TuğяuL
Banned
- Katılım
- 14 May 2008
- Mesajlar
- 2,259
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Muhalefetten Başbuğ'a tepki
'TSK’nın bu kadar siyasetin içinde olması doğru değil'
Başbuğ’un “Açık oturumları dinlemeyin, TV’leri seyretmeyin” sözleri muhalefetin eleştirilerine hedef oldu. “TSK’nın da bu kadar güncel siyasetin içinde yer almasını doğru görmüyorum” diyen CHP’li Okay’a MHP’li Vural da destek verdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, halkta “Bölünecek miyiz tedirginliği” yaşandığını vurgularken, “Demokrasidir her şey söylenir ama insanların genel dengesinin bozulmaması lazım. ’Bölünecek miyiz?’ diye tedirginlik oluşuyor. Bana, ’Komutanım ne oluyor?’ diye soruluyor. ’Ciddiye almayın. Açık oturumları dinlemeyin. Seyretmeyin şu televizyonları’diyorum” açıklamasını yapması, muhalefetin eleştirilerine hedef oldu.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, dün düzenlediği basın toplantısında, Orgeneral Başbuğ’un sözlerinin anımsatılması üzerine, Genelkurmay Başkanı’nın basın mensuplarını alarak böyle bir ziyaret yapmasının “birşeyler açıklamak amacı taşıdığını” ifade etti. Okay ardından şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Genelkurmay Başkanı ’2006 yılındaki açıklamamızın arkasındayız’da diyor. Siyasetçilerin TSK’nın bu tür açıklamalarını siyasi platforma çekip tartışmasını doğru görmüyorum. TSK’nın da bu kadar güncel siyasetin içinde yer almasını doğru görmüyorum. Bu bir süreçtir. Bu sürecin içerisinde anayasa değişikliği olacaksa bu Türkiye’de çok ciddi bir ayrışmanın başlangıcı olabilir. Onun için bugünün değil, geleceğin hesabını herkes yapmak durumundadır. Bu süreç, Türkiye’de ilk kez insanların etnik kimliklerinden dolayı sorgulandığı bir süreç haline dönüşmüştür. Bu süreç içerisinde ’bu tartışmaları izlemeyin’düşüncesine katılmak mümkün değildir. Demokraside herkes özgürce düşüncesini ifade edecektir. Bu, Türkiye için önemli bir tartışma platformu olmuştur. Vatandaşın kendi tercihidir, ister dinler, ister dinlemez.”
“Niye bu lafları kullanıyor?”
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, NTV’de katıldığı programda ve VATAN’a yaptığı değerlendirmelerde, Başbuğ’un açıklamalarına tepki gösterdi. “TSK’nın ne zaman nerede konuşacağı konusunda fikir beyan etmemiz doğru değil, ama biz görüşlerimizi her yerde söylüyoruz. MGK bildirisini de eleştirdik” diyen Vural, “TSK’nın siyasete bulaşmasını doğru bulmuyoruz. Anayasa nezdinde bu kuruma verilmiş görevler vardır. Bu görevleri yerine getirmesini bekliyoruz” diye konuştu. Vural özetle şunları söyledi:
“Hükümetin siyasal duruşunun Türkiye’nin bölünmesine yönelik PKK istekleriyle örtüştüğünü düşünüyoruz. Hükümet PKK’nın arzularını yerine getirerek sözde onunla mücadele etmek yolunu benimsemiş durumda. Bu yönüyle bakıldığında açıkçası, ’ciddiye almayın,bölünmez’falan, filan... Üniter devlet, ulusal devlet, Türkçe konusunda endişeleri paylaşmıyorsa niye bu lafları kullanıyor?
Okullar, sınıflar, camiler bölünüyorsa, TV’ler bölünüyorsa bu bir bölücülük hareketiyle karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Biz bütün devlet kurumlarından, devletin birlik ve bütünlüğüne sahip çıkmasını bekliyoruz. Biz TSK üzerinden siyaset yapmayı, siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz. Muhatabımız hükümettir. Ancak TSK’nın anayasa çerçevesinde kendine verilen görevi, anayasal kurumlarla ilişkiler çereçevesinde dile getirmesini ve bunlara sahip çıkmasını bekliyoruz.
