Muzaffer Kuşhan'la Diyet Dergisi
Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette.
Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim. Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…
Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler…
Baldırların arkası görünmüyor sanmayın!
Tıp dilinde 'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.
Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam.
Tedavide krem ve masaj
Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor.
Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Evde masaj: Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın.
Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var:
Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın canlanmasını sağlıyor.
Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor.
Selülite dur demek için
Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.
Günde en az 1.5-2 litre sıvı alınmalıdır. En sağlıklı içecekler; su, soda, ıhlamur, ada çayı, sarı çay gibi doğal ot çayları, sıkma taze meyve suları, sıkma taze sebze suları, ayran.
Şişede, kutuda satılan kola ve meyve suyu gibi konserve edilmiş içecekler, siyah çay, kahve çok az içilmelidir. En iyisi içmemek.
Turşu suyu, sirke, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler (tuzlu ayran dahil) asla içilmemelidir.
Hamur işi tatlılar, tuzlular, çikolata, gofret, kakaolu fındıklı tatlılar, bisküviler yenmemeli. Tatlı ihtiyacı az miktarda dondurma veya sütlü tatlılarla giderilmeli.
Yağlı etler, yağlı tuzlu şarküteri (sucuk, pastırma, jambon, sosis vs.) kebaplar, turşular yenmemeli.
Konserve edilmiş ve salamura yapılmış yiyeceklerden uzak durmalı.
Yağ tüketimi azaltılmalı yani günde 60 gramdan fazla yağ alınmamalı ve bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.
Beslenme şekli olarak lakto-vejetaryen beslenme felsefesi benimsenmelidir.
Protein kaynağı olarak, süt, yoğurt, peynir fazla alınmamak şartıyla yumurta yenmeli.
Et olarak daha ziyade yağsız tavuk-hindi, balık ve deniz ürünleri tercih edilmeli.
Her yemekten önce çok az yağlı dolu dolu her çeşit salata tercih edilmeli.
Etlerin yanında haşlanmış sebze, ayrıca haftada 5 gün sebze ağırlıklı beslenmeli. Sebzeler, az etli, tavuklu pişirilebilir ve az sıvı yağ konulabilir.
Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin ve sakın kambur oturmayın!
DİK OTURUN
Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış yürümek ya da kambur oturmak, selülitin oluşma nedenleri arasında. Bu gibi durumlar, toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Özellikle, yanlış oturma şeklinde iç organların sıkışmasına neden olur. Böylelikle, zehirli maddeler vücuttan çabuk çıkamaz ve atık maddeler dokularda toplanır. Selülit sorununuz olsun istemiyorsanız, dik oturmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
YÜRÜMEYİ UNUTMAYIN
Selüliti engellemek için dik oturmak yetmiyor. Aynı zamanda bol bol yürüyüş yapmanız gerekiyor. Çünkü tempolu bir yürüyüş kalça bölgelerindeki kan akışını hızlandırarak, selülitli görünümün azalmasını sağlıyor. Yürüyüş aynı zamanda kalçada biriken yağları eriterek, cildin pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.
GÜNEŞTE KALMAYIN
Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor. Saat 10.00 ila 14.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15'ten yüksek koruyucular kullanın. Güneşlenmek yerine bronzlaştırıcı kremlerden de yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir.
DANS EDİN
Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Daha uzun ve daha sık aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.
Dr. Kuşhan'ın selülitten kurtulma diyeti
KAHVALTI (Her gün aynı)
2 dilim kepek ekmeği, u 2 dilim az yağlı tuzsuz peynir u Domates, salatalık u Taze sıkma sulandırılmış domates, portakal ya da greyfurt suyu, ıhlamur, adaçayı veya sarı çay. u Az miktarda suni tatlandırıcı kullanabilirsiniz.
PAZARTESİ
Öğle: 200 gr. yoğurt, 250 gr. meyve
Akşam: 100 gr. tavuk ızgara (yağsız), bol yeşil salata (az zeytinyağlı, limonlu).
SALI
Öğle: 200 gr. yoğurt. 250 gr. meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana eti ile hazırlanmış taze fasulye (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Salata sınırsız (limonlu ve az zeytinyağlı).
ÇARŞAMBA
Öğle: Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk eti veya dana kıymalı semizotu (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Çoban salata (limonlu, az zeytinyağlı).
PERŞEMBE
Öğle: Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana etli türlü. Az savı yağla pişirilecek. Karışık salata (limonlu, az zeytinyağlı).
CUMA
Öğle: 4 ceviz içi, 100 gr. tuzsuz çökelekli (lor), sınırsız karışık salata (limonlu). Ceviz veya çökelek yerine yağsız ton balığı da olabilir.
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve az zeytinyağı ile).
CUMARTESİ
Öğle: 4 ceviz içi ve az yağlı tuzsuz lor peynirli karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak).
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak). İsteğe bağlı olarak 2 kadeh tatlı olmayan şarap.
PAZAR
Öğle: 50 gr. tuzsuz beyaz peynir, 150 gr. mantar veya 2 yumurtadan hazırlanmış omlet, yanında bol miktarda karışık salata.
Akşam: Çiğ domatesli biberli, kepekli makarnadan salata, üzerine yoğurt. (Makarna haşlanmadan önce bir su bardağı olacak).
En etkili selülit tedavileri
Selülit tedavilerini havalar ısınırken hatırlamamız gerçekten büyük bir talihsizlik. Yavaş yavaş, her geçen yıl vücudumuzdaki selülitler artar, sertleşir ve yapıları değişir. Zamanla vücudumuzun bir parçası olurlar. Bu durum çoğumuzun başına gelir. Bunları moralinizi bozmak için yazmıyorum. İşaret etmeye çalıştığım gerçek; selülitle mücadeleye erkenden başlamanız ve hiç peşini bırakmamanızdır.
Buluğ çağından başlayın
Belli bir yaştan sonra bazı fırsatlar kaçmış demeyeceğim ama kısıtlanmış olabilir. Oysa genç kızlar için her şeyin yeni başladığı dönemde etkili önlemler almak mümkündür. Selülit oluşumunda en önemli etkenler; östrojen salgılanması, vücutta su toplanması ve yağlanmadır. Östrojen başımızın tacı! Ama vücutta su ve yağ birikimini önlemek gerekir. Özellikle adet dönemlerinden önce vücut fazla şişiyor ve ödem oluyorsa doktora görünmek gerekir.
Bitkisel yağlar
Vücutta yağ ve su toplanmasını önlemek için kilo alıp vermekten kaçınmak, sağlıklı beslenmek, düzenli spor yapmak ve masajdan yararlanmak gerekiyor. 20'li yaşlardan itibaren vücudun su toplamasına karşı tedbir almak, kilomuzu dengede tutmak, egzersiz yapmak ve ödemleri atmamıza yardımcı olan tedavilerden yararlanmak gerekiyor. Kremler ve bitkisel yağlar bu aşamada bize destek olabilir. Masaj kan ve lenf dolaşımını düzelterek ödemin çözülmesine yardımcı olur. Lenf drenajına ağırlık
Dr. Yasemin Fatih Amato
Giysiler, incelmeye, güneş kendini hissettirmeye başladığı andan itibaren ne yazık ki birçok kadın benzer bir telaşa kapılır.
Her bahar mevsimi en değişmez senaryolardan biridir bu... Kabul edelim ki, çoğumuz tembeliz! Selülit problemi yaşamamıza rağmen kalıcı sonuçlar elde etmek yerine, bir haftalık tatil köyü podyumunda bizi idare edebilecek acil çözümlere başvuruyoruz hemen...
Artık; 'Selülit nedir?, Nasıl oluşur?' tarzı soruların cevaplarını çok iyi bilmemize rağmen, gösterdiğimiz tembellik artan olumsuzluklarla bize geri dönüyor.
İşte bu nedenle, bir kez daha inisiyatifi ele alarak sizler için klasikleşen tedavilerin yanı sıra selülitle mücadeledeki en yeni teknikleri sizler için araştırdık.
Kabul etmek gerekir ki, hiçbir yöntem tek başına asla yeterli olamayacaktır. Bu nedenle artık mucize aramaktan vazgeçmelisiniz!
Size en uygun yöntemi keşfettikten sonra, beslenme düzeninizi bir kez daha gözden geçirin ve acilen en sağlıklı diyetlerden birine başlayın.
Evet, selülit savaşlarına hazır mısınız? En güçlü silahınız, kozmatik ürünlerinizi almadan ya da, bünyenizi güçlendirmeden mi düşman karşısına çıkacaksınız?
LPG
Selülit tedavisinde en etkili yöntemlerden biri LPG... Deri altındaki düzensizlikleri tedavi eden ve kan dolaşımını hızlandıran bu yöntem, hemen belirtelim ki yağ fazlalığı olan bölgelerde çok da etkili değil. Zaten uzmanlar da LPG’nin zayıflamada ve incelmede tek başına etkili olmadığının altını ısrarla çiziyorlar.
Özellikle liposuction sonrası vücutta meydana gelebilecek sarkma ve gevşemelerin sıkılaştırılması için cerrahlar tarafından önerilen yöntem, bilhassa dolaşım bozukluğu yaşayan kişilerde daha etkili.
Vücuttaki portakal kabuğu görünümünü 15 seanslık programlarla yon eden bu cihaz, lenf akımının ve kan dolaşımının düzenlenmesi esasına dayanıyor. Doku arasında biriken sıvınının idrar yoluyla dışarıya atılması sağlanarak, oluşan ödemler çözülüyor. LPG uygulanırken tüm vücudu saran özel bir çorap giyiliyor.
Bu çorabın kaygan yapısı sayesinde, tüm vücuda homojen bir uygulama yapılıyor. Seanslar genellikle 45-60 dakika sürüyor ve haftada üç seans uygulanıyor. Tedavi sırasında bol su içilmesi ve diyet uygulanması da tabsiye ediliyor.
Slim-up
Kızılötesi ışınlarla bölgesel incelme, sıkılaşma, vücudu toparlamave slülit tedavisi için geliştirilen bir yöntem; Slim-up adlı elektrikli, adale canlandırıcı cihazla uygulanıyor. Uygulama; elektrotlardan gelen uyarıların cilt altındaki dokuları harekete geçirmesi esasına dayanıyor.
Bu uygulama dokuları sıkıştırarak, ilerleyen selülitlerin hızla azalmasını sağlıyor. Selülitli bölgeler dışında karın, kalça, ve bacaklardaki, lokalize yağları azaltarak kasları sıkılaştıran Slim-up, metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına da yardımcı oluyor.
