MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Son günlerde bireysel protesto eylemleri hızla artıyor. Devlet büyüklerini gören bazı gençler, kadınlar, emekliler, işsizler; değişik yöntemlerle sorunlarını dile getirmeye çalışıyor.
Hatta bazıları başlarına gelecekleri bildikleri için söze ya da eyleme, Sayın bilmem kim... Aslında sizi çok seviyoruz diye giriyor.
Ama nafile...
Kara gözlüklü, takım elbiseli korumalar; devlet büyüklerinin yanında gördükleri her sıradan vatandaşı paketleyip, karakola götürüyor.
Oysa; üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliğinde başbakanlara, bakanlara yumurta atanlar bile cezalandırılmıyor. Bu eylemler ifade özgürlüğü kapsamında görülüyor.
***
Tarayın arşivleri, göreceksiniz:
Bu tür yüzlerce mini eylem girişimi karakolda sonuçlandı.
Halkın arasına giren devlet büyüklerinin korumaları, halkı sakıncalı görmeye başladı.
Ne ilginçtir ki; paketlenen yüzlerce kişinin tamamına yakını da bırakın savcıyı, hâkimi; yine polis tarafından serbest bırakıldı.
Çünkü yapılanın suç olmadığını polisler de gördü.
Ama karakolda!
***
Kimbilir; belki bu mini eylem girişimlerinin çoğundan, o devlet büyüklerinin haberi bile olmadı.
Belki onlar da benim gibi televizyonlardan izledi, gazetelerden okudu.
Ya da korumaları bizzat onlar yönlendirdi.
Öyle ya; eğer bu etkinliklerden rahatsız olsalar, neden halkın arasına girsinler?
Diyelim ki girdiler ve böyle bir olay oldu:
O zaman neden bir talimat verip, karakolsever korumalarını uyarmıyorlar?
***
Böyle bir olayı ben yaşasaydım; yani karşılaştığım bir devlet büyüğüne karşı mini bir eylem düzenlemek iddiasıyla karakola götürülseydim, hiç durmaz hemen dava açardım!
Madem karakolda serbest bırakacaktınız, madem suçum yoktu; o zaman neden beni azılı bir katil gibi paketlediniz derdim.
Uğradığım kötü muamelenin hesabını sorardım.
Peki; bir sonuç alır mıydım?
Elbette hayır!
Çünkü polisin ve korumaların yetkileri o kadar artırıldı ki, bırakın karakola götürmeyi, adam öldürdükleri zaman bile hesap vermez hale geldiler.
Bu geniş yetki de bizi polis terörü kavramıyla tanıştırdı!
***
Kısacası:
Siz siz olun; nerede bir devlet büyüğü ve koruma ordusu görürseniz, topuklayın!
*****
EYLEM!
İzmirli okurumuz Gülseren Aka da mini bir eylem yapmış...
Emekli maaşına yapılan 6 liralık zammı 10 liraya tamamlamış ve 4,5 lira da havale parası ödeyerek Ankaradaki devlet büyüğüne göndermiş...
Bu kişisel eylemi her ay devam ettireceğini belirterek, diğer emeklilere de çağrıda bulunuyor:
Bu paraları almayalım ki, devletimizi kurtarsınlar...
Bakalım korumalar Gülseren Hanımı da karakola götürecekler mi?
*****
GüNÜN SORUSU
Devlet protokolünde; (komutanlar ve ana muhalefet lideri dışında) eşi türbanlı olmayan kaç kişi kaldı?
*****
Yunanistan ne yapmak istiyor?
Durup dururken Egede yeni bir Kardak krizi çıktı. Yunanistan, Kaşın dibindeki Karaadayı sahiplendi. Adaya bin kadar asker gönderip, bayrak dikti.
Dün de bu olayın doğruluğunu araştırmak için adaya gitmeye çalışan 3ü gazeteci 5 Türkü, Karasularımızı ihlal ediyorsunuz gerekçesiyle gözaltına aldı.
***
Yoksa Yunanistanda yine seçimler mi yaklaşıyor?
*****
BÜYÜKANIT ARTIK KONUŞMALI (43)
Dün size Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıtla ilgili bu bölüme devam edip etmemeyi sordum.
Akşam saatlerine kadar toplam 193 e-posta aldım.
Bunların sadece birinde, Evet, kes... Büyükanıta değil, TSKya saldırıyorsun yazıyordu.
İkisi de, Vazgeç... Çünkü Yaşar Paşa bu sorulara bugüne kadar yanıt vermeyerek zaten gerçekleri söylemiş oldu şeklindeydi.
Geri kalan bütün mektupların ortak sözcüğü, Devamdı...
***
Sayın Yaşar Büyükanıt...
Gördüğünüz gibi ben yorulsam, okurlarım yorulmuyor. Hatta duydum ki, Facebookta Büyükanıt Paşa konuşsun diyen Mustafa Mutluya destek verenler grubu bile kurmuşlar!