Israrla Türk milletinin direnci olan, bunun için milli birlik için kan vermiş kurumları açılımın içinde gösterme gayretleri var. Bu bir psikolojik savaştır. Bunu daha önce TSK da ifade etmiştir. Psikolojik bir savaşla TSK’nın ucu belirsiz bu süreç içine sokulmak istendiğini düşünüyorum.
Sayın Başbuğ’un ’Açık oturumları dinlemeyin, Türkiye bölünmez’ifadesi karşısında Hayati Yazıcı’nın Kürtçe’yi ’ders olmalı’diyerek eğitime sokmak istemesi var. Öcalan ile açılım isteyen AKP’li vekiller var. Bunların vatandaş tarafından bilinmesi gerekiyor. Bence bu mücadelede vatandaş ne kadar bilgili olursa, kimin ne yapmak istediğini tespit edebilirsek toplumla bütünleşerek bu oyunları bozabiliriz.”
BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Suriye sınırındaki Sınırtepe karakoluyla bayramlaşması ardından Ankara’ya dönerken bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet sırasında “(Yaşanan gelişmelerden tedirginlik duyanlar var) dediniz. Tedirginlik duyanlar kimler?” sorusuna şu yanıtı vermişti: “Halkımızın bir bölümünde tedirginlik var. Televizyonlarda söylenmeyen bir şey kaldı mı? İnsanlar buna inanıyor. ‘Eyvah böyle mi olacak?’ diyor. Sivil, asker herkeste tedirginlik gördüm. Demokrasidir her şey söylenir ama insanların genel dengesinin bozulmaması lazım. ‘Bölünecek miyiz?’ diye tedirginlik oluşuyor. Çevrenizde size söyleyen yok mu? Bana, ‘Komutanım ne oluyor?’ diye soruluyor. ‘Ciddiye almayın. Açık oturumları dinlemeyin. Seyretmeyin şu televizyonları’ diyorum.”
'TSK’nın bu kadar siyasetin içinde olması doğru değil'
Başbuğ’un “Açık oturumları dinlemeyin, TV’leri seyretmeyin” sözleri muhalefetin eleştirilerine hedef oldu. “TSK’nın da bu kadar güncel siyasetin içinde yer almasını doğru görmüyorum” diyen CHP’li Okay’a MHP’li Vural da destek verdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, halkta “Bölünecek miyiz tedirginliği” yaşandığını vurgularken, “Demokrasidir her şey söylenir ama insanların genel dengesinin bozulmaması lazım. ’Bölünecek miyiz?’ diye tedirginlik oluşuyor. Bana, ’Komutanım ne oluyor?’ diye soruluyor. ’Ciddiye almayın. Açık oturumları dinlemeyin. Seyretmeyin şu televizyonları’diyorum” açıklamasını yapması, muhalefetin eleştirilerine hedef oldu.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, dün düzenlediği basın toplantısında, Orgeneral Başbuğ’un sözlerinin anımsatılması üzerine, Genelkurmay Başkanı’nın basın mensuplarını alarak böyle bir ziyaret yapmasının “birşeyler açıklamak amacı taşıdığını” ifade etti. Okay ardından şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Genelkurmay Başkanı ’2006 yılındaki açıklamamızın arkasındayız’da diyor. Siyasetçilerin TSK’nın bu tür açıklamalarını siyasi platforma çekip tartışmasını doğru görmüyorum. TSK’nın da bu kadar güncel siyasetin içinde yer almasını doğru görmüyorum. Bu bir süreçtir. Bu sürecin içerisinde anayasa değişikliği olacaksa bu Türkiye’de çok ciddi bir ayrışmanın başlangıcı olabilir. Onun için bugünün değil, geleceğin hesabını herkes yapmak durumundadır. Bu süreç, Türkiye’de ilk kez insanların etnik kimliklerinden dolayı sorgulandığı bir süreç haline dönüşmüştür. Bu süreç içerisinde ’bu tartışmaları izlemeyin’düşüncesine katılmak mümkün değildir. Demokraside herkes özgürce düşüncesini ifade edecektir. Bu, Türkiye için önemli bir tartışma platformu olmuştur. Vatandaşın kendi tercihidir, ister dinler, ister dinlemez.”