Radyo frekanslı incelme teknolojisi
İncelme, sıkılaşma ve selülit tedavisinde üç farklı sistemi bir arada sunan Radyo Frekanslı İncelme Teknolojisi; vücuttaki yağ hücrelerinin hacmini vakum, radyo frekans ve kızılötesi ışınlar yardımı ile azaltarak, portakal kabuğu görünümünü ortadan kaldırıyor ve incelmeyi sağlıyor.
Sistemin başlığı lifli bağları, cildi ve yağ tabakasını mekanik olarak yöneterek, deri altındaki yağa etkili bir ısıtma sağlıyor.
Uygulanan bölgenin metabolizmasını artırarak parçalanan hücrelerin vücuttan lenfatik sistemle atılmasını sağlayan yöntem sonucunda sıkı, düzgün bir görünüm ve vücutta genel bir incelme elde ediliyor.
Mezoterapi
Selülit tedavisinin yanı sıra saç dökülmesi ve cilt yaşlanması sorunlarında da tercih edilen Mezoterapi, problemli bölgelerde doğrudan deri içine ya da deri altına mikroenjeksiyon yöntemi uygulanmasıyla gerçekleştiriliyor.
Bacak, popo, karın ve kollara enjeksiyon ile dolaşım düzenleyici düşük dozlarda bitkisel kökenli ilaç karışımları veriliyor.
Diğer tedavi yöntemlerine göre seans süresi oldukça kısa. Sadece 15 dakikada seans tamamlanmış oluyor.
Uygulama sonrası güneşe çıkmak sakıncalı olacağı için özellikle haziran ayından önce uygulanması tavsiye ediliyor. Selülit dışında kilo vermek de istiyorsanız sıkı bir diyet uygulamanız gerekiyor.
İğnesiz mezoterapi- elektroporosyon
İğne korkusu nedeniyle mezoterapi uygulatmaktan çekinenler için ideal bir yöntem olan Elektroparosyon; iyonize edilen ilaçların, elektriksel olarak yüklenerek elektroparosyon teknolojisi ile dokulara yedirilmesi yoluyla gerçekleştiriliyor.
Bundan önceki yöntemlerde genellikle ilaçlar selülitli bölgelere iğnelerle yediriliyordu. Elektroparasyon TMT sistemi uygulaması, ilacı ciltten yedirebilme imkanı sunuyor.
Diğer yöntemlere göre tedavi süresini kısaltan uygulama sadece selülit için değil, farklı başlıklarıyla cilt çatlakları, güneş sonrası lekeler ve anti-aging amaçlı tedavilerde de kullanılıyor.
Lipoliz
Enjeksiyonla yağ eriten bir başka yöntem Lipoliz... Vücudun yağlı bölgelerine soya yağından elde edilen bir asidin enjekte edildiği bu yöntem, vücuttaki fazla yağ hücrelerini parçalayarak atıyor.
Zayıflama amaçlı kullanılmayan yöntem, yerleşik bölgesel yağ birikimleri için öneriliyor. Yağ hücrelerini tamamen yok etmeyen, homojen bir şekilde yağ hücrelerinin sayısını azaltan yöntemi uygulattıktan sonra kilo almazsanız sonuçları uzun süre kalıcılığını koruyor.
Ugyulama sonrası parçalanan yağların vücuttan daha kolay atılmasını sağlamak için LPG yaptırabilirsiniz.
High care sistemleri vacu styler
High Care Medikal tarafından geliştirilen Vacu Styler’ın işleyişinin temeli, uzay araştırmalarına dayanıyor.
Uzay bilimcileri, doktorlar ve kozmetologlar ile işbirliği içerisinde yıllarca süren araştırmalar sonucunda geliştirilen cihaz, vücudu toksinlerden arındırarak, yağ çözerek ve sıkılaşma sağlayarak selülite çözüm sağlıyor.
Negatif ve pozitif atmosfer basınçları ve çekim gücü ile işleyen yöntem, alçak basınç sırasında bacaklara kan ve oksijen pompalıyor.
Yüksek basınç sırasında ise kirli kan ve toksinler damarlar ve lenf kanalları aracıyla dışarı atılıyor. Masa başında çalışıyor ve egzersize fırsat bulamıyorsanız. Vacu Styler sizin için ideal
Slide styler
Lenf drenajını en modern teknoloji ile otomatik olarak gerçekleştiren Slide Styler, bir kumanda aletinden ve onun bir parçası olan işlem manşetlerinden oluşuyor.
Bandajlar ayakların, bacakların, kalçaların, göbeğin veya yağ fazlası varsa kolların efrafına sarılıyor.
Basınçlı hava üreten Slide Styler, manşetler yoluyla bu havayı ayak uçlarından başlayarak baldırlara, popoya ve kalçalara ulaştırıyor. 30 dakika süren bir seans sonrasında vücuttaki şişlikler azalıyor ve hafiflik hissi oluşuyor. Yerleşik selülitler için önerilen tedavi süresi 15 ila 20 seans arasında...
Slide Styler’ın karın manşetiyle kadın bölgesinde oluşan yağlardan da hızla kurtulmanız mümkün... 20 dakika süren bu masajı haftada birkaç kez uygulatabiliyorsunuz.
Ozon terapi
Ozon banyosu olarak da adlandırılan bu yöntemde amaç artıklarla dolu olan selülit hücrelerini oksijenle temizlemek...
Yumurta şeklindeki bir kabın içinde gerçekleşen terapide ozon buharı derinin altına inerek bölgenin oksijenle dolmasını sağlıyor.
Kan dolaşımı hızlanıyor ve selülitli bölgeler harekete geçiyor. İdrar yoluyla toksinlerin atılımı sağlanıyor. Ozon terapisi genellikle mezoterapi ile birlikte tavsiye ediliyor.
Basınç terapisi
Hava basıncı ile çalışan bir odada uygulanan bu yöntemde bacaklar sarılıyor. Odadaki hava basıncı yavaş yavaş azaltılıyor. Bu sayede lenf ve kan dolaşımı harekete geçiyor.
Ultrason tedavisi
Bu yöntem ses dalgaları vibrasyon etkisi ile selüliti parçalama ve idrar yoluyla atılma esasına dayanıyor. Ultrasyon plakalarına jel sürülüyor. Selülitli bölgelere bu plakalar yerleştiriliyor. Ses dalgası derin ve yüzeysel yağları parçalayarak, o bölgenin incelmesi sağlanıyor. Uygulama 20 dakika siriyor.
Selülit için bitkisel karışım
Faydalı bitkilerden hazırlanan özel bir karışım, selülit tedavisinde 45 günde sonuç veriyor.
Kayserili Aktar Yunus Gezgin'in faydalı bitkilerle hazırladığı özel karışım, kadınların korkulu rüyası olan selülitin tedavisinde etkili sonuçlar veriyor. Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, kadınların selülit tedavisi ile ilgili taleplerinin arttığını söyleyen Gezgin, bitkilerden hazırladığı özel karışımısın 45 gün düzenli olarak kullanıldığında olumlu sonuçlar verdiğini belirti.
Özel karışımın 60 YTL'ye satışa sunulduğunu ifade eden Gezgin, "Kadınlara selülit tedavisinde yardımcı olmak maksadıyla özel bir karışım hazırladık. Bu karışımın sabah ve akşam masaj şeklinde selülitli bölgelere sürülmesi gerekiyor. 45 gün uygulanması gereken bu karışım, düzenli kullanıldığında selüliti ortadan kaldırıyor. Karışım kullanıcılara herhangi bir rahatsızlık vermez ve yan etki yapmaz" dedi.
KLASİK YÖNTEMLER
LPG UYGULAMASI
Portakal kabuğu görüntüsünü 15 seansta yok eden bu cihaz, lenf akımının ve kan dolaşımının düzenlenmesine dayanıyor. Doku arasında biriken sıvının idrar yoluyla dışarıya atılması sağlanarak ödem çözülüyor. LPG uygulanırken tüm vücudu saran özel bir çorap giyiliyor. Çorabın kaygan yapısı sayesinde vücuda homojen bir uygulama yapılıyor.
CACİ MASAJ CİHAZI
Londra'da 10 yıldır kullanılan bu cihaz Türkiye'de de çok ilgi görüyor. Özel ütü başlığı yardımıyla, kendine özgü masaj tekniği, birikmiş yağ kütlelerini dağıtarak vücuttan atılımını sağlıyor. Makine yardımıyla vücuda bir mikro akım veriliyor ve böylece kaslar sıkışıyor, doku toparlanıyor. Kaslar çalıştıkça sıkışmış toksinler vücuttan atılıyor. 10-15 seans sonrasında incelme ve sıkılaşma başlıyor. Cilt kalitesinde artış sağlanıyor, popo düşüklüğü ortadan kalkıyor, selülit tamamen yok oluyor ve kaslar güçleniyor.
KARBOKSİTERAPİ
Yöntemin çıkış noktası, 'bir ortamın oksijensiz bırakılmasının o ortamdaki yağ dokusunun azaltılmasını tetiklemesi'dir. Cildin altına ince bir iğne aracılığıyla karbondioksit gazının verilmesi; öncelikle o bölgeye kan akışını hızlandıran, daha da önemlisi dolaşımı düzenleyen bir mekanizmayı tetikliyor. Bu sayede kanın birinci görevi olan oksijen taşıma işlemi başlıyor. Karbondioksit verilen bölgeye gelen kanın bu bölgedeki karbondioksiti alıp yerine oksijen bırakmasıyla yağ hücrelerinde yağ yakımı başlatılıyor. Karboksiterapi özellikle LPG ile desteklendiğinde mükemmel bir selülit tedavisine, bölgesel zayıflamaya ve sıkılaşmaya olanak sağlıyor.
KIZILÖTESİ IŞINLAR
Kızılötesi ışın veren bir makinenin altında sorunlu bölgelere, makineden ışın verilmesini sağlayan bantlar yapıştırılıyor. Kas canlandırma etkisi olan bu makine lokalize yağları azaltıyor. Metabolizmanın hızlanmasını sağlayan kızılötesi ışınlarla tedavi için 15 seans öneriliyor.
LİPOLİZ
Tüm dünyada uygulanan ve FDA onayı alan yöntemin en önemli özelliği spor ve diyetle yakılamayan, bölgesel ve kalıcı yağ depolarının erimesini sağlamak. Yağları yakarken yerleşmiş selülitleri tedavi eden yöntem; yağ hücrelerinin kalıcı olarak küçültülmesi ve yok edilmesi anlamına geliyor. Soya yağından elde edilen maddenin sorunlu bölgelere enjekte edilmesiyle uygulanan Lipoliz, minimum dört seans sonra selülitlerde gözle görülür bir azalma sağlıyor.
