Marko Paşa
Suskun Nefer
- Katılım
- 28 Şub 2006
- Mesajlar
- 2,267
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 43
- Konum
- HackHeLL DownLoader Team
Günlük hayatımıza iyice giren mikrodenetleyiciler entegre devre teknolojisinin gelişmesiyle geliştirilmeye başlanmıştır. Bu gelişmeler yüz binlerce transistörün bir entegrede kullanılabilmesini mümkün kıldı ve mikroişlemcilere giden ilk adım atılmış oldu. O yıllarda mikroişlemcilere bellek, giriş-çıkış birimleri, sayac vs gibi çevre birimleri eklenerek ilk bilgisayarlar üretilmeye başlandı. Zamanla mikroişlemci + bellek + giriş-çıkış birimlerinden oluşan entegre devreler daha küçük hacimlerde toplanmaya başlandı ve ileride adı mikrodenetleyici olacak olan mikrobilgisayarlar ortaya çıktı.
(Mikroişlmeci + çevre birimleri-bellek, giriş çıkış vs = Mikrodenetleyici)
Mikroişlemcilerin Tarihi
1969 yılında BUSICOM firmasından bir grup Japon mühendis yapacakları hesap makinesi projesinde kullanmak üzere birkaç entegre devre almak niyetiyle United States e gitti ve taleplerini INTEL firmasına ilettiler. O sıralarda INTEL de proje sorumlusu olarak Marcian Hoff vardı. Marcian Hoff bilgisayar çalışmaları üzerinde tecrübeliydi ve bu tecrübesi ona gelen talep yerine çok daha farklı bir temele dayanan bir yapıyı üretme fikri verdi. Bu yapıyla entegre devrelerin çalışmaları, içlerine yüklenen programla belirlenecekti. Bu yapı, konfigürasyonu basitleştirecekti ancak gereken bellek Japon mühendislerin talep ettiğinden çok daha fazla olacaktı. Japon mühendisler daha kolay çözüm yolları aramaya karar verdilerse de, Marcian ın fikri mikroişlemcilerin başlangıcı oldu. Bu düşüncelerin hayata geçebilmesi için Frederico Faggin INTEL e büyük yardımlarda bulundu. Frederico Faggin INTEL firmasına geçti ve sadece 9 ayda ortaya bir ürün koymayı başardı. INTEL firması bu ürünün(entegre blok) satış hakkını 1971 de aldı ve ne büyük hazinenin yanında olduklarının farkında olmayan BUSICOM firmasından lisans satın aldı. O yıl içinde 4004 adında mikroişlemciler piyasaya sürüldü, piyasanın bu ilk ürünleri saniyede 6 000 işlem yapabilen 4 bit mikrodenetleyicilerdi. Çok geçmeden bir Amerikan firması CTC INTEL e 8 bit mikroişlemci siparişinde bulundu. CTC sonunda bu talebinden vazgeçse de INTEL 8bit işlemciler üzerindeki çalışmalarını sürdürdü ve 1972 yılında ilk 8 bit mikroişlemciler 8008 adında piyasaya sürüldü. Bu mikroişlemcilerin 16Kb belleği, 45 tane komutu ve saniyede 300 000 işlem yapabilme kabiliyeti vardı ve bu mikroişlemciler bugünün mikroişlemcilerine önayak oldu. INTEL çalışmalarına 1974 yılına kadar devam etti ve 8080 adında 75 komutu olan ve 64Kb belleği olan 8bit mikroişlemcileri 360$ dan piyasaya sürdü.
Diğer yandan bir Amerikan şirketi olan Motorola neler olup bittiğini anlamakta çok gecikmedi ve 6800 adında 8bit mikroişlemcisini piyasaya sürdü ve Mototrola, mikroişlemcinin yanı sıra 6820 e 6850 adında çevresel birimleri piyasaya süren ilk firma oldu.
O zamanlarda çoğu firma mikroişlemcilerin önemini anladı ve tüm çalışmalarını mikroişlemciler üzerine yoğunlaştırdı. Bu gelişmeler sırasında Motorola proje şefi Chuck Peddle tüm çalışmalarını mikroişlemcilere yoğunlaştırmak üzere Motorola'dan ayrılıp MOS Teknoloji firmasına geçti.
