MHP'NİN NAKARAT SİYASETİ
MHP; 12 Eylül’deki referandum öncesi slogan şarkısını belirledi.
“Hayır.”
Şarkı merhum Barış Manço’nun.
Barış Manço şarkısında “hayır hayır yüz bin kere hayır” diyordu.
Şimdi de MHP; Barış Manço’nun sözleriyle “hayır yüz bin kere hayır” diyor.
MHP, anayasa değişikliğinin oylanacağı 12 Eylül referandumu için “hayır” diyor.
Barış Manço ise şarkısında en zor zamanında yanında olmayan vefasıza sitem ederek “hayır” diyordu.
MHP referandumun en çok tartışılan iki partisinden biri.
Çünkü MHP’nin tabanında anayasa değişikliğine karşı ciddi anlamda destek var. Her ne kadar bütün partililer referandumda “hayır” diyecek deseler de; parti yönetimi tabanla tavan arasında kalmış durumda.
Çünkü ülkücü camiadan “12 Eylül anayasasına hayır, referanduma evet” diyeceklerini açıklayanların sayısı her geçen gün artıyor.
MHP’nin bu anlamda işi zor.
Önümüzdeki referandum 2011 genel seçimleri için en çok da MHP ve BDP açısından bir test olacak gibi görünüyor.
MHP’nin bir diğer açmazı da referanduma hayır diyerek kendini BDP ile aynı safta bulmuş olması.
BDP sandığa gitmiyor, MHP sandığa gidip “hayır” diyor.
Biri kulağı düz, diğeri tepeden gösteriyor ama ikisinin de yolu sonuçta 12 Eylül anayasasını değiştirmemekte birleşiyor.
27 Mayıs ile 12 Eylül arasındaki belirgin farklardan biri; 27 Mayıs’ın siyasetçilerden intikam alma, 12 Eylül’ün de siyasi partilerden intikam alma gibi bir yönünün bulunmasıydı.
27 Mayıs bizzat ülkeyi yöneten siyasetçilere karşı yapıldı, onlar yargılandı, hapse atıldı, işkence edildi ve asıldı.
12 Eylül ise bizzat siyasi partiler hedef alınarak yapıldı, ülkedeki bütün partiler kapatıldı, yasaklandı.
Yaklaşık 3 yıl boyunca Türkiye’de siyaset mekanizması askıya alındı.
12 Eylül’de 27 Mayıs’tan farklı olarak siyasetçinin itibarı konusunda genel olarak daha hassas davranıldı.
Buna rağmen 12 Eylül’de siyasi partiler içinde en çok mağdur olanlar Erbakan’ın MSP’si ve Türkeş’in MHP’siydi
Gerek MSP ve gerekse MHP hakkında Sıkıyönetim Mahkemelerinde çok sanıklı davalar açıldı ve parti yöneticileri de bu davalarda yargılandı.
Yani 12 Eylül’ün asıl mağdurları arasında siyasi parti olarak gelenlerin başında MHP geliyor.
12 Eylül’de CHP’nin genelbaşkanı Ecevit ile Adalet Partisi’nin Genelbaşkanı Demirel Gelibolu Hamzaköy’e götürüldü.
MSP Genelbaşkanı Erbakan ile MHP Genelbaşkanı Türkeş ise İzmir Uzunada’ya götürüldü.
Ecevit ve Demirel bir aylık gözetim süresinin ardından serbest bırakıldı. Fakat Erbakan ve Türkeş haklarında başlatılan soruşturmalar sebebiyle tutuklandı.
12 Eylül’de kurumsal ve bireysel olarak MSP ve MHP’liler diğer partilere göre çok daha fazla mağdur edildi, yaptırımlara muhatap oldu ve haklarında uzun süren davalar açıldı.
Dolayısıyla 12 Eylül sürecinin en çok zarar gören partilerinin başında Alparslan Türkeş’in MHP’si ve bizzat Türkeş’in kendisi gelmekteydi.