MEZOTERAPİ
Selülit tedavisinin yanı sıra saç dökülmesi ve cilt yaşlanması için de tercih ediliyor. Bacak, popo, karın ve kollara enjeksiyon ile düşük dozlarda bitkisel kökenli ilaç karışımları veriliyor. 15 dakikada bir seans bitiyor. Uygulama sonrası güneşe çıkmak sakıncalı olacağı için hazirandan önce uygulanması tavsiye ediliyor.
OZON TERAPİ
Yumurta şeklindeki bir kabın içinde gerçekleşen terapide ozon buharı derinin altına inerek selülit hücrelerinin oksijenle dolmasını sağlıyor. Kan dolaşımı hızlanıyor ve selülitli bölgeler harekete geçiyor. İdrar yoluyla toksinlerin atılımı sağlanıyor. Yöntemin mezoterapi ile birlikte uygulanması tavsiye ediliyor.
MASAJ TEDAVİSİ
Sorunlu bölgelerde uygulanan masajla, önemli noktalardaki dolaşımın hareketli hale gelmesi sağlanıyor. Bu nedenle profesyonel bir kişinin yapması gerekiyor.
ULTRASON TEDAVİSİ
Bu yöntem ses dalgaları vibrasyon etkisi ile selüliti parçalama ve idrar yoluyla atılma esasına dayanıyor. Ultrason plakalarına jel sürülüyor. Selülitli bölgelere bu plakalar yerleştiriliyor. Ses dalgası derin ve yüzeysel yağları parçalayarak, o bölgenin incelmesi sağlanıyor.
İĞNESİZ MEZOTERAPİ
İyonize edilmiş ilaçların, elektriksel olarak yüklenerek elektroporasyon teknolojisi ile dokulara yedirilmesiyle gerçekleşiyor. Diğer yöntemlere göre tedavi süresini kısaltan uygulama ayrıca cilt çatlakları, güneş sonrası lekeler ve anti-aging amaçlı tedavilerde de kullanılıyor.
LIPODISSOLVE
Vücutta yağ bulunan bölgelere iğnelerle soya enjekte edilmesiyle gerçekleşen, 'yağ çözülmesi' anlamına gelen Lipodissolve yöntemi, mezoterapinin daha geliştirilmiş bir şekli. Lokal olarak yerleşmiş yağ ve selülit depolarını hedef alan yöntem, yağları oksitleyerek hücre metabolizmasını hızlandırarak çalışıyor. En az dört haftalık bir tedavi uygulanması gerekiyor.
VACU STYLER
Uzay bilimcileri, doktorlar ve kozmetologlar ile işbirliği içinde yıllarca süren araştırmalar sonucunda geliştirilen cihaz; vücudu toksinlerden arındırarak, yağ çözerek ve sıkılaşma sağlayarak selülite çözüm sağlıyor. Negatif ve pozitif atmosfer basınçları basınç ve çekim gücü ile işleyişini sağlayan yöntem, alçak basınç sırasında bacaklara kan ve oksijen pompalıyor. Yüksek basınç sırasında ise kirli kan ve toksinler damarlar ve lenf kanalları aracılığıyla dışarı atılıyor.
SLIDE STYLER
Bu çihaz; bir kumanda aletinden ve bu aletin ek parçalarından oluşuyor. Bandajlar; ayakların, bacakların, kalçaların, göbeğin veya yağ fazlası varsa kolların etrafına sarılıyor. Basınçlı hava üreten Slide Styler, havayı ayak uçlarından baldırlara, popoya ve kalçalara ulaşıyor. 30 dakikalık seansla şişlikler azalıyor ve hafiflik hissi oluşuyor. Yerleşmiş selülitler için önerilen tedavi süresi 15-20 seans.
SPM VACUPRESS
Vakum uygulamasına dayanan yöntemle, şekillendirme ve sıkılaştırma cihazı hücreleri aktive ederek, dokunun derinliğindeki enerjiyi açığa çıkarıyor. Yağları çözerek cildin sıkılaşmasını ve pürüzsüzleşmesini sağlayan cihaz; bacak, basen, bacak içi, karın, mide, kol, göğüs, yüz ve dekolte bölgelerinde uygulanabiliyor.
SONO CARE
Yerleşmiş yağlar, selülitler, problemli bölgeler, basen ve kalça çıkıntıları için mucize niteliğindeki ultrason yöntemi Sono Care ümitsiz durumlarda bile başarılı sonuçlar sağlıyor. Derinin ultrasona maruz kalması sonucu metabolizma aktif hale gelerek atık maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor. Bu işlem sonucunda deri sıkılaşıyor, deri altındaki yağlar vücuttan atılıyor, mikro masajla selülit ve basen sorunları başarılı bir şekilde çözümleniyor.
Günümüzde kadınların en önemli sorunlarından biri olan selülitten (bağ dokusu iltihabı) korunmak için doğru beslenilmesi gerektiği bildirildi. Uzmanlar, selülit sorunu olan kadınlara, bol sebze ve meyve yiyerek doğal gıdalar tüketmeyi öneriyor.
Bununla birlikte selüliti olanlara da bol su içilmesi, alkol ve kahveden uzak durulması tavsiye ediliyor. Derlenen bilgilere göre, selülit vücutta bir dolaşım problemi ortaya çıktığında oluşuyor. Uzmanlara göre, eğer vücudunuzda selülit varsa, bunun anlamı vücudu temizleyen lenfatik sistemin tıkanıklık sebebiyle işlevini tam olarak yerine getiremiyor olmasıdır.
Selülitten korunmak için doğru beslenmeyi öneren uzmanlar, "Selülit, günümüz kadınının asli sorunlarındandır. İşin tatsız yanı, selülitin baş dilmesi kolay bir problem olmayışı ve fazla kiloyla doğrudan ilişkisinin bulunmayışıdır" dediler. Doğal besinlerin sistemi temizleyip, toksinlerin atılmasına yardımcı olduğunu, böylece oluşması muhtemel selülitin önüne geçebildiğini ifade eden uzmanlar, "Ne kadar çok doğal besin tüketirseniz, sindirim sisteminiz de bunları o kadar çabuk parçalar. Buna karşılık işlenmiş besinlerin parçalanması daha uzun zaman alır ve karaciğerin vücuttan atamadığı bazı atıklar, vücut tarafından tekrar emilip zararlı olmaya başlayabilirler. Fazla miktarda atık birikmeye başladığında, selülit belirtileri de ortaya çıkar" diye konuştu.
UZMANLARIN SELÜLİT UYARILARI
Vücudun yüzde 70'den fazlasının su olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu nedenle günde en az 2 litre su içilmesi gerektiğini bildiriyor. Yeterince su içilmediği zaman vücudun susuzluk çektiğini ve bunun da selülit birikimine sebep olan etmenler arasında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, suyun, aynı zamanda sistemi de temizlediğini kaydediyor.
Uzmanlar, alkolün kana çabuk karışıp kanın kimyasını değiştirdiğini, aynı zamanda karaciğer ve böbreklerin fazladan çalışmasına da sebep olduğundan, bunların atık maddeleri vücuttan atmak için yeterince etkili şekilde çalışamadıklarını vurguladı. Uzmanlar selülitten kurtulmak için alkolün kesinlikle bırakması gerektiğini belirtiyor.
Nikotinin oksijeni tükettiğini, vücutta oksijenin azaldığı bölgelerde, hücrelerin işlevlerinin zarar gördüğünü ve dolaşımın bundan olumsuz olarak etkilendiğini ifade eden uzmanlar, "Nikotin hem kirliliğe sebep olur, hem de besleyici maddelerin işlevlerini kaybetmesine yol açar. Sigara kullanımı, vücuda giren C vitamini ve çinkoyu etkisiz kılar" uyarısında bulunuyor.
Uzmanlar, kahvenin, besinlerle alınan çeşitli mineralleri, özellikle de demir emilimini engellediğini, ayrıca böbrek üstü bezlerinin daha fazla çalışmasına sebep olduğunu kaydediyor. Böylece, vücudun aslında günlük işleyişi içinde ihtiyacı olmayan adrenalin salgılandığını belirten uzmanlar, bu sebeple bitkisel çayları tercih etmekte fayda bulunduğunu bildiriyor.
Uzmanlar, masajın tek başına selüliti yok etmediğini, ama selülit oluşumunu engellemede etkili olduğunu hatırlatarak, "Bunun için uzman bir lemfatik masaj masörünün, lenf düğümlerini harekete geçirecek şekilde masaj uygulaması gerekir. Ancak böyle bir programı uygulamaya başlamadan önce doktorunuzla konuşmanızda fayda vardır" önerisinde bulunuyor.
Yapılacak egzersizlerin de selülit üzerindeki etkisini göstermeye başladığını vurgulayan uzmanlar, egzersizin, stres atılmasına, vücudun sıkılaşmasına ve şekillenmesine yardımcı olduğunu kaydetti.
Uzmanlar, doğal kıllı bir vücut fırçası kullanılarak, selülitin olduğu bölgelerin, cilt kuruyken fırçalanıp uyarılabileceğini belirterek, "Nazikçe fırçalayarak başlayın.
Vücudunuz alıştıkça biraz daha güçlü şekilde ovabilirsiniz. Ancak cildi harap etmemeye de özen gösterin" uyarısı yaptı.
Yaz mevsimi yaklaşırken hepimizi yine o bilindikten dertten kurtulma telaşı sardı: Selülitler!
Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette. Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim.
Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…
Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler…
Baldırların arkası görünmüyor sanmayın!
Tıp dilinde 'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.
Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam.
Tedavide krem ve masaj
Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor.
Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Evde masaj: Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın.
Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var:
Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın canlanmasını sağlıyor.
Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor.
Selülite dur demek için
Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.
• Günde en az 1.5-2 litre sıvı alınmalıdır. En sağlıklı içecekler; su, soda, ıhlamur, ada çayı, sarı çay gibi doğal ot çayları, sıkma taze meyve suları, sıkma taze sebze suları, ayran.
• Şişede, kutuda satılan kola ve meyve suyu gibi konserve edilmiş içecekler, siyah çay, kahve çok az içilmelidir. En iyisi içmemek.
• Turşu suyu, sirke, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler (tuzlu ayran dahil) asla içilmemelidir.
• Hamur işi tatlılar, tuzlular, çikolata, gofret, kakaolu fındıklı tatlılar, bisküviler yenmemeli. Tatlı ihtiyacı az miktarda dondurma veya sütlü tatlılarla giderilmeli.
• Yağlı etler, yağlı tuzlu şarküteri (sucuk, pastırma, jambon, sosis vs.) kebaplar, turşular yenmemeli.
