* * M a v i Ş i i r l e r * *

waterres

New member
Katılım
18 Eyl 2006
Mesajlar
48
Reaction score
0
Puanları
0
ÖLÜMÜNE MAVİ

Alev alev vedalar yaşanan zamanlar
Her yeni gün yeni bir umutla uyanmak hayata
Bir yoksulluk ki kanatır, tuz basar yarana
Tükenmek işte böyle başlar sonra elvedalar
Işıklar kapanıp birer birer perdeler çekilir.
Yaşamak ağır bir yüktür işte sırtımda
İzin ver bana, ben hüzünüm çünkü üzüntüyüm
Sense mutluluk...

Rüzgar yalnızlığa sürüklüyor çalınan sevinçlerimi
Bir yıldız kayıyor gökten, kulağıma fısıldanıyor
Geçmişte çekilen acılar, sancılar bugün gibi.
Düpedüz kederim ben, günü gelince çekip giden
Sense hiç yazılmamış bir şiir...

Terkedilmiş bir limanın kıyısında oturuyorum şimdi
Ayaklarım sallanıyor, denizim ölümüne mavi
Sancılar vuruyor beynimi, gerçekler vuruluyor yüzüme
Perişanım yani, denizim beni çağırıyor kucaklaşmaya
Sense bir şarkı hiç söylenmemiş...

Gece üstüme çöküyor işte yine, acımasızca, kahpece
En uzak, en parlak yıldızım, göğüm ölümüne mavi
Zamanım geldiğinde kayıp gideceğim sonsuzluğa
Sakın engel olma müsaadeni istediğimde, bırak gideyim
Son sigaramı kır at o an, nefretini gizleme haykır
Ne kadar haykırırsan o kadar çabuk mavileşir göğün
O kadar çabuk ulaşırsın mutluluğuna, hayatına
Ben ölümüne maviyim, vakti geldimi basar giderim...

WATERRES

KIRMIZI PAZARTESİ

Hayat gibidir, bütün bir yaşam sanki

Gözlerinin içinden o sessiz sedasız geçişlerim,

Varla yok arasındaki o hiçlikteymişim gibi,

Kırmızı gibi sanki…



Sadece bir hiç’im şimdi,

Gecenin içinde yalnız, tenhada sabahsız bir hiç,

Geceyse bitsin..! asılsız bir yaşanmışlık daha silinsin,

Günü yüzüme vuran güneş saklansın ayın arkasına,

Yıkamadığım ellerim kalsın bana hatıra,

Yaşanmamış bin sevgi, mutluluk, hüzün kalsın arkamda

Gözlerim kalsın, gözlerinin içine gömülmüş gözlerim

Ve yok olsam da bir hiç gibi, ellerin kalsın aklımda

Bazen soğuk, bazen terli ürkek, kırılgan ellerin…

Bir damla gözyaşı, bir damla düşerken gökyüzünden

Bin acı saplanırken göğsüme,

Dizilirken kelimeler boğazımdan dilime,

Bir şey var böyle kırmızı gibi sanki,

hiç sevmiyorum pazartesileri…



binlerce kez çoğaltılmış,

ama aslı ve hiçbir kopyası olmayan bir suretim sanki.

Sağıma baksam taş duvar, sol yanım sancılara gebe,

Önüm arkam sobe…

Çaresiz bir var oluşum yani, ne yapsam yanlış,

Ne söylesem kuruntu, ihmal, aldanış yarınlarda,

Varmışım, yokmuşum bir hiçmişim kahrolası zamanda..!

Ama yinede ‘’Kırmızı’’ vurunca yüzüme,

Bir başka güzel oluyor gündüzde, gecede.



Ne kötü…

Sadece bir ‘’hiç’’ bir ‘’pazartesi’’ bir ‘’kırmızı’’

Hiç ölüme,

Pazartesi üzüntüye,

Kırmızı en güzeline hayata, yaşama dair.

