Modayla MÜcevherİn MÜkemmel Uyumu

diean

Banned
Katılım
8 Nis 2007
Mesajlar
2,720
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
kuzey güney farketmez doğu batı insan hep aynı ne
Sonbahar-Kış moda trendlerine eşlik eden “mücevher tonları”, moda ile mücevher arasında bu yıl mükemmel bir uyum yaratıyor. Renk tutkusunun yanı sıra sezona hakim olan çok yönlülük ve zıt temalar, takı ve mücevher tasarımlarına da yön veriyor şüphesiz… Özellikle son birkaç yıldır, takı ve mücevher koleksiyonları moda trendleriyle büyük bir uyum içinde hazırlanıyor. Üstelik bu sezon aralarında mükemmel bir işbirliği söz konusu; hazır giyimden haute-couture’e, ev dekorasyonundan takı ve mücevhere, modada geniş bir alana hakim olan renk tutkusu “mücevher tonları” ile sezonu açıyor. Yakut, safir, zümrüt, elmas, topaz, akuamarin, ametist ve oniks gibi değerli ve yarı değerli taşların canlılığı; altın, gümüş ve bakır gibi metallerin ışıltısı yeni tasarımlarda büyüleyici yansımalar yaratıyor. Bu güçlü renk tonları, 2004/2005 Sonbahar-Kış eğilimlerinin çok yönlülüğü ve birbirine zıt temalarının ateşli tamamlayıcıları oluyorlar aynı zamanda. Modayla mücevherin uyumlu birlikteliği şüphesiz sezonun genel trendlerine bir göz atmayı gerektiriyor. Bu yıl, moda tasarımcılarının retro akımları karma bir hava içinde yorumladıkları gözleniyor. Buna göre, yirminci yüzyılın neredeyse bütün dönemleri yeni Sonbahar/Kış koleksiyonlarında bütünün birer parçasını oluşturuyorlar. Sezonun önemli bir çizgisi olan klasik ve ağırbaşlı kadın imajı besbelli 40’ları günümüze taşıyor. Bu noktada giyimde renkler hafif kasvetli tonlara bürünüyor. Ancak uluslararası moda editörleri, sezona asıl 50’lerin damgasını vurduğunda hemfikir. 50’ler, lüks tüketime olan düşkünlüğü simgeliyor en basit ifadeyle. Christian Dior’un eşsiz yaratıcılığı sayesinde “haute couture”ün tüm dünyayı etkisi altına aldığı, Grace Kelly, Marlon Brando, Brigitte Bardot gibi dev starların idollere dönüştüğü ve geniş kitleleri etkisi altına aldığı görkemli dönemi hatırlayın.
Yeni Sonbahar/Kış trendleri, klasik minimalizm anlayışına tam anlamıyla son veriyor. Sonsuz sadelik anlayışının ardından, kadınlar yeni ısınmaya başladıkları lüksün ve ihtişamın tadını çıkarmaya başlıyorlar; soğuk kış günlerinin dostu pahalı kürkler yeniden bedenleri sarıyor. Ayakkabılar pırıltılı straslarla süsleniyor, renkli süet çantalar omuzlardan düşmüyor. Leopar desen, bütüne ve ayrıntılara hızla yerleşiyor. Gökkuşağını andıran renk yelpazesinin yanında, tepeden tırnağa siyah giymek, önümüzdeki aylarda alışkın olmamız gereken görünümlerden birini teşkil ediyor. Siyahın zıt kardeşi beyaz cazibesi serin günlerin sürprizi olarak ortaya çıkıyor. En çok da fildişi tonunda… Hızlı yaşam tarzlarına uyum sağlayan, doğaya ve insanlığa saygı duyma arzusuyla bütünleşmiş malzemelere doğru bir yönelim de izleniyor yeni trendlerde. Uzun çizmeler, el örgüsü kazaklar, pançolar, moher ve kaşmir şallar, nakış işlemeler, pullu payetli aksesuarlar giyimde detayların, yaratıcılıkta ise özgürlüğün değer kazandığına dair önemli işaretler sunuyor. Bir başka deyişle, hippi felsefesinin yeniden uyanışıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Bu birbirinden farklı ve kimi zaman da birbirine zıt düşen moda trendlerinin ışığında, hem kadın hem erkek elbette tercih ettiği takı ve mücevherleriyle tarzını tamamlıyor. Pırlantalı tasarımlarda değişik kesimler, biçimler, renkler farklılığın temsilcisi