Lefter Küçükandonyadis sabit başlığı

yyildirayy

Moderator

Lefter Küçükandonyadis (22 Aralık 1925, İstanbul) Ordinaryüs lakaplı Türk futbolcu. Tüm zamanların en iyi golcüsü seçildi, Türk futbolunun gelmiş gecmiş en iyi futbolcusu olarak gösterilir.

Türk futbolunun en popüler futbolcusu olarak yıllarca alkışlanan Lefter, Fenerbahçe marşında da adı geçen sembol oyunculardandır. Fenerbahçe ile İstanbul Profesyonel liginde 2, Türkiye Şampiyonasında 3 kere şampiyonluk yaşadı.

Kariyeri boyunca toplam da 832 gol atarak rekor kırmıştır. Lefter çok sevilen bir futbolcuydu. Kişiliğiyle de öne çıkmış bir insandı. Üç büyük kulüp taraftarı tarafından da sevilen bir kişiliği vardı.

1925'te, bir Rum balıkçıyla Türk annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Futbola Büyükada'da başladı. Taksim Spor Kulübünde yetişti. Taksim kulübü yöneticileri kendisine lisans çıkartabilmek için 1941'de mahkeme kararıyla yaşını büyüttüler. Ancak bu sayede takımda oynayabildi. 2 yıl Taksim takımında yer aldı.

1943'te askere gitti, 4 yıl süren askerlikten sonra 1947'de İstanbul'a döndü, Fenerbahçe kulübüne girdi. 1964'e kadar Fenerbahçe forması altında top koşturdu. İstanbul Ligi 1953-1954 sezonunda gol kralı oldu. Bu süre içinde 1 yıl İtalya'nın ACF Fiorentina ve 1 yıl da Fransa'nın OGC Nice takımında oynadı. Yurtdışında da başarılı futboluyla ün yaptı.

1964'te futbolu bıraktıktan sonra Yunanistan'ın Egaleo, Güney Afrika'nın Johannesburg takımlarında futbolcu ve antrenör olarak yer aldı. Daha sonra Samsunspor, Orduspor, Mersin İdman Yurdu ve Boluspor'da teknik direktörlük yaptı. Antrenörlük kariyerinden sonra da bir süre spor yazarlığı yaptı.

Büyükada'da yaşamaktaydı, 3 çocuğu vardır. 3 Mayıs 2009'da Kadıköy'de Kuşdili Parkı'na heykeli dikilmiştir. "Tribünler inledi binlerce kere ver Leftere yaz deftere bitti kalem, doldu defter bu alemde kral Lefter"

1947'de Fenerbahçe formasını giydi. 1964'te 'Elveda' dedi, '10 numaralı formasını' soyunma odasında malzemeciye teslim etti. 42 yıl sonra tekrar soyunma odasına geldi.

Tuncay'ın askıda asılı '10 numaralı formasını aldı, öptü, kokladı, sonra tekrar yerine astı.. Lefter aynı zamanda Metin Oktay'ın en yakın arkadaşıydı.

Rekorları:Fenerbahçe formasıyla 615 maçta 423 gol attı. Türkiye Millî Futbol Takımı formalarıyla toplam 50 maçta 22 gol attı. Türkiye Futbol Federasyonu'nun "50. Maç Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcu oldu. Süper Lig'de penaltı atan ilk futbolcu oldu. Lefter kulübü tarafından bonservis ücreti alınmak suretiyle yurtdışına transferi yapılan ilk Türk futbolcusudur. Kariyeri boyunca toplam 832 gol atmayı başardı.

Yunanistan'da rahatsızlanan ve özel ambulans uçakla İstanbul'a getirilerek, Memorial Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan ''Ordinaryüs'' lakaplı Lefter, 22 Aralık 1925'de doğdu.

Efsanevi futbolcu, 86. yaşını yoğun bakımda doldurdu. 87 yaşındaki Lefter 13.01.2012 tarihinde hayata gözlerini kapadı.





























 

yyildirayy

Moderator
Lefter son kez Kadıköy'de!

F.Bahçelisi, G.Saraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu bugün Lefter'i Saracoğlu'ndan uğurlayacak.

Rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitiren, Türk futbolunun 'Ordinaryüs'' lakaplı unutulmaz futbolcusunun naaşı, düzenlenecek tören için Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na getirildi.

Lefter'in naaşını taşıyan cenaze arabası stadın protokol tribünü girişi önündeki yolda görününce stat önünde tören için bekleyen futbolseverler, Lefter'i alkışlarla karşıladı.


SEVENLERİ ONU YALNIZ BIRAKMADI

Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu üyeleri,ve 2. Başkan Ali Dürüst, Beşiktaş 2. Başkanı Metin Keçeli, Beşiktaş Kulübü güvenlik müdürü Ahmet Ateş, Lefter Küçükandonyadis'i son yolculuğuna uğurlamak için Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki törene katılıyor.


Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, Murat Aydınlı, Abdullah Kığilı, Fenerbahçe Kulübü teknik direktörü Aykut Kocaman,Fenerbahce Spor Kulübü'nün tüm branşlarındaki sporcular ve de Fenerbahçe'nin efsane başkanı Ali Şen Saracoğlu Stadı'ndaki yerini aldılar.


Ayrıca törene ilerleyen dakikalarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı öğrenildi

Efsane ismin cenazesi, törenin ardından Büyükada'ya götürülerek burada toprağa verilecek.







 

yyildirayy

Moderator




Komşu da Lefter'i andı!
Türk futbolunun ve Fenerbahçe'nin efsane ismi Lefter Küçükandonyadis'i yurtdışında formasını giydiği kulüpler de unutmuyor.

Fenerbahçe'nin dün hayata veda eden efsane futbolcusu Lefter Küçükandonyadis, Fransa'nın Nice Kulübü ve Yunanistanlı futbolseverler tarafından anıldı.

Fenerbahçe'nin internet sitesinde yer alan habere göre, futbolun ''ordinaryüsü'' Lefter Küçükandonyadis'in 1952-1953 sezonunda formasını giydiği Nice Kulübü, taziye mesajı yayımladı. Mesajda, Lefter'in jenerasyonunun en iyi oyuncusu olduğu kaydedildi.

Diğer yandan Yunanistan Birinci Ligi'nde AEK Atina ile Xanthi arasında 1-1 sonuçlanan karşılaşmada, Lefter Küçükandoniyadis için taraftarlar tribüne ''Ver Lefter'e yazsın deftere'' şeklinde pankart astı. Lefter, 1964 yılında futbolu bıraktıktan sonra Yunanistan;ın Egaleo takımında futbolcu ve antrenör olarak görev yapmıştı.




Maraton.com.tr
 

Hyperion

Rally Art
Büyük Şahsiyetti vesselam gerek futbolcu gerek kişilik olarak Mekanı Cennet Olsun..
 

OceanGray

>EbruzeN
allah rahmet eylesin başımız sagolsun
 

yyildirayy

Moderator






Lefter Küçükandonyadis, son yolculuğuna uğurlanıyor

Vefat eden Fenerbahçe ve Türk futbolunun efsane ismi Lefter Küçükandonyadis, son yolculuğuna uğurlanıyor. İlk tören Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yapıldı. Defin için Büyükada'ya götürülüyor.
Törenin açılış konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adı geçince yuh'lama sesleri yükseldi.

Rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitiren, Türk futbolunun ’Ordinaryüs" lakaplı unutulmaz futbolcusunun naaşı, düzenlenecek tören için Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’na getirildi.

Lefter’in naaşını taşıyan cenaze arabası stadın protokol tribünü girişi önündeki yolda görününce stat önünde tören için bekleyen futbolseverler, Lefter’i alkışlarla karşıladı.

"Aziz Yıldırım'ı çıkarsınlar beni alsınlar"

Lefter'in torunu Özcan, "Aziz Yıldırım'a gidip moral vermek isteyince karşı çıkan doktorlara nasıl kızdığını hatırlıyoruz. Aziz Yıldırım'ı çıkarsınlar beni alsınlar oraya diyerek verdiğin mesaja tüm Türkiye şahittir" diye konuşunca tribünlerden 'Aziz Yıldırım' sesleri yükseldi.

Alex'in konuşması

Konuşma yapan Alex sözlerine Türkçe "Teşekkürler" diyerek başladı ve bunları söyledi:

"Türkiye'de en gururlu ve mutlu günlerimden birisi Ada'da Lefter'i ziyaret ettiğim gündü. Hayata veda etmen bir yabancı olsam da beni içten yaraladı. Lefter gibi insanlar hiçbir zaman ölmezler. Fenerbahçe gibi takımlar bu efsaneleri hiçbir zaman öldürmezler. Şunun sözünü veriyoruz. Onun bıraktığı çubuklu forma için en gururlu şekilde ter dökülmesini sağlayacağım"

Lefter'in Aziz Yıldırım'a yazdığı mektup okundu

Törende Lefter'in sağlığında Metris'te tutuklu olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a yazdığı mektup da okundu:

"Sana güç-kuvvet ve sabır diliyorum. Sana ve Fenerbahçe'ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bunları yanında söylemek isterdim. Doktorlar izin vermedi. Rıdvan helikopter ayarlamış. Uçuş korkum olmasına rağmen gelmek istedim yine izin vermediler.

