PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Biz Beşiktaş`ı çok seviyoruz!
Ölürüz!
Yakarız!
Yıkarız!
Uçarız!
Kaçarız!
Amaaa...
Bilet almayız!
Bedava isteriz!
Ne çok seviyormuşsunuz gerçekten!
**
Maskeler düşüyor birer birer...
Denizlispor maçından sonra çıkan olayların sonunda bir şey savundum...
Gerçekten Beşiktaş`ı adam gibi sevenler ile sevmeyenler yakın zamanda ortaya çıkacaktır...
Sabırlı olalım, kurunun yanında yaşı da yakmayalım...
Çünkü, kriz zamanlarında en önemli irade, soğuk kanlı olmaktır...
Mantıklı hareket etmek için buna ihtiyaç var...
Şimdi...
İşte o günler gelmeye başladı...
Daha neler göreceğiz bakalım!
**
Beşiktaş taraftarı yönetimin kaldırdığı otobüse mi kaldı?
Veya yönetimin verdiği bedava biletler olmasa tribünü dolduramaz mı?
"Bütün tribünü temizlesene" diye bağrılıyorsa eğer, o zaman bedava biletin peşinde koşmamak gerekiyor...
Bu tribün bizim! "Yönetim uyuma, taraftarın dışarıda" demekte neyin nesi?
Hangi yönetimden bahsediyorsunuz?
İki haftadır sürekli protesto edilen yönetimin mi?
Yönetim bilet vermedi diye tribünü boş bırakmak yakışık almaz...
**
Çok ince bir detay var...
Önümüzdeki maçta olacak protesto neyin protestosu olacak?
Cebinde kombinesi olan, son parası ile biletini alarak maça gelen taraftar uyanık olmalı...
Neden mi?
Tribün büyüktür...
Fakat, aynı zamanda da küçüktür...
Olup biten herşey gözlemlenebilir...
Kimin ne yaptığı, nasıl tavır aldığı net bir şekilde ortadadır...
Hani vardır ya! İki resim arasında ki farkı bulun diye...
Aynen öyle işte!
Aman ha! Bu bedava bilet peşinde koşan kitlenin protestolarına alet olmayın!
Eğer protesto olacaksa da, delikanlı gibi Beşiktaş için olmalı...
Siyah-beyaz renklere yakışan budur!
##
Yazıklar olsun sana!
Bülent Kocabey...
Beşiktaş`ın alt yapısında yıldızı parladı...
Okan Koç transferindeki takasta, Gençlerbirliği`ne gönderildiğinde en çok onun için üzülmüştüm...
Düşünün ki daha Beşiktaş A takımında bir maç oynamadan, İlhan Cavcav onu istedi...
O kadar güveniyordu...
Bu kardeşimizden İlhan Cavcav bile umudu kesti yıllar sonra...
Bıraktı...
5 seneden fazla zaman geçti...
Ne Okan Koç bize yar oldu. Ne de Bülent Kocabey istenilen patlamayı yaptı...
Bu saatten sonra ne olur, hiç bişey olmaz!
Dönelim Cumartesiye, 90 dakika sonuna...
Bu Beşiktaş eğitimi almış kardeşimiz, Eskişehirspor taraftarının "at, at" temposuna, Beşiktaş`lı bir futbolcudan aldığı formayı yere atarak cevap veriyor...
Utanmadan, sıkılmadan...
Ey gidi Bülent!
O taraftar belki sana kendini porsuk çayına at dedi?
Yarın sana "vur, vur" deseler gidip vuracak mısın?
Kendini "yak" deseler yakacak mısın?
Beşiktaş formasını şirinliklerine, yalakalıklarına alet etme...
O forma sen yere attın diye değerinden birşey kaybetmez!
Sen kaybedersin...
Ve kaybettin...
O zaman, sen gittiğinde içim sızlamıştı...
Şimdi seni Türk futboluna hizmet ederken görünce içim sızlıyor...
Yazık!
