T.C. YARGITAY
20.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/2702
Karar: 2005/7660
Karar Tarihi: 12.04.2005
ÖZET: Yönetimi kararı, mahkemeden alınan iki kez izin gereğince fıstıkçamı, kozalaklarının toplanarak satışı yapılıp, bedeli bankaya yatırılıp, dekontu mahkeme dosyasına konulan emanetteki para ile ilgili hüküm bulunmadığı gibi, taşınmazın 5 paftada yeraldığı halde, hükümde 6 pafta olarak yazılmasının yanlışlığı yönlerinden temyizi istenmiştir. Orman Yönetiminin temyiz itirazları yerinde ise de, temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez.
(1086 S. K. m. 438) (3402 S. K. m. 12, 16/B) (4342 S. K. m. 7, 13) (1050 S. K. m. 23) (178 S. KHK. m. 13) (YHGK. 03.06.1998 T. 1998/8-347 E. 1998/394 K. ) (YHGK. 12.11.2001 T. 2001/20-1118 E. 2001/1156 K.)
Dava: Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescili davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulü yolunda kurulan 01.11.2004 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.04.2005 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden Hazine vekili Av. Sema Göktürk, temyiz eden Adanalıoğlu Belediye Başkanlığı vekili Av. Selçuk Coşkun ile karşı taraftan temyiz eden Orman Yönetimi vekili Sibel Turna geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı Orman Yönetimi, 25.06.2001 günlü dilekçe ile Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada 1961 yılında yapılan tapulama tespitinde kumluk-mera niteliğinde sınırlandırılan 1211285 m2 yüzölçümündeki Adanalıoğlu Köyü 674 numaralı parselin kumul erozyonunu önlemek amacıyla Maliye Bakanlığının 15.05.1964 gün ve 3121-7421/8196 sayılı olurları ile ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiğini, bundan sonra Orman Genel Müdürlüğü tarafından <Turan Emeksiz> ormanı adı altında okaliptüs, fıstık çamı, kızılçam ile Kıbrıs akasyası gibi ağaçlarla ağaçlandırılarak 30 yaşlarında orman oluşturulduğunu, 4342 Sayılı Yasanın 6. maddesine göre kurulan mera komisyonu tarafından taşınmazın mera olarak tahdit ve tespit edilmek istendiğini, bu işlemin iptali ile parselin orman olarak düzeltilmesi isteği ile dava açmış, Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.06.2001 gün ve 2001/667-685 sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazın 1961 yılında mera niteliğiyle tespitinin yapılıp 3402 Sayılı Yasanın 16/B maddesine göre düzenlenen özel siciline kayıt edildiği, davanın 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca kurulan mera komisyon kararının iptali isteği ile açıldığı, sözü edilen yasanın 13. maddesinde <kadastro yapılan yerlerde 30 günlük askı ilan süresi içinde mera komisyon kararının iptali yönünde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu> gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmiş, kadastro mahkemesince; halen mera komisyonu tarafından bir tahsis kararı verilmediği gibi çekişmeli parselin kadastro tespitinin 1961 yılında yapılıp 1962 yılında kesinleştiği gerekçesiyle 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair 27.12.2001 günlü hükmün Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.09.2002 gün ve 2002/6560-6784 sayılı kararı ile sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmuştur.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin anılan bozma kararında özetle: <Orman Yönetiminin 19.01.2001 günlü itiraz dilekçesi ile komisyonun mera tespit kararına itiraz ettiği halde, itirazın tahsis kararına yönelik olduğu, halen tahsis kararı verilmediği gerekçesiyle itirazın reddine dair kararın yerinde olmadığı, davanın devamı sırasında taşınmaz hakkında 4342 Sayılı Mera Yasa uygulaması ile mera, tespit ve tahdit işlemleri yapılarak sonuçları ilan edilmiş olduğundan, davanın aynı zamanda mera komisyonunun tespit kararına itiraza dönüştüğü, mera komisyonu, yasanın 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince işlem yapmadığı ve bu yasa hükmüne göre kadastro tutanağı da düzenlenmediğine ve yönetimce Maliye Bakanlığının yaptığı tahsise dayanılarak taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltilmesi istendiğinden, davanın ileri sürülüş biçimine ve Mera Yasasının 13/5. maddesi hükümlerine göre davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu, açıklanan nedenlerle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi> gereğine değinilmiştir. Kadastro Mahkemesince bozma kararına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek dosya 3. asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve mahkemece davanın kabulüne, 5 pafta 674 sayılı parselle ilgili mera komisyonunun 21.09.2001 tarih ve 139 sayılı kararının iptali ile taşınmaz vasfının orman olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, Hazine, Tarım Bakanlığı ve Adanalıoğlu Tüzelkişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca kurulan mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit ve tahdit işleminin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu çalışması yapılmamıştır.
