- Katılım
- 7 Kas 2006
- Mesajlar
- 26,181
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 36
Mezar Taşında Hat
Türklerin her döneminde rastladığımız mezar taşları, mimari üsluplarla bir çizgi izleyerek bilhassa Osmanlılar zamanında türlü sanatların yansıdığı eserler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir arşiv belgesi sayılan mezar taşlarında, coğrafi isimler, mülki bölümler, devlet ricali ve görevleri, müesseseler, meslek sanat ve zenaatlarımız, meşhur insanlar ve aileleri gibi birçok bilgiyi bulmak mümkündür. Türk dili ve edebiyatının da en önemli kaynaklarından birisi mezartaşı kitabeleridir. Türlü türlü şiirler, veciz sözler, ayet ve hadislerle oluşturulan kitabeler dil ve ifade Özellikleriyle dönemin dünya ve ahiret görüşünü yansıtırlar. Mezartaşı kitabelerinin her biri kendi döneminin dil ve edebiyat aynasıdır.
Türk tezyinatının en güzel tezahürleri de yine mezar taşlarına nakledilmiştir. Eski mezarlıklarımız, binbir çeşit motif ve çiçek uygulamalarıyla mezar taşlarında tarihten günümüze Türk süsleme sanatını sergileyen müzelerdir. Türk süslemesinin üslupları ve zaman İçindeki gelişim ve değişimlerinin islenebildiği en kıymetli kaynaklardan biri de mezar taşlarıdır. Türk taş sanatkarı bütün maharetini heykel yerine mezar taşlarında göstermiştir. Mezar taşlarındaki serpuş ve kavuklar taş İşçiliğimizin en güzel örneklerindendir.
Eski mezarlıklarımız hat sanatını tarihi seyriyle takip edebileceğimiz ve bol örnek bulabileceğimiz mekânlardır. 19'uncu yüzyılın kuvvetli hattatlarından Çarşambalı Efendi, Filibeli Arif, Şevki Efendi, Sami Efendi,, Abdullah Hulusi Efendi, Necmeddin Efendi ve Hamit Aytaç, mezar taşlarında adeta sanatlarının zirvesine çıkmışlardır.