Liderlik kadar kıymetli

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
20,694
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATATÜRK' ü inkar eden bizden değil; ondan bundandı
F.Bahçe’nin sıkıntılara karşın ilk yarıyı 2. bitirmesini Tayfun Bayındır mercek altına alıyor:

“Şike iddiaları, cezaevindeki başkan ve yöneticiler, 4 yıldızın takımdan ayrılması, Şampiyonlar Ligi’nden men. Bu şoklara rağmen F.Bahçe’nin topladığı puan ve hâlâ şampiyonluk yarışında olması olağanüstü bir başarıdır.”

-F.BAHÇE’NİN ilk yarı sonrasında bulunduğu yer, topladığı puan ve en önemlisi hâlâ şampiyonluk yarışının içinde olması büyük bir başarıdır... Hatta ‘olağanüstü’ bir başarıdır... Çünkü hiçbir takım onlar kadar ‘şike’ iddialarının altında ezilmedi. Hiçbir takımın soyunma odasında her maç öncesi “Biz ne zaman düşeceğiz, bu maçları niye oynuyoruz” konuşmaları yapılmadı. Hiçbir takımın hocası işini-gücünü bırakıp periyodik hapishane ziyaretlerine gitmedi...Ve hiçbir takımın 4 yıldız oyuncusu (Niang, Lugano, Emenike, Santos) sezon başında zorunluluktan takımdan ayrılmadı... Dahası F.Bahçe bu dönemde TFF’nin Şampiyonlar Ligi yasağının telafi edilemez etkilerini, ekonomik sıkıntıları, siyasi ve mali baskıları ve yönetim zaaflarını da göğüslemek zorunda kaldı...

BİR DE SAKATLIK VURDU

-F.BAHÇE’NİN bu depresif dönemini (zaman zaman agresif de oldu) en iyi takım kaptanlarından Emre’nin Boğaziçi Üniversitesi’nde yaptığı şu açıklamalar anlatıyor. Belözoğlu diyor ki “Takımda herkes maçlara ve idmanlara isteksiz gidip gelmiştir. Bu bir gerçek. ‘Bu süreçten etkilenmedim’ diyen kimse yoktur. Hiçbirimiz için kolay olmadı. Yakınlarımızın, ailemizin desteğiyle bu süreci atlatsak da henüz her şey daha bitmedi.”

-EMRE’NİN dediği gibi ilk yarı F.Bahçe için hiç de kolay geçmedi...Çünkü psikolojik faktörlerin üstüne bir de sakatlıklar geldi. Kadro sıkıntısı çeken F.Bahçe arka arkaya çok önemli oyuncularını 3-5 haftalık dönemlerde kullanamadı. Aykut Kocaman sıkıştırılmış ligimizde Dia, M.Topuz, G.Gönül, S.Kesimal, Emre ve Sezer gibi kritik oyunculardan kısıtlı sürelerde yararlanabildi. Topuz-Gönül ikilisi geçen yıl elde edilen şampiyonlukta büyük rol oynamışlardı. Bu sezonun biten ilk yarısında ise 5 maç birbirlerinden yoksundular. Ve o maçlardan dördünde (Manisa, Samsun ve G.Birliği beraberlikleri, G.Saray mağlubiyeti) F.Bahçe puan kaybetti.

Alex lider ama suskun

-ALEX bu takımın en önemli parçası. Şike sürecini müthiş bir olgunluk içinde geçirdi. Hem saha içinde hem de saha dışında mükemmel kaptanlık yaptı. Ama futbolcu Alex olarak beklentilerin gerisindeydi. Yani o da Samandıra-Metris-Saracoğlu üçgenindeki ağır havadan etkilendi. İnişli-çıkışlı grafik çizdi. Maçların çoğunu 70 dakikalık oynadı. Mental yorgunluk onun da ayaklarına kilit vurdu. Ama şunu da unutmamak gerek; gol yollarında besleyebileceği iyi golcünün olmaması onun o tek başına maç alan Alex olmasını engelledi.

