VolkaN
Altın Üye
- Katılım
- 28 Haz 2007
- Mesajlar
- 8,232
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
Bir süredir kulislerde konuşulan 'türban tuzağı' iddiası Türkiye'nin gündemine taşındı. Gazeteci Balçiçek Pamir, önceki gün Habertürk adlı internet sitesinde MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı'nın "MHP'nin türban çıkışı tamamen benim fikrim. Olaylar güzel gelişti. Parti kapanacak! Zaten amacım partinin kapatılmasıydı." dediğini yazdı
Bu iddia partide sert tepkiye yol açtı. Bölükbaşı, dedikodudan ibaret bu haberlerin ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını kaydetti. Parti kurmayları da Bölükbaşı'nın böyle bir şey söylemeyeceğini savundu. İddiaların sahibi Pamir ise yazısının arkasında durdu. Pamir, dün "Meslektaşlarım, eski ve yeni milletvekilleri ve hatta MHP'nin önde gelen isimleri arayarak yazdıklarımı bire bir Deniz Bölükbaşı'nın ağzından duyduklarını söylediler." dedi. Yazının ardından Bölükbaşı ile konuştuğunu aktaran Pamir, ilginç ifadeler kullandı: "MHP'li Bölükbaşı diyor ki: 'Ben kapatma davasının arkasındaki isim değilim!' Diğerleri kimliklerini açıklamaya yanaşmadığına göre bana da Bölükbaşı'nın söylediklerine inanmak kalıyor. Aklınız mı karıştı? Bu Ankara böyle işte diyorum. Dedikodu yapmaya gelince tamam. Dedikodular dillenince herkes köşesine kaçıyor. Üstelik bence Bölükbaşı da bu konuşmaların kim tarafından yapıldığını biliyor."
MHP yönetimi, iddialara tepkili. Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, MHP'nin böyle bir yaklaşımının olmadığını vurguladı. Şandır, "Bölükbaşı'nın da böyle bir açıklaması olamaz. Olduğunu kabul edemem. Böyle bir açıklama yapmamıştır." dedi. Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, Bölükbaşı'nın tecrübeli bir siyasetçi ve iyi bir diplomat olduğuna işaret ederken, "Kendisi adına konuşamam. Ancak Deniz Bey, böyle bir açıklama yapmaz. Esprisini bile yapmaz. Zannetmiyorum." şeklinde konuştu. Toskay, "MHP, AK Parti'yi oyuna getirdi" şeklindeki ifadelerin kendilerini çok üzdüğünü dile getirdi. Toskay, şöyle devam etti: "Bizim, başörtüsü konusundaki düşüncemiz, AK Parti diye bir parti siyaset sahnesinde yokken kamuoyuna açıklanmıştı. Devlet Bahçeli, hizmet veren/hizmet alan ayrımıyla sorunun çözümlenebileceğini, 1999 yılındaki koalisyon görüşmeleri sırasında merhum Başbakan Bülent Ecevit'e aktarmıştı." MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan da, Bölükbaşı'nın kendisine atfedilen ifadeleri kullanmış olmasına ihtimal vermediğini vurguladı. Atılgan, "Hayır, hayır. Doğru değil. İnanmayın. İddiadan öteye geçmez." ifadelerini kullandı.
MHP'nin ilk teklifine göre başörtüsü kamuda da serbestti
Başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğini Türkiye'nin gündemine MHP lideri Bahçeli soktu. Bahçeli, 13 Aralık 2007'de, Anayasa'nın 10. maddesinde değişiklik yapılarak sorunun çözülmesini istedi. 16 Ocak 2008'de Başbakan Erdoğan'ın "MHP ben varım diyor. CHP yoksa yok." cevabıyla süreç başladı. MHP'nin teklifi, Anayasa'nın 10. maddesinin 4. fıkrasına, "her türlü kamu hizmetinin sunulmasında ve bu hizmetlerin yararlanılmasında" ifadesinin eklenmesini öngörüyordu. Bu teklifteki 'kamu hizmetinin sunulmasında' ibaresinin kamu personelinin başörtüsü takmasına da imkân sağladığı iddia edildi. AK Parti, MHP ile yaptığı görüşmeler sonucunda bu ibareyi metinden çıkardı. MHP; anayasa değişikliğinin ardından bu kez başörtüsünün bağlama şeklini tarif eden kanun değişikliğinin yapılmasını istedi. Ancak Ek 17'de yapılacak böyle bir değişikliği Anayasa Mahkemesi'nin iptal edeceği ve başörtüsü sorununun iyice kilitleneceği eleştirileri yapıldı. İktidar partisi bu sebeple söz konusu değişikliği askıya aldı.