• Konserve edilmiş ve salamura yapılmış yiyeceklerden uzak durmalı.
• Yağ tüketimi azaltılmalı yani günde 60 gramdan fazla yağ alınmamalı ve bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.
• Beslenme şekli olarak lakto-vejetaryen beslenme felsefesi benimsenmelidir.
• Protein kaynağı olarak, süt, yoğurt, peynir fazla alınmamak şartıyla yumurta yenmeli.
• Et olarak daha ziyade yağsız tavuk-hindi, balık ve deniz ürünleri tercih edilmeli.
• Her yemekten önce çok az yağlı dolu dolu her çeşit salata tercih edilmeli.
• Etlerin yanında haşlanmış sebze, ayrıca haftada 5 gün sebze ağırlıklı beslenmeli. Sebzeler, az etli, tavuklu pişirilebilir ve az sıvı yağ konulabilir.
• Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin ve sakın kambur oturmayın!
Dik oturun
Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış yürümek ya da kambur oturmak, selülitin oluşma nedenleri arasında. Bu gibi durumlar, toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Özellikle, yanlış oturma şeklinde iç organların sıkışmasına neden olur. Böylelikle, zehirli maddeler vücuttan çabuk çıkamaz ve atık maddeler dokularda toplanır. Selülit sorununuz olsun istemiyorsanız, dik oturmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
Yürümeyi unutmayın
Selüliti engellemek için dik oturmak yetmiyor. Aynı zamanda bol bol yürüyüş yapmanız gerekiyor. Çünkü tempolu bir yürüyüş kalça bölgelerindeki kan akışını hızlandırarak, selülitli görünümün azalmasını sağlıyor. Yürüyüş aynı zamanda kalçada biriken yağları eriterek, cildin pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.
Güneşte kalmayın
Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor. Saat 10.00 ila 14.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15'ten yüksek koruyucular kullanın. Güneşlenmek yerine bronzlaştırıcı kremlerden de yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir.
Dans edin
Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Daha uzun ve daha sık aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.
Selülit derinin alt tabakasında, yağ dokusunun hemen çevresinde meydana gelir. Oluşan selülitler derinin üst bölümünde pütür pütür bir görüntü bırakır ve fiziksel olarak kendine güvensizliğe sebep olur.
Yağ hücrelerinin fazla yağı depolamasının ve östrojen hormonunun da etkisiyle bu hücreler genişler. Kan dolaşımı giderek yetersizleşmeye başlar. Yağ hücrelerinin genişlemesi ise yağ dokusunun aşırı yayılması demektir. Bu yayılma deri altı bağ dokusunu da etkileyerek vücudun normalden daha fazla su tutmasına ve dolayısıyla da kan dolaşımının zayıflamasına neden olur. Vücut kan dolaşımındaki zayıflamayla birlikte, dokulara eskisinden daha az oksijen ulaşmayla başlar. Bunun sonucu dokular elastikiyetini kaybeder ve cilt yüzeyi pürüzlü bir görünüm almaya başlar.
Kilo vermenin formülü belli, ama...
Şimdiye kadar pek çok kadın kilo vermenin formülünü, gazete ve dergilerden öğrendi : kalorisi düşük yiyecekler yemek, bol bol hareket etmek ve aldığınız kaloriden daha fazlasını harcamak. Ancak tüm bunlar, bazılarımız için, pürüzsüz ve formda görünen bir vücuda sahip olmak için yeterli olmuyor. Fransa'da kozmetik uzmanlarınca, ilk olarak 1950'li yıllarda ortaya atılan selülit sözcüğü, bir deri hastalığı olarak adlandırılıyor. Günümüze kadar selülitin, kozmetik dünyası tarafından ortaya atılan bir aldatmaca mı, yoksa tüm kadınların kaderi mi olduğu tartışmaları devam edip duruyor. Kimi uzmanlar, selülitin bir tıp hastalığı olmadığını, kozmetik tedavilerin arttığı günümüz koşullarında ortaya atılmış bir uydurmaca olduğunu ileri sürüyorlar. Bilinen bir gerçek var ki, o da zayıf, şişman pek çok kadının, kalça ve baldır çevresindeki, çıkıntılı görüntüden oldukça rahatsız olduğu.
Selülitler bir gecede ortaya çıkmaz
Selülitlerinizin bir gecede ortaya çıkmadığı malum. Uzmanlar sağlıksız yaşam -koşullarının, dengesiz beslenme, fazla alkol alma, sigara tiryakiliği ve bedensel hareketsizliğin, uzun vadede selülitin vücutta yerleşik hal almasına neden olduğunu söylüyorlar. Hamilelik ve menopoz gibi dönemlerde, hormonal seviyelerde meydana gelen iniş çıkışlar da diğer sorumlu faktörlerden. Araştırmacı bilim adamları, kadınların bu dönemlerde duygusal yönden oldukça hassaslaştığını, stresle başa çıkmanın ise, hormonal değişimleri en aza indireceğini söylüyorlar. Çünkü strese girdiğiniz anlarda, vücut savunma sisteminiz harekete geçiyor ve bazı hormonlar normalden fazla salgılanıyor. Vücudun su toplanma oranının artmasıyla, selülitlere zemin hazırlanmış oluyor. Kısacası, selülitlerinizden kalıcı olarak kurtulmak istiyorsanız, daha az stresli bir yaşama ve bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeye ihtiyacınız var.
Tüm selülit tedavileri
Mezoterapi
Mezoterapi orta deri tedavisi anlamına geliyor. Deriye belirli açılardan birçok iğne batırıldıktan sonra bağışıklık sistemini harekete geçirme esasına dayanıyor. Bu tedavinin selülitlere ne kadar etkili olabileceği hakkında, mezoterapist Halim Küçükay şunları söylüyor: "Damar uçlarını, özel ilaçlarla uyararak kan dolaşımı hızlandırıyoruz. Duyarlı sinir uçlarının uyarılması, deri altında damar açıcı reaksiyon meydana getirir. Açılmış kılcal damar uçlarına verilen, selüliti giderici ilaçlar, doğrudan sorunlu bölgeye etki ederler. Bu tıpkı, hastalıklı bir yaprağı kurtarmak için, ilacı ağacın köküne değil de, hasta olan yaprağa enjekte etmeye benzer. Böylece sağlam yapraklara zarar verilmeden, hastalıklı yaprak kurtarılmış olur. Mezoterapi, sonuçlarının hızlı ve kesin olması, ilaçların küçük dozlarda kullanılması nedeniyle selülit tedavisinde, bayanlan arasında en çok tercih edilen metodlardan birisidir."
Akupunktur
Akupunktur tek başına selülit sorununu gidermeye yeterli değil. Ancak şişmanlıkla birlikte çoğu kez sinirsel bir faktör de söz konusu olduğundan, akupunktur iyi bir yardımcı tedaviyi teşkil edebiliyor. Organizmanın pek çok kumanda sisteminin, kulakta bulunması ilkesinden yola çıkan akupunktur, özellikle su tutulması olayında etkili olabiliyor. Hormonal düzensizlikleri gidermek için genital noktalara, iştahı azaltmak için de oburluk noktasına uygulama yapılıyor. Ancak bazılarından duyduğumuz gibi, "akupunktura gittim, 10 kilo verdim, selülitlerimden de kurtuldum" gibi sözlere aldanarak, akupunkturdan mucize beklemek tamamen yanlış olur. Fazla kilolarından kurtularak selülit sorununu hafifletmek isteyenler için, bazı doktor telefon numaraları :
Selülit Masajı
Selülit tedavisinde masaj oldukça önemlidir. Ancak bunun yanısıra rejim uygulanmadan, deneyimsiz ellerde sert ve oldukça kuvvetli uygulanan masajlar, yarardan çok zarar getirir. Selülitli bir cildi "yoğurur" gibi aşırı bastırarak yağ hücrelerini ezmek onları yok etmeye yaramaz. Doğru bir selülit masajı yüzeyde kalmalı ve acı hissi vermemelidir. Bu tür uygulanan bir tıbbi masaj, ancak deneyimli uzmanlar tarafından gerçekleştirilebilir. Derialtı kan dolaşımını iyileştirerek, damarların çapını daraltılır. Kanın damarlarda ilerlemesinde kas kasılmalarının önemi büyüktür. Selülit damarların çapını daraltarak kanın bacaklardan düzenli olarak akmasını sağlar. Ayaktan başlayarak yumuşak ve hafif hareketlerle diz, baldır ve kalçalara kadar devam edilir. Böylece bozuk kan dolaşımının yeniden düzenlenmesiyle, hücrelere daha iyi oksijen gitmesi ve toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlanır.
Lenfatik Drenaj Masajı
Lenfatik drenaj masajı elle veya lenf drenaj makinası ile uygulanıyor. Elle yapılan masaj, derinin önce hafif harekete geçirilmesini sağlıyor. Yapılan hareketler damarlardaki lenfatik akışı itiyor. Belirli noktalara parmaklarla bastırıldığında, kullanılmış lenfler atılarak yenileri oluşuyor, bu da o bölgedeki kan dolaşımının, hiç bir güç kullanılmadan hızlanmasını sağlıyor. Lenfdrenaj makinası ise, vücutta lenfatik sistem adı verilen, hücreleri besleyen beyaz sıvı dolaşımı hızlandırıyor. Bu aletin ayrıca kas sistemi üzerinde de olumlu etkisi var. Makinanın yaptırdığı tüm hareketler damarlardaki lenfatik akışı itiyor ve lenfatik sistemin düz kaslara ait kısmına etki yapıyor. İnsan organizmasını içi su dolu bir küvete benzetirsek, geliş filtrasyonunu atar damar sistemi, boşalma ve emilip dağılmayı da toplar damar sistemi teşkil eder. Lenfdrenaj, kanda dolaşan serbest yağ asitlerin, kolayca yakabilecek hale getirilmesini sağlıyor.
Selülit tedavisinde dikkat etmeniz gerekenler;
1- Günlük 1 - 1,5 litre su içmeye gayret edin.
2- Tuz ve tuzlu gıdaları kısıtlayın, günlük 0,5 gr.'dan daha fazla tuz almayın ve diyet tuzu tercih edin.
3- Yemek aralarında birşey içmemeye özen gösterin.
4- Sabah kahvaltıdan önce ve gece yatarken 2 bardak su için.
5- Alkollü içecekler, kola, nescafe, kahve, oralet ve bozadan mümkün olduğunca uzak durun.
6- Şekerli gıdalar ve tatlılardan uzak durun.
7- Patates, pirinç, elma, havuç su tutucu gıdalardır, bunlardan tüketmemeye gayret edin.
9- Dil peyniri hariç diğer peynirleri suda bekleterek yiyin.
Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette.
Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim. Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…
Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler…
Baldırların arkası görünmüyor sanmayın!
Tıp dilinde 'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.
Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam.
Tedavide krem ve masaj
Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor.
Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Evde masaj: Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın.
Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var:
Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın canlanmasını sağlıyor.
Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor.
Selülite dur demek için
Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.
Günde en az 1.5-2 litre sıvı alınmalıdır. En sağlıklı içecekler; su, soda, ıhlamur, ada çayı, sarı çay gibi doğal ot çayları, sıkma taze meyve suları, sıkma taze sebze suları, ayran.
Şişede, kutuda satılan kola ve meyve suyu gibi konserve edilmiş içecekler, siyah çay, kahve çok az içilmelidir. En iyisi içmemek.
Turşu suyu, sirke, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler (tuzlu ayran dahil) asla içilmemelidir.
Hamur işi tatlılar, tuzlular, çikolata, gofret, kakaolu fındıklı tatlılar, bisküviler yenmemeli. Tatlı ihtiyacı az miktarda dondurma veya sütlü tatlılarla giderilmeli.
Yağlı etler, yağlı tuzlu şarküteri (sucuk, pastırma, jambon, sosis vs.) kebaplar, turşular yenmemeli.
Konserve edilmiş ve salamura yapılmış yiyeceklerden uzak durmalı.
Yağ tüketimi azaltılmalı yani günde 60 gramdan fazla yağ alınmamalı ve bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.
Beslenme şekli olarak lakto-vejetaryen beslenme felsefesi benimsenmelidir.
Protein kaynağı olarak, süt, yoğurt, peynir fazla alınmamak şartıyla yumurta yenmeli.
Et olarak daha ziyade yağsız tavuk-hindi, balık ve deniz ürünleri tercih edilmeli.
Her yemekten önce çok az yağlı dolu dolu her çeşit salata tercih edilmeli.
Etlerin yanında haşlanmış sebze, ayrıca haftada 5 gün sebze ağırlıklı beslenmeli. Sebzeler, az etli, tavuklu pişirilebilir ve az sıvı yağ konulabilir.
Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin ve sakın kambur oturmayın!
DİK OTURUN
Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış yürümek ya da kambur oturmak, selülitin oluşma nedenleri arasında. Bu gibi durumlar, toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Özellikle, yanlış oturma şeklinde iç organların sıkışmasına neden olur. Böylelikle, zehirli maddeler vücuttan çabuk çıkamaz ve atık maddeler dokularda toplanır. Selülit sorununuz olsun istemiyorsanız, dik oturmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
YÜRÜMEYİ UNUTMAYIN
Selüliti engellemek için dik oturmak yetmiyor. Aynı zamanda bol bol yürüyüş yapmanız gerekiyor. Çünkü tempolu bir yürüyüş kalça bölgelerindeki kan akışını hızlandırarak, selülitli görünümün azalmasını sağlıyor. Yürüyüş aynı zamanda kalçada biriken yağları eriterek, cildin pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.
GÜNEŞTE KALMAYIN
Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor. Saat 10.00 ila 14.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15'ten yüksek koruyucular kullanın. Güneşlenmek yerine bronzlaştırıcı kremlerden de yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir.
DANS EDİN
Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Daha uzun ve daha sık aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.
Dr. Kuşhan'ın selülitten kurtulma diyeti
KAHVALTI (Her gün aynı)
2 dilim kepek ekmeği, u 2 dilim az yağlı tuzsuz peynir u Domates, salatalık u Taze sıkma sulandırılmış domates, portakal ya da greyfurt suyu, ıhlamur, adaçayı veya sarı çay. u Az miktarda suni tatlandırıcı kullanabilirsiniz.
PAZARTESİ
Öğle: 200 gr. yoğurt, 250 gr. meyve
Akşam: 100 gr. tavuk ızgara (yağsız), bol yeşil salata (az zeytinyağlı, limonlu).
SALI
Öğle: 200 gr. yoğurt. 250 gr. meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana eti ile hazırlanmış taze fasulye (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Salata sınırsız (limonlu ve az zeytinyağlı).
ÇARŞAMBA
Öğle: Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk eti veya dana kıymalı semizotu (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Çoban salata (limonlu, az zeytinyağlı).
PERŞEMBE
Öğle: Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana etli türlü. Az savı yağla pişirilecek. Karışık salata (limonlu, az zeytinyağlı).
CUMA
Öğle: 4 ceviz içi, 100 gr. tuzsuz çökelekli (lor), sınırsız karışık salata (limonlu). Ceviz veya çökelek yerine yağsız ton balığı da olabilir.
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve az zeytinyağı ile).
CUMARTESİ
Öğle: 4 ceviz içi ve az yağlı tuzsuz lor peynirli karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak).
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak). İsteğe bağlı olarak 2 kadeh tatlı olmayan şarap.
PAZAR
Öğle: 50 gr. tuzsuz beyaz peynir, 150 gr. mantar veya 2 yumurtadan hazırlanmış omlet, yanında bol miktarda karışık salata.
Akşam: Çiğ domatesli biberli, kepekli makarnadan salata, üzerine yoğurt. (Makarna haşlanmadan önce bir su bardağı olacak).
En etkili selülit tedavileri
Selülit tedavilerini havalar ısınırken hatırlamamız gerçekten büyük bir talihsizlik. Yavaş yavaş, her geçen yıl vücudumuzdaki selülitler artar, sertleşir ve yapıları değişir. Zamanla vücudumuzun bir parçası olurlar. Bu durum çoğumuzun başına gelir. Bunları moralinizi bozmak için yazmıyorum. İşaret etmeye çalıştığım gerçek; selülitle mücadeleye erkenden başlamanız ve hiç peşini bırakmamanızdır.
Buluğ çağından başlayın
Belli bir yaştan sonra bazı fırsatlar kaçmış demeyeceğim ama kısıtlanmış olabilir. Oysa genç kızlar için her şeyin yeni başladığı dönemde etkili önlemler almak mümkündür. Selülit oluşumunda en önemli etkenler; östrojen salgılanması, vücutta su toplanması ve yağlanmadır. Östrojen başımızın tacı! Ama vücutta su ve yağ birikimini önlemek gerekir. Özellikle adet dönemlerinden önce vücut fazla şişiyor ve ödem oluyorsa doktora görünmek gerekir.
Bitkisel yağlar
Vücutta yağ ve su toplanmasını önlemek için kilo alıp vermekten kaçınmak, sağlıklı beslenmek, düzenli spor yapmak ve masajdan yararlanmak gerekiyor. 20'li yaşlardan itibaren vücudun su toplamasına karşı tedbir almak, kilomuzu dengede tutmak, egzersiz yapmak ve ödemleri atmamıza yardımcı olan tedavilerden yararlanmak gerekiyor. Kremler ve bitkisel yağlar bu aşamada bize destek olabilir. Masaj kan ve lenf dolaşımını düzelterek ödemin çözülmesine yardımcı olur. Lenf drenajına ağırlık
Dr. Yasemin Fatih Amato
Giysiler, incelmeye, güneş kendini hissettirmeye başladığı andan itibaren ne yazık ki birçok kadın benzer bir telaşa kapılır.
Her bahar mevsimi en değişmez senaryolardan biridir bu... Kabul edelim ki, çoğumuz tembeliz! Selülit problemi yaşamamıza rağmen kalıcı sonuçlar elde etmek yerine, bir haftalık tatil köyü podyumunda bizi idare edebilecek acil çözümlere başvuruyoruz hemen...
Artık; 'Selülit nedir?, Nasıl oluşur?' tarzı soruların cevaplarını çok iyi bilmemize rağmen, gösterdiğimiz tembellik artan olumsuzluklarla bize geri dönüyor.
İşte bu nedenle, bir kez daha inisiyatifi ele alarak sizler için klasikleşen tedavilerin yanı sıra selülitle mücadeledeki en yeni teknikleri sizler için araştırdık.
Kabul etmek gerekir ki, hiçbir yöntem tek başına asla yeterli olamayacaktır. Bu nedenle artık mucize aramaktan vazgeçmelisiniz!
Size en uygun yöntemi keşfettikten sonra, beslenme düzeninizi bir kez daha gözden geçirin ve acilen en sağlıklı diyetlerden birine başlayın.
Evet, selülit savaşlarına hazır mısınız? En güçlü silahınız, kozmatik ürünlerinizi almadan ya da, bünyenizi güçlendirmeden mi düşman karşısına çıkacaksınız?
LPG
Selülit tedavisinde en etkili yöntemlerden biri LPG... Deri altındaki düzensizlikleri tedavi eden ve kan dolaşımını hızlandıran bu yöntem, hemen belirtelim ki yağ fazlalığı olan bölgelerde çok da etkili değil. Zaten uzmanlar da LPG’nin zayıflamada ve incelmede tek başına etkili olmadığının altını ısrarla çiziyorlar.
Özellikle liposuction sonrası vücutta meydana gelebilecek sarkma ve gevşemelerin sıkılaştırılması için cerrahlar tarafından önerilen yöntem, bilhassa dolaşım bozukluğu yaşayan kişilerde daha etkili.
Vücuttaki portakal kabuğu görünümünü 15 seanslık programlarla yon eden bu cihaz, lenf akımının ve kan dolaşımının düzenlenmesi esasına dayanıyor. Doku arasında biriken sıvınının idrar yoluyla dışarıya atılması sağlanarak, oluşan ödemler çözülüyor. LPG uygulanırken tüm vücudu saran özel bir çorap giyiliyor.
Bu çorabın kaygan yapısı sayesinde, tüm vücuda homojen bir uygulama yapılıyor. Seanslar genellikle 45-60 dakika sürüyor ve haftada üç seans uygulanıyor. Tedavi sırasında bol su içilmesi ve diyet uygulanması da tabsiye ediliyor.
Slim-up
Kızılötesi ışınlarla bölgesel incelme, sıkılaşma, vücudu toparlamave slülit tedavisi için geliştirilen bir yöntem; Slim-up adlı elektrikli, adale canlandırıcı cihazla uygulanıyor. Uygulama; elektrotlardan gelen uyarıların cilt altındaki dokuları harekete geçirmesi esasına dayanıyor.
Bu uygulama dokuları sıkıştırarak, ilerleyen selülitlerin hızla azalmasını sağlıyor. Selülitli bölgeler dışında karın, kalça, ve bacaklardaki, lokalize yağları azaltarak kasları sıkılaştıran Slim-up, metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına da yardımcı oluyor.