Ne kötü…



Ama bir şey var yinede görüyorum, duyuyorum,

Konuşamıyorum…

Kırmızı gibi sanki,

Gözlerimden süzülen kan gibi kırmızı,

Damarlarımdan akan gibi şeffaf,

Tüm doğrular kadar gerçek bir şey var,

Kırmızı pazartesi hiç yere sevemiyorum seni

Bir damla yaş damlayınca gökten gözüme,

Gözyaşlarım eşlik edercesine nurlara,

Canımdan bir parça alınırcasına acırken içim,

Haykırsam milyon kere dağlara taşlara,

Seni seviyorum canım,

Seni seviyorum, seni seviyorum..

WATERRES
 
Gece üstüme çöküyor işte yine, acımasızca, kahpece
En uzak, en parlak yıldızım, göğüm ölümüne mavi
Zamanım geldiğinde kayıp gideceğim sonsuzluğa

zamanı geldiğinde...

eline sağlık kardeş.
 
Sirrakadem

SIRRAKADEM

Kendi gözlerimi oyarken kendi ellerimle ben
Yokluğundan güçsüzleşen bedenimi savurup bir duvara
Sevebildiğimi bile unutup loş bir karanlığa sığınarak
Kan pıhtısı gibi bölünmüş sevmelerimden kaçıyorum,
Sokak ortasında zehirlenmiş bir köpek gibiyim,
Çaresiz seven yüreğim artık yokmuş gibi kıvranıyorum.

Her an biraz daha kayboluyor bendeki parmak izlerin
Tutamıyorum, engel olamıyorum,
Ne kadar dibe vurursam kendimi o kadar çıkıyorum
Ne kadar gitsem o kadar yaklaşıyorum,
Ne kadar beklesem sen önemsemiyorsun...

Bir karıncanın ayak sesleriyle irkiliyorum geceleri
O kadar sessiz karanlık
O kadar çok karanlık sessiz, gün karanlık,
Atamıyorum rengini dudaklarımdan...

Sustun;
Sırrın susmakmış senin,
Yanacak dokunduğun her yer sen sustun,
Düşlerime yangın yerinden kalma bir yokluk soktun.

Sır aradık,
Sır verdik,
Sırrakadem düştük..!

Sen sustun.

WATERRES
 
MAVİ DAMLALAR

Dün gece sen uyurken,
Her bir damlasına bir isim verdim yağmurun
1 mavi, 2 mavi, 3 mavi...
Gökyüzü dansedercesine karanlık geceyle
Koşuyordum parlak ve yalnız yıldızın peşinde
Başımda yağmur, ellerimde gece mavi bir bilmece.

Sen uyurken izin verdim rüzgara
Fısıldaması için mutluluğu yağmurun kulağına
Habersizdin, pencerene vuran damlalardan
Geceye ihanet eden ayın yokluğundan.
Dokunulmazdım ve kıymetli, serseri bir yağmur altında
İsim koyuyordum damlalara,
4 mavi, 5 mavi, 6 mavi...

Geceyi boğarken aydınlığa şimşekler,
Gökyüzü ağlıyordu benim yerime, senin yerine
Ve bir flüt sesiyle idama gidiyordu yalnız yıldız
Dualar ediliyordu, hiç dikkatsiz günahlar işleniyordu
Hayırlı bir geceye davet ediyordu nurlar seni
Sonrası mavi, 7 mavi, 8 mavi, 9 mavi...

Boynum kıldan ince şimdi, sabahım zindanlardadır
Vazgeçmek baygın bir serçe şimdi ıslak kanatlarıyla
Çırpınan, damlaları tutmaya çalışan ellerim gibi
Delilik bu biliyorum, ateşe verilen bir kent
Camına vuran damlalar ve sen habersiz
Her birinin adının mavi olduğundan,
Sabahı karşılaman için, geceden sana koşan.
Hepsinin adı MAVİ...