“Niye bu lafları kullanıyor?”
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, NTV’de katıldığı programda ve VATAN’a yaptığı değerlendirmelerde, Başbuğ’un açıklamalarına tepki gösterdi. “TSK’nın ne zaman nerede konuşacağı konusunda fikir beyan etmemiz doğru değil, ama biz görüşlerimizi her yerde söylüyoruz. MGK bildirisini de eleştirdik” diyen Vural, “TSK’nın siyasete bulaşmasını doğru bulmuyoruz. Anayasa nezdinde bu kuruma verilmiş görevler vardır. Bu görevleri yerine getirmesini bekliyoruz” diye konuştu. Vural özetle şunları söyledi:
“Hükümetin siyasal duruşunun Türkiye’nin bölünmesine yönelik PKK istekleriyle örtüştüğünü düşünüyoruz. Hükümet PKK’nın arzularını yerine getirerek sözde onunla mücadele etmek yolunu benimsemiş durumda. Bu yönüyle bakıldığında açıkçası, ’ciddiye almayın,bölünmez’falan, filan... Üniter devlet, ulusal devlet, Türkçe konusunda endişeleri paylaşmıyorsa niye bu lafları kullanıyor?
Okullar, sınıflar, camiler bölünüyorsa, TV’ler bölünüyorsa bu bir bölücülük hareketiyle karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Biz bütün devlet kurumlarından, devletin birlik ve bütünlüğüne sahip çıkmasını bekliyoruz. Biz TSK üzerinden siyaset yapmayı, siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz. Muhatabımız hükümettir. Ancak TSK’nın anayasa çerçevesinde kendine verilen görevi, anayasal kurumlarla ilişkiler çereçevesinde dile getirmesini ve bunlara sahip çıkmasını bekliyoruz.
Israrla Türk milletinin direnci olan, bunun için milli birlik için kan vermiş kurumları açılımın içinde gösterme gayretleri var. Bu bir psikolojik savaştır. Bunu daha önce TSK da ifade etmiştir. Psikolojik bir savaşla TSK’nın ucu belirsiz bu süreç içine sokulmak istendiğini düşünüyorum.
Sayın Başbuğ’un ’Açık oturumları dinlemeyin, Türkiye bölünmez’ifadesi karşısında Hayati Yazıcı’nın Kürtçe’yi ’ders olmalı’diyerek eğitime sokmak istemesi var. Öcalan ile açılım isteyen AKP’li vekiller var. Bunların vatandaş tarafından bilinmesi gerekiyor. Bence bu mücadelede vatandaş ne kadar bilgili olursa, kimin ne yapmak istediğini tespit edebilirsek toplumla bütünleşerek bu oyunları bozabiliriz.”
BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Suriye sınırındaki Sınırtepe karakoluyla bayramlaşması ardından Ankara’ya dönerken bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet sırasında “(Yaşanan gelişmelerden tedirginlik duyanlar var) dediniz. Tedirginlik duyanlar kimler?” sorusuna şu yanıtı vermişti: “Halkımızın bir bölümünde tedirginlik var. Televizyonlarda söylenmeyen bir şey kaldı mı? İnsanlar buna inanıyor. ‘Eyvah böyle mi olacak?’ diyor. Sivil, asker herkeste tedirginlik gördüm. Demokrasidir her şey söylenir ama insanların genel dengesinin bozulmaması lazım. ‘Bölünecek miyiz?’ diye tedirginlik oluşuyor. Çevrenizde size söyleyen yok mu? Bana, ‘Komutanım ne oluyor?’ diye soruluyor. ‘Ciddiye almayın. Açık oturumları dinlemeyin. Seyretmeyin şu televizyonları’ diyorum.”
