eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Lugano da var Fenerbahçe de yok
Beni F.Bahçe değil Antalyaspor şaşırttı. Haftalardan beri kaybetmeyen takım bu mu? Orta sahada doğru düzgün pres yapamıyor, sahadaki on birin hacimli görüntüsüne rağmen oyuna mücadeleci bir ruh katamıyor. Yukarıdan bakarken heybetinden ürktüğümüz Djiemova salına salına geziniyor Sarı-Lacivertli savunmanın derinliklerinde.
Antalyaspor un ilk 45 dakika itibarıyla tek güzel yanı oynama düşüncesiyle sahaya çıkmış olmasıydı. Orta sahanın duruşu savunmadan ziyade forvete yakındı. Tipik bir deplasman takımı stratejisine uzaktılar. Oyunu F.Bahçe sahasında kurmak istediler. Aslında bu tam da Sarı-Lacivertli takımın istediği bir şeydi. Çünkü fazlasıyla boş alan kaldı F.Bahçe nin hünerli ayaklarına. Josico sıradan özelliklerine rağmen basit oyun becerisiyle orta sahada kolay top topladı. Emre, Alex, Carlos basit pas marifetiyle pozisyon organizasyonlarına sürekli kapı araladı. Uğur Boral, fuleli ve diriplingli oyununu disipline edemediği için takım estetiğini biraz dağıtan adam gibi durdu. Bu arada bulduğu erken gol F.Bahçe\\\'nin işini fazlasıyla kolaylaştırdı. (Güiza istese de kaçıramayacağı bir pozisyonda topu filelerle buluşturmayı başardı.) Sonra not etmeye koyuldum F.Bahçe nin kaçırdıklarını. Kazım ın üstten giden enfes volesi, Uğur un Ömer in son anda kornere çeldiği sert şutu, Güiza nın benim teknik kapasitem bu kadar diye haykıran top kontrol edemeyişleri, Alex in bile bu pozisyon harcama serüvenine balıklama dalışı...
Bu kadar çok pozisyona girip bu kadar kolay kaçırmak F.Bahçe nin oyununda bir denge problemi olduğunu resmediyor. Takımın moral ve konsantrasyon debisi çok düşük. Aragone \'in en fazla bu alana yatırım yapması lazım.
Antalyaspor, 43. dakikada Volkan atıldığı halde ikinci yarının ilk dakikalarında hiç de eksik takım görüntüsünde değildi. Çünkü F.Bahçe de sahada on bir kişilik bir takım gibi durmuyordu. Alex iyice oyundan kopmuştu. Kazım ın zaten takım savunmasına dolaylı yönlerden de olsa hiçbir katkısı yoktu. Bu süreçte konuk takımın Djiemova ile çok net bir pozisyonu değerlendirememesi Sarı-Lacivertli takım için büyük şanstı. Ve Aragones çok beklemeden yerinde bir hamle yaparak Alex in yerine Devidi oyuna sürdü. Bu değişiklikle birlikte F.Bahçe tekrar hareketlendi, Lugano nun golü geldi.
Güiza nın attığı golün asistini de yapan bu oyuncudan kısaca söz etmek istiyorum. Sahadaki diğer F.Bahçeli oyuncuların tamamının hırsını toplasanız sanırım bir Lugano hırsına denk gelmez. Müthiş tutkulu oynuyor ve her şeyden önce modern futbolda hırs ve mücadelenin, meziyetin önünde koştuğunu belgeliyor. Şayet sertliği sadece topa olsa, rakiplerine karşı acımasız yollara başvurmasa Lugano, hakkında methiye düzülmeyi hak eden bir istikrar heykeli.
Son söz: Fenerbahçe nin Lugano tutkusuna ihtiyacı var.
HAYRİ BEŞER / ZAMAN