aytoldi
New member
- Katılım
- 14 Ara 2006
- Mesajlar
- 1,156
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bu iki tür aynı tarlanın ürünü, aynı kumaşın farklı renkte iki ipliği, aynı dokunun yan yana yerleşmiş damarı gibiler. Devlet müzesinden tarihi eser ve tablo çalan kravatlı hırsızlar ile devlet hazinesinden beslenen bildik, tanıdık, eş-dost-yandaş-akraba-kardeş takım elbiseli, kravatlı soyguncular, eskiden de vardı.
Bugün de varlar.
Bugün daha çoklar.
Tayyip Erdoğan, 8 yıl önce milletin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz-hortumları keseceğiz sözleri vererek iktidara gelmişti. Bugün müzeden tablo çalan ile hazineden beslenenlerin sayısında bir azalma, eksilme, düşme olmadı.
Hangisi daha pislik!
Müze soyan mı!
Hazineden beslenen mi!
Ayrım yapılamaz; devletin yani milletin malının soyulmasında müzeden yapılan ile hazineden koparılan fark etmez. Devlet Resim ve Heykel Müzesinden Hoca Ali Rızanın kara kalem 18 tablosunu çalan ile TMSFnin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) mallarını ve parasını talan edenler, aynı tornadan çıkma aynı tezgâh sahibinin kolladıklarıdır.
***
İkisi de koruma altında.
Müzeden tablo çalanlar; o kadar korunuyorlar ki, çaldıkları tabloların kopyasını bile yaptırmamış yerine fotokopilerini çektirip müze duvarındaki çerçeveye yerleştirmişler.
TMSF Hazinesinden geçinenler de o kadar korunuyorlar, gizleniyorlar, örtünüyorlar ki, Meclisteki milletvekilleri bile bunların isimlerine ulaşamıyor.
Bir milletvekili çıktı.
Peşine düştü, araştırdı; Devleti zarara uğrattıkları ve içlerini boşalttıkları için TMSFnin el koyduğu şirketler, bankaların, kurumların mal varlıklarından, mülklerinden kimlere, hangi fiyata satışlar yapılmıştır ve devletin malı haline gelen TVlerde, gazetelerde, dergilerde, radyolarda kimler programcılık yapmıştır ve bu programcı yazarlara hangi maaşlar ödenmiştir? Bu ödemeler hangi ölçülere göre yapılmıştır sorusunu en yetkili bakana sordu. Yetkili bakan da cevap verdi.
Soran: Atilla Kart.
Cevaplayan: Ali Babacan.
Atilla Kart, CHP Milletvekili.
Ali Babacan, Devlet Bakanı.
***
Millet adına sorgulayıcı milletvekili Atilla Kart, dün bir basın toplantısı yaparak, milletin malını korumaktan sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacanın 170 sayfalık cevap gönderdiğini, bu 170 sayfalık cevabın 49 sayfalık bölümünde; milletin satılan mallarının türü ve özellikleri ile alıcılarının isminin boş bırakıldığını açıkladı.
Milletvekili ağır suçladı.
Karartma yapıldı diyor.
Karambol yaratıldı diyor.
Ve şu tabloyu veriyor:
Star TVnin 170 kalem (beyaz eşya, mobilya, otomobil gibi) malının alıcısı belli değildir. Uzan Grubuna ait, 372 kalem eşyanın (motorlu araç, atölye tezgâhı, asansör, beyaz eşya, av tüfekleri, tabanca, otomobil, otobüs gibi) belli değildir. Mehmet Albayrak isimli kişinin satın aldığı 82 kalem (video, klavye, klima gibi) eşyanın satış bedeli belli değildir. Hüseyin Kartal isimli kişinin satın aldığı 574 kalem eşyanın (elektronik cihazlar) satış bedeli belli değildir. TMSFnin 12 milyon 875 bin TLye neyi satın aldığı belli değildir. Vodafoneun 15 milyon 645 bin TLye neyi satın aldığı belli değildir. Muhammen bedelinin (piyasa değeri) 30 milyon TL olduğu belirtilen gayri menkul, 1 milyona satılmıştır. TMSFnin el koyduğu TVler, gazeteler, dergiler ve radyolarda hangi gazeteci yazarlara, hangi yüksek maaşlarla program yaptırıldığı, yazı yazdırıldığı da belli değildir.
Müzeden tablo çalan!