1- Tarım Bakanlığının temyiz itirazları yönünden;
4342 Sayılı Mera Yasası gereğince kurulan komisyon tarafından yapılan mera tespit ve tahdit işleminin iptaline ilişkin davalarda hasım, taşınmazın kuru mülkiyetine sahip Hazine ile yararlanma hakkına sahip ilgili köy tüzelkişiliği veya belediyedir. Tarım Bakanlığının davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Taraf sıfatı bulunmayan kişi veya tüzel kişilerin temyiz itirazları dinlenemez. Bu nedenle, davada taraf sıfatı bulunmayan Tarım Bakanlığının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- Hazine ve Adanalıoğlu Belediyesi Tüzelkişiliğinin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, toplanan kanıtlara ve uzman bilirkişi raporuna göre, 1961 yılında kumluk ve mera niteliği ile sınırlandırılan 674 parsel sayılı taşınmazın 1957 yılında çekilmiş hava fotoğraflarına göre tanzim edilen 1960 yılı basımlı memleket haritasında kumluk ve bataklık niteliğinde bulunduğu, Adanalıoğlu Köyü hududundan Akdeniz kenarında doğuya doğru Tarsus İlçesi dahilindeki Kulak Köyü hudutlarına kadar uzanan kumul saha iken ve Akdeniz'den esen sert rüzgarın etkisi ile sahada mevcut kumların tarım arazilerini kapatarak tahrip ettiğinden, 1964 yılında Hazine tarafından Orman Bakanlığına yapılan tahsis sonucu, Orman Bakanlığı tarafından 1964 yılından itibaren okaliptüs, fıstık çamı, kızılçam, Kıbrıs akasyası vs. yapraklı ağaçlar dikilmek suretiyle ağaçlandırılarak, bataklık olan bir kısmının okaliptüs ağaçları ile kurutulduğu, taşınmazın sivrisinek yatağı ve kum erozyonundan kurtarılarak 30-35 yaşlarında verimli ve tam kapalı Devlet ormanı niteliği kazandığı, taşınmazda yabani hayvanlar için dahi av üretme sahası bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hiçbir zaman mera niteliğinde olmayıp, kumluk ve bataklık niteliğinde bulunan taşınmazın mülkiyetine sahip Hazine tarafından, bataklıkların kurutulması ve kumul erozyonunun önlenmesi amacıyla, 1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 23. maddesi (yeni 178 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 13/d maddesi) gereğince ağaçlandırılmak üzere Orman Bakanlığına tahsis edilen ve bu amaca uygun olarak ağaçlandırılarak orman niteliğini kazanan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerekir (Hukuk Genel Kurulunun 03.06.1998 tarih ve 1998/8-347 E. - 1998/394 K. ile 12.11.2001 tarih 2001/20-1118 esas-2001/1156 karar sayılı kararları).
Kaldı ki; mevcut orman örtüsü kaldırılsa dahi dava konusu taşınmazın toprak yapısının sadece deniz kumu olduğundan üzerinde ot da yetişmesi olanaklı olmadığından, böyle bir düşüncenin dahi 4342 Sayılı Yasanın amacına uygun düşmediği, taşınmazın bir başka türlü kullanılmasının olanaklı olmadığı, orman niteliğinin korunmasının tüm açıklanan nedenlerle ülke ekonomisi açısından faydalı olduğu gibi kamu yararının da bulunduğu tartışmasız bir gerçektir.
Yukarıda açıklanan hususlar gereğince, Hazine ve Adanalıoğlu Tüzelkişiliğinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
3- Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Sonuç: Orman Yönetimi kararı, mahkemeden alınan iki kez izin gereğince fıstıkçamı, kozalaklarının toplanarak satışı yapılıp, bedeli bankaya yatırılıp, dekontu mahkeme dosyasına konulan emanetteki para ile ilgili hüküm bulunmadığı gibi, taşınmazın 5 paftada yeraldığı halde, hükümde 6 pafta olarak yazılmasının yanlışlığı yönlerinden temyiz etmiştir. Orman Yönetiminin temyiz itirazları yerinde ise de, temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının birici bendi tamamen kaldırılarak bunun yerine birinci bend olarak <davacı Orman Yönetiminin davasının kabulüne, Adanalıoğlu Köyü 6 pafta 674 parsel sayılı taşınmazla ilgili mera komisyonunun 21.09.2001 tarih ve 139 sayılı kararının iptaline ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline, emanetteki paranın Orman Yönetimine verilmesine> cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.'nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 400.00 YTL. vekalet ücretinin kararı duruşmalı temyiz eden Hazineden alınarak Orman Yönetimine verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 12.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
20.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/2702
Karar: 2005/7660
Karar Tarihi: 12.04.2005
ÖZET: Yönetimi kararı, mahkemeden alınan iki kez izin gereğince fıstıkçamı, kozalaklarının toplanarak satışı yapılıp, bedeli bankaya yatırılıp, dekontu mahkeme dosyasına konulan emanetteki para ile ilgili hüküm bulunmadığı gibi, taşınmazın 5 paftada yeraldığı halde, hükümde 6 pafta olarak yazılmasının yanlışlığı yönlerinden temyizi istenmiştir. Orman Yönetiminin temyiz itirazları yerinde ise de, temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez.