Radyo frekanslı incelme teknolojisi
İncelme, sıkılaşma ve selülit tedavisinde üç farklı sistemi bir arada sunan Radyo Frekanslı İncelme Teknolojisi; vücuttaki yağ hücrelerinin hacmini vakum, radyo frekans ve kızılötesi ışınlar yardımı ile azaltarak, portakal kabuğu görünümünü ortadan kaldırıyor ve incelmeyi sağlıyor.
Sistemin başlığı lifli bağları, cildi ve yağ tabakasını mekanik olarak yöneterek, deri altındaki yağa etkili bir ısıtma sağlıyor.
Uygulanan bölgenin metabolizmasını artırarak parçalanan hücrelerin vücuttan lenfatik sistemle atılmasını sağlayan yöntem sonucunda sıkı, düzgün bir görünüm ve vücutta genel bir incelme elde ediliyor.
Mezoterapi
Selülit tedavisinin yanı sıra saç dökülmesi ve cilt yaşlanması sorunlarında da tercih edilen Mezoterapi, problemli bölgelerde doğrudan deri içine ya da deri altına mikroenjeksiyon yöntemi uygulanmasıyla gerçekleştiriliyor.
Bacak, popo, karın ve kollara enjeksiyon ile dolaşım düzenleyici düşük dozlarda bitkisel kökenli ilaç karışımları veriliyor.
Diğer tedavi yöntemlerine göre seans süresi oldukça kısa. Sadece 15 dakikada seans tamamlanmış oluyor.
Uygulama sonrası güneşe çıkmak sakıncalı olacağı için özellikle haziran ayından önce uygulanması tavsiye ediliyor. Selülit dışında kilo vermek de istiyorsanız sıkı bir diyet uygulamanız gerekiyor.
İğnesiz mezoterapi- elektroporosyon
İğne korkusu nedeniyle mezoterapi uygulatmaktan çekinenler için ideal bir yöntem olan Elektroparosyon; iyonize edilen ilaçların, elektriksel olarak yüklenerek elektroparosyon teknolojisi ile dokulara yedirilmesi yoluyla gerçekleştiriliyor.
Bundan önceki yöntemlerde genellikle ilaçlar selülitli bölgelere iğnelerle yediriliyordu. Elektroparasyon TMT sistemi uygulaması, ilacı ciltten yedirebilme imkanı sunuyor.
Diğer yöntemlere göre tedavi süresini kısaltan uygulama sadece selülit için değil, farklı başlıklarıyla cilt çatlakları, güneş sonrası lekeler ve anti-aging amaçlı tedavilerde de kullanılıyor.
Lipoliz
Enjeksiyonla yağ eriten bir başka yöntem Lipoliz... Vücudun yağlı bölgelerine soya yağından elde edilen bir asidin enjekte edildiği bu yöntem, vücuttaki fazla yağ hücrelerini parçalayarak atıyor.
Zayıflama amaçlı kullanılmayan yöntem, yerleşik bölgesel yağ birikimleri için öneriliyor. Yağ hücrelerini tamamen yok etmeyen, homojen bir şekilde yağ hücrelerinin sayısını azaltan yöntemi uygulattıktan sonra kilo almazsanız sonuçları uzun süre kalıcılığını koruyor.
Ugyulama sonrası parçalanan yağların vücuttan daha kolay atılmasını sağlamak için LPG yaptırabilirsiniz.
High care sistemleri vacu styler
High Care Medikal tarafından geliştirilen Vacu Styler’ın işleyişinin temeli, uzay araştırmalarına dayanıyor.
Uzay bilimcileri, doktorlar ve kozmetologlar ile işbirliği içerisinde yıllarca süren araştırmalar sonucunda geliştirilen cihaz, vücudu toksinlerden arındırarak, yağ çözerek ve sıkılaşma sağlayarak selülite çözüm sağlıyor.
Negatif ve pozitif atmosfer basınçları ve çekim gücü ile işleyen yöntem, alçak basınç sırasında bacaklara kan ve oksijen pompalıyor.
Yüksek basınç sırasında ise kirli kan ve toksinler damarlar ve lenf kanalları aracıyla dışarı atılıyor. Masa başında çalışıyor ve egzersize fırsat bulamıyorsanız. Vacu Styler sizin için ideal
Slide styler
Lenf drenajını en modern teknoloji ile otomatik olarak gerçekleştiren Slide Styler, bir kumanda aletinden ve onun bir parçası olan işlem manşetlerinden oluşuyor.
Bandajlar ayakların, bacakların, kalçaların, göbeğin veya yağ fazlası varsa kolların efrafına sarılıyor.
Basınçlı hava üreten Slide Styler, manşetler yoluyla bu havayı ayak uçlarından başlayarak baldırlara, popoya ve kalçalara ulaştırıyor. 30 dakika süren bir seans sonrasında vücuttaki şişlikler azalıyor ve hafiflik hissi oluşuyor. Yerleşik selülitler için önerilen tedavi süresi 15 ila 20 seans arasında...
Slide Styler’ın karın manşetiyle kadın bölgesinde oluşan yağlardan da hızla kurtulmanız mümkün... 20 dakika süren bu masajı haftada birkaç kez uygulatabiliyorsunuz.
Ozon terapi
Ozon banyosu olarak da adlandırılan bu yöntemde amaç artıklarla dolu olan selülit hücrelerini oksijenle temizlemek...
Yumurta şeklindeki bir kabın içinde gerçekleşen terapide ozon buharı derinin altına inerek bölgenin oksijenle dolmasını sağlıyor.
Kan dolaşımı hızlanıyor ve selülitli bölgeler harekete geçiyor. İdrar yoluyla toksinlerin atılımı sağlanıyor. Ozon terapisi genellikle mezoterapi ile birlikte tavsiye ediliyor.
Basınç terapisi
Hava basıncı ile çalışan bir odada uygulanan bu yöntemde bacaklar sarılıyor. Odadaki hava basıncı yavaş yavaş azaltılıyor. Bu sayede lenf ve kan dolaşımı harekete geçiyor.
Ultrason tedavisi
Bu yöntem ses dalgaları vibrasyon etkisi ile selüliti parçalama ve idrar yoluyla atılma esasına dayanıyor. Ultrasyon plakalarına jel sürülüyor. Selülitli bölgelere bu plakalar yerleştiriliyor. Ses dalgası derin ve yüzeysel yağları parçalayarak, o bölgenin incelmesi sağlanıyor. Uygulama 20 dakika siriyor.
Selülit için bitkisel karışım
Faydalı bitkilerden hazırlanan özel bir karışım, selülit tedavisinde 45 günde sonuç veriyor.
Kayserili Aktar Yunus Gezgin'in faydalı bitkilerle hazırladığı özel karışım, kadınların korkulu rüyası olan selülitin tedavisinde etkili sonuçlar veriyor. Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, kadınların selülit tedavisi ile ilgili taleplerinin arttığını söyleyen Gezgin, bitkilerden hazırladığı özel karışımısın 45 gün düzenli olarak kullanıldığında olumlu sonuçlar verdiğini belirti.
Özel karışımın 60 YTL'ye satışa sunulduğunu ifade eden Gezgin, "Kadınlara selülit tedavisinde yardımcı olmak maksadıyla özel bir karışım hazırladık. Bu karışımın sabah ve akşam masaj şeklinde selülitli bölgelere sürülmesi gerekiyor. 45 gün uygulanması gereken bu karışım, düzenli kullanıldığında selüliti ortadan kaldırıyor. Karışım kullanıcılara herhangi bir rahatsızlık vermez ve yan etki yapmaz" dedi.
KLASİK YÖNTEMLER
LPG UYGULAMASI
Portakal kabuğu görüntüsünü 15 seansta yok eden bu cihaz, lenf akımının ve kan dolaşımının düzenlenmesine dayanıyor. Doku arasında biriken sıvının idrar yoluyla dışarıya atılması sağlanarak ödem çözülüyor. LPG uygulanırken tüm vücudu saran özel bir çorap giyiliyor. Çorabın kaygan yapısı sayesinde vücuda homojen bir uygulama yapılıyor.
CACİ MASAJ CİHAZI
Londra'da 10 yıldır kullanılan bu cihaz Türkiye'de de çok ilgi görüyor. Özel ütü başlığı yardımıyla, kendine özgü masaj tekniği, birikmiş yağ kütlelerini dağıtarak vücuttan atılımını sağlıyor. Makine yardımıyla vücuda bir mikro akım veriliyor ve böylece kaslar sıkışıyor, doku toparlanıyor. Kaslar çalıştıkça sıkışmış toksinler vücuttan atılıyor. 10-15 seans sonrasında incelme ve sıkılaşma başlıyor. Cilt kalitesinde artış sağlanıyor, popo düşüklüğü ortadan kalkıyor, selülit tamamen yok oluyor ve kaslar güçleniyor.
KARBOKSİTERAPİ
Yöntemin çıkış noktası, 'bir ortamın oksijensiz bırakılmasının o ortamdaki yağ dokusunun azaltılmasını tetiklemesi'dir. Cildin altına ince bir iğne aracılığıyla karbondioksit gazının verilmesi; öncelikle o bölgeye kan akışını hızlandıran, daha da önemlisi dolaşımı düzenleyen bir mekanizmayı tetikliyor. Bu sayede kanın birinci görevi olan oksijen taşıma işlemi başlıyor. Karbondioksit verilen bölgeye gelen kanın bu bölgedeki karbondioksiti alıp yerine oksijen bırakmasıyla yağ hücrelerinde yağ yakımı başlatılıyor. Karboksiterapi özellikle LPG ile desteklendiğinde mükemmel bir selülit tedavisine, bölgesel zayıflamaya ve sıkılaşmaya olanak sağlıyor.
KIZILÖTESİ IŞINLAR
Kızılötesi ışın veren bir makinenin altında sorunlu bölgelere, makineden ışın verilmesini sağlayan bantlar yapıştırılıyor. Kas canlandırma etkisi olan bu makine lokalize yağları azaltıyor. Metabolizmanın hızlanmasını sağlayan kızılötesi ışınlarla tedavi için 15 seans öneriliyor.
LİPOLİZ
Tüm dünyada uygulanan ve FDA onayı alan yöntemin en önemli özelliği spor ve diyetle yakılamayan, bölgesel ve kalıcı yağ depolarının erimesini sağlamak. Yağları yakarken yerleşmiş selülitleri tedavi eden yöntem; yağ hücrelerinin kalıcı olarak küçültülmesi ve yok edilmesi anlamına geliyor. Soya yağından elde edilen maddenin sorunlu bölgelere enjekte edilmesiyle uygulanan Lipoliz, minimum dört seans sonra selülitlerde gözle görülür bir azalma sağlıyor.
