admiral
New member
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 12,510
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Kıbrıs'ın efsanevi futbolcusu Sevim Ebeoğlu, AEL'de oynadığı dönemlerde takımın renklerinin sarı-lacivert olmasını kendisinin istediğini söyledi.
Kıbrıs futbolunun efsane isimlerinden Sevim Ebeoğlu ile bir söyleşi gerçekleştiren Yeni Düzen Gazetesi 3 Şubat 1931 Alektora Limasol doğumlu olan Ebeoğlu, on yaşında başladığı ve halen kopamadığı futbol aşkını ve bu tutkuyu yaşarken günümüze kadar yaşadıklarını paylaştı.
Türkiye veya diğer ülke takımlarından herhangi bir teklif aldınız mı?
Yalnızca bir Türkiye ziyaretimizde, yine Doğan Türk Birliği kadrosunda olduğum dönemlerde, Fenerbahçe’nin antrenörü oynadığımız maçı izlemiş. Maç sırasında 10 numaralı oyuncunun kim olduğunu sormuş. Benim olduğumu öğrenerek, yanıma geldi ve ilk olarak bana kaç yaşımda olduğumu sordu. Ben o dönem 29 yaşındaydım. Bunu duyunca, yaşımın ilerlemiş olmasından dolayı duyduğu üzüntüyü bana belirtti. Bunu dışında bir teklif almadım.
Fenerbahçe’nin efsane ismi Lefter ile de bir dostluğunuz olduğunu duyduk.
Lefter ile tanışmamız, Fenerbahçe’nin adaya ziyareti sırasında meydana geldi. O dönemde ben Kıbrıslı Türk olarak Rum takımında, Lefter ise Rum olarak Türk takımında oynuyordu. Bu durum ikimizin yakınlaşmasını sağladı. Daha sonraki yıllarda, Türkiye ziyaretlerimde mutlaka Lefter’i de arar ve görüşmeye çalışırdım. Son olarak hastaneye yattığı dönemde, yine Büyükada’daki evine gittim. Ancak oğlu bana hastanede olduğunu söyledi. Ben de oğlundan Lefter’e, geldiğimi ve kendisini bulamadığımı iletmesini rica ettim. Ancak ne yazık ki Lefter hastanede yaşamını yitirdi.
AEL’İN RENKLERİNİ SARI-LACİVERT YAPTI
AEL’in renklerini de siz belirlediniz. Bu nasıl oldu?
AEL’de oynadığım dönemlerde formalarımız, beyaz gömlek ve mavi şorttu. Bir gün kulüp başkanı, İngiltere’ye bir ziyaret öncesinde bana, takıma farklı renklerde formalar yaptırmayı düşündüğünü ve ne renk yaptırması konusunda fikrimi öğrenmek istediğini söyledi. Ben de Doğan Türk Birliği ve Fenerbahçe takımlarına olan tutkum nedeniyle, sarı lacivert önerisinde bulundum. O gün itibariyle, takımın renkleri sarı lacivert oldu.
AEL camiasında halen büyük saygı gören bir isimsiniz. İlişkileriniz ne şekilde?
Size şöyle bir anıdan örnek vermek isterim. 1952 yılında eşim ile evlendiğimiz gün, evde tebrikleri kabule başlayacağımız sırada eşime, bir yere gidip gelmem gerektiğini söyleyerek çıktım. AEL’in yine şampiyonluğa oynadığı bir dönemdi ve o gün önemli bir maçımız vardı. Eşim evde yalnız başına tebrikleri kabul ederken ben, sahada şampiyonluk için mücadele vermekteydim. Tribünlerden ise evliliğim üzerine tezahüratlar yükseliyordu. İşte benim futbol aşkım böyle bir şey. AEL’e de ayrıca bir sevgim var elbette. Bu sevgimin karşılığını ise bugün, halen görmekteyim. Neredeyse her organizasyona davet ediliyorum. 44 yıl sonra tekrar şampiyonluk kazandıkları zaman, bana bir forma hediye ettiler. Yapılacak törenlere beni ve eşimi de davet ettiler. Bunlar oldukça güzel duygular.