İşte bu yüzden ülkücülerin önemli bir kesimi 12 Eylül’ün sıkıntısını en çok çekenler olduklarından, bugün 12 Eylül anayasasının darbe ruhunun değişecek olmasına “evet” demeye hazırlanıyorlar.
İşte bu yüzden parti yönetiminin referandumda kendilerini “hayır” demeye çağırmasına inanamıyorlar.
Üstelik şimdi MHP hayır kampanyasını çok ilginç bir şekilde Barış Manço’nun şarkısıyla yapıyor.
Milliyetçi muhafazakar ve bir o kadar da demokrat kimliğiyle Türkiye’de toplumun her kesiminin çok büyük sevgisini kazanmış Barış Manço bugün yaşasa 12 Eylül referandumunda sizce ne derdi ?
Bence yüzde yüz “evet” derdi.
Bugün onu tanımayan çocukların bile çok sevdiği Barış abi, gelecek nesillere anti demokratik bir darbe mirası bırakmayı asla düşünmezdi.
Ve Barış Manço hayatta olsaydı kendi şarkısının referandumda “hayır” kampanyasının sloganı olarak kullanılmasına asla müsaade etmezdi.
MHP Barış Manço’nun şarkısının sadece nakarat kısmını kullanıyor. Oysa bu şarkının nakarat kısmı dışındaki bölümleri çok daha manidar.
Barış Manço şarkının sözlerinde;
“Nasıl böylesine rahatsın ki sanki hiçbir şey olmamış gibi” diyor.
Manço şarkıda;
“Sen hiçbir zaman dost olmadın
Hiçbir zaman destek olmadın
Yıllarca hep sustum, ama bir tek şey istiyorum senden
Onurlu bir yabancı gibi lütfen artık çık git bu evden” diyor.
Barış Manço bugün hayatta olsaydı işte 12 Eylül Anayasasına şarkının son bölümündeki sözleri söylerdi ve “lütfen artık çık git hayatımızdan” derdi.
Maalesef MHP bugün nakarat siyaseti yapıyor.
Oysa nakaratını kullandıkları Barış Manço şarkısının aslı hiç de öyle demiyor.
MHP'NİN NAKARAT SİYASETİ
MHP; 12 Eylül’deki referandum öncesi slogan şarkısını belirledi.
“Hayır.”
Şarkı merhum Barış Manço’nun.
Barış Manço şarkısında “hayır hayır yüz bin kere hayır” diyordu.
Şimdi de MHP; Barış Manço’nun sözleriyle “hayır yüz bin kere hayır” diyor.
MHP, anayasa değişikliğinin oylanacağı 12 Eylül referandumu için “hayır” diyor.
Barış Manço ise şarkısında en zor zamanında yanında olmayan vefasıza sitem ederek “hayır” diyordu.
MHP referandumun en çok tartışılan iki partisinden biri.
Çünkü MHP’nin tabanında anayasa değişikliğine karşı ciddi anlamda destek var. Her ne kadar bütün partililer referandumda “hayır” diyecek deseler de; parti yönetimi tabanla tavan arasında kalmış durumda.
Çünkü ülkücü camiadan “12 Eylül anayasasına hayır, referanduma evet” diyeceklerini açıklayanların sayısı her geçen gün artıyor.
MHP’nin bu anlamda işi zor.
Önümüzdeki referandum 2011 genel seçimleri için en çok da MHP ve BDP açısından bir test olacak gibi görünüyor.
MHP’nin bir diğer açmazı da referanduma hayır diyerek kendini BDP ile aynı safta bulmuş olması.
BDP sandığa gitmiyor, MHP sandığa gidip “hayır” diyor.
Biri kulağı düz, diğeri tepeden gösteriyor ama ikisinin de yolu sonuçta 12 Eylül anayasasını değiştirmemekte birleşiyor.
27 Mayıs ile 12 Eylül arasındaki belirgin farklardan biri; 27 Mayıs’ın siyasetçilerden intikam alma, 12 Eylül’ün de siyasi partilerden intikam alma gibi bir yönünün bulunmasıydı.