Selim Kuvel
kaynak
Bu iddia partide sert tepkiye yol açtı. Bölükbaşı, dedikodudan ibaret bu haberlerin ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını kaydetti. Parti kurmayları da Bölükbaşı'nın böyle bir şey söylemeyeceğini savundu. İddiaların sahibi Pamir ise yazısının arkasında durdu. Pamir, dün "Meslektaşlarım, eski ve yeni milletvekilleri ve hatta MHP'nin önde gelen isimleri arayarak yazdıklarımı bire bir Deniz Bölükbaşı'nın ağzından duyduklarını söylediler." dedi. Yazının ardından Bölükbaşı ile konuştuğunu aktaran Pamir, ilginç ifadeler kullandı: "MHP'li Bölükbaşı diyor ki: 'Ben kapatma davasının arkasındaki isim değilim!' Diğerleri kimliklerini açıklamaya yanaşmadığına göre bana da Bölükbaşı'nın söylediklerine inanmak kalıyor. Aklınız mı karıştı? Bu Ankara böyle işte diyorum. Dedikodu yapmaya gelince tamam. Dedikodular dillenince herkes köşesine kaçıyor. Üstelik bence Bölükbaşı da bu konuşmaların kim tarafından yapıldığını biliyor."
MHP yönetimi, iddialara tepkili. Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, MHP'nin böyle bir yaklaşımının olmadığını vurguladı. Şandır, "Bölükbaşı'nın da böyle bir açıklaması olamaz. Olduğunu kabul edemem. Böyle bir açıklama yapmamıştır." dedi. Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, Bölükbaşı'nın tecrübeli bir siyasetçi ve iyi bir diplomat olduğuna işaret ederken, "Kendisi adına konuşamam. Ancak Deniz Bey, böyle bir açıklama yapmaz. Esprisini bile yapmaz. Zannetmiyorum." şeklinde konuştu. Toskay, "MHP, AK Parti'yi oyuna getirdi" şeklindeki ifadelerin kendilerini çok üzdüğünü dile getirdi. Toskay, şöyle devam etti: "Bizim, başörtüsü konusundaki düşüncemiz, AK Parti diye bir parti siyaset sahnesinde yokken kamuoyuna açıklanmıştı. Devlet Bahçeli, hizmet veren/hizmet alan ayrımıyla sorunun çözümlenebileceğini, 1999 yılındaki koalisyon görüşmeleri sırasında merhum Başbakan Bülent Ecevit'e aktarmıştı." MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan da, Bölükbaşı'nın kendisine atfedilen ifadeleri kullanmış olmasına ihtimal vermediğini vurguladı. Atılgan, "Hayır, hayır. Doğru değil. İnanmayın. İddiadan öteye geçmez." ifadelerini kullandı.
MHP'nin ilk teklifine göre başörtüsü kamuda da serbestti
Başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğini Türkiye'nin gündemine MHP lideri Bahçeli soktu. Bahçeli, 13 Aralık 2007'de, Anayasa'nın 10. maddesinde değişiklik yapılarak sorunun çözülmesini istedi. 16 Ocak 2008'de Başbakan Erdoğan'ın "MHP ben varım diyor. CHP yoksa yok." cevabıyla süreç başladı. MHP'nin teklifi, Anayasa'nın 10. maddesinin 4. fıkrasına, "her türlü kamu hizmetinin sunulmasında ve bu hizmetlerin yararlanılmasında" ifadesinin eklenmesini öngörüyordu. Bu teklifteki 'kamu hizmetinin sunulmasında' ibaresinin kamu personelinin başörtüsü takmasına da imkân sağladığı iddia edildi. AK Parti, MHP ile yaptığı görüşmeler sonucunda bu ibareyi metinden çıkardı. MHP; anayasa değişikliğinin ardından bu kez başörtüsünün bağlama şeklini tarif eden kanun değişikliğinin yapılmasını istedi. Ancak Ek 17'de yapılacak böyle bir değişikliği Anayasa Mahkemesi'nin iptal edeceği ve başörtüsü sorununun iyice kilitleneceği eleştirileri yapıldı. İktidar partisi bu sebeple söz konusu değişikliği askıya aldı.
Selim Kuvel
kaynak
