Mehmet Akif Ersoy'un hutbesi!!!

fulldot

New member
"Ey cemaat! Bugün dünyada milyonlarca Müslüman var. Ne acıdır ki hiçbirinin istiklali yok. Yalnız biz
istiklal sahibiydik. Ama biz de yüzyıllardır, elde ne varsa, yabancılara verip geri çekile çekile yaşıyorduk.
Bunun sebebi dinimiz midir? Haşa. Islamiyet hayatı, aklı, mantığı, zamanın icaplarını reddetmez.
Islamiyet dini, ölüler dini değildir. Ama batı dünyası ilim ve fende ilerlerken biz
Müslümanlar ne yaptık? Her şeyi Allah'a havale ve emanet edip tembellik, cehalet ve bağnazlık içinde
donup kaldık. Sonu. ortada: Dilenerek yaşayan hükümetler, harabeler, ekilmemiş
tarlalar, yakılmış ormanlar, hastalıklar, hurafeler, üfürükler, yolsuz, okulsuz köyler, pis şehirler.
Milletin hayrı için ne düşünsen 'Olmaz!' diye dikilen ilimsiz hocalar. Her yeniliğe,
'Biz dedemizden böyle görmedik' diye karşı çıkan yobazlar.
Milletlerin hayatında duraklamak bile ölmek demek iken, biz tamamen durmuşuz. Geriden de
geri bir hale düşmüşüz. Görünen köy kılavuz istemez. Yaşadığımız, ilkel bir hayattır.
Peki, batı ne halde? Gemileri denizleri aşıyor, şimendiferleri dünyayı geziyor, uçakları
havalarda dolaşıyor, ilim adamları hayatlarını araştırmaya vakfetmiş, halk ise mütemadiyen çalışıyor ve okuyor.
Durum bu.
Fakat kudretleri arttıkça hırsları da çoğalıyor. Asya'yı, Afrika'yı bitirdiler, şimdi sıra bize geldi.
Sevr Antlaşması'nı okudunuzsa anlamışınızdır ki bunların bizden istedikleri artık
toprak moprak değil, bu defa canımızı, varlığımızı istiyorlar.
Müslümanlar! Bizi yenmek için düşmanın elinde iki vasıta var: Birincisi kaba kuvvet. Önce kaba kuvvete başvurdular.
Doğudan Ermeniler, güneyden Ingilizler ve Fransızlar üstümüze yürüdü.
Italyanlar Konya'ya kadar yayıldı. Karadeniz boyunca silahlandırılmış Rumlar ayaklandırıldı.
Yetmedi. Batıdan da Yunan ordusunu sürdüler. Ne oldu? Öldü sanılan Müslüman Türk
doğruldu ve yurdunu savunmaya başladı. Sonuç? Artık ne doğuda düşman var, ne güneyde.
Allah'ın yardımıyla ikisini de yendik. Pontus çetelerini de susturmak üzereyiz. Karşımızda bir
Yunan ordusu kaldı. Onu da Sakarya'da bozduk. Batıya attık. Bir de Boğazlar'daki Müttefikler var.
Biz evelallah ikisini de yeneriz.
Ama düşmanın ikinci bir vasıtası var ki birincisinden de güçlü: Nifak! Osmanlı Devleti'ni bu
silahla parçaladılar, sonra da parçaları teker teker yuttular. öyleyse bugün de, yarın da herkes
gözünü dört açmalı, kimin ve neyin hesabına birbirimizin gırtlağına sarılmamız isteniyor, bunu çok iyi düşünmeli.
Aklımızı kullanmazsak böyle mazlum ve garip olmaya devam ederiz
."

kaynak: Şu Çılgın Türkler sayfa:521
 

VolkaN

Altın Üye
buraya daha uydun taşındı
 

HTML

Üst