalarına sadece gülüyorum mhp liler kendinden olmayana eskiden komünist derdi şimdi akp ci veya pkk lı diyor dar zihniyet dar düşünce.
Türk Milliyetçilerini bölmekten bahsetmiş durmuş yıldıray efendi ne türk milliyetçisi? mhp mi türk milliyetçisi? aponun dosyasını bekletip ipten kurtaran, tahkime ikiz yasalara ab uyum yasalarına imza atan, onurlu ab üyesi olmaktan bahsedenlermi türk milliyetçisi GEEÇÇ..
Gelelim akp ye hizmet etmeye!!! Komiksiniz yahu vallahi komedyenseniz mecliste 129 kişi iken erken seçim diye yırtınıp akp yi 370 vekille meclise dolduran siz değilmiydiniz? AKP ye en büyük hizmeti siz vermediniz mi? Ne konuşuyorsunuz hala bu mesuliyet size ait. AKP nin politikalarını eleştiriyorsunuz siz başlatmadınızmı o politikaları?

Bunlar benim cevaplarım komik suçlamalara en küçük alperen bile rahatca cevap verebilir ama yıldıray denilen şahsa partimizinde elbette cevabı vardır buyrun:

YILDIRAY ÇİÇEK KARDEŞİME YENİ BİLGİLER

3 Mayıs 2006 tarihinde Ortadoğu gazetesinde bir köşe yazarı 6. Olağan Kongremizdeki Sayın Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun konuşmalarından rahatsız olduğunu köşesinde anlattığını görüyorum. Bir köşe yazarının “Takım Fanatiği” gibi olaylara yorum getirmesini anlamak mümkün değildir.

