Meme sapkını tosunlar ?

rcpi.nesi

New member

Çetin Altan'ın meme sapkını tosunları kimlerin taşeronu?​

Meme sapkını tosunlar ?

Çetin Altan’ı az çok tanırsınız;
ya oğullarını?
Onlarla ilgili yazısında rahmetli Uğur Mumcu şöyle demişti:
- “Çetin Altan’ın, Ahmet ve Mehmet isimli iki tosunu var. Bunlar da tıpkı babaları gibi bir dönem Marksist-Leninist idiler. Ne var ki zaman içinde bu tosunlar da tıpkı babaları gibi neo-liberal oldular.”
Tam bu noktada bir parantez açıp Çetin Altan’la ilgili mini bir kronolojik tura çıkalım:
Beyzade kökenli olan Çetin Altan, 1965’de Türkiye İşçi Partisi mebusu olarak TBMM’ye girdiğinde keskin bir Sovyetçi yani komünisttir.
Öyle ki dönemin AP milletvekili Hamido’nun (Mahmut Fendoğlu) saldırısına bile uğrar ve fiziki olarak kalıcı bir hasar alır.
İşte bu denli kararlı bir Marksist militan olan Çetin Altan 80’li yıllarda rüya ya da kabustan uyanırcasına sosyalizimden ansızın boşanır ve keskin bir neo-liberal olarak Özal’ın yağdanlığına soyunur.
Ne garip tesadüftür ki, oğulları da aynı mutasyonu geçirir ya da hidayete erişir!.
Baba Marksist, oğulları izinde.
Baba neo-liberal, oğullar yine ardında.
Çetin Bey baba değil de sanki “tosunları”nın zihniyet
peygamberi!
Aile dediğin böyle olmalı zaten!
Anonim düşünmeli, anonim hareket etmeli.
Görev değişimi!..
Bazıları hoşlanmayacak ama Altan ailesindeki bu tablo bana zihniyet değişiminden ziyade görev değişimi gibi geliyor.
Her dönemde ayrı bir görev ve bütün aile topyekün siperde!
Yok bunları yazarken Çetin Altan’ın kalem efendiliği ile Türkçeye olan müthiş hakimiyetini asla görmezden geliyor değiliz.
Zaten öylesi hasletleri olmasaydı böylesi görevlere layık
görülmezlerdi!
Peki ne midir Altan sülalesinin son görevi?
Psikolojik savaş ya da harekata öncü ya da Truva atı olmaktır.
Hayır öyle değil diyenlere soruyorum, gündemi yaşından ötürü izleyemeyen ihtiyar babayı bir tarafa çekersek, “tosunlar”ın “AB ve Dünya vatandaşı olmak” gibi soyut bir söylemin ötesinde fikirleri ile ilgili bir hükmü olan var mı?
Sakın sakın demokrat ve şeffaflaşma yanlısıdırlar falan demeyin bana!
Canlı yayında hoşuna gitmeyen soruyu soran öğrenciyi mahkeme ve tazminatla tehdit eden Mehmet Altan’dan demokrat falan olmaz.
Keza astronomik meblağlarla yazı yazdığı gazeteye ve program yaptığı İslamcı TV’ye biadçı yayını ve de bilinen kimliğinden ötürü sorgulamayı aklının ucundan geçirmeyen birinden özgürlükçü falan da olamaz.
Şefaflaşma yalanı...
Aynı şekilde belli bir amaca binaen kurduğu dezenformasyon amaçlı gazeteye (Taraf) verilen esrarengiz sermaye desteklerini izah edemeyen (Örneğin son olarak Mehmet Betil’in desteği) Ahmet Altan hiç şeffaflaşma yanlısı olabilir mi? “Bu vatanı iki kadın memesine satarım” diyen birinin Taraf’ta karanlık bir görev yapmadığını ve tersine ülke iyiliği için çıkardığını kim iddia edebilir?
Ahmet ve Mehmet Altan’ların seyri ve çelişkileri bağlamında bunun gibi onlarca örnek verilebilir de yerim yok.
Uğur Mumcu’nun nitelemesi ile bu “tosunlar”, dış dinamiklerin hem taşeronu hem de
misyonerleridir
.

Sabahattin ÖNKİBAR YENİÇAĞ http://www.kuvayimilliye.net/v2/detay.php?id=1890
 

zerkli

New member
çetin altan mecliste yediği dayaktan sonra kafasında kalıcı hasar kaldı herhalde. geçmişini unuttu. kesin böyledir. ya da " yahu arkadaş sosyalist olup dayak yiyeceğime liboş (liberalin kısaltılmışı) olur keyfime bakarım demiştir.
 

HTML

Üst