Üyesi oLdugum bi grup tarafından GönderiLmiş.. ama öyLe bi gruba dahiL değiLim =) SizLe paylaşayım istedim..
Bir suredir, tartIsIlan bir "su" sorunu var. AslInda bu, sadece su ile ilgili
degil, bircok sey bulunuyor. Genel anlamda hayatIn butununde tartIsIlmasI
gereken bir durum.
Tuketimin ve dogayI hor kullanmanIn, adaletsizligin yasandIgI bir dunyada
afetlerin olmamasInI beklemek, sonuclarInI dusunmemek safdillik olur. Biraz
kendimize, olana bitene bakmak bile yeterli. Allah nicin insanlara bazen
felâketler verir, afetler olur, bunlarIn uzerinde hic mi hic dusunulmez.
Kur'an'da bircok kIssadan sonra "Siz hic dusunmez misiniz?" ya da Ad ve Semud
kavimleriyle ilgili olaylar anlatIldIktan sonra da bu ve benzeri sorular
sorulur. "Siz hic akl etmez misiniz?" Bu olanlarIn hic biri nedensiz degil.
Yeryuzunde olan, olusan hicbir olay nedensiz degildir.
Din, hayattan cIkarIlmak isteniyor. Bunu ne yazIk ki muhafazakâr demokrat
Muslumanlar da yapIyorlar. Gorunuslerinde nasIl gorunurlerse gorunsunler,
niyetleri ve amelleri gorunuslere uymadIkca sonuc fark etmiyor.
1994 yIlInda Istanbul'da buyuk bir su sorunu bulunuyordu. RP Istanbul Buyuksehir
Belediye secimlerini kazandIktan sonra birden yagmurlarIn yagmasIyla, bir
bereketin fIskIrmasIyla cehepeli Nurettin Sozen'in iki ifadesi olmustu, biri:
"TanrI bizi sevmiyor." Digeri ise: "OnlarIn yukarIdaki ile arasI iyi" deyivermis
ve bu bir refleksle dIsa vurmustu. Milli Gorusculere ait bir ifade degildi bu,
Nurettin Sozen'e ait. Peki bu nasIl bir dIsavurum ve neden boyle oluyor, bunun
uzerinde dusunmek gerek. Bugun aynI kisiler, Turkiye'yi yonetiyorlar, neden bu,
boyle oluyor. O zaman ki niyet neydi, bugunku ne, ona bakmada yarar var. O
zaman, gercekten de insanlarIn niyetleriyle amelleri bir olunca, Allah onlarIn
islerini kolaylastIrIyor. Bugun aynI yoneticiler, niyetlerini zahiren [acIkca]
beyan ediyorlar. Dine ve dini olusa yeni bakIslar getiriyorlar. Her seyden once
"dindarlIgI ve dini mucadeleyi" tanImlayan sayIn basbakan, ekibi ve sevenlerinin
tutumlarIna bakmak yeterli. DindarlIgI ve dini tutumu "din milliyetciligi
yapIlIyor gibi" [Ne demekse bu, bu da ona ozgu bir ifade.] gostermek buyuk bir
vehamet. Kur'an'a ve Islâm'a baglIlIgI ve o ugurda mucadeleyi "din
milliyetciligi" gibi kIsIr bir donguye cekmek bagIslanabilinir mi? DindarlIk,
IrkcIlIk degil ki!..
Islâm bir IrkIn, bir kavmin, ya da sadece MuslumanlarIn dini degildir. Butun
insanlIgI kucaklayan bir din. Kisi kabul etmiyor ve bu hayatIn dIsInda duruyorsa
onun tercihi. Peki bundan kasIt nedir? Nicin boyle soyleniyor. Yeryuzunde Hak
ile batIl mucadelesi vardIr. Bunun olmadIgInI soylemek bile bir felâketin
habercisi olmaya yeter. Sorumluluk makamInda olanlarIn sorumlulugu kendisiyle
sInIrlI degildir.
Bizzat yasadIgIm cok carpIcI iki ornegi vermekten kacInmayacagIm.