FATİH KAYA / HABER1903
28.10.2009 11:25
Ölürüz!
Yakarız!
Yıkarız!
Uçarız!
Kaçarız!
Amaaa...
Bilet almayız!
Bedava isteriz!
Ne çok seviyormuşsunuz gerçekten!
**
Maskeler düşüyor birer birer...
Denizlispor maçından sonra çıkan olayların sonunda bir şey savundum...
Gerçekten Beşiktaş`ı adam gibi sevenler ile sevmeyenler yakın zamanda ortaya çıkacaktır...
Sabırlı olalım, kurunun yanında yaşı da yakmayalım...
Çünkü, kriz zamanlarında en önemli irade, soğuk kanlı olmaktır...
Mantıklı hareket etmek için buna ihtiyaç var...
Şimdi...
İşte o günler gelmeye başladı...
Daha neler göreceğiz bakalım!
**
Beşiktaş taraftarı yönetimin kaldırdığı otobüse mi kaldı?
Veya yönetimin verdiği bedava biletler olmasa tribünü dolduramaz mı?
"Bütün tribünü temizlesene" diye bağrılıyorsa eğer, o zaman bedava biletin peşinde koşmamak gerekiyor...
Bu tribün bizim! "Yönetim uyuma, taraftarın dışarıda" demekte neyin nesi?
Hangi yönetimden bahsediyorsunuz?
İki haftadır sürekli protesto edilen yönetimin mi?
Yönetim bilet vermedi diye tribünü boş bırakmak yakışık almaz...
**
Çok ince bir detay var...
Önümüzdeki maçta olacak protesto neyin protestosu olacak?
Cebinde kombinesi olan, son parası ile biletini alarak maça gelen taraftar uyanık olmalı...
Neden mi?
Tribün büyüktür...
Fakat, aynı zamanda da küçüktür...
Olup biten herşey gözlemlenebilir...
Kimin ne yaptığı, nasıl tavır aldığı net bir şekilde ortadadır...
Hani vardır ya! İki resim arasında ki farkı bulun diye...
Aynen öyle işte!
Aman ha! Bu bedava bilet peşinde koşan kitlenin protestolarına alet olmayın!
Eğer protesto olacaksa da, delikanlı gibi Beşiktaş için olmalı...
Siyah-beyaz renklere yakışan budur!
##
Yazıklar olsun sana!
Bülent Kocabey...
Beşiktaş`ın alt yapısında yıldızı parladı...
Okan Koç transferindeki takasta, Gençlerbirliği`ne gönderildiğinde en çok onun için üzülmüştüm...
Düşünün ki daha Beşiktaş A takımında bir maç oynamadan, İlhan Cavcav onu istedi...
O kadar güveniyordu...
Bu kardeşimizden İlhan Cavcav bile umudu kesti yıllar sonra...
Bıraktı...
5 seneden fazla zaman geçti...
Ne Okan Koç bize yar oldu. Ne de Bülent Kocabey istenilen patlamayı yaptı...
Bu saatten sonra ne olur, hiç bişey olmaz!
Dönelim Cumartesiye, 90 dakika sonuna...
Bu Beşiktaş eğitimi almış kardeşimiz, Eskişehirspor taraftarının "at, at" temposuna, Beşiktaş`lı bir futbolcudan aldığı formayı yere atarak cevap veriyor...
Utanmadan, sıkılmadan...
Ey gidi Bülent!
O taraftar belki sana kendini porsuk çayına at dedi?
Yarın sana "vur, vur" deseler gidip vuracak mısın?
Kendini "yak" deseler yakacak mısın?
Beşiktaş formasını şirinliklerine, yalakalıklarına alet etme...
O forma sen yere attın diye değerinden birşey kaybetmez!
Sen kaybedersin...
Ve kaybettin...
O zaman, sen gittiğinde içim sızlamıştı...
Şimdi seni Türk futboluna hizmet ederken görünce içim sızlıyor...
Yazık!
FATİH KAYA / HABER1903
28.10.2009 11:25