27 Mayıs bizzat ülkeyi yöneten siyasetçilere karşı yapıldı, onlar yargılandı, hapse atıldı, işkence edildi ve asıldı.
12 Eylül ise bizzat siyasi partiler hedef alınarak yapıldı, ülkedeki bütün partiler kapatıldı, yasaklandı.
Yaklaşık 3 yıl boyunca Türkiye’de siyaset mekanizması askıya alındı.
12 Eylül’de 27 Mayıs’tan farklı olarak siyasetçinin itibarı konusunda genel olarak daha hassas davranıldı.
Buna rağmen 12 Eylül’de siyasi partiler içinde en çok mağdur olanlar Erbakan’ın MSP’si ve Türkeş’in MHP’siydi
Gerek MSP ve gerekse MHP hakkında Sıkıyönetim Mahkemelerinde çok sanıklı davalar açıldı ve parti yöneticileri de bu davalarda yargılandı.
Yani 12 Eylül’ün asıl mağdurları arasında siyasi parti olarak gelenlerin başında MHP geliyor.
12 Eylül’de CHP’nin genelbaşkanı Ecevit ile Adalet Partisi’nin Genelbaşkanı Demirel Gelibolu Hamzaköy’e götürüldü.
MSP Genelbaşkanı Erbakan ile MHP Genelbaşkanı Türkeş ise İzmir Uzunada’ya götürüldü.
Ecevit ve Demirel bir aylık gözetim süresinin ardından serbest bırakıldı. Fakat Erbakan ve Türkeş haklarında başlatılan soruşturmalar sebebiyle tutuklandı.
12 Eylül’de kurumsal ve bireysel olarak MSP ve MHP’liler diğer partilere göre çok daha fazla mağdur edildi, yaptırımlara muhatap oldu ve haklarında uzun süren davalar açıldı.
Dolayısıyla 12 Eylül sürecinin en çok zarar gören partilerinin başında Alparslan Türkeş’in MHP’si ve bizzat Türkeş’in kendisi gelmekteydi.
İşte bu yüzden ülkücülerin önemli bir kesimi 12 Eylül’ün sıkıntısını en çok çekenler olduklarından, bugün 12 Eylül anayasasının darbe ruhunun değişecek olmasına “evet” demeye hazırlanıyorlar.
İşte bu yüzden parti yönetiminin referandumda kendilerini “hayır” demeye çağırmasına inanamıyorlar.
Üstelik şimdi MHP hayır kampanyasını çok ilginç bir şekilde Barış Manço’nun şarkısıyla yapıyor.
Milliyetçi muhafazakar ve bir o kadar da demokrat kimliğiyle Türkiye’de toplumun her kesiminin çok büyük sevgisini kazanmış Barış Manço bugün yaşasa 12 Eylül referandumunda sizce ne derdi ?
Bence yüzde yüz “evet” derdi.
Bugün onu tanımayan çocukların bile çok sevdiği Barış abi, gelecek nesillere anti demokratik bir darbe mirası bırakmayı asla düşünmezdi.
Ve Barış Manço hayatta olsaydı kendi şarkısının referandumda “hayır” kampanyasının sloganı olarak kullanılmasına asla müsaade etmezdi.
MHP Barış Manço’nun şarkısının sadece nakarat kısmını kullanıyor. Oysa bu şarkının nakarat kısmı dışındaki bölümleri çok daha manidar.
Barış Manço şarkının sözlerinde;
“Nasıl böylesine rahatsın ki sanki hiçbir şey olmamış gibi” diyor.
Manço şarkıda;
“Sen hiçbir zaman dost olmadın
Hiçbir zaman destek olmadın
Yıllarca hep sustum, ama bir tek şey istiyorum senden
Onurlu bir yabancı gibi lütfen artık çık git bu evden” diyor.
Barış Manço bugün hayatta olsaydı işte 12 Eylül Anayasasına şarkının son bölümündeki sözleri söylerdi ve “lütfen artık çık git hayatımızdan” derdi.
Maalesef MHP bugün nakarat siyaseti yapıyor.
Oysa nakaratını kullandıkları Barış Manço şarkısının aslı hiç de öyle demiyor.
MHP'NİN NAKARAT SİYASETİ