//:U.N.G.O.O.D
Altın Üye
Ekşi Sözlük'ün kurucusu ve sahibi Sedat Kapanoğlu, namı diğer ssg, Microsoft'ta yazılımcı olarak çalıştığı beş yılın ardından Türkiye'ye döndü ve yeniden Ekşi Teknoloji Şirketi'nin başına geçti. Arkadaşlarıyla eğlenmek için hobi olarak kurduğu Sözlük'ün 10 yılı dolarken, Kapanoğlu'yla Mustafa Azizoğlu konuştu. Bu arada, ABD'de çok özlediği demli çaylardan bol bol tüketildi.
- Azizoğlu: Microsoft'a girişiniz nasıl oldu?
Kapanoğlu: Aslında çok kötü bir iş görüşmesi yapmıştım. Ama adamlar problemi nasıl çözdüğüne değil, probleme nasıl baktığına önem veriyor. Yani beni işe aldılar. Böylece ABD'ye gittim. Yazılımcılara çok değer veriyorlar. Gittiğimde evim hazırdı, hatta araba bile almışlardı. İsteyene dil kursu ve ehliyet kursu da var. Daha ilk günden Windows'un kaynak kodunun tamamına erişebilme izni verdiler. Halbuki bizde "elleme bozarsın" mantığı vardır.
- Beş yıl nasıl geçti?
Çevremde çok zeki insanlar vardı, bir yığın teknik konuda kendimi geliştirdim. Yedi kişiyle başlamış bir şirket ama bugün 100 bin kişi çalışıyor. İş süreçleri çok tanımlı olduğu için her iş tıkır tıkır işliyor. Takım oyunu var. İnsanların kendilerini aşmalarını istiyorlar ve cesaretlendiriyorlar. Ben de işe girdikten bir yıl sonra yeni gelenleri işe alma görüşmelerine katılmaya başladım.
- Sıkı kariyer...
Giderken aslında sadece bir göreyim diye gitmiştim. Türkiye'den memnundum ve ABD'den fazla bir beklentim yoktu. Ama gördüm ki çok güzel bir yer. Yaşamak çok keyifli ve her şey daha kolay. Neticede birisi için çalışacaksam, hiç olmazsa Microsoft gibi daha fazla kişiye ulaşan bir yerde çalışayım diyordum. Ama bu arada Ekşi Sözlük'e aldığımız reklamların gelirlerinden bana düşen pay Microsoft'tan kazandığım ücretten daha fazla olmaya başladı. Böylece Microsoft için çalışmak gereksiz hale geldi.
- Siz de bütün vaktinizi Ekşi Sözlük'e ayırmaya karar verdiniz?
Evet. 8 Haziran'da döndüm. Ayrılırken Microsoft'taki müdürlerim "Ne zaman istersen buraya geri dönebilirsin" dediler. Bu da beni çok rahatlattı. Yanlış bir şey yapmışsam bile her zaman Microsoft'un kapısının bana açık olduğunu bilmek çok güzel bir şey.
- Şimdi ne gibi projeler var?
Son beş yıldır sözlükle pek ilgilenemedim o yüzden biraz atıl kaldı. İlk olarak Ekşi Sözlük'ü daha kolay kullanılır ve site içi etkileşimi daha kolay bir hale getirecek bir revizyondan geçireceğiz. Bu da gelecek senenin ortasına kadar sürebilir. Ondan sonra kafamdaki diğer projelere zaman kalacak.
- Şimdi Facebook, Twitter çıktı. Ekşi Sözlük'ün modası geçti mi?
Bunların ayrı ayrı şeyler olduğunu düşünüyorum. Ekşi Sözlük Türkiye'ye özgü büyük bir fikir paylaşma platformu.
- Yeni platformlarda artık insanlar nick'lerini değil kendi isimlerini kullanıyorlar.
Evet ama Türkiye'de bir yandan anonim kalma ihtiyacı bitmiş değil. Türkiye'de bir şey yazdığınız için başınıza birçok şey kalabilir. Televizyonda Nihat Genç ekşi sözlük yazarlarından bahsederken "Nerede onlar, çıksınlar ortaya" diye kükrediği zaman ben korkuyorum, nick'imin arkasına saklanasım geliyor.
- Bu tartışma ortamını yönetmek zor değil mi?
Bir kişi ya da grup hangi siyasi düşüncedeyse bizi karşı düşünceden olmakla suçluyor. Ulusalcılar bizi dinci olmakla suçluyor, sağ muhafazakârlar ulusalcı olmakla.
- Şu sıralar Ekşi Sözlük'e ilgi nasıl, Facebook ilgiyi azalttı mı?
İlk çıktığı zaman azalttı. Ama bütün internet siteleri için bu geçerli. Herkesin sayfa görüntülenme sayıları aşağı düştü. Şimdi yine artış var. Ekşi Sözlük'te günlük tekil ziyaretçi sayısı 500 bin civarında.
- İlgi yüksek, siteyi satın almak için teklif verenler oluyor mu?
Ekşi Sözlük kurulduktan bir, iki yıl sonra satın almak isteyenler başladı, sonra da mütemadiyen devam etti. Ama ben her seferinde ilgilenmediğimi söylediğim için rakam telaffuz eden olmadı. Benim hobim bu, neden satayım?