1975 yılında United States WESCON da mikroişlemci tarihinin kritik olaylarından biri yaşandı;MOS Teknoloji firması 6501 ve 6502 mikroişlemicilerinin 25$ dan satacağını ve alıcıların hemen sipariş verebileceğini duyurdu. Rakiplerinin 8080(intel) ve 6800 (motorola) mikroişlemcilerini 179$ dan sattığı düşünülünce bu çok müthiş bir olaydı. MOS Teknoloji firmasına cevap olarak INTEL ve Motorola firmaları fiyatlarını 69. 95$ a kadar düşürdü. Motorola firması hemen Chuck Peddle aleyhine 6800 ü kopyalamak suçundan dava açtı. Bu esnada MOS Teknoloji firması 6501 üretimini durdurup 6502 üretmeye devam etti. 6502 56 komutlu, 64Kb bellekli ve gayet ucuz bir 8bit mikroişlemciydi. Bu ucuzluğu sayesinde çok meşhur oldu ve KIM-1, Apple I, Apple II, Atari, Comodore, Acorn, Oric, Galeb, Orao, Ultra gibi bilgisayarlarda kullanıldı. Bu işlemcinin yılda 15 milyon satma başarısı gösterdiği zamanlarda, bir çok üretici firma bu işlemciden üretmeye(Rockwell, Sznertek, GTE, NCR, Ricoh, and Comodore) başladı ve MOS Teknoloji firmasını bu yarışta geçti.
Bu arada diğer firmalarda mikroişlemci sevdasından vazgeçmedi tabi, Fredericco Fagin INTEL i bıraktı ve Zilog adında kendi firmasını kurdu. Zilog firması ilk mikroişlemcisi Z80 i 1976 yılında duyurdu. Zilogda bu mikroişlemci üretilirken Fredericco Fagin INTEL in 8080 iyle rekabet edebilecek özellikte ya da en azından 8080 in yaptığı her şeyi yapabilen bir mikroişlemci üretmeye karar verdi. Bunların yanında mikroişlemcisine birçok ek özellikler de eklmeyi düşünüyordu. Ve başardı 64Kb bellek, 176 komut, çok sayıda register(işlemci terimi), yenilenebilir(refresh) dimaik RAM, tek kaynaktan besleme ve müthiş bir işlem yapabilme hızı. Z80 in bu büyük başarısıyla herkes INTEL den vazgeçti ve Z80 e yöneldi. Bariz bir şekilde anlaşıldığı gibi Z80 o zamanların en iyi 8bit mikroişlemcisi haline geldi. Aynı zamanda Zilog un yanında Mostek, NEC, SHARP, ve SGS diğer üreticiler ortaya çıktı. Z80 Spectrum, Partner, TRS703, Z-3 gibi birçok bilgisayarın kalbi haline geldi.
1976 yılında INTEL firması 8bit işlemcisinin bir gelişmiş versiyonu 8085 ile tekrar gündeme geldi. Ancak Z80 hala çok daha iyi bir işlemciydi ve INTEL pek etkili olamadı. Sonrasında birkaç mikroişlemci piyasaya girmiş olsa da piyasada büyük değişiklikler olmadı ve o zamanların 8bit işlemcileri olarak 6502, Z80 ve 6800 akılda kalan isimler oldu.
Fakat seneler Intelın ezıcı teknoloji üstünlüğüne engel olamadı.Intel sırası ile pentium ,pentium 2 ,celeron ,pentium 3 ,pentium 4 ,pentium d, ve yakın tarihimize bomba gibi düşen inanılmaz hızlı işlemcisi core 2 duo ve core 2 quad işlemcileriyle teknolojideki ezici üstünlüğünü herkese kabul ettirdi.
Ve çıkardığı 45 nm teknolojisi sayesinde bir adım daha öne geçerek 32 nm teknolojisinin sinyallerinide adeta gövde gösterisi yaparcasına duyurdu.
Yakın gelecek ne gösterir bilinmez ama şu bir gerçek intelin bu bariz teknoloji üstünlüğünün bitmesi için bir mucize gerekir.