Jacob adanın esrarengiz yerlisinin adı. Jacob’un gizemini koruyan birçok detay devam ediyor. Kendisini adanın güçlendirdiğini söyledi. Ayrıca diğerlerinin lideri olarak biliniyor ve hiç kimse onu göremiyor. Hiç yaşlanmıyor (aynı şekilde bu özelliği Richard’ a da verdi) ve en az 19. Yüzyıldan bu zamana adanın yerlisi. Oceanic 815’in yolcularının birkaçıyla ve Ilana’yla da tanıştığını ayrıca akıcı bir şekilde Korece ve Rusça konuşabildiğini gördük.
2007 yılında, dört parmaklı heykelin altında ikamet ederken; görünüşe bakılırsa John Locke’n kılığına girmiş, kendisi gibi gizemli ezeli düşmanın baskısı altında kalan Benjamin Linus tarafından öldürüldü. Ölürken sahte Locke’a söylediği son sözler; “ onlar geliyor” oldu. Jacob’un öldüğü bilinse de bilinmese de, o sırada 1977 yılında olan zaman atlamış kahramanlarımız hidrojen bombasını patlatarak, adada yaşayan herkesin kaderini değiştirmiş olabilir.
Bilinmeyen Zaman Dilimi
Bilinmeyen zaman diliminde Jacob, dört parmaklı heykelin altında yaşıyordu ve bu yerde bir duvar kilimi dokumaya başlamıştı (bitmiş halini 2007 yılında gördük). Aynı zaman diliminde adanın bilinen Jacob dışındaki tek yerlisi, siyah saçlı ezeli düşmanı. Geminin adaya varmak üzere olduğu sabah, sahilde bu ezeli düşmanıyla konuştu. Jacob’u geminin adaya gelmesine izin vermesinden dolayı itham etti ve insanın doğası dolayısıyla hata yaptığı için uyarmaya çalıştı. Düşmanı, Jacob’u öldüremeyeceğini, ama bir boşluğunu yakaladığı gün er ya da geç bunu mutlaka yapacağını söyledi. Bunun üzerine Jacob; “ bunu yapacağın zaman burada olacağım” şeklinde cevap verdi.
Dolaylı Referanslar
Zaman içinde diğerlerinin lideri haline geldi. Belki Richard dışında birkaç kişiye onunla direkt konuşma izni verilmiş olabilir. Diğerleri Jacob’un otoritesini sorgulayamıyor ve onun dediklerini yapıyorlardı. İsmini birçok kez, Benjamin bir eyleme geçmeden önce izin isterken duyduk. Hatta Rachel Carlson’un kanserini iyileştirdiği iddia edildi. Aynı şekilde Richard, Benjamin’in tapınağı korumasını Jacob’un istediğini söyledi. Jacob’un gizemi Ben ve Mikail tarafın “büyük adam” diye adlandırılmıştı.
Ortaya Çıkışı
Jacob’un kulübede yaşadığına inanılırken, aslında dört parmaklı heykelin altında yaşadığı ortaya çıktı. Benjamin, Locke’u kulübede Jacob’u görmeye götürdüğünde, sözüm ona sandalyede oturuyordu ama Locke onu göremezdi. Kulübeden ayrılmak üzereyken, kısık bir ses tonunda birinin ; “yardım et” dediğini duydu ama Ben duymadı. Benjamin’in bu aldatmasına sinirlenen Locke, ayrılmak üzereyken fenerini Ben’e doğru tutunca kulübe bir anda sallanmaya ve içindeki eşyalar olduğu yerden fırlamaya başladı. Ne olduğunu anlamayan ve şaşıran Benjamin; “bunun hiç komik olmadığını ve durması gerektiğini” Jacob’a söyledi. Sallanan sandalye üstünde, ne olduğu belli olmayan parçalanmış kıyafetleri ve dağınık saçları olan bir gölge gördü. Benjamin, o güne kadar daha önce Jacob’u görmemiş olduğunu fark etti. Jacob’un tüm dediklerini itiraz etmeden ve sorgulamadan yapan Benjamin, kanser olması, kızının ölmesi ve adadan sürgün gitmesi konusunda, Jacob’un Locke’un kılığına girmiş düşmanın etkisiyle onunla dört parmaklı heykelin altında hesaplaşma kararı aldı. Jacob, ona seçenekleri olduğunu söylese de duygularına yenilip Jacob’u öldürdü. Yanan çukura dizleri üzerinde düşen ve yanmaya başlayan Jacob’un son sözleri; “ geliyorlar” oldu.
