S
SiR ReaLiST
Guest
Meydan Doluyor!!!
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Aleattin Metin'e, "Meydanı boş bırakmam. Mayıs'ta yine adayım" açıklamasını yaptı. Bunu, tribünlerin "istifa" tezahüratları yaptığı sıcak saatlerin ardından sarf etti. Aziz Başkan'ı iyi tanıyanlar, zaten başkanlığı bırakmak gibi bir niyeti olmadığını bilirler. Son 45 kongreye rakipsiz girdi. Denizli travması sonrası istifa ettiğinde ve sonrasında tekrar seçildiğinde, "Kimse ortaya çıkmadı, F.Bahçe'yi sahipsiz bırakamazdım" açıklamasını yaptığında herkes şaşkındı. Mehmet Ali Aydınlar zaten bunu Genel Kurul'a yaptığı konuşmada, "Buradaydık ama başkan varken adaylığımızı koymamız doğru olmazdı" sözleriyle açıkladı.
Şimdi durum farklı. Başkan, en büyük desteği olan tribünleri kaybetmek üzere. Tesisler veya Fenerium gelirlerinin artması, F.Bahçe'nin iştirakçilerini mutlu ediyordur ama sahadaki performansın yarattığı hayal kırıklığı taraftarı barut fıçısına çevirdi.
TARAFTARI KİMLER DÖVDÜ?
Yanlış teknik adam seçimleri, yanlış oyuncu seçimleri, eldekilerin kaybedilmesi ve harcanan on milyonlarca euroya rağmen kalitenin artmak bir yana gerilemesi, tribünleri gerdi. Başkan; "Kimse bizi bölemez" diyor ama 100. yılda iki F.Bahçe taraftarının arasına polis koydurdup, bölerek oturttuğunu unutuyor.
Saracoğlu'ndan pankartları kaldırtarak taraftarı devre dışı bıraktı. Söylesinler o zaman; o seyirci oyuncularla iletişimini nasıl kuracak, sevgiyi veya kızgınlığı nasıl belli edecek? Tek kelime Türkçe bilmeyen hocaya veya oyunculara, anlamadıkları şarkıları söyleyerek mi?
D.Kiev maçının bitiminde "Yönetim istifa" diyenlere baktım. Hiçbiri belli bir taraftar grubuna ait değildi. Ama onları böyle bağırdıkları için dövenler kimdi? Eski asbaşkan Hakan Bilal Kutlualp, kulübün borçlarını sorguluyor. Uluslararası bağımsız bir denetim kuruluşunun hesapları incelemesini istiyor. SPK sadece şirketi denetliyor, kulübün hesapları ayrı. Buna bir cevap bile çıkmıyor.
Genç F.Bahçeliler'in lideri, geçmişte olanları açıklıyor. Başkan'ın emri ile yaptıkları tezahüratları, bazı taraftar gruplarına yaptıklarını veya teknik direktörlere gösterdikleri tepkileri...
Sayın Yıldırım'ın tespiti yanlış. Meydan doluyor. Ve bir yanlışı daha var. Yıldırım istediği sürece başkanlıkta kalabileceğini düşünüyor. Ama tribünlerin istemediği hiçbir başkan o koltukta oturamaz. Aziz Başkan, önce tribünlerin ateşini dindirmeli. Bunu da samimiyetle yapmalıdır. Çünkü ateş bacayı sarmaya başladı.
Kaynak : Sabah
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Aleattin Metin'e, "Meydanı boş bırakmam. Mayıs'ta yine adayım" açıklamasını yaptı. Bunu, tribünlerin "istifa" tezahüratları yaptığı sıcak saatlerin ardından sarf etti. Aziz Başkan'ı iyi tanıyanlar, zaten başkanlığı bırakmak gibi bir niyeti olmadığını bilirler. Son 45 kongreye rakipsiz girdi. Denizli travması sonrası istifa ettiğinde ve sonrasında tekrar seçildiğinde, "Kimse ortaya çıkmadı, F.Bahçe'yi sahipsiz bırakamazdım" açıklamasını yaptığında herkes şaşkındı. Mehmet Ali Aydınlar zaten bunu Genel Kurul'a yaptığı konuşmada, "Buradaydık ama başkan varken adaylığımızı koymamız doğru olmazdı" sözleriyle açıkladı.
Şimdi durum farklı. Başkan, en büyük desteği olan tribünleri kaybetmek üzere. Tesisler veya Fenerium gelirlerinin artması, F.Bahçe'nin iştirakçilerini mutlu ediyordur ama sahadaki performansın yarattığı hayal kırıklığı taraftarı barut fıçısına çevirdi.
TARAFTARI KİMLER DÖVDÜ?
Yanlış teknik adam seçimleri, yanlış oyuncu seçimleri, eldekilerin kaybedilmesi ve harcanan on milyonlarca euroya rağmen kalitenin artmak bir yana gerilemesi, tribünleri gerdi. Başkan; "Kimse bizi bölemez" diyor ama 100. yılda iki F.Bahçe taraftarının arasına polis koydurdup, bölerek oturttuğunu unutuyor.
Saracoğlu'ndan pankartları kaldırtarak taraftarı devre dışı bıraktı. Söylesinler o zaman; o seyirci oyuncularla iletişimini nasıl kuracak, sevgiyi veya kızgınlığı nasıl belli edecek? Tek kelime Türkçe bilmeyen hocaya veya oyunculara, anlamadıkları şarkıları söyleyerek mi?
D.Kiev maçının bitiminde "Yönetim istifa" diyenlere baktım. Hiçbiri belli bir taraftar grubuna ait değildi. Ama onları böyle bağırdıkları için dövenler kimdi? Eski asbaşkan Hakan Bilal Kutlualp, kulübün borçlarını sorguluyor. Uluslararası bağımsız bir denetim kuruluşunun hesapları incelemesini istiyor. SPK sadece şirketi denetliyor, kulübün hesapları ayrı. Buna bir cevap bile çıkmıyor.
Genç F.Bahçeliler'in lideri, geçmişte olanları açıklıyor. Başkan'ın emri ile yaptıkları tezahüratları, bazı taraftar gruplarına yaptıklarını veya teknik direktörlere gösterdikleri tepkileri...
Sayın Yıldırım'ın tespiti yanlış. Meydan doluyor. Ve bir yanlışı daha var. Yıldırım istediği sürece başkanlıkta kalabileceğini düşünüyor. Ama tribünlerin istemediği hiçbir başkan o koltukta oturamaz. Aziz Başkan, önce tribünlerin ateşini dindirmeli. Bunu da samimiyetle yapmalıdır. Çünkü ateş bacayı sarmaya başladı.
Kaynak : Sabah