Geçen gün taraftarlar Ada'ya geldi. Herkes senin için dua ediyor. Benim için yaptıklarını unutamam asla. Ne kadar ömrüm kaldı bilmiyorum. Hakkını helal et"



http://spor.milliyet.com.tr/lefter-kucukandonyadis-son-yolculuguna-ugurlaniyor/spor/spordetay/15.01.2012/1489219/default.htm
 

yyildirayy

Moderator
Lefter’i anlamak

“Ordünaryüs’a çok kızardım küçükken. Yazılarını okurdum ve o F.Bahçe’yi hiç beğenmezdi.. Sonra bir gün onunla tanıştık. Gözlerinde gördüm gerçeği. Lefter kendi dönemini özlüyordu.

Sahada parayı öncelik edinmeden, forma sevgisiyle oynayan arkadaşlarını özlüyordu.. Galip gelince her türlü seviyesizliğin döndüğü, gelemeyince her türlü vahşetin sergilendiği ortam ona iyi gelmiyordu.”

LEFTER’E kızardım çocukken.. Milliyet‘te yazılarını okuduğumda mutsuz olurdum. Takımı beğenmezdi, hocayı eleştirirdi, futbolcuları yetersiz bulurdu. F.Bahçe’nin en buhranlı dönemleriydi, sahada oynanan futbol ve alınan sonuçlar kötüydü ve tek bir güzel hareketi dahi ertesi gün gazeteden okumak ve mutlu olmak isteyen bir çocuğun aklına o yazılar uymuyordu.

BÜYÜKLERE sorduğumda ‘efsane’ derlerdi Lefter için, F.Bahçe’nin gelmiş geçmiş en büyük efsanesi. Daha da kızardım. ‘Nasıl olur da bir efsane takımını böyle eleştirebilir?’ diye söylenirdim. İstanbul’a üniversite okumak için geldiğimde onun F.Bahçesi’ni dinlemeyi, anlamayı hep düşledim. Son sınıf öncesinde Büyükada’ya gidip onu gördüğümde ve konuştuğumda aslında yanlış insana kızdığımı anladım.

AÇIKÇA söylemiyordu ama anlatırken gözlerindeki özlemi okumamak için aptal olmak gerekirdi. Lefter kendi dönemini özlüyordu. Sahada kendisi gibi parayı öncelik edinmeden, forma sevgisiyle oynayan, tribünlerine snob bir tavırla bakmayan, tatil yapmak yerine Anadolu’da takımlarını uzaktan sevenlerin ayağına giden kendisinin ve arkadaşlarının ruhunu özlüyordu.

BOŞUNA ALEX’İ SEVMEDİ

RUM kökenli olduğu için gördüğü türlü ‘milli’ ayrımcılıklara rağmen sevgisinden vazgeçmeyen, doğup büyüdüğü topraklara sahip çıkan, kapısına yakıp yıkmak için gelenleri bile ihbar etmeyen, sevgiye inanan ve tüm başarılarına, rekorlara rağmen daha çok çalışan, mütevazı sporculuğunu arıyordu.

GALİP gelince her türlü seviyesizliğin döndüğü, gelemeyince vahşetin sergilendiği ortam ona iyi gelmiyordu. Heyecanlandığı için maça gitmediğini, yaşlandığı için yazamadığını söylese de insana ve rakibe saygının, naifliğin, zarafetin kaybolduğu bir ortamda var olmak istemiyordu besbelli. Alex onun sevgisine nail olduysa bir sebebi vardı.

RAHATSIZLIĞINDA bir radyo kaydı buldum. Halit Kıvanç maçı anlatırken “Lefter aldı gidecek mi?” diye duraksadığında ‘Gitmesin’ dedim ama gitti. O tertemiz hatıraları ve karakteriyle yarattığı biricik F.Bahçesi’ne veda etti. Ölürse ten ölür, canlar değil, hele Lefter gibi efsaneler hiç değil.

BUGÜN aslında onun adını taşıması gereken statta futbolu, takımları, futbolcuları ama en önemlisi insanları nasıl sevmemiz, konumlandırmamız gerektiğini öğrendiğimizi gösterebilmek için adres önce Kadıköy, sonra Büyükada olacak. Bir defalık da olsa..

Kaptan Alex: Ona söz vermiştim

-F.BAHÇE Kaptanı Alex, sarı-lacivertli formaya her zaman sahip çıkacağı konusunda Ordinaryüs’e söz verdiğini söyledi. FB TV’ye konuşan Alex, “Ondan bize bir emanet var. O emanete en iyi şekilde sahip çıkmalıyız. Bu formayı giydiğim sürece bu formaya sahip çıkacağıma, her zaman elimden gelenin en iyisini yapacağıma ona söz vermiştim. Ben de bu forma için gerekli