Bu secimlerde, Beykoz Soguksu Mahallesi eski belediye baskanInIn sokagInda bir
gurup basortulu bayan ile karsIlastIk. Saadet Partisi adIna oy istedik. Akepe'ye
oy vereceklerini soylediler. Biz ise Saadet Partisi'nin dunya gorusunu, hayata
bakIsInI anlattIk ayakustu. Bu arada, bizler Akepe'nin Avrupa uyum yasalarI
cercevesinde gelinen surec ile ilgili uc ornek sunduk. Bunlardan biri "Zina'nIn
yasalarda serbest bIrakIlmasI", ikincisi Antalya'da gene aynI surec sonucunda
"Homoseksuller, lezbiyen ve gay'lar icin acIlan otel", ucuncusu ise o tarihten
bir ay oncesi "Tekirdag'da iki lezbiyen bayanIn evliliklerini" ornek olarak
verdik. Bir de bu fakirin sokagInda bu surec sonunda yasanan bir faciayI ornek
verdik. Bunun uzerine o ortulu bayanlar, bize diklenip donup ne deseler iyi:
"Siz insanlarIn ozgurlugunu kIsItlayamazsInIz. Zina yaparlar yaparlar size ne!"
Gelinen facianIn sonucunu dusunun.
Bir digeri ise Millî Gazete adIna Kuzeydogu Anadolu bolgemizi dolasIrken, bir
ilimizde, FP zamanInda ilce baskanlIgI yapmIs, avukatlIk yapan, ayrIsmada
Akepe'nin uc kurucusundan biriyle tanIstIk, konustuk. Ogrencilik yIllarInda bir
cemaate mensup, esi bir muftunun kIzI. Kerli ferli birisi. AramIzda gecen uzun
bir sohbetin ardIndan, "Akepe'den dIslandIgInI, bu partiye cIkarcIlarIn egemen
oldugunu, kendimizi dIsarIda bulduk" demesi uzerine. "Iyi ya yuvanIza donun"
deyisime verdigi cevap cok daha carpIcI. "Ben dini referansla siyaset yapan bir
partide yer almayacagIm." "NasIl bir partide yer alacaksInIz" soruma:
"Karakterli insanlarla birlikte olacagIm" deyince, o zaman Ecevit hayattaydI.
"Sizin yeriniz Ecevit'in yanIdIr" deyivermistim. OrtalIk buz gibi olmustu.
Gelinen surec. InsanlarIn bilinc kaymasI ve sonuclarI. Toplumu, aile kurumunu AB
ugruna nasIl bir ucuruma goturuldugunu fark edebilir miyiz? Bunlar birkac
ayrIntI. Peki bundan sonra, bu curumeden sonra ne beklenir. Ki, bu
anlattIklarImIz devede kulak, daha feci bir durum soz konusu.
Bereket nicin kesilir, yagmurlar nicin yagmaz?
Ali Haydar Haksal
Bir suredir, tartIsIlan bir "su" sorunu var. AslInda bu, sadece su ile ilgili
degil, bircok sey bulunuyor. Genel anlamda hayatIn butununde tartIsIlmasI
gereken bir durum.
Tuketimin ve dogayI hor kullanmanIn, adaletsizligin yasandIgI bir dunyada
afetlerin olmamasInI beklemek, sonuclarInI dusunmemek safdillik olur. Biraz
kendimize, olana bitene bakmak bile yeterli. Allah nicin insanlara bazen
felâketler verir, afetler olur, bunlarIn uzerinde hic mi hic dusunulmez.
Kur'an'da bircok kIssadan sonra "Siz hic dusunmez misiniz?" ya da Ad ve Semud
kavimleriyle ilgili olaylar anlatIldIktan sonra da bu ve benzeri sorular
sorulur. "Siz hic akl etmez misiniz?" Bu olanlarIn hic biri nedensiz degil.
Yeryuzunde olan, olusan hicbir olay nedensiz degildir.
Din, hayattan cIkarIlmak isteniyor. Bunu ne yazIk ki muhafazakâr demokrat
Muslumanlar da yapIyorlar. Gorunuslerinde nasIl gorunurlerse gorunsunler,
niyetleri ve amelleri gorunuslere uymadIkca sonuc fark etmiyor.