Ada Dışında
Oceanic 815 yolcularının birkaçı ve Ilana ile ada dışında tanışırken gördük. Sawyer ve Kate ile onlar çocukken tanıştı. 1976 yılında, Sawyer’ın anne ve babasının cenazesinde ona kalem hediye etti. Birkaç yıl sonra 1980 yılında, Kate’in çalarken yakalanmasına sebep olan şeyin parasını ödedi. Yine birkaç yıl geçtikten sonra, ilk ciddi ameliyatından çıktığı gün Jack ile tanıştı. Sun ve Jin’in düğün törenlerinde onları tebrik ederken akıcı şekilde Korece konuştu. 2000 yılında, Locke, babası tarafından aşağı itildiğinde aşağıda kitap okuyordu. Locke’un yanına gidip iyi olacağını söyledi.
Bilinmeyen bir zaman diliminde Ilana sargılar içinde hastanede yatarken yanına gidip kendisi için yardım edip edemeyeceğini sordu.
Oceanic 6’lısı döndükten sonra ise; 2005 yılında önce, Sayid’e yol tarifi sorarken karısının ölümüne şahit oluşunu gördük. 2008 Ocak ayında, bir taksinin içinde Hurley’in hapishaneden çıkmasını bekliyordu. Onu 24 saat içerisinde kalkacak olan Ajira 316 uçuşunda bulunması gerektiğine inandırıp bir gitar kılıfı bırakıp gitti.
Genel Olarak
Jacob görüştüğü tüm karakterlere dokundu, özellikle de Jack’e şekerlemeyi verirken parmağını dokundurma şekline, kamera odaklanarak yakın çekim yaptı. Hatta Jack tuhaf şekilde bu hareketine baktı. Ancak, dokunmasının nasıl bir önemi var veya neye işaret ediyor bilinmiyor.
Jacob’un adı birçok bölümde geçerken, kendisi net olarak (”The Incident, Parts 1 & 2″) bölümünde gözüktü. Net olmasa da (”The Man Behind the Curtain”) ve (”The Beginning of the End”) bölümlerinde görmüş olma olasılığımız var.
Jacob’un Ana Lucia, Boone, Charlie, Charlotte, Claire, Daniel, Desmond, Eko, Juliet, Libby, Michael, Miles, Nikki, Paulo, Shannon ve Walt ile tanıştığını görmedik.
İlk 3 sezonun yayınlanan DVD setinin kapağında; “ Jacob seni seviyor” yazıyor.
Cevaplanmayan Sorular
-Tam olarak Jabon’un neyden var oldu?
-Jacob’un tarihi ne?
-Düşmanıyla rekabetinin merkez noktası ne?
-Kendi halkına verdiği güç ne?
-Jacob neden Sawyer, Kate, Sun, Jin, Sayid, Hurley, Jack ve Locke’u ziyaret etti?
-Adadan nasıl ayrıldı ve bu kişilerle buluştu?
-Neden buluştuğu kişilere dokunduğuna emin olmak için uğraştı?
-Neden Ilana’yı ziyaret etti ve ne hakkında yardım istedi?
-Aralarındaki bağ ne?
-Kulübede gölge şeklinde ben ve Locke’a görünen kimdi?
Kaynak: Lostpedia