-LİGİN ilk yarısında Emre de beklentilerin gerisinde kaldı. Saha dışındaki olumsuzluklardan en çok etkilenen isimdi Emre. Birçok maçta takım kötüyken bile o öne çıkma becerisini gösterdi. Ama ‘şike’ iddialarının ve sırtındaki tapelerin ağır yükünü kaldırmakta çok zorlandı. Hırsını, sinirini hakemlerden ve çoğu zaman da arkadaşlarından çıkardı. Bu durum F.Bahçe’yi ciddi biçimde etkiledi. Puan kayıplarına bile neden oldu.

-Bursa ve Trabzon maçlarında futbolcu kimliğiyle müthiş bir dönüş yaşayan Emre, Bursa’da yaşananlardan önemli dersler çıkardı.

‘Kocaman’ iş başardı

Psikolojileri darmadağın oyuncuları bir arada tutan, onlara takım olduklarını hatırlatan ve ‘takım gibi’ oynamalarını sağlayan Aykut Kocaman övgülerin en büyüğünü hak ediyor

-SIKINTILI dönemde ‘çift kişilik’ oynayan Aykut Kocaman, soyadı gibi ‘kocaman’ bir iş başardı. Psikolojileri darmadağın oyuncuları bir arada tutmak, onlara takım olduklarını hatırlatmak ve takım gibi oynamalarını sağlamak her babayiğidin harcı değil. O nedenledir ki Aykut Hoca övgülerin en büyüğünü hak etti.

-AMA aynı Kocaman’ın da bu süreçten etkilendiğini ve önemli hatalar yaptığını belirtelim. Örneğin Ankara’da G.Birliği karşısında tutuldu kaldı. Hamle yapmakta gecikti, duygusallığı ağır bastı Özer’de ısrar etti. Ve bu ısrarı sonraki puan kayıplarında da rol oynadı.

DERBİYE KORKAK 11

-G.SARAY karşısında, tedirgin ve hatta korkak bir 11 çıkarttı. Trabzon maçı sonrasında “Önce iyi futbol sonra sonuç düşünürüm” diyen Kocaman, Trabzon maçında olduğu gibi G.Saray derbisinde de ‘önce sonuç’ dedi.. Fatih Terim’e karşı sahaya sürdüğü savunmacı 11 ile adeta G.Saray’ı şahlandırdı. Stoch’u uzun süre kenarda tutmak ise Kocaman’ın en büyük hatasıydı.

Serdar, Lugano’yu sildi!

S.Kesimal sakatlık sonrası formayı bırakmayacak gibi, Miroslav Stoch da ilk yarının öne çıkan diğer bir ismiydi

-SERDAR Kesimal ve Stoch ilk yarıda F.Bahçe’de pozitif anlamda öne çıkan isimler oldu. Serdar, sakatlık yüzünde az maçta oynamasına karşın sırtına geçirdiği formayı bırakmayacak gibi görünüyor. Lugano ismini gündemden silen Kesimal ligin 2. yarısında F.Bahçe için büyük bir koz olacak.

-STOCH’A gelince... İçinde fırtınalar kopan bir genç. Hırslı ve sabırsız da. Ama yedekliği anlayışla karşılaması takımdaşlık adına önemli. Sezer ve Dia’nın da öne çıkacağını düşünüyordum. Ancak sakatlıklar ve Kocaman’ın tercihleri beklentilerimi rafa kaldırdı.

‘10 numara’ 12. Adam

-F.BAHÇE taraftarı için yazılacak övgü dolu söz çok. Şike iddialarının her gün gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandığı, TV’de bilen-bilmeyin birçok kişinin hakim-savcı kesildiği günlerde onlar takımlarını bir an bile yalnız bırakmadılar. Destekleri olağanüstüydü. Fenerium’u kapalı gişe çalıştırdılar.

-SARACOĞLU’NU hiçbir maçta boş bırakmadılar. Cezalı erkekler stat dışından destek verirken kadınlar ve çocuklar stadı tıka-basa doldurdular. Erkeği, kadını, çocuğu, ihtiyarı, genci tarihe geçtiler. Onların rakipleri kıskandıran bu kelimelerle anlatılamayacak desteği, F.Bahçe’nin onca sıkıntıya karşın ligi 2. bitirmesinin bir numaralı nedenidir.




Liderlik kadar kıymetli - GAZETEVATAN.COM
 
Geri
Üst