(1086 S. K. m. 438) (3402 S. K. m. 12, 16/B) (4342 S. K. m. 7, 13) (1050 S. K. m. 23) (178 S. KHK. m. 13) (YHGK. 03.06.1998 T. 1998/8-347 E. 1998/394 K. ) (YHGK. 12.11.2001 T. 2001/20-1118 E. 2001/1156 K.)
Dava: Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescili davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulü yolunda kurulan 01.11.2004 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.04.2005 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden Hazine vekili Av. Sema Göktürk, temyiz eden Adanalıoğlu Belediye Başkanlığı vekili Av. Selçuk Coşkun ile karşı taraftan temyiz eden Orman Yönetimi vekili Sibel Turna geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı Orman Yönetimi, 25.06.2001 günlü dilekçe ile Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada 1961 yılında yapılan tapulama tespitinde kumluk-mera niteliğinde sınırlandırılan 1211285 m2 yüzölçümündeki Adanalıoğlu Köyü 674 numaralı parselin kumul erozyonunu önlemek amacıyla Maliye Bakanlığının 15.05.1964 gün ve 3121-7421/8196 sayılı olurları ile ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiğini, bundan sonra Orman Genel Müdürlüğü tarafından <Turan Emeksiz> ormanı adı altında okaliptüs, fıstık çamı, kızılçam ile Kıbrıs akasyası gibi ağaçlarla ağaçlandırılarak 30 yaşlarında orman oluşturulduğunu, 4342 Sayılı Yasanın 6. maddesine göre kurulan mera komisyonu tarafından taşınmazın mera olarak tahdit ve tespit edilmek istendiğini, bu işlemin iptali ile parselin orman olarak düzeltilmesi isteği ile dava açmış, Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.06.2001 gün ve 2001/667-685 sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazın 1961 yılında mera niteliğiyle tespitinin yapılıp 3402 Sayılı Yasanın 16/B maddesine göre düzenlenen özel siciline kayıt edildiği, davanın 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca kurulan mera komisyon kararının iptali isteği ile açıldığı, sözü edilen yasanın 13. maddesinde <kadastro yapılan yerlerde 30 günlük askı ilan süresi içinde mera komisyon kararının iptali yönünde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu> gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmiş, kadastro mahkemesince; halen mera komisyonu tarafından bir tahsis kararı verilmediği gibi çekişmeli parselin kadastro tespitinin 1961 yılında yapılıp 1962 yılında kesinleştiği gerekçesiyle 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair 27.12.2001 günlü hükmün Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.09.2002 gün ve 2002/6560-6784 sayılı kararı ile sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmuştur.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin anılan bozma kararında özetle: <Orman Yönetiminin 19.01.2001 günlü itiraz dilekçesi ile komisyonun mera tespit kararına itiraz ettiği halde, itirazın tahsis kararına yönelik olduğu, halen tahsis kararı verilmediği gerekçesiyle itirazın reddine dair kararın yerinde olmadığı, davanın devamı sırasında taşınmaz hakkında 4342 Sayılı Mera Yasa uygulaması ile mera, tespit ve tahdit işlemleri yapılarak sonuçları ilan edilmiş olduğundan, davanın aynı zamanda mera komisyonunun tespit kararına itiraza dönüştüğü, mera komisyonu, yasanın 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince işlem yapmadığı ve bu yasa hükmüne göre kadastro tutanağı da düzenlenmediğine ve yönetimce Maliye Bakanlığının yaptığı tahsise dayanılarak taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltilmesi istendiğinden, davanın ileri sürülüş biçimine ve Mera Yasasının 13/5. maddesi hükümlerine göre davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu, açıklanan nedenlerle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi> gereğine değinilmiştir. Kadastro Mahkemesince bozma kararına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek dosya 3. asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve mahkemece davanın kabulüne, 5 pafta 674 sayılı parselle ilgili mera komisyonunun 21.09.2001 tarih ve 139 sayılı kararının iptali ile taşınmaz vasfının orman olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, Hazine, Tarım Bakanlığı ve Adanalıoğlu Tüzelkişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca kurulan mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit ve tahdit işleminin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu çalışması yapılmamıştır.
