AnTu | ژảỸ ژảỸ
Football Field
Cevahirde Olan Kazanaın Görgü Tanığı!
Dehşet verici bir çarpma sesiyle irkilip arkamı döndüğümde hayatımın sonuna kadar unutamayacağım o acı manzara ile aramızda belkide 15 adım vardı.
Minik Ayşenur sırtüstü uzanmış elleri iki yana açık bir ayağı diğerinin üzerinde adeta uyuyor gibiydi.Hızlı adımlarla yana yaklaşırken aklıma getirmek istemediğim ihtimal için dualar ediyordum.Başucuna geldiğimde gözleri kapalı dingin bir yüz ifadesi ile Ayşenur'u gördüğümde istemdışı bir şekilde ellerimi başımın arasına alıp ondan bir iki adım uzaklaştım.Kontrol edemediğim dudaklarımdan ne olduğunu hala hatırlayamadığım kelimeler arka arkaya döküldü yarı dua yarı isyan karışımı kelimelerdi sanırım.Başının arkasındaki kan birikintisi ağır ağır çoğalıyordu.Ayşenuru o durumda gören herkes feryatlar etmeye başlamış her tarafta bağırışmalar olmuştu.Sanırım herkes benimle aynı sebeple olsa gerek yanına yaklaşmak istemedi ilk anda.Kimse bu ana tanık olacak cesareti kendinde bulamıyordu bende öyle...
O Minik beden 3 buçuk yaşındaki kızıma öylesine benziyordu ki bir anda tekrar yanına yaklaşıp önce boynunun altından nabzına baktım bir süre nabzını alamadım sonra yana açılmış elinden tutup bileğinden nabzına baktım içimden Allah'ım ne olur alma onu diye dualar ediyordum Minik ayşenin soğuk ellerini tutarken..Küçücük bir sızıntı damarlarında ve belkide Küçük Ayşenur'un küçük kalbinin son ve zayıf atışlarıydı bu.
Yüzündeki acı ifadesinden başka hiç birşey hatırlayamadığım yanımdaki tek bayana dönüp nabzı var ne olur bir ilk yardım gelsin dedim.Biraz daha uzak bir yerde karşımda duran bir bey aynı acı ifadesi ile geliyorlar dedi.Yapabilecek bişeyleri olanların yanına yaklaşması çok az vakit aldı ve ilk yardımdan önce gazeteden çocuk doktoru olduğunu öğrendiğim bayan müdahale etti Minik Ayşenur'un hareketsiz bedenine.Aynı acı e umutsz bir ifade ile kalp masajı ve sunii teneffüs yapmaya başladı.Gördüğüm en uzun hayata döndürme mücadelesi idi belkide.
MURATGENC
Durdurulan Yürüyen merdivenlerden aşağıya doğru koşarak gelen Annenin gözlerindeki ifade ve haykırışları etrafa korku ve dehşet vercek nitelikteydi.
Korku,Ümit,acı,pişmanlık,dehşet,panik,üzüntüyü gördüklerine inanmak istemeyen gözlerle aynı anda bir yüz ifadesinde görüyordum.
Minik bebeğine son bir kez belki sarılmak için belki koklamak belki öpmek için kendini parçalarcasına yanına gitmek istedi ama acı gerçek oracıkta cansız halde yerde yatıyordu , güvenlik görevlileri ve etraftakiler kendilerinin cesaret edemedikleri manzara karşısında annenin durumunu bilerek yaklaştırmadılar yanına.
Belki teyzesi belki komşusu bilmiyorum Ayşenur'un bir yaşındaki kardeşi kucağında olduğu halde çaresizce ve kendisine müdahale edilmesine gerek kalmadan bir adım öne bir adım geriye ne olur yardım edin diye haykırıyordu.Elindeki telefonla sanırım Ayşenur'un babasını aradı .Abi ayşenur düştü cevahirdeyiz buraya gelirmisin dediğini duydum.
İlk bayanın müdahalesinin ardından görevli sağlık ekibi bir acil müdahale çantası ile gelmiş ve Minik ayşenuru hayata döndürme mücadelesine ellerindeki aletlerle katılmışlardı.
Etrafta dehşet verivi haykırışlar ve onları da bastıran annenin feryadı birbirine karışıyordu.Güvenlik görevlileri bölgeyi çembere almışlardı.kenardaki bir banka oturtulan belki babaanne bilmiyorum bir taraftan dualar haykırıyor bir yandan oğlumun yüzüne nasıl bakarız diye feryat ediyordu.
Sağlık görevlileri Ayşenur'un üzerindeki kıyafetleri çıkarmışlar başının altına kompres koymuşlar belkide o ilk anda hayata gözlerini kapatan Minik cana tekrar can vermek için çabalıyorlardı.
Gördüğüm en uzun hayata döndürme mücadelesi idi.
Ancak minik ayşenuru hastaneye götürmek için sedyeye koyduklarında o küçük beden dünyanın renklerinden arınmaya başlamış ve morarmıştı.
Kardeşimin abi ne olur gidelim artık burdan diyen sesini duyup yüzüne baktığımda onunda bu acıyı kaldırabilecek gücü kalmadığını gözlerinden okudum.Çekiştire çekiştire çıkardı beni dışarıya.
Açıkhavaya çıktığımda aldığım nefesi artık Küçük Ayşenur'un artık alamayacağını düşünerek içim daraldı belime ve mideme bir sancı girdi bir süre kendime gelmeye çalıştım.