Geçmişte bizimde içinde bulunduğumuz bir parti için olumsuz söz söylemek bize yakışmaz ama günümüzde ki MHP ile bizim içinde bulunduğumuz MHP arasında büyük farklılıklar olduğu MHP iktidar ortağı iken net bir şekilde görülmüştür. Bizim içinde olduğumuz MHP Türk milleti için iddia sahibi geleceğe dönük fikirleri olan uygulamalarıyla Türk Milliyetçiliğinin partisi idi ama tarihin kendisine yüklediği misyona ve fikre uygun hangi uygulamasını iktidarda iken gösterdi ki bu yorumları yapıyor anlamak mümkün değildir. Üç buçuk yıllık iktidar ortaklığı sırasında MHP damgasını taşıyan bir yasa teklifi veya bir kanun var mı? Milletimizin işte bu MHP’in teklif ettiği kanun diye savunacağı bir tane yasa gösterebilir misiniz? Siyaset; İddia sahibi olanların meydanlarda söylediği sözleri iktidarda yapmalarıyla mümkündür, sözde erkeklik taslayıp iktidarda ürkeklik yapanların işi değildir. Yine bu yazarın Abdullah Öcalan kansızıyla ilgili 3 liderin 7 saat toplantı yaptığı o toplantıda MHP liderinin direndiğini belirtmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi iddia sahibi olan bir insanın veya bir liderin kaç saat toplantı yaparsa yapsın istediğini yaptıramadıktan sonra bu toplantının anlamı nedir? MHP tabanının istediği gibi bir karar çıktı da biz mi duymadık? Bu 3 liderin mahkeme kararlarını hiçe sayarak hukukumuzda idam dosyasının başbakanlıkta bekletme yetkisi varda biz mi bilmiyoruz? O günkü 3 partinin ortaklarından birisi olan DSP temsilcisi Hüsamettin Özkan’ın açıkladığı gibi “MİT raporu Devlet Bahçeli’yi ikna etti” ifadesindeki gibi siyasi iradeyi bir rapor nasıl ikna eder? Bu raporu yazan her kim veya kuruluş siyasi iradenin üstünde emredici midir? Siyasi irade bu kuruluşun memurları mıdır ki biz bilmiyoruz? Anayasada veya kanunlarımızda böyle bir hüküm mü varda siyasi iradeyi bağlıyor, yoksa bu 3 lider memur mudur? İktidar muktedir olunduğu zaman güzeldir.
Milli düşünce sahibi, hele Türk Milliyetçisi’nin hiç rıza göstermeyeceği Tahkim Yasasını biz mi çıkardık? Küresel Sermayenin temsilcisi Kemal Derviş’i biz mi getirdik?
Yine bu köşe yazarı TBMM çalışmalarından da habersiz ve bilgisiz duyumlara dayalı veya kendisi gibi bir fanatiğin bilgilendirmesi ile bu yazıyı kaleme almıştır. Araştırsa idi bu yanlışa düşmezdi, AB uyum yasalarına imzayı okumadan biz mi koyduk? İkiz yasalarını biz mi çıkardık? Rahşan Affı diye bilinen afta TBMM komisyonlarında (adalet ve anayasa) MHP üyelerinin ikna odasına çekilmelerini biz mi yaptık? “siyasi geleceklerine ait kararları veriyorlar” diye biz mi tehdit savurduk? Adalet Komisyonu üyesi Edip Özbaş’ın bu konudaki mücadelelerini ve direnişlerini o günkü basın ve yayın organlarına biz mi yazdırdık? Yoksa bu yazarın duymasına engel mi olduk? Yine bu konuyla ilgili Mersin Milletvekili Sayın Ali Güngör’ün TBMM kürsüsündeki tarihi konuşmasını biz mi organize ettik? Anlatmakla bitmeyecek iktidar yanlışlıklarını anlamada fanatiklik yapan arkadaşımıza Allah (c.c) izan versin.
Yine bu köşe yazarının köşesindeki resim ve resimle ilgili ifadeleri de yorumlamasına gülmemek elde değildir. Bu resim Almanya devletinin kuruluş yılı resepsiyonunda basının zorlamalarıyla zoraki bir karşılaşmadan ibarettir, bu karşılaşma esnasında sıradan bir insanın dahi normal bir hanıma söyleyemeyeceği Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun ise hiçbir şekilde söyleyemeyeceği istihza kokan en azından “ti” ye alma ifadesini anlayamayacak kadar bu fanatik kardeşimiz köşesinde bunu yorumlamasına bir anlam vermemiz mümkün değildir.
Bu açıklamayı bu arkadaşımıza cevap olsun diye yazmadım sadece bu köşe yazısını okuyup ta yanlış bilgiye ve yoruma sahip olmamaları için vatandaşlarımızın bilgisine arz etmek için yazdığımı beyan ederim.
Saygı ve hürmetlerim ile…
Saffet TOPAKTAŞ
BBP Genel Başkan Yardımcısı
 
AKP'ye bu şekilde hizmet etmek yerine, direkt AKP içinde siyaset yapsanız, inanın daha şahsiyetli bir politika izlemiş olursunuz... nekadar güzel söylemişler değilmi MHP'den istifa edip, DYP'ye geçen ve orada idamın kaldırılmasına "evet" oyu veren A.Haluk Çay değil miydi, Muhsin Bey? Sen eğer samimi olsaydın, Apo'nun idamını engelleyen bu adamı şaşalarla partine kabul eder miydin? ÇOK BİLGİLİ KARDEŞİM KOPYALA YAPIŞTIR YAPTIĞIN O KAYNAKLARDAN BİDE ŞU İŞİN ASLI HAKKINDA Bİ BİLGİ YAYINLARMISIN BURAYA
 
cuntaxx boşuna uğraşma mhp öyle zırvalamışki öyle aklına gelen şeyleri sayıp dökmekle aklayamazsın. Abdulhaluk çay sizin vekilinizdi noldu? Sanki istifa etmese kovacaktınız partiden:)
Orda oy kullanmış hangi partideymiş? DYP biz neciyiz büyük birlikçi. BBP saflarına dahil olan ebu cehil olsa bu davaya uymak zorundadır. Uymadımı kapı orda.. Sen bana BBP saflarında siyaset yapıpta davaya ihanet eden olmuşmu onu söyle, olmuşta cezasız kalmışmı onu söyle. Eskiden çırpınırdı karadeniz şimdi ise çırpındıkça batan mhp nin takası hey gidi dünya hey:)
 
Zamanında yetiştiği ocağı taşlayan
Bildiklerini öğrendiği yeri yerden yere vuran
Davasında liderine ihanet eden
Kendisine Milli bilinci aşılamış ocağı tüh kaka gösterenle
Bir zamanlar aynı yolda yürüdüğü insanları karalayanlara

Verilecek tek bircevap yeter.

