Mimar Sinan Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler

Renovatio1

New member
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
2,457
Reaction score
0
Puanları
0
Mimar Sinan
Mimar Sinan'in Selimiye Camii'nin kubbesini o
genisliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi
matematiğin bilinen 4 ana
isleminden farkli besinci. bir islem yaratarak
cozdugu soylenir.
Ayrica minarelerin serefelerine cikanlarin yolda
birbirlerini gormemeleri ise buyuk bir bir dehanin
urunudur.
Almanlar ayni sistemi meclislerinin onundeki dev
kurede kullanmislar.
Mimar Sinan bu sistemi 2 metre capindaki minarelere
yuzyillar once monte edebilecek bir dehadir.
Almanlarin dehasi ise, o cirkin metal yiginina
Selimiye'den fazla turist cekebilmelerindedir..
*******************************************

Bir gun Selimiye Camii'ne girenler,
kubbenin altiında bir Japon'un ayaklarini kibleye
doğru uzatmis sirtustu yattigini gormusler
Tabii hemenJapon'u, "Burasi kutsal bir yer. Bu
sekilde yatmak bizim inanclarimiza gore
saygisizliktir.
Lutfen oturun veya ayakta durun" diyerek uyarmislar.
Ancak, Japon trans vaziyetteymis,
gozlerini kubbeden ayirmadan soyle sayikliyormus:
"Bu imkansiz. Ben yillarin muhendisiyim. Bu kubbe
var olamaz.

Hayal goruyorum. Bu kubbenin orada o sekilde durmasi
fizik ve matematik kurallarina aykiri.
Bu imkansiz, orada hicbir sey yok,orada hicbir sey
yok..."
*********************************
Selimiye camisisinin zemini gevsek toprakmis.
Bu nedenle minarelerinin yakin zamanda yikilacagi
farkedilimis.
Uluslararasi bir grup bilimadami toplanmislar.
Nasil kurtaririz bu tarihi minareleri diye kafa
kafaya vermisler.
Sonucta en son teknoloji olan metal kelepcelerle
minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi cozum
olduğuna karar vermişler.
Minarelerin temellerini acinca, koymayi dusundukleri
kelepcelerin aynisiyla karsilasmislar.
Mimar Sinan bilmem kaç yüzyil once ayni seyi
dusunmus megerse....?
*********************************************
1950-60 arasi bir tarihte insaat muhendisi, mimar ve
jeofizikçilerden olusan bir Japon heyeti Turkiye'ye
gelmis.

Heyet Imar ve Iskan Bakanligi'ndan izin alarak
ulkemizdeki tarihi yapilari incelemeye baslamis.
Ayasofyayi, Yerebatan Sarnicini filan gezdikten
sonra sira Sinan' in kalfalik eseri Suleymaniye
Camisi'yle Sinan'in ogrencisi Mimar Davut
Aga'nin eseri Sultanahmet Camisi'ne gelmis.

Japonlar bu camiler uzerinde gunlerce inceleme
yapmislar.
Her geçen gun saskinliklari daha da artiyormus.
Cunkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevsek
bir zemin uzerine insa edildiğini anlamislar.
Ama bunca yil, bu camilerde bir catlak dahi
olmamasina akil sir erdirememisler.
Bunun uzerine Tuürkiye programinin gerisini tamamen
iptal edip, bu iki cami üzerine yogunlasmislar.
Arastirmalarinin sonucunda herhangi bir sarsinti
sirasinda bu iki caminin sabitlenmediğini aksine
yerinde oynayarak yikilmaktan kurtulabildiği ortaya
çikmis. Minareleri incelediklerinde ise dumurlari
ikiye katlanmis.

Minarelerin cok daha gelismis bir rayli sistem
mekanizmasi uzerine oturtulduğunu ve her yone
yaklasik 5 derece yatabildiğini gormusler.

Daha derin arastirma yapmak için Edirne'ye,

Sinan'in ustalik eseri Selimiye Camisi'ne gitmisler.
Ordaki olaganustu sistemleri gorunce iyice dumur
olmuslar.
Selimiye'nin tüm sirlarini aylarini harcayarak
cozmüsler.
Japonya'ya donduklerinde ise Sinan'in sirlarini
uygulamaya sokarak sehirlerini Sinan'in kullandigi
sistemlerle kurup muazzam gokdelenler dikmisler.
Yani su an gelismis ulkelerin gokdelen yapiminda
kullanildiklari cogu sistem,
yuzyillar önce Sinan'in gelistirdigi
mekanizmalarmis.
Saygilarr...
Tac mahalın mımarı mehmet efendı mımar sınanın
ogrencısıymıs