WATERRES
 
Asi ve Mavi

Seni ilk gördüğümde;
Bahar yeni gülümsüyordu yüzüme
Bir beyazlık doğmuştu göğüme
İlk çıkmazlığım mı demeliyim buna?
Yoksa çıkmaz sokak mı?
Sonra hep seni aradı gözlerim
Sağım sen olmuştun, solum sen
Bakmak ilk kez korkutuyordu sanki
Senin gözlerimi ilk okşayışında

O an;
Masumluğunu hissetmişti buzlu ellerim
Titreyen ellerim miydi yoksa
Gözlem mi ilk dokunuşunda?
Ve gülüşünü bekledim sonra
Soluk gözlerime ilk gülümsemende
Tekrar açtı bahçemdeki sardunyalar
Sen bilmezsin o günlerimi
Ak güvercinler gibi havalandım hayallere
Sevda tohumları attın bilmeden yüreğime

Sana ilk aşık olduğum gün
Yağmurlar sildi yeryüzünden acıyı
Ve ben hayalleri boyadım gökkuşağı rengine
Elele dolaşmak istedim hayat yolunda seninle

Seninle ilk yürüdüğümde
Ayaklarım başka takvimlerin izindeydi
Ve farklı yelkovanlar peşinde
Ölümsüz ırmakların kıyısında haykırmak istiyordum;
Aşkımı ve hayalimde kurduğum ebem kuşağını
Artık biliyordum;
Sevdalı değil karasevdalıydık
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaşça başça ileri
Geçemezdi ikimizi
Ve biz asi ve maviydik
Gökyüzünün beslediği renk
Rüzgarın uzaktan üflediği nefes...


Mavi Gece

Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız
Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece
Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu
Ve gözlerinde farkettim ilk kez
Bütün gecelerin mavi olduğunu

Bir mavi geceydi o
Bütün gecelerden güzel
Bir mavi geceydi o
Benim için ömre bedel

Ve sonra...
Bir gidişin vardı ki
Mutluluğuma inat
Bir gidişin vardı ki
Kırıldı içimde kol kanat

Umutlarımın mavisini alıp gittin
Denizlerimin mavisini çalıp gittin
Masmavi dünyama
Simsiyah bir çivi çakıp gittin...

Gittin
Ve sen de her yalan gibi bittin...

tşkler kardeşim
 
MAVİ RESİM

İnanmak güç biliyorum
Hayallerin ortasında kaybolmak,
Tutulan dileklerle yaşamak ömür boyu...
Ömür boyu mutluluk oyunu oynamak
Gülmek, umut etmek, beklemek
Biliyorum hayat çok güç ve inanılmaz.
Sarı gülleri düşünüyorum
Toplayıp toplayıp önüne sunsam diyorum
Ayak izlerimden tanısan beni,
Birde tuttuğum bir dilekten mutluluğun adına.

Hiç birimizin farketmediği bir mavilik olsa diyorum
Gökyüzü hiç kararmasa,
Deniz coşmasa çılgılar gibi,
Ağaçlar mavi yaprak verse,
Güller mavi açsa,
Mavi bir şehirden çıkılsa yola, bilinmeyene...

Hayat denilen seninle doğsa bir mavi damlayla
Güneş te katılsa bu mutluluğa, hiç batmasa,
Arasıra gözlerimiz ışığa takılsa, kamaşsa
Gökyüzü ağlasa sırf sen istiyorsun diye,
Sen istiyorsun diye adını taşıyan milyon damla
Akıtsa dünyama...
İlkbahar akşamlarında bile canım sıkılmasa
İğrenmesem artık hoşçakallardan, vedalardan
Hepimizin öleceğini takmasam kafama,
Kursağıma dizilmese kelimeler maviye çalan akşamda
Bir gelincik nidasıyla haykırsam maviye, suya
İnce bir yağmurun ıslatacağını yüreğimizi...