Dünde Milliyetçi Hareket Bugunde Milliyetçi Hareket Yarında Milliyetçi Hareket.

Yediği tabağı pislemeye çalışanları bu ülkenin insanı sandığa gömüp gereken cevabı vermiştir diye düşünüyorum !
 
yehovan' Alıntı:
Zamanında yetiştiği ocağı taşlayan
Bildiklerini öğrendiği yeri yerden yere vuran
Davasında liderine ihanet eden
Kendisine Milli bilinci aşılamış ocağı tüh kaka gösterenle
Bir zamanlar aynı yolda yürüdüğü insanları karalayanlara

Verilecek tek bircevap yeter.

Dünde Milliyetçi Hareket Bugunde Milliyetçi Hareket Yarında Milliyetçi Hareket.

Yediği tabağı pislemeye çalışanları bu ülkenin insanı sandığa gömüp gereken cevabı vermiştir diye düşünüyorum !

Yehovan kardeşim o ocağa kutsiyet veren, o partiye kutsiyet veren Nizam-ı alem ülküsüdür başka bir şey değil o ocaklar bu davayı sürdürüyorsa Allah yardımcıları olsun. O parti bu davayı sürdürüyorsa Allah yardımcısı olsun. Sürdürmeyip başka dümenler çeviriyorlarsa Allah onları kahretsin. Başka bir şey demiyorum.
BBP seçime katılmıyor o halde neden dilinize dolarsınız? Sizinle makul bir şekilde tartıştık ve başarılar diledik ayrıca forumdan ülkücü bir gardaşımızın ricasıylada mhp aleyhine konu başlığı açmayacağımızı belirttik.
Buna rağmen Muhsin Başkan hakkında palyaçoların yazılarını buraya taşımaya devam ettiğiniz vakit yapılan suçlamaların cevapsız kalacağını sanmayasınız.
Yapılan mücadele, davamızın katettiği nokta gerilerde ise sandığa gömülen her ikimiziz, iktidar ortağı olup muktedir olamamak rezaletini yaşayacağımıza sandığa gömülürüz ondan iyi.
 
Bahçeli ile Yazıcıoğlu kıyaslanamaz bile. Bunu MHP liler de biliyor. Ama adam koltuğa yapıştı elden birşey gelmez..........
 
Yazıyı kaleme alan arkadaş Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili konuşabilme rütbesine, kıdemine ne derece sahip acaba. Araştıralım.

Yıldıray Çiçek...
Kendi veb sitesinden..


1977 Kayseri - İncesu doğumlu.

Kutlu Sesleniş Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürlüğü, Türkü Dergisi Yayın Danışmanlığı yapan Yıldıray Çiçek, aynı zamanda Ortadoğu Gazetesi köşe yazarlığı yapmaktadır.

Ayrıca MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanlığı görevini yürütmektedir.

77 doğumlu bu tıfıl ülkücü hareket içerisinde görev almamış, ocak ateşinde kavrulamamış tek marifeti bu davanın çilekeşlerine sırf mhp ye sitem etti diye saldırmak, ortada milletin ve islam aleminin düşmanları kol gezerken, dava adamları ve müslümanların aleyhine kalem oynatmaktan başka bir şey yapmayan bir zavallıdır.