1- Tarım Bakanlığının temyiz itirazları yönünden;
4342 Sayılı Mera Yasası gereğince kurulan komisyon tarafından yapılan mera tespit ve tahdit işleminin iptaline ilişkin davalarda hasım, taşınmazın kuru mülkiyetine sahip Hazine ile yararlanma hakkına sahip ilgili köy tüzelkişiliği veya belediyedir. Tarım Bakanlığının davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Taraf sıfatı bulunmayan kişi veya tüzel kişilerin temyiz itirazları dinlenemez. Bu nedenle, davada taraf sıfatı bulunmayan Tarım Bakanlığının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- Hazine ve Adanalıoğlu Belediyesi Tüzelkişiliğinin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, toplanan kanıtlara ve uzman bilirkişi raporuna göre, 1961 yılında kumluk ve mera niteliği ile sınırlandırılan 674 parsel sayılı taşınmazın 1957 yılında çekilmiş hava fotoğraflarına göre tanzim edilen 1960 yılı basımlı memleket haritasında kumluk ve bataklık niteliğinde bulunduğu, Adanalıoğlu Köyü hududundan Akdeniz kenarında doğuya doğru Tarsus İlçesi dahilindeki Kulak Köyü hudutlarına kadar uzanan kumul saha iken ve Akdeniz'den esen sert rüzgarın etkisi ile sahada mevcut kumların tarım arazilerini kapatarak tahrip ettiğinden, 1964 yılında Hazine tarafından Orman Bakanlığına yapılan tahsis sonucu, Orman Bakanlığı tarafından 1964 yılından itibaren okaliptüs, fıstık çamı, kızılçam, Kıbrıs akasyası vs. yapraklı ağaçlar dikilmek suretiyle ağaçlandırılarak, bataklık olan bir kısmının okaliptüs ağaçları ile kurutulduğu, taşınmazın sivrisinek yatağı ve kum erozyonundan kurtarılarak 30-35 yaşlarında verimli ve tam kapalı Devlet ormanı niteliği kazandığı, taşınmazda yabani hayvanlar için dahi av üretme sahası bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hiçbir zaman mera niteliğinde olmayıp, kumluk ve bataklık niteliğinde bulunan taşınmazın mülkiyetine sahip Hazine tarafından, bataklıkların kurutulması ve kumul erozyonunun önlenmesi amacıyla, 1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 23. maddesi (yeni 178 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 13/d maddesi) gereğince ağaçlandırılmak üzere Orman Bakanlığına tahsis edilen ve bu amaca uygun olarak ağaçlandırılarak orman niteliğini kazanan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerekir (Hukuk Genel Kurulunun 03.06.1998 tarih ve 1998/8-347 E. - 1998/394 K. ile 12.11.2001 tarih 2001/20-1118 esas-2001/1156 karar sayılı kararları).
Kaldı ki; mevcut orman örtüsü kaldırılsa dahi dava konusu taşınmazın toprak yapısının sadece deniz kumu olduğundan üzerinde ot da yetişmesi olanaklı olmadığından, böyle bir düşüncenin dahi 4342 Sayılı Yasanın amacına uygun düşmediği, taşınmazın bir başka türlü kullanılmasının olanaklı olmadığı, orman niteliğinin korunmasının tüm açıklanan nedenlerle ülke ekonomisi açısından faydalı olduğu gibi kamu yararının da bulunduğu tartışmasız bir gerçektir.
Yukarıda açıklanan hususlar gereğince, Hazine ve Adanalıoğlu Tüzelkişiliğinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
3- Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Sonuç: Orman Yönetimi kararı, mahkemeden alınan iki kez izin gereğince fıstıkçamı, kozalaklarının toplanarak satışı yapılıp, bedeli bankaya yatırılıp, dekontu mahkeme dosyasına konulan emanetteki para ile ilgili hüküm bulunmadığı gibi, taşınmazın 5 paftada yeraldığı halde, hükümde 6 pafta olarak yazılmasının yanlışlığı yönlerinden temyiz etmiştir. Orman Yönetiminin temyiz itirazları yerinde ise de, temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının birici bendi tamamen kaldırılarak bunun yerine birinci bend olarak <davacı Orman Yönetiminin davasının kabulüne, Adanalıoğlu Köyü 6 pafta 674 parsel sayılı taşınmazla ilgili mera komisyonunun 21.09.2001 tarih ve 139 sayılı kararının iptaline ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline, emanetteki paranın Orman Yönetimine verilmesine> cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.'nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 400.00 YTL. vekalet ücretinin kararı duruşmalı temyiz eden Hazineden alınarak Orman Yönetimine verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 12.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.