Sahi; Dolmabahçede ne konuşmuştunuz?
..::MUSTAFA MUTLU::..
Hatta bazıları başlarına gelecekleri bildikleri için söze ya da eyleme, Sayın bilmem kim... Aslında sizi çok seviyoruz diye giriyor.
Ama nafile...
Kara gözlüklü, takım elbiseli korumalar; devlet büyüklerinin yanında gördükleri her sıradan vatandaşı paketleyip, karakola götürüyor.
Oysa; üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliğinde başbakanlara, bakanlara yumurta atanlar bile cezalandırılmıyor. Bu eylemler ifade özgürlüğü kapsamında görülüyor.
***
Tarayın arşivleri, göreceksiniz:
Bu tür yüzlerce mini eylem girişimi karakolda sonuçlandı.
Halkın arasına giren devlet büyüklerinin korumaları, halkı sakıncalı görmeye başladı.
Ne ilginçtir ki; paketlenen yüzlerce kişinin tamamına yakını da bırakın savcıyı, hâkimi; yine polis tarafından serbest bırakıldı.
Çünkü yapılanın suç olmadığını polisler de gördü.
Ama karakolda!
***
Kimbilir; belki bu mini eylem girişimlerinin çoğundan, o devlet büyüklerinin haberi bile olmadı.
Belki onlar da benim gibi televizyonlardan izledi, gazetelerden okudu.
Ya da korumaları bizzat onlar yönlendirdi.
Öyle ya; eğer bu etkinliklerden rahatsız olsalar, neden halkın arasına girsinler?
Diyelim ki girdiler ve böyle bir olay oldu:
O zaman neden bir talimat verip, karakolsever korumalarını uyarmıyorlar?
***
Böyle bir olayı ben yaşasaydım; yani karşılaştığım bir devlet büyüğüne karşı mini bir eylem düzenlemek iddiasıyla karakola götürülseydim, hiç durmaz hemen dava açardım!
Madem karakolda serbest bırakacaktınız, madem suçum yoktu; o zaman neden beni azılı bir katil gibi paketlediniz derdim.
Uğradığım kötü muamelenin hesabını sorardım.
Peki; bir sonuç alır mıydım?
Elbette hayır!
Çünkü polisin ve korumaların yetkileri o kadar artırıldı ki, bırakın karakola götürmeyi, adam öldürdükleri zaman bile hesap vermez hale geldiler.
Bu geniş yetki de bizi polis terörü kavramıyla tanıştırdı!
***
Kısacası:
Siz siz olun; nerede bir devlet büyüğü ve koruma ordusu görürseniz, topuklayın!
*****
EYLEM!
İzmirli okurumuz Gülseren Aka da mini bir eylem yapmış...
Emekli maaşına yapılan 6 liralık zammı 10 liraya tamamlamış ve 4,5 lira da havale parası ödeyerek Ankaradaki devlet büyüğüne göndermiş...
Bu kişisel eylemi her ay devam ettireceğini belirterek, diğer emeklilere de çağrıda bulunuyor:
Bu paraları almayalım ki, devletimizi kurtarsınlar...
Bakalım korumalar Gülseren Hanımı da karakola götürecekler mi?
*****
GüNÜN SORUSU
Devlet protokolünde; (komutanlar ve ana muhalefet lideri dışında) eşi türbanlı olmayan kaç kişi kaldı?
*****
Yunanistan ne yapmak istiyor?
Durup dururken Egede yeni bir Kardak krizi çıktı. Yunanistan, Kaşın dibindeki Karaadayı sahiplendi. Adaya bin kadar asker gönderip, bayrak dikti.
Dün de bu olayın doğruluğunu araştırmak için adaya gitmeye çalışan 3ü gazeteci 5 Türkü, Karasularımızı ihlal ediyorsunuz gerekçesiyle gözaltına aldı.
***
Yoksa Yunanistanda yine seçimler mi yaklaşıyor?
*****
BÜYÜKANIT ARTIK KONUŞMALI (43)
Dün size Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıtla ilgili bu bölüme devam edip etmemeyi sordum.
Akşam saatlerine kadar toplam 193 e-posta aldım.
Bunların sadece birinde, Evet, kes... Büyükanıta değil, TSKya saldırıyorsun yazıyordu.
İkisi de, Vazgeç... Çünkü Yaşar Paşa bu sorulara bugüne kadar yanıt vermeyerek zaten gerçekleri söylemiş oldu şeklindeydi.
Geri kalan bütün mektupların ortak sözcüğü, Devamdı...
***
Sayın Yaşar Büyükanıt...
Gördüğünüz gibi ben yorulsam, okurlarım yorulmuyor. Hatta duydum ki, Facebookta Büyükanıt Paşa konuşsun diyen Mustafa Mutluya destek verenler grubu bile kurmuşlar!
Sahi; Dolmabahçede ne konuşmuştunuz?
..::MUSTAFA MUTLU::..