Arkadaşlar...yolunuz edirneye düşerse mutlaka selimiye camiini ziyaret
edin...muhteşem kelimesinin bile yetersiz kaldığını göreceksiniz..ve bir
tavsiye sizlere...muhteşem akustiği duymak ve hücrelerinizde bile
hissedebilmek için,selimiyedeki din görevlilerinden rica edin size
ezandan
ilk kelimeyi sade sesiyle mikrofonsuz bir denesin....tüyleriniz diken
diken olurken,gözlerinizden kendiliğinden akan yaşlara da hakim
olamadığınızı göreceksiniz......
(Alıntıdır)
 
Çok uzak bana edirne ama daha hiç böyle anlatan olmamıştı gercekten olurda bigün edirneye giderim ilk ugrayacagım yer orası olacak
Mimar Sinan şu an yaşasaydı neler olurdu die düşünmekten alamıyorum kendimi
 
ozamanda böyle eserler vermek kolay deil helal olsun
 
işte bu yaa benim tarihte en sevdiğim karakter tüm eserlerini gördüm ve burda anlatılandan daha da ayrıntılı cok olaylar var bunun gibi mimar sinan bir devşirmedir ama TÜRK gelleneklerine ve göreneklerine göre eğitilmiş biridir ...
 
Edirne ye daha girerken Mimar Sinan ın muhteşem eseriyle karşılanıyorsunuzz....Ben ilk gittiğimde , tam Selimiye nin karşısından şehre girerken caminin sadece 2 minaresini görebilince şok olmuştum....Hakikaten de tam karşısında durunca arkada kalan minareler kesinlikle gorunmuyor....
 
gerçekten çok ilginç bilgiler vermişsin. insanın hayrete düşmemesi elde değil. adam gerçek bir dehaymış. helal olsun valla.
 
KaRma' Alıntı:
Edirne'ye gidersem zaten selimiye için giderim baska ne varki =)

nasıl ne var ki yaa bunlar

ÜÇ ŞEREFELİ CAMİİ

Edirne'nin bir başka simgesidir. 1443-1448 yılları arasında Sultan II. Murat tarafından Konyalı Hacı Alaaddin'e yaptırılmıştır. Üç minaresi bulunan caminin her bir minaresinde ayrı bir motif bulunmakta, burmalı minaresi en dikkat çekeni olmaktadır. Camiye adını veren bir başka minare de üç şerefeli olanıdır ve bu minare 67 metrelik boyu ile dünyanın en yüksek minareleri arasında yer almaktadır.

ESKİ CAMİİ

Sultan II. Mehmet tarafından 1403-1414 yılları arasında yaptırılmıştır. Mimarı Konyalı Hacı Alaaddin'dir. Üzerindeki kitabelerin güzelliği ile dünyada ün yapmıştır.

II. BAYEZİD CAMİİ VE KÜLLİYESİ

Sultan II. Bayezid tarafından 1484-1488 yılları arasında Tunca nehri kıyısında yaptırılmıştır. Dört duvara dayalı kubbesi ile dikkat çekmektedir. Caminin yanında Tabhane, Darülşifa, Medrese ve İmaretten ibaret bir de külliye bulunmaktadır. Burası zamanında akıl hastalarının su sesi ile tedavi edildikleri yer olarak bilinir. Külliye müzesi, 2004 yılı Avrupa Müze Ödülü'nü almıştır.

MURADİYE CAMİİ

Sultan II.Murat tarafından 1435-1436 yılları arasında Sarayiçi mevkiine bakan bir tepe üzerinde inşa ettirilmiştir. Çini mihrabı fevkalade güzeldir. Yanında XVIII.yy'dan kalma İmaret ve Hamma bulunmaktadır.

daha kervansaraylar ,çarşılar ,anıtlar,köprüler varda

kısaca EDİRNENİN tarihi anlatmakla bitmez :D
 
ali06can' Alıntı:
işte bu yaa benim tarihte en sevdiğim karakter tüm eserlerini gördüm ve burda anlatılandan daha da ayrıntılı cok olaylar var bunun gibi mimar sinan bir devşirmedir ama TÜRK gelleneklerine ve göreneklerine göre eğitilmiş biridir ...
Devsırme gunumuzdekı adıyla beyın gocu adını alıyor herhalde artık. Ama hep bızden gıdıyolar nedense buda bı farklı nokta =)

Ayrıca mımar sınan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam olmak üzere sayılamayanlarla birlikte üç yüz elliyi aşkın yapı gerçekleştirmiş.
 
Geri
Üst