- Katılım
- 7 Kas 2006
- Mesajlar
- 26,181
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Mars keşif aracı Curiosity’nin geçtiğimiz hafta başarılı bir şekilde Kızıl Gezegen’e inmesi, Dünya’nın en yakın komşusunda bir gün yaşamamız için gerekli olan bilgileri edinmemiz adına büyük bir atılım oldu şüphesiz. Ancak Dünya’da sahip oldukları zor coğrafi özelliklerle Mars’a benzeyen şehirler de yok değil. Bilim insanları bu şehirlerin barındırdıkları özellikleri iyi analiz ederek, gelecekte Mars’ta daha sağlıklı yaşam koşulları oluşturulabileceğine inanıyor. ABD’den Birleşik Arap Emirliklerine, Antarktika’dan Meksika’ya kadar Mars’a benzerlikler gösteren Dünya şehirlerini iO9 sitesi mercek tuttu.
Black Rock Çölü
ABD’nin Nevada eyaletinde yer alan ve her yıl Ağustos ayının sonunda “Yanan Adam” festivaline ev sahipliği yapan Black Rock City, son derece çorak bir arazi olan Black Rock çölünde yer alıyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 1,191 metre olan çöl, 2,600 km karelik bir alan kaplıyor. Son derece düz ve boş bir arazi olması sebebiyle, roket ve hız denemeleri için tercih edilen Black Rock Çölü, aynı zamanda yaşama imkan vermeyen özelliklere sahip.
Mars’ı andıran özellikleri, çok şiddetli fırtınalara sahne olması ve yüksek bir sıcaklığa sahip olması. Festivalciler, bir hafta süren ve devasa insan figürlerinin yakıldığı etkinlik esnasında kendilerini korumak için geçici binalar inşa ediyor. Black Rock’ta yaşama olanak verecek tesislerin inşa edilmesi, Mars’ın şiddetli kum fırtınalarına nasıl karşı koyacağımızı konusunda bizlere yardımcı olabilir.
Araştırma İstasyonu, Antarktika
Bilim insanları, Mars’ta yaşam olup olmadığına dair yürütülen çalışmaların bir kısmını uluslararası ekiplerle Antarktika’da sürdürüyor. Red Mars adlı üç ciltlik eserin yazarı Kim Stanley Robinson, Kızıl Gezegen’de yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlamak için Antarktika’da uzun yıllar geçirmiş bir isim.
Robinson ve birçok bilim insanı, buzul kıtada bulunan en son teknoloji araştırma istasyonuna büyük önem veriyor. Sebebi, bu tesisin Mars ikliminde hayatta kalmak için en ideal yapılardan biri olduğuna inanmaları. Araştırma istasyonu, dört hidrolik bacak üzerinde duruyor. Böylece, şiddetli fırtınalardan korunmak için yükselebiliyor. Bu tür bir istasyon, Mars fırtınalarından korunmak için oldukça ideal olabilir.
Dubai
Çölün ortasından yükselen dev bir şehir olan Dubai, Mars çöllerinde nasıl yaşanması gerektiği konusunda insanlığın en büyük araştırma modeli olabilir. Ancak Dubai’nin Kızıl Gezegen’de kullanacağımız hayatta kalma kılavuzuyla uyuşmayan tarafları da var.
Dev gökdelenler için kullanılan materyaller ve tüketilen aşırı enerji, Kızıl Gezegen’de benimsememiz gereken tasarruflu olma mantığıyla uyuşmuyor. Ne de olsa Mars kaynakları Dünyamız kadar zengin olan bir yer değil.
Las Vegas
Dubai gibi, kurak bir çölün ortasında bulunan “dünyanın eğlence merkezi” Las Vegas, Mars’a benzeyen coğrafi özellikler sunan bir başka yer. Kurak dağlarla çevrili olan şehir, Mars soğuk olduğu kadar sıcak bir şehir.
İçinde bulunduğu iklime tükettiği su ve enerjiyle uyum sağlayan Las Vegas, zor şartlarda üst düzey bir yaşam kurmanın örneği olabilir. Ancak Dubai gibi, şehrin tükettiği yüksek enerjiyi Kızıl Gezegen’de üretmek çok zor. Belki de bir gün Las Vegas’ın minyatürlerinden Mars’ta kurulabilir.
Nunavut şehirleri
Kanada’nın Nunavut bölgesi, Mars’a en fazla benzerlik gösteren bölgelerden bir tanesi. Soğuk ve kuru topraklara sahip olan Nunavut, Dubai veya Las Vegas’ın harcadığına kıyasla çok daha az kaynak tüketerek hayatta kalmayı başaran şehirlere sahip. Fotoğrafta görülen yer, Arviat kentindeki John Arnalukjuak okulu.
Okul, çok az enerji kullanarak sıfırın altındaki sıcaklıklara dayanabiliyor. Yere çok yakın inşa edilen bir barınak olan okul, Mars’ın -55 Santigrat dereceye varan soğuklarında hayatta kalmak için ideal bir yapı.
ABD ve Meksika’daki Pueblo’lar
Modern Meksika ve ABD’de yüzyıllar önce yaşamış olan yerliler, yazın soğuk, kışın sıcak kalmayı başaran özel mimariye sahip evler inşa etmişti. İçten birbirleriyle bağlantılı olan Pueblo’lar, eğimli kayalık alanlarda inşa ediliyordu.
Bu evlerin inşasında zamanla balçık kullanılmaya başlandı. Küçük pencereler kum fırtınalarını dışarıda tutarken, kalın duvarlar sert hava şartlarına karşı koruma sağlıyordu. Bilim insanları, Mars balçığından yapılacak, birbiriyle bağlantılı puebloların, Kızıl Gezegen’de birçok kişiye barınma imkanı verecek büyük evler olarak kullanılabileceğini düşünüyor.