Bu kendini bilmez daha babasının bilmemnerelerinde bile değilken Muhsin Başkan 1968 de genç ülkücüler teşkilatında göreve başladı, 1972 den 1977 ye kadar ankara ülkü ocaklarında çeşitli görevler aldı, 1977-78 ülkü ocakları genel başkanı, 1978 ülkücü gençlik derneği kurucusu.
Evet yıldıray tıfılı kısa donla gezerken Muhsin Başkan Türkiyenin en aktif gençlik teşkilatı olan ülkü ocakları genel başkanıdır.
Yıldıray tıfılı sokaklarda bilye oynarken Muhsin Başkan mamaklarda c-5 lerde akla hayale gelmedik işkenceler çekmekte,yaptığı mücadelenin bedelini ödemekte,7,5 yıl medrese-i Yusufiye dediği hapishanede çile çekmektedir.
Yıldıray Tıfılı sadece Muhsin Başkana değil üstüne vazife olmayarak sayın bahçelinin yalakası gibi hareket etmekten başka gazeteci kariyeri olmadan,Ozan arife, Uğur Işılağa, Fethullah Gülene, MHP den ayrılan dava adamlarına hakaret etmekten geri durmamış, Bozkurtluk olma hevesindeyken sadece köpek olmayı becerebilmiştir. Kalemini AKP için nerdeyse ağız dolusu küfür etmediği kalırcasına oynatırken, solcu tayfaya karşı gözle görülür tek satır yazmaması tiğnetini belli etmektedir.
Yıldıray tıfılı ve onun gibiler için mhp de isen kahraman, değilsen vatan hainisin bu denli dar bir kafa yapısına sahip insanlar için sadece acımak gerekmektedir Allah Islah Etsin...[/
 
güzel cevap, araştırmana sağlık..........
 
DaVaM' Alıntı:
Yazıyı kaleme alan arkadaş Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili konuşabilme rütbesine, kıdemine ne derece sahip acaba. Araştıralım.

Yıldıray Çiçek...
Kendi veb sitesinden..


1977 Kayseri - İncesu doğumlu.

Kutlu Sesleniş Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürlüğü, Türkü Dergisi Yayın Danışmanlığı yapan Yıldıray Çiçek, aynı zamanda Ortadoğu Gazetesi köşe yazarlığı yapmaktadır.

Ayrıca MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanlığı görevini yürütmektedir.

77 doğumlu bu tıfıl ülkücü hareket içerisinde görev almamış, ocak ateşinde kavrulamamış tek marifeti bu davanın çilekeşlerine sırf mhp ye sitem etti diye saldırmak, ortada milletin ve islam aleminin düşmanları kol gezerken, dava adamları ve müslümanların aleyhine kalem oynatmaktan başka bir şey yapmayan bir zavallıdır.

Bu kendini bilmez daha babasının bilmemnerelerinde bile değilken Muhsin Başkan 1968 de genç ülkücüler teşkilatında göreve başladı, 1972 den 1977 ye kadar ankara ülkü ocaklarında çeşitli görevler aldı, 1977-78 ülkü ocakları genel başkanı, 1978 ülkücü gençlik derneği kurucusu.
Evet yıldıray tıfılı kısa donla gezerken Muhsin Başkan Türkiyenin en aktif gençlik teşkilatı olan ülkü ocakları genel başkanıdır.
Yıldıray tıfılı sokaklarda bilye oynarken Muhsin Başkan mamaklarda c-5 lerde akla hayale gelmedik işkenceler çekmekte,yaptığı mücadelenin bedelini ödemekte,7,5 yıl medrese-i Yusufiye dediği hapishanede çile çekmektedir.
Yıldıray Tıfılı sadece Muhsin Başkana değil üstüne vazife olmayarak sayın bahçelinin yalakası gibi hareket etmekten başka gazeteci kariyeri olmadan,Ozan arife, Uğur Işılağa, Fethullah Gülene, MHP den ayrılan dava adamlarına hakaret etmekten geri durmamış, Bozkurtluk olma hevesindeyken sadece köpek olmayı becerebilmiştir. Kalemini AKP için nerdeyse ağız dolusu küfür etmediği kalırcasına oynatırken, solcu tayfaya karşı gözle görülür tek satır yazmaması tiğnetini belli etmektedir.
Yıldıray tıfılı ve onun gibiler için mhp de isen kahraman, değilsen vatan hainisin bu denli dar bir kafa yapısına sahip insanlar için sadece acımak gerekmektedir Allah Islah Etsin...[/
Güzel bi kapak olmuş Allah Razı olsun...
 
Geri
Üst