Oradan uzaklaşırken hayatımın bu güne kadar en acı verici hatırasını asla uzutamayacağım şekilde yanımda götürdüyordum....
kaynak:http://blog.haberturk.com/muratgenc/yaziD.asp?yID=7002&kID=44
Dehşet verici bir çarpma sesiyle irkilip arkamı döndüğümde hayatımın sonuna kadar unutamayacağım o acı manzara ile aramızda belkide 15 adım vardı.
Minik Ayşenur sırtüstü uzanmış elleri iki yana açık bir ayağı diğerinin üzerinde adeta uyuyor gibiydi.Hızlı adımlarla yana yaklaşırken aklıma getirmek istemediğim ihtimal için dualar ediyordum.Başucuna geldiğimde gözleri kapalı dingin bir yüz ifadesi ile Ayşenur'u gördüğümde istemdışı bir şekilde ellerimi başımın arasına alıp ondan bir iki adım uzaklaştım.Kontrol edemediğim dudaklarımdan ne olduğunu hala hatırlayamadığım kelimeler arka arkaya döküldü yarı dua yarı isyan karışımı kelimelerdi sanırım.Başının arkasındaki kan birikintisi ağır ağır çoğalıyordu.Ayşenuru o durumda gören herkes feryatlar etmeye başlamış her tarafta bağırışmalar olmuştu.Sanırım herkes benimle aynı sebeple olsa gerek yanına yaklaşmak istemedi ilk anda.Kimse bu ana tanık olacak cesareti kendinde bulamıyordu bende öyle...
O Minik beden 3 buçuk yaşındaki kızıma öylesine benziyordu ki bir anda tekrar yanına yaklaşıp önce boynunun altından nabzına baktım bir süre nabzını alamadım sonra yana açılmış elinden tutup bileğinden nabzına baktım içimden Allah'ım ne olur alma onu diye dualar ediyordum Minik ayşenin soğuk ellerini tutarken..Küçücük bir sızıntı damarlarında ve belkide Küçük Ayşenur'un küçük kalbinin son ve zayıf atışlarıydı bu.
Yüzündeki acı ifadesinden başka hiç birşey hatırlayamadığım yanımdaki tek bayana dönüp nabzı var ne olur bir ilk yardım gelsin dedim.Biraz daha uzak bir yerde karşımda duran bir bey aynı acı ifadesi ile geliyorlar dedi.Yapabilecek bişeyleri olanların yanına yaklaşması çok az vakit aldı ve ilk yardımdan önce gazeteden çocuk doktoru olduğunu öğrendiğim bayan müdahale etti Minik Ayşenur'un hareketsiz bedenine.Aynı acı e umutsz bir ifade ile kalp masajı ve sunii teneffüs yapmaya başladı.Gördüğüm en uzun hayata döndürme mücadelesi idi belkide.
MURATGENC
Durdurulan Yürüyen merdivenlerden aşağıya doğru koşarak gelen Annenin gözlerindeki ifade ve haykırışları etrafa korku ve dehşet vercek nitelikteydi.
Korku,Ümit,acı,pişmanlık,dehşet,panik,üzüntüyü gördüklerine inanmak istemeyen gözlerle aynı anda bir yüz ifadesinde görüyordum.
Minik bebeğine son bir kez belki sarılmak için belki koklamak belki öpmek için kendini parçalarcasına yanına gitmek istedi ama acı gerçek oracıkta cansız halde yerde yatıyordu , güvenlik görevlileri ve etraftakiler kendilerinin cesaret edemedikleri manzara karşısında annenin durumunu bilerek yaklaştırmadılar yanına.
Belki teyzesi belki komşusu bilmiyorum Ayşenur'un bir yaşındaki kardeşi kucağında olduğu halde çaresizce ve kendisine müdahale edilmesine gerek kalmadan bir adım öne bir adım geriye ne olur yardım edin diye haykırıyordu.Elindeki telefonla sanırım Ayşenur'un babasını aradı .Abi ayşenur düştü cevahirdeyiz buraya gelirmisin dediğini duydum.
İlk bayanın müdahalesinin ardından görevli sağlık ekibi bir acil müdahale çantası ile gelmiş ve Minik ayşenuru hayata döndürme mücadelesine ellerindeki aletlerle katılmışlardı.
Etrafta dehşet verivi haykırışlar ve onları da bastıran annenin feryadı birbirine karışıyordu.Güvenlik görevlileri bölgeyi çembere almışlardı.kenardaki bir banka oturtulan belki babaanne bilmiyorum bir taraftan dualar haykırıyor bir yandan oğlumun yüzüne nasıl bakarız diye feryat ediyordu.
Sağlık görevlileri Ayşenur'un üzerindeki kıyafetleri çıkarmışlar başının altına kompres koymuşlar belkide o ilk anda hayata gözlerini kapatan Minik cana tekrar can vermek için çabalıyorlardı.
Gördüğüm en uzun hayata döndürme mücadelesi idi.
Ancak minik ayşenuru hastaneye götürmek için sedyeye koyduklarında o küçük beden dünyanın renklerinden arınmaya başlamış ve morarmıştı.
Kardeşimin abi ne olur gidelim artık burdan diyen sesini duyup yüzüne baktığımda onunda bu acıyı kaldırabilecek gücü kalmadığını gözlerinden okudum.Çekiştire çekiştire çıkardı beni dışarıya.
Açıkhavaya çıktığımda aldığım nefesi artık Küçük Ayşenur'un artık alamayacağını düşünerek içim daraldı belime ve mideme bir sancı girdi bir süre kendime gelmeye çalıştım.
Oradan uzaklaşırken hayatımın bu güne kadar en acı verici hatırasını asla uzutamayacağım şekilde yanımda götürdüyordum....
kaynak:http://blog.haberturk.com/muratgenc/yaziD.asp?yID=7002&kID=44