MEZOTERAPİ
Selülit tedavisinin yanı sıra saç dökülmesi ve cilt yaşlanması için de tercih ediliyor. Bacak, popo, karın ve kollara enjeksiyon ile düşük dozlarda bitkisel kökenli ilaç karışımları veriliyor. 15 dakikada bir seans bitiyor. Uygulama sonrası güneşe çıkmak sakıncalı olacağı için hazirandan önce uygulanması tavsiye ediliyor.
OZON TERAPİ
Yumurta şeklindeki bir kabın içinde gerçekleşen terapide ozon buharı derinin altına inerek selülit hücrelerinin oksijenle dolmasını sağlıyor. Kan dolaşımı hızlanıyor ve selülitli bölgeler harekete geçiyor. İdrar yoluyla toksinlerin atılımı sağlanıyor. Yöntemin mezoterapi ile birlikte uygulanması tavsiye ediliyor.
MASAJ TEDAVİSİ
Sorunlu bölgelerde uygulanan masajla, önemli noktalardaki dolaşımın hareketli hale gelmesi sağlanıyor. Bu nedenle profesyonel bir kişinin yapması gerekiyor.
ULTRASON TEDAVİSİ
Bu yöntem ses dalgaları vibrasyon etkisi ile selüliti parçalama ve idrar yoluyla atılma esasına dayanıyor. Ultrason plakalarına jel sürülüyor. Selülitli bölgelere bu plakalar yerleştiriliyor. Ses dalgası derin ve yüzeysel yağları parçalayarak, o bölgenin incelmesi sağlanıyor.
İĞNESİZ MEZOTERAPİ
İyonize edilmiş ilaçların, elektriksel olarak yüklenerek elektroporasyon teknolojisi ile dokulara yedirilmesiyle gerçekleşiyor. Diğer yöntemlere göre tedavi süresini kısaltan uygulama ayrıca cilt çatlakları, güneş sonrası lekeler ve anti-aging amaçlı tedavilerde de kullanılıyor.
LIPODISSOLVE
Vücutta yağ bulunan bölgelere iğnelerle soya enjekte edilmesiyle gerçekleşen, 'yağ çözülmesi' anlamına gelen Lipodissolve yöntemi, mezoterapinin daha geliştirilmiş bir şekli. Lokal olarak yerleşmiş yağ ve selülit depolarını hedef alan yöntem, yağları oksitleyerek hücre metabolizmasını hızlandırarak çalışıyor. En az dört haftalık bir tedavi uygulanması gerekiyor.
VACU STYLER
Uzay bilimcileri, doktorlar ve kozmetologlar ile işbirliği içinde yıllarca süren araştırmalar sonucunda geliştirilen cihaz; vücudu toksinlerden arındırarak, yağ çözerek ve sıkılaşma sağlayarak selülite çözüm sağlıyor. Negatif ve pozitif atmosfer basınçları basınç ve çekim gücü ile işleyişini sağlayan yöntem, alçak basınç sırasında bacaklara kan ve oksijen pompalıyor. Yüksek basınç sırasında ise kirli kan ve toksinler damarlar ve lenf kanalları aracılığıyla dışarı atılıyor.
SLIDE STYLER
Bu çihaz; bir kumanda aletinden ve bu aletin ek parçalarından oluşuyor. Bandajlar; ayakların, bacakların, kalçaların, göbeğin veya yağ fazlası varsa kolların etrafına sarılıyor. Basınçlı hava üreten Slide Styler, havayı ayak uçlarından baldırlara, popoya ve kalçalara ulaşıyor. 30 dakikalık seansla şişlikler azalıyor ve hafiflik hissi oluşuyor. Yerleşmiş selülitler için önerilen tedavi süresi 15-20 seans.
SPM VACUPRESS
Vakum uygulamasına dayanan yöntemle, şekillendirme ve sıkılaştırma cihazı hücreleri aktive ederek, dokunun derinliğindeki enerjiyi açığa çıkarıyor. Yağları çözerek cildin sıkılaşmasını ve pürüzsüzleşmesini sağlayan cihaz; bacak, basen, bacak içi, karın, mide, kol, göğüs, yüz ve dekolte bölgelerinde uygulanabiliyor.
SONO CARE
Yerleşmiş yağlar, selülitler, problemli bölgeler, basen ve kalça çıkıntıları için mucize niteliğindeki ultrason yöntemi Sono Care ümitsiz durumlarda bile başarılı sonuçlar sağlıyor. Derinin ultrasona maruz kalması sonucu metabolizma aktif hale gelerek atık maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor. Bu işlem sonucunda deri sıkılaşıyor, deri altındaki yağlar vücuttan atılıyor, mikro masajla selülit ve basen sorunları başarılı bir şekilde çözümleniyor.
Günümüzde kadınların en önemli sorunlarından biri olan selülitten (bağ dokusu iltihabı) korunmak için doğru beslenilmesi gerektiği bildirildi. Uzmanlar, selülit sorunu olan kadınlara, bol sebze ve meyve yiyerek doğal gıdalar tüketmeyi öneriyor.
Bununla birlikte selüliti olanlara da bol su içilmesi, alkol ve kahveden uzak durulması tavsiye ediliyor. Derlenen bilgilere göre, selülit vücutta bir dolaşım problemi ortaya çıktığında oluşuyor. Uzmanlara göre, eğer vücudunuzda selülit varsa, bunun anlamı vücudu temizleyen lenfatik sistemin tıkanıklık sebebiyle işlevini tam olarak yerine getiremiyor olmasıdır.
Selülitten korunmak için doğru beslenmeyi öneren uzmanlar, "Selülit, günümüz kadınının asli sorunlarındandır. İşin tatsız yanı, selülitin baş dilmesi kolay bir problem olmayışı ve fazla kiloyla doğrudan ilişkisinin bulunmayışıdır" dediler. Doğal besinlerin sistemi temizleyip, toksinlerin atılmasına yardımcı olduğunu, böylece oluşması muhtemel selülitin önüne geçebildiğini ifade eden uzmanlar, "Ne kadar çok doğal besin tüketirseniz, sindirim sisteminiz de bunları o kadar çabuk parçalar. Buna karşılık işlenmiş besinlerin parçalanması daha uzun zaman alır ve karaciğerin vücuttan atamadığı bazı atıklar, vücut tarafından tekrar emilip zararlı olmaya başlayabilirler. Fazla miktarda atık birikmeye başladığında, selülit belirtileri de ortaya çıkar" diye konuştu.
UZMANLARIN SELÜLİT UYARILARI
Vücudun yüzde 70'den fazlasının su olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu nedenle günde en az 2 litre su içilmesi gerektiğini bildiriyor. Yeterince su içilmediği zaman vücudun susuzluk çektiğini ve bunun da selülit birikimine sebep olan etmenler arasında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, suyun, aynı zamanda sistemi de temizlediğini kaydediyor.
Uzmanlar, alkolün kana çabuk karışıp kanın kimyasını değiştirdiğini, aynı zamanda karaciğer ve böbreklerin fazladan çalışmasına da sebep olduğundan, bunların atık maddeleri vücuttan atmak için yeterince etkili şekilde çalışamadıklarını vurguladı. Uzmanlar selülitten kurtulmak için alkolün kesinlikle bırakması gerektiğini belirtiyor.
Nikotinin oksijeni tükettiğini, vücutta oksijenin azaldığı bölgelerde, hücrelerin işlevlerinin zarar gördüğünü ve dolaşımın bundan olumsuz olarak etkilendiğini ifade eden uzmanlar, "Nikotin hem kirliliğe sebep olur, hem de besleyici maddelerin işlevlerini kaybetmesine yol açar. Sigara kullanımı, vücuda giren C vitamini ve çinkoyu etkisiz kılar" uyarısında bulunuyor.
Uzmanlar, kahvenin, besinlerle alınan çeşitli mineralleri, özellikle de demir emilimini engellediğini, ayrıca böbrek üstü bezlerinin daha fazla çalışmasına sebep olduğunu kaydediyor. Böylece, vücudun aslında günlük işleyişi içinde ihtiyacı olmayan adrenalin salgılandığını belirten uzmanlar, bu sebeple bitkisel çayları tercih etmekte fayda bulunduğunu bildiriyor.
Uzmanlar, masajın tek başına selüliti yok etmediğini, ama selülit oluşumunu engellemede etkili olduğunu hatırlatarak, "Bunun için uzman bir lemfatik masaj masörünün, lenf düğümlerini harekete geçirecek şekilde masaj uygulaması gerekir. Ancak böyle bir programı uygulamaya başlamadan önce doktorunuzla konuşmanızda fayda vardır" önerisinde bulunuyor.
Yapılacak egzersizlerin de selülit üzerindeki etkisini göstermeye başladığını vurgulayan uzmanlar, egzersizin, stres atılmasına, vücudun sıkılaşmasına ve şekillenmesine yardımcı olduğunu kaydetti.
Uzmanlar, doğal kıllı bir vücut fırçası kullanılarak, selülitin olduğu bölgelerin, cilt kuruyken fırçalanıp uyarılabileceğini belirterek, "Nazikçe fırçalayarak başlayın.
Vücudunuz alıştıkça biraz daha güçlü şekilde ovabilirsiniz. Ancak cildi harap etmemeye de özen gösterin" uyarısı yaptı.
Yaz mevsimi yaklaşırken hepimizi yine o bilindikten dertten kurtulma telaşı sardı: Selülitler!
Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette. Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim.
Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…
Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler…
Baldırların arkası görünmüyor sanmayın!
Tıp dilinde 'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.
Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam.
Tedavide krem ve masaj
Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor.
Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Evde masaj: Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın.
Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var:
Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın canlanmasını sağlıyor.
Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor.
Selülite dur demek için
Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.
• Günde en az 1.5-2 litre sıvı alınmalıdır. En sağlıklı içecekler; su, soda, ıhlamur, ada çayı, sarı çay gibi doğal ot çayları, sıkma taze meyve suları, sıkma taze sebze suları, ayran.
• Şişede, kutuda satılan kola ve meyve suyu gibi konserve edilmiş içecekler, siyah çay, kahve çok az içilmelidir. En iyisi içmemek.
• Turşu suyu, sirke, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler (tuzlu ayran dahil) asla içilmemelidir.
• Hamur işi tatlılar, tuzlular, çikolata, gofret, kakaolu fındıklı tatlılar, bisküviler yenmemeli. Tatlı ihtiyacı az miktarda dondurma veya sütlü tatlılarla giderilmeli.
• Yağlı etler, yağlı tuzlu şarküteri (sucuk, pastırma, jambon, sosis vs.) kebaplar, turşular yenmemeli.
• Konserve edilmiş ve salamura yapılmış yiyeceklerden uzak durmalı.
