_TozKoparaN_
Altın Üye
Emekli tümgeneral, darbelerin tartışıldığı bir oturumda 60 ihtilalini anlatıyor:
“Efendim hatırlayanlar olacaktır..Neydi öyle tahkikat komisyonları..Kutuplaşmalar. Devrin iktidarı yanlış bir yola girmişti...”
Biri itiraz ediyor:
“Yanlış yola giren iktidarı doğru yola çekmek silahlı kuvvetlerin görevi mi?”
Artık bu konuların eğrisini doğrusunu bilmesi gereken herkes biliyor. Kalkıp o emekli generale öyle değil böyle, demenin de faydası yok.
Çok zorlarsanız size aldatılmış gafil gözüyle bakar.
O, safiyane bir şekilde kendisini mülk sahibi, gibi görüyor.
Öyle yetişmiş, öyle inandırılmış.
Tam adını koyamasa da iktidarları da bir şirkete tayin edilen genel müdür gibi görüyor.
Daha uyanık olanları işin inceliklerini ve hinliğini bilir. Ama en masumları böyle düşünüyor.
Yarın bir gün her kurum yerli yerine oturtulursa muhtemelen böyle düşünen emekliler vatanı düşman istilasına uğramış kabul edeceklerdir.
Otuz yıl, kırk yıl, elli yıl bu ülke bu konuları konuştu.
İşin aslına hiç inemedi.
Hep anayasa dedi, kanunlar dedi, jeopolitik dedi, düşmanlar dedi, şartlarımız özel dedi..Aslını soru olarak ortaya koyamadı.
Oysa bu ülkede her gelen iktidar, iktidarını örtülü ve dolambaçlı yollarla silahlı kuvvetlerle paylaşmak zorunda kalıyordu.
İktidarı paylaşmak örtülü olduğu için yapılan düzenlemelere itiraz aleni olamıyor. Hep başka gerekçeler uydurulmak zorunda kalınıyor.
İktidarı paylaşma konusu netleştirilirse muhtemelen hem anayasamız hem de kanunlarımız net hale gelecek.
Amalı, fakatlı, ancaklı şerhlere ihtiyaç kalmayacak.
Orduyu tamamen siyasi iradenin emrine vermek onu etkisizleştirmek anlamına gelmiyor.
50 yıllık propagandanın sonunda insanların şuuraltına böyle bir şablon enjekte edildi:
Siyasidir yarın ne yapacağı belli olmaz..Vatanı satar da, hile hurda yapar da..Oysa asker sadece rejimin değil, her şeyin teminatıdır.
Ülkeyi bir şirket gibi düşünürseniz şablondan şöyle bir sonuç çıkıyor:
Patrondur, ne yapacağı belli olmaz..Şirketi satar da hile hurda yapar da.. Oysa şirketin güvenlik birimi şirketin teminatıdır..
O çok kutsallaştırdığınız demokrasi de siyasi iktidar patron vekili hükmünde oluyor.
Hani millet seçiyor, vekil ediyor ya..Onun için şirkete benzettim.
“Efendim hatırlayanlar olacaktır..Neydi öyle tahkikat komisyonları..Kutuplaşmalar. Devrin iktidarı yanlış bir yola girmişti...”
Biri itiraz ediyor:
“Yanlış yola giren iktidarı doğru yola çekmek silahlı kuvvetlerin görevi mi?”
Artık bu konuların eğrisini doğrusunu bilmesi gereken herkes biliyor. Kalkıp o emekli generale öyle değil böyle, demenin de faydası yok.
Çok zorlarsanız size aldatılmış gafil gözüyle bakar.
O, safiyane bir şekilde kendisini mülk sahibi, gibi görüyor.
Öyle yetişmiş, öyle inandırılmış.
Tam adını koyamasa da iktidarları da bir şirkete tayin edilen genel müdür gibi görüyor.
Daha uyanık olanları işin inceliklerini ve hinliğini bilir. Ama en masumları böyle düşünüyor.
Yarın bir gün her kurum yerli yerine oturtulursa muhtemelen böyle düşünen emekliler vatanı düşman istilasına uğramış kabul edeceklerdir.
Otuz yıl, kırk yıl, elli yıl bu ülke bu konuları konuştu.
İşin aslına hiç inemedi.
Hep anayasa dedi, kanunlar dedi, jeopolitik dedi, düşmanlar dedi, şartlarımız özel dedi..Aslını soru olarak ortaya koyamadı.
Oysa bu ülkede her gelen iktidar, iktidarını örtülü ve dolambaçlı yollarla silahlı kuvvetlerle paylaşmak zorunda kalıyordu.
İktidarı paylaşmak örtülü olduğu için yapılan düzenlemelere itiraz aleni olamıyor. Hep başka gerekçeler uydurulmak zorunda kalınıyor.
İktidarı paylaşma konusu netleştirilirse muhtemelen hem anayasamız hem de kanunlarımız net hale gelecek.
Amalı, fakatlı, ancaklı şerhlere ihtiyaç kalmayacak.
Orduyu tamamen siyasi iradenin emrine vermek onu etkisizleştirmek anlamına gelmiyor.
50 yıllık propagandanın sonunda insanların şuuraltına böyle bir şablon enjekte edildi:
Siyasidir yarın ne yapacağı belli olmaz..Vatanı satar da, hile hurda yapar da..Oysa asker sadece rejimin değil, her şeyin teminatıdır.
Ülkeyi bir şirket gibi düşünürseniz şablondan şöyle bir sonuç çıkıyor:
Patrondur, ne yapacağı belli olmaz..Şirketi satar da hile hurda yapar da.. Oysa şirketin güvenlik birimi şirketin teminatıdır..
O çok kutsallaştırdığınız demokrasi de siyasi iktidar patron vekili hükmünde oluyor.
Hani millet seçiyor, vekil ediyor ya..Onun için şirkete benzettim.
