- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bir sözün, benzetme amacı güdülmeden, başka bir söz yerine kullanılmasına mecaz-ı mürsel (düz-değişmece) denir.
Mecaz-ı mürselde de sözler gerçek anlamlarının dışına çıkmaktadır. Bu sanat söylenenle kastedilen sözcükler arasındaki anlam ilgisine dayanmaktadır.
Örnekler:
Mecaz-ı mürselde de sözler gerçek anlamlarının dışına çıkmaktadır. Bu sanat söylenenle kastedilen sözcükler arasındaki anlam ilgisine dayanmaktadır.
Örnekler:
- Sınıf, yeni öğretmeni merakla bekliyordu.
- Ülkeler ancak kalem ve kılıç ile varlıklarını sürdürebilirler.
- Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta
Tamburi Cemil Bey çalıyor eski plakta.
- Ankara, Kıbrıs konusunda temkinli davranıyor.
- Dilerim Tanrıdan ki, sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun
- Şanlı hikâyesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengâmelerin
Naklediyor yâdını gelen geçene
Bu hayalde uyur Bursa her gece
- Güç bela bir bilet aldım gişeden
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan
- Çaydanlık kaynıyor, ocağı kapatabilirsin.
- Kandilli yüzerken uykularda
Mehtabı sürükledik sularda
- Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal
- Evet, oğlum Hoca sevmezdi, bilirim sarayı
Ama sövmezdi de hoşlanmadığından dolayı