Hazineden beslenen!
İkisi de aynı.
İkisinin de isimleri gizleniyor.
Ne garip tesadüf!
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Muzeden_tablo_calan_Hazineden_beslenen&tarih=12.03.2010&Newsid=293110&Categoryid=4&wid=108
Bugün de varlar.
Bugün daha çoklar.
Tayyip Erdoğan, 8 yıl önce milletin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz-hortumları keseceğiz sözleri vererek iktidara gelmişti. Bugün müzeden tablo çalan ile hazineden beslenenlerin sayısında bir azalma, eksilme, düşme olmadı.
Hangisi daha pislik!
Müze soyan mı!
Hazineden beslenen mi!
Ayrım yapılamaz; devletin yani milletin malının soyulmasında müzeden yapılan ile hazineden koparılan fark etmez. Devlet Resim ve Heykel Müzesinden Hoca Ali Rızanın kara kalem 18 tablosunu çalan ile TMSFnin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) mallarını ve parasını talan edenler, aynı tornadan çıkma aynı tezgâh sahibinin kolladıklarıdır.
***
İkisi de koruma altında.
Müzeden tablo çalanlar; o kadar korunuyorlar ki, çaldıkları tabloların kopyasını bile yaptırmamış yerine fotokopilerini çektirip müze duvarındaki çerçeveye yerleştirmişler.
TMSF Hazinesinden geçinenler de o kadar korunuyorlar, gizleniyorlar, örtünüyorlar ki, Meclisteki milletvekilleri bile bunların isimlerine ulaşamıyor.
Bir milletvekili çıktı.
Peşine düştü, araştırdı; Devleti zarara uğrattıkları ve içlerini boşalttıkları için TMSFnin el koyduğu şirketler, bankaların, kurumların mal varlıklarından, mülklerinden kimlere, hangi fiyata satışlar yapılmıştır ve devletin malı haline gelen TVlerde, gazetelerde, dergilerde, radyolarda kimler programcılık yapmıştır ve bu programcı yazarlara hangi maaşlar ödenmiştir? Bu ödemeler hangi ölçülere göre yapılmıştır sorusunu en yetkili bakana sordu. Yetkili bakan da cevap verdi.
Soran: Atilla Kart.
Cevaplayan: Ali Babacan.
Atilla Kart, CHP Milletvekili.
Ali Babacan, Devlet Bakanı.
***
Millet adına sorgulayıcı milletvekili Atilla Kart, dün bir basın toplantısı yaparak, milletin malını korumaktan sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacanın 170 sayfalık cevap gönderdiğini, bu 170 sayfalık cevabın 49 sayfalık bölümünde; milletin satılan mallarının türü ve özellikleri ile alıcılarının isminin boş bırakıldığını açıkladı.
Milletvekili ağır suçladı.
Karartma yapıldı diyor.
Karambol yaratıldı diyor.
Ve şu tabloyu veriyor:
Star TVnin 170 kalem (beyaz eşya, mobilya, otomobil gibi) malının alıcısı belli değildir. Uzan Grubuna ait, 372 kalem eşyanın (motorlu araç, atölye tezgâhı, asansör, beyaz eşya, av tüfekleri, tabanca, otomobil, otobüs gibi) belli değildir. Mehmet Albayrak isimli kişinin satın aldığı 82 kalem (video, klavye, klima gibi) eşyanın satış bedeli belli değildir. Hüseyin Kartal isimli kişinin satın aldığı 574 kalem eşyanın (elektronik cihazlar) satış bedeli belli değildir. TMSFnin 12 milyon 875 bin TLye neyi satın aldığı belli değildir. Vodafoneun 15 milyon 645 bin TLye neyi satın aldığı belli değildir. Muhammen bedelinin (piyasa değeri) 30 milyon TL olduğu belirtilen gayri menkul, 1 milyona satılmıştır. TMSFnin el koyduğu TVler, gazeteler, dergiler ve radyolarda hangi gazeteci yazarlara, hangi yüksek maaşlarla program yaptırıldığı, yazı yazdırıldığı da belli değildir.
Müzeden tablo çalan!
Hazineden beslenen!
İkisi de aynı.
İkisinin de isimleri gizleniyor.
Ne garip tesadüf!
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Muzeden_tablo_calan_Hazineden_beslenen&tarih=12.03.2010&Newsid=293110&Categoryid=4&wid=108