• Yağ tüketimi azaltılmalı yani günde 60 gramdan fazla yağ alınmamalı ve bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.
• Beslenme şekli olarak lakto-vejetaryen beslenme felsefesi benimsenmelidir.
• Protein kaynağı olarak, süt, yoğurt, peynir fazla alınmamak şartıyla yumurta yenmeli.
• Et olarak daha ziyade yağsız tavuk-hindi, balık ve deniz ürünleri tercih edilmeli.
• Her yemekten önce çok az yağlı dolu dolu her çeşit salata tercih edilmeli.
• Etlerin yanında haşlanmış sebze, ayrıca haftada 5 gün sebze ağırlıklı beslenmeli. Sebzeler, az etli, tavuklu pişirilebilir ve az sıvı yağ konulabilir.
• Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin ve sakın kambur oturmayın!
Dik oturun
Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış yürümek ya da kambur oturmak, selülitin oluşma nedenleri arasında. Bu gibi durumlar, toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Özellikle, yanlış oturma şeklinde iç organların sıkışmasına neden olur. Böylelikle, zehirli maddeler vücuttan çabuk çıkamaz ve atık maddeler dokularda toplanır. Selülit sorununuz olsun istemiyorsanız, dik oturmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
Yürümeyi unutmayın
Selüliti engellemek için dik oturmak yetmiyor. Aynı zamanda bol bol yürüyüş yapmanız gerekiyor. Çünkü tempolu bir yürüyüş kalça bölgelerindeki kan akışını hızlandırarak, selülitli görünümün azalmasını sağlıyor. Yürüyüş aynı zamanda kalçada biriken yağları eriterek, cildin pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.
Güneşte kalmayın
Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor. Saat 10.00 ila 14.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15'ten yüksek koruyucular kullanın. Güneşlenmek yerine bronzlaştırıcı kremlerden de yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir.
Dans edin
Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Daha uzun ve daha sık aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.
Selülit derinin alt tabakasında, yağ dokusunun hemen çevresinde meydana gelir. Oluşan selülitler derinin üst bölümünde pütür pütür bir görüntü bırakır ve fiziksel olarak kendine güvensizliğe sebep olur.
Yağ hücrelerinin fazla yağı depolamasının ve östrojen hormonunun da etkisiyle bu hücreler genişler. Kan dolaşımı giderek yetersizleşmeye başlar. Yağ hücrelerinin genişlemesi ise yağ dokusunun aşırı yayılması demektir. Bu yayılma deri altı bağ dokusunu da etkileyerek vücudun normalden daha fazla su tutmasına ve dolayısıyla da kan dolaşımının zayıflamasına neden olur. Vücut kan dolaşımındaki zayıflamayla birlikte, dokulara eskisinden daha az oksijen ulaşmayla başlar. Bunun sonucu dokular elastikiyetini kaybeder ve cilt yüzeyi pürüzlü bir görünüm almaya başlar.
Kilo vermenin formülü belli, ama...
Şimdiye kadar pek çok kadın kilo vermenin formülünü, gazete ve dergilerden öğrendi : kalorisi düşük yiyecekler yemek, bol bol hareket etmek ve aldığınız kaloriden daha fazlasını harcamak. Ancak tüm bunlar, bazılarımız için, pürüzsüz ve formda görünen bir vücuda sahip olmak için yeterli olmuyor. Fransa'da kozmetik uzmanlarınca, ilk olarak 1950'li yıllarda ortaya atılan selülit sözcüğü, bir deri hastalığı olarak adlandırılıyor. Günümüze kadar selülitin, kozmetik dünyası tarafından ortaya atılan bir aldatmaca mı, yoksa tüm kadınların kaderi mi olduğu tartışmaları devam edip duruyor. Kimi uzmanlar, selülitin bir tıp hastalığı olmadığını, kozmetik tedavilerin arttığı günümüz koşullarında ortaya atılmış bir uydurmaca olduğunu ileri sürüyorlar. Bilinen bir gerçek var ki, o da zayıf, şişman pek çok kadının, kalça ve baldır çevresindeki, çıkıntılı görüntüden oldukça rahatsız olduğu.
Selülitler bir gecede ortaya çıkmaz
Selülitlerinizin bir gecede ortaya çıkmadığı malum. Uzmanlar sağlıksız yaşam -koşullarının, dengesiz beslenme, fazla alkol alma, sigara tiryakiliği ve bedensel hareketsizliğin, uzun vadede selülitin vücutta yerleşik hal almasına neden olduğunu söylüyorlar. Hamilelik ve menopoz gibi dönemlerde, hormonal seviyelerde meydana gelen iniş çıkışlar da diğer sorumlu faktörlerden. Araştırmacı bilim adamları, kadınların bu dönemlerde duygusal yönden oldukça hassaslaştığını, stresle başa çıkmanın ise, hormonal değişimleri en aza indireceğini söylüyorlar. Çünkü strese girdiğiniz anlarda, vücut savunma sisteminiz harekete geçiyor ve bazı hormonlar normalden fazla salgılanıyor. Vücudun su toplanma oranının artmasıyla, selülitlere zemin hazırlanmış oluyor. Kısacası, selülitlerinizden kalıcı olarak kurtulmak istiyorsanız, daha az stresli bir yaşama ve bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeye ihtiyacınız var.
Tüm selülit tedavileri
Mezoterapi
Mezoterapi orta deri tedavisi anlamına geliyor. Deriye belirli açılardan birçok iğne batırıldıktan sonra bağışıklık sistemini harekete geçirme esasına dayanıyor. Bu tedavinin selülitlere ne kadar etkili olabileceği hakkında, mezoterapist Halim Küçükay şunları söylüyor: "Damar uçlarını, özel ilaçlarla uyararak kan dolaşımı hızlandırıyoruz. Duyarlı sinir uçlarının uyarılması, deri altında damar açıcı reaksiyon meydana getirir. Açılmış kılcal damar uçlarına verilen, selüliti giderici ilaçlar, doğrudan sorunlu bölgeye etki ederler. Bu tıpkı, hastalıklı bir yaprağı kurtarmak için, ilacı ağacın köküne değil de, hasta olan yaprağa enjekte etmeye benzer. Böylece sağlam yapraklara zarar verilmeden, hastalıklı yaprak kurtarılmış olur. Mezoterapi, sonuçlarının hızlı ve kesin olması, ilaçların küçük dozlarda kullanılması nedeniyle selülit tedavisinde, bayanlan arasında en çok tercih edilen metodlardan birisidir."
Akupunktur
Akupunktur tek başına selülit sorununu gidermeye yeterli değil. Ancak şişmanlıkla birlikte çoğu kez sinirsel bir faktör de söz konusu olduğundan, akupunktur iyi bir yardımcı tedaviyi teşkil edebiliyor. Organizmanın pek çok kumanda sisteminin, kulakta bulunması ilkesinden yola çıkan akupunktur, özellikle su tutulması olayında etkili olabiliyor. Hormonal düzensizlikleri gidermek için genital noktalara, iştahı azaltmak için de oburluk noktasına uygulama yapılıyor. Ancak bazılarından duyduğumuz gibi, "akupunktura gittim, 10 kilo verdim, selülitlerimden de kurtuldum" gibi sözlere aldanarak, akupunkturdan mucize beklemek tamamen yanlış olur. Fazla kilolarından kurtularak selülit sorununu hafifletmek isteyenler için, bazı doktor telefon numaraları :
Selülit Masajı
Selülit tedavisinde masaj oldukça önemlidir. Ancak bunun yanısıra rejim uygulanmadan, deneyimsiz ellerde sert ve oldukça kuvvetli uygulanan masajlar, yarardan çok zarar getirir. Selülitli bir cildi "yoğurur" gibi aşırı bastırarak yağ hücrelerini ezmek onları yok etmeye yaramaz. Doğru bir selülit masajı yüzeyde kalmalı ve acı hissi vermemelidir. Bu tür uygulanan bir tıbbi masaj, ancak deneyimli uzmanlar tarafından gerçekleştirilebilir. Derialtı kan dolaşımını iyileştirerek, damarların çapını daraltılır. Kanın damarlarda ilerlemesinde kas kasılmalarının önemi büyüktür. Selülit damarların çapını daraltarak kanın bacaklardan düzenli olarak akmasını sağlar. Ayaktan başlayarak yumuşak ve hafif hareketlerle diz, baldır ve kalçalara kadar devam edilir. Böylece bozuk kan dolaşımının yeniden düzenlenmesiyle, hücrelere daha iyi oksijen gitmesi ve toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlanır.
Lenfatik Drenaj Masajı
Lenfatik drenaj masajı elle veya lenf drenaj makinası ile uygulanıyor. Elle yapılan masaj, derinin önce hafif harekete geçirilmesini sağlıyor. Yapılan hareketler damarlardaki lenfatik akışı itiyor. Belirli noktalara parmaklarla bastırıldığında, kullanılmış lenfler atılarak yenileri oluşuyor, bu da o bölgedeki kan dolaşımının, hiç bir güç kullanılmadan hızlanmasını sağlıyor. Lenfdrenaj makinası ise, vücutta lenfatik sistem adı verilen, hücreleri besleyen beyaz sıvı dolaşımı hızlandırıyor. Bu aletin ayrıca kas sistemi üzerinde de olumlu etkisi var. Makinanın yaptırdığı tüm hareketler damarlardaki lenfatik akışı itiyor ve lenfatik sistemin düz kaslara ait kısmına etki yapıyor. İnsan organizmasını içi su dolu bir küvete benzetirsek, geliş filtrasyonunu atar damar sistemi, boşalma ve emilip dağılmayı da toplar damar sistemi teşkil eder. Lenfdrenaj, kanda dolaşan serbest yağ asitlerin, kolayca yakabilecek hale getirilmesini sağlıyor.
Selülit tedavisinde dikkat etmeniz gerekenler;
1- Günlük 1 - 1,5 litre su içmeye gayret edin.
2- Tuz ve tuzlu gıdaları kısıtlayın, günlük 0,5 gr.'dan daha fazla tuz almayın ve diyet tuzu tercih edin.
3- Yemek aralarında birşey içmemeye özen gösterin.
4- Sabah kahvaltıdan önce ve gece yatarken 2 bardak su için.
5- Alkollü içecekler, kola, nescafe, kahve, oralet ve bozadan mümkün olduğunca uzak durun.
6- Şekerli gıdalar ve tatlılardan uzak durun.
7- Patates, pirinç, elma, havuç su tutucu gıdalardır, bunlardan tüketmemeye gayret edin.
9- Dil peyniri hariç diğer peynirleri suda bekleterek yiyin.