1994 yIlInda Istanbul'da buyuk bir su sorunu bulunuyordu. RP Istanbul Buyuksehir
Belediye secimlerini kazandIktan sonra birden yagmurlarIn yagmasIyla, bir
bereketin fIskIrmasIyla cehepeli Nurettin Sozen'in iki ifadesi olmustu, biri:
"TanrI bizi sevmiyor." Digeri ise: "OnlarIn yukarIdaki ile arasI iyi" deyivermis
ve bu bir refleksle dIsa vurmustu. Milli Gorusculere ait bir ifade degildi bu,
Nurettin Sozen'e ait. Peki bu nasIl bir dIsavurum ve neden boyle oluyor, bunun
uzerinde dusunmek gerek. Bugun aynI kisiler, Turkiye'yi yonetiyorlar, neden bu,
boyle oluyor. O zaman ki niyet neydi, bugunku ne, ona bakmada yarar var. O
zaman, gercekten de insanlarIn niyetleriyle amelleri bir olunca, Allah onlarIn
islerini kolaylastIrIyor. Bugun aynI yoneticiler, niyetlerini zahiren [acIkca]
beyan ediyorlar. Dine ve dini olusa yeni bakIslar getiriyorlar. Her seyden once
"dindarlIgI ve dini mucadeleyi" tanImlayan sayIn basbakan, ekibi ve sevenlerinin
tutumlarIna bakmak yeterli. DindarlIgI ve dini tutumu "din milliyetciligi
yapIlIyor gibi" [Ne demekse bu, bu da ona ozgu bir ifade.] gostermek buyuk bir
vehamet. Kur'an'a ve Islâm'a baglIlIgI ve o ugurda mucadeleyi "din
milliyetciligi" gibi kIsIr bir donguye cekmek bagIslanabilinir mi? DindarlIk,
IrkcIlIk degil ki!..
Islâm bir IrkIn, bir kavmin, ya da sadece MuslumanlarIn dini degildir. Butun
insanlIgI kucaklayan bir din. Kisi kabul etmiyor ve bu hayatIn dIsInda duruyorsa
onun tercihi. Peki bundan kasIt nedir? Nicin boyle soyleniyor. Yeryuzunde Hak
ile batIl mucadelesi vardIr. Bunun olmadIgInI soylemek bile bir felâketin
habercisi olmaya yeter. Sorumluluk makamInda olanlarIn sorumlulugu kendisiyle
sInIrlI degildir.
Bizzat yasadIgIm cok carpIcI iki ornegi vermekten kacInmayacagIm.
Bu secimlerde, Beykoz Soguksu Mahallesi eski belediye baskanInIn sokagInda bir
gurup basortulu bayan ile karsIlastIk. Saadet Partisi adIna oy istedik. Akepe'ye
oy vereceklerini soylediler. Biz ise Saadet Partisi'nin dunya gorusunu, hayata
bakIsInI anlattIk ayakustu. Bu arada, bizler Akepe'nin Avrupa uyum yasalarI
cercevesinde gelinen surec ile ilgili uc ornek sunduk. Bunlardan biri "Zina'nIn
yasalarda serbest bIrakIlmasI", ikincisi Antalya'da gene aynI surec sonucunda
"Homoseksuller, lezbiyen ve gay'lar icin acIlan otel", ucuncusu ise o tarihten
bir ay oncesi "Tekirdag'da iki lezbiyen bayanIn evliliklerini" ornek olarak
verdik. Bir de bu fakirin sokagInda bu surec sonunda yasanan bir faciayI ornek
verdik. Bunun uzerine o ortulu bayanlar, bize diklenip donup ne deseler iyi:
"Siz insanlarIn ozgurlugunu kIsItlayamazsInIz. Zina yaparlar yaparlar size ne!"
Gelinen facianIn sonucunu dusunun.
Bir digeri ise Millî Gazete adIna Kuzeydogu Anadolu bolgemizi dolasIrken, bir
ilimizde, FP zamanInda ilce baskanlIgI yapmIs, avukatlIk yapan, ayrIsmada
Akepe'nin uc kurucusundan biriyle tanIstIk, konustuk. Ogrencilik yIllarInda bir
cemaate mensup, esi bir muftunun kIzI. Kerli ferli birisi. AramIzda gecen uzun
bir sohbetin ardIndan, "Akepe'den dIslandIgInI, bu partiye cIkarcIlarIn egemen
oldugunu, kendimizi dIsarIda bulduk" demesi uzerine. "Iyi ya yuvanIza donun"
deyisime verdigi cevap cok daha carpIcI. "Ben dini referansla siyaset yapan bir
partide yer almayacagIm." "NasIl bir partide yer alacaksInIz" soruma:
"Karakterli insanlarla birlikte olacagIm" deyince, o zaman Ecevit hayattaydI.
"Sizin yeriniz Ecevit'in yanIdIr" deyivermistim. OrtalIk buz gibi olmustu.
Gelinen surec. InsanlarIn bilinc kaymasI ve sonuclarI. Toplumu, aile kurumunu AB
ugruna nasIl bir ucuruma goturuldugunu fark edebilir miyiz? Bunlar birkac
ayrIntI. Peki bundan sonra, bu curumeden sonra ne beklenir. Ki, bu
anlattIklarImIz devede kulak, daha feci bir durum soz konusu.
Bereket nicin kesilir, yagmurlar nicin yagmaz?
Ali Haydar Haksal