oluyor. Lüksün bütünleyici unsuru olan mücevherde yalnızca klasik rafine parçalar görülmekle kalmıyor, gösterişli ve canlı tasarımlara da rastlanıyor. Bu durumda değerli ve yarı-değerli taşların sınırsız kullanımı devreye giriyor. Merkezinde iri bir inci veya çarpıcı renkte değerli bir taşın yer aldığı geniş pave yüzükler göz kamaştırıyorlar. Sallantılı uzun küpeler gece ve gündüz gücünü koruyor. Dizi dizi inci kolyeler, uzun metal zincirler, incili-boncuklu sarkıntılı bilezikler Chanel şıklığını yeniden yaşatmaya aday. Altının ışıltısı ise bu yıl her zamankinden fazla değerini buluyor. Kuyumculukta farklı renkleri ve yeni dokularıyla ön plana çıkıyor. Küpe, kolye, tasma ve pandantif gibi altın takılarda eski medeniyetlere ait izlere rastlanıyor.
Ya saatler? Günümüzün vazgeçilmez moda aksesuarı haline gelen saat değerli taşlarla birleşerek gerçek bir mücevhere dönüşüyor. Ama yeni sezonun en önemli yeniliği, pırlanta “sağ-el” (right-hand) yüzüğü olsa gerek. Bu yeni tasarım unsuru yirmi birinci yüzyıl kadınının başarısını, gücünü ve özgürlüğünü simgeliyor. Sağ-el yüzüğü modern, romantik veya klasik temaları altında kadının kendi özel kişiliğine uygun olan tasarıma özgürce sahip olmasını sağlıyor. Retro akımlara ve zıt temalara eşlik eden bir diğer eğilim; on sekizinci yüzyıl romantizmi. Buna göre; ağırbaşlı neo-klasik ile şatafatlı rokoko stili gibi birbirine aykırı iki tarzın modern tasarımlarda yeniden doğuşu izleniyor. Üzerlerine aşk temaları kazınmış altın, platin ya da gümüş yüzükler Sevgililer Günü’nü beklemeyecek gibi. Aşıklar birbirlerinden ayrı düştüklerinde romantik takılarıyla avunacaklar böylece. Yine döneme ait mine, savat teknikleri, portre ve minyatürlü takılar gündeme geliyorlar.
Bu arada sezonun en gözde takısı şüphesiz broş! Anne ve anneannelerinizin sahip olduğu broşların tozunu alıp hemen yakanıza iliştirebilirsiniz. Aklınıza gelebilecek her türlü hayvan motifleri ve esinini doğadan alan çiçek, yaprak gibi çeşitli figürler muazzam moda oluyor. Broşa dönüşen pandantifler ise farklı bir çekim unsuru yaratıyor. Alışılmışın dışında kalan takı kombinasyonlarında kauçuk, deri, ahşap, kuştüyü, plastik ve benzer malzemelerin pırlantayla ve değerli taşlarla bütünleşmeleri çağdaş anlayışa öncülük ediyorlar. Bu nedenle sezonun gözdelerinden parlak bir incinin çağdaş tasarıma sahip akrilik bir yüzüğe yerleştirildiğini görürseniz sakın şaşırmayın. Günümüzün “metroseksüel” erkeği de takı ve mücevher dünyasından nasibini alıyor. Birkaç yıl öncesine kadar bir çift kol düğmesi ve tek bir alyansla yetinen dünün klasik erkeği bugün hayli iddialı bir çizgide buluşuyor ve kadına atfedilen tüm takılardan yararlanıyor. Lükse olan zaafını gizlemeyen, yaratıcı olanı seçecek kadar cesur olan bu yeni metropol erkeği kauçuk, deri, çelik, değerli ve yarı değerli taşları tercih ediyor. Bununla beraber altın ve platinyum gibi geleneksel malzemelere de yakınlık duyuyor. Geçtiğimiz yıl, İtalyan mücevher firması Damiani ile ünlü film yıldızı Brad Pitt işbirliğinde tasarlanmış olan D.Side adlı özel erkek koleksiyonunun mücevher dünyasında büyük sükse yarattığını hatırlatmadan geçmeyelim.
Özetle, sezonun temel özelliklerinden biri olan çok yönlülük, her şeyden önce kişilerin kendi özel tarzlarını belirlemelerine izin veriyor. Birbirine zıt temalar ise, geleneksel ile moderni doğu ile batıyı özgür bir ifadeyle buluşturuyor
 
:D bAna bu Moda Cok SAcma GElio :) :hhdil

Bana NE giysem yakısıo :D
 
Geri
Üst