Mübarek 23 Nisan

kostebek

New member
Bugün 23 Nisan..
Bugün İslâm ümmetinin birlik ve gayreti ile İstanbul Meclis-i Mebusanı’nın devamı olmak üzere ve yeni seçilen kişilerle birlikte, bir Cuma günü Hacıbayram’da kılınan namazdan sonra, hatimler ve dualarla Ankara’da ilk Meclis açıldı

İlk Meclis’in milliyeti İslâm idi; hakimiyet-i milliye, müdafaa-yı hukuk ruhu ile birleşerek kuva-yı milliye/gayret-i diniyeye dönüştü..

Yeni Meclis, farklı etnik unsurlardan oluşan, ama tek bir inanç içinde bütünleşmiş bir iman cephesi hüviyetinde idi, Sivas ve Erzurum kongrelerinde ifadesini bulduğu gibi tek gaye vardı: Hilafet ve saltanatı korumak..

Bu gaye; Mustafa Kemal’in “Halife ve Hakan Efendimiz” diye başlayan ve “Kullarınız” diye biten heyet-i temsiliye namına, Ankara’dan İstanbul’a gönderdiği mesajlarda, “Âlem-i İslâm”a gönderilen beyannamelerde açıkça ifadesini bulmaktadır..

İlk Meclis’in istinatgâhı çok açıktır ki; İslâm ümmetinin gayret-i diniyesidir.. İlk Meclis’e ruh veren hareketin merkezi camilerdi.. İstiklâl Savaşı’nda elden ele dolaşan sancak, ilk Meclis’in açılışında kapıya asılmış bulunan Kelime-i Tevhid sancağı idi..

Sanılanın aksine, ordu bir Meclis kurmadı; Meclis, Osmanlı’nın bakiyesi, dağılmamış birlikle de bütünleşerek yeni bir ordu kurdu..

İlk Meclis kurulduğunda Hilafeti Koruma Cemiyetleri teşkil edildi İslâm âleminde.. Hindistan’dan Mısır’a kadar birçok İslâm memleketinden maddi yardımlar yağdı.

Mustafa Kemal’in İslâm dünyasına yayınladığı beyannamede, “Vatan toprağı”nın sınırları açıkça bellidir. Hindistan, İran, Turan, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ve Mısır’ı da içine alacak kadar, İslâm unsurların yoğun olarak bulunduğu bir coğrafyadır..

İlk Anayasa’da, halkın meşru temsilcisi olarak ve onun adına hareket etmek anlamına milli hâkimiyet Meclis’e verilmiştir.

İlk Meclis; dini, din-i mübini İslâm olan bir devlettir.. Bu konu Anayasa’da açıkça belirtilmiştir.. Kuvvetler birliği esastır ve Osmanlı Teşkilat-ı Esasi kanunu ile birlikte mer’i olan Osmanlı’nın devamı mahiyetinde bir Meclis söz konusudur..

Kaldı ki; daha sonra devletin dini maddesi Anayasa metninden çıkartılırken; daha sonra Hilafet makamının ilgasında bile, bugün de mer’i olan yasada “Hilafet mânâ ve mefhum olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şahsı manevisinde mündemiçtir” denmiştir ki, bu anlamda TBMM hâlâ İslâm ümmetinin birliğini temsil etmektedir.

Türk ulusçuluğunun temellerine baktığınızda da göreceksiniz ki; bu kavram batıdaki “nation”un karşılığı değil, din birliği anlamına gelen “millet” kavramının karşılığıdır.. Mehmet Âkif; bu durumu “Hani milliyetin İslâm idi, kavmiyette ne”, “Fikri kavmiyyeti tel’in ediyor Peygamber” şeklinde ifade etmektedir..

Lozan’da da bütün Müslüman unsurlar, ulusun tabii unsurları olarak kabul edilmiş, Türk’ü, Arap’ı, Kürt’ü, Boşnak’ı, Arnavut’u, Çerkez’i, Gürcü’sü herhangi bir ayırıma tabi tutulmamış, ancak gayrimüslim unsurlar azınlık statüsüne tabi tutulmuştur..

Hilafet ile Meclis’in bütünleşmesi de buradan kaynaklanmaktadır..

Tüm bilad-i İslâm’da teşekkül ettirilen Hilafet komitelerinden bu maksatla Hilafet’in meşru temsilcisi olarak görülen Ankara hükümetinde büyük maddi destekler sağlanmaktadır. Bugünkü İş Bankası bu paralarla kurulmuştur ve bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi, hâlâ bu Hilafet Fonu’nun maddi kaynaklarını yönetmekle, esasen hâlâ Hilafet’in mirasçısı bir siyasi hareket olma pozisyonundadır..

Birinci Meclis’te hal böyle iken, 2. Meclis’te Ankara’ya hâkim olan zihniyet, İttihat Terakki içindeki Hilafet ve Türklük yanlılarının dışındaki Batıcı unsurlardır. 2. Meclis bir darbe meclisi hüviyetindedir.. Daha sonra İstiklâl Mahkemeleri, açık oy gizli tasnif yöntemi ile ortaya çıkacak seçimler ve tek parti hükümetinin anlayışı ile İstiklâl Harbi’ni yapan/yöneten 1. Meclis’in varlık ve meşruiyet anlayışının dışında bir yapıdır..

Bugün kutladığımız bayram, her ne kadar çocuklar için bir şenlik ve izci bayramı, resepsiyon ve kokteyllerle süslenmiş bir bayram havasına bürünse de, milli egemenlik kavramına vurgu yapan, çoğu kişi bilmese de ilk Meclis’in açılışının anıldığı bir bayramdır..

Mübarek 23 Nisan Bayramınızı tebrik ediyor. Anasır-ı İslâm’ın vahdeti için dua ediyorum.

Dilerim bir gün, TBMM ya da Kültür Bakanlığı, 1. Meclis’in açılışını tarihî belgelere sadık kalarak belgesel olarak yayınlar da, millet bu tarihî gerçeği öğrenir..

Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir.. Tarihten ders alınır.. Tarih, tecrübeler birikimi ve bir milletin ortak hafızasıdır.. Geleceği doğru bir şekilde inşa için sağlam bir tarih şuuruna ihtiyaç vardır..

Selâm ve dua ile..


Abdurrahman Dilipak
 

RuTH

Altın Üye
DiLipak hocam güzeL yazmış ama
şimdi biriLeri İrtica HortLadı diye ortaLığı
birbirine karıştırır :hhmanD

 

HTML

Üst