Gel seninle ıssız bir sokakta mavi bir resim çizelim sonra
Bir Cuma günü dileklerimizle, umutlarımızla süsleyelim
Sonra pazartesileri silelim resmimizden, acılarımızı silelim
Hayallerimizi ekleyelim salıya, çarşambaya...
Perşembe umut günü olsun,
Cumartesi, Pazar mavi kentimizi çizdiğimiz resim...
Tutalımmı dileğimizi ne dersin?

WATERRES
 
BİR MAVİ

Bir şiir sonrasındayım şimdi,
Gecenin tam ortasında, en tenhasında,
Bir mavilik etrafımda, mavilik aklımda.

Bir şiir sonrasında,
Geceyle gündüzün ortasında, uykularının en tatlı anında,
Bir mavilik rüyalarımda, mavilik rüyalarında.

Bir şiir,
Maviye dair, sevmeye, aşka, hayallere dair,
Bir mavilik hayatımda, mavilik hep aklımda.

Bir mavi, bir ben, bir şiir,
Gecenin en kuytusunda,
Yasaklanan aşklarda,
İnadına kavuşmalarda,
Sabaha koşuşturmalarda.

Bir mavi, bir ben,
En güzelim rüyalarda,
En temiz hayallerde,
Delicesine mavi göklerde,
Yağmurlarla konuşmalarda.

Bir mavi,
Her zaman yanımda,
En temiz duygularda,
Kalbimin en saklısında,
Yanıbaşımda bir mavi...

WATERRES
 
SEBEBİ SENSİN

Sebebi sensin bu gözyaşlarının;

Şimdi saçlarımı kestirsem kısacık,
Kumaş pantalon altına converse giysem (hatta bağlamasam onları)
Sakalımı istediğin gibi bıraksam (kısa ve sadece çenemin üzerinde)
Tırnaklarımı her hafta kessem (çıtlatmasam)
Sana her seferinde kahve hazırlasam,
Her sabah aynı saatte uyandırsam (ilk günaydının olsam)
Şımarıklıklarına bile göz yumsam,
Yüksek sesle hiç konuşmasam karşında,
Her çayın yanında üçüncü şekeri ben koysam (hem sen daha istemeden)
Hergün senden önce uyanıp günümüze hazırlansam,
Sen uyumadan asla uyumasam,
Sürekli tekrarlayan sesler çıkarmasam,
Ağlıyacağını hissedip sussam,
Susuzluğunu, açlığını yeniden hissetsem (sen daha söylemeden)
Sürekli sevdiğin şarkıcı ve şarkıları dinlesem (hatta konserine bile seninle gelsem)
Gitme dediğinde kalsam,
Git dediğinde gitsem,
Sana hergün şiirler yazsam (hatta okusam)
Şarkılar söylesem telefonda aşka dair,
Saçlarımı jölelesem, parfümler sürünsem,
Her yağmur başladığında atsam kendimi sokaklara,
Sırılsıklam ıslansam senin için (hatta hastalansam, hasta olduğumu sana hiç sezdirmesem)
Güneş olsam ısıtsam ellerini,
Ateş olsam yaksam bedenini,
Su olsam serinletsem içerilerini,
Çayımı karıştırırken hiç ses çıkarmasam (hiç şeker atmasam hatta)
Bir çöplükte yapayalnız geberirken,
Sana bir hayvan gibi öldüğümü hissettirmesem.
Ölesiye açken, son paramla sadece senin karnını doyursam,
Hergün gidişini seyrettiğimi söylesem gizlice,
Ve dönüşünü beklediğimi her akşam,
Umutsuzca iyi olduğunu görebilmek için sadece,
Gizlice seni seyrettiğimi söylesem.
Senden esirgediğim hiçbirşey olmadığını söylesem,
Senin için öleceğimi,
Seni çok sevdiğimi söylesem,
Bir daha hiç gülmesem,
Ağlasam,
Ağlasam,
Ağlasam,
Gülüşlerimin sebebi sen
Tekrar severmisin beni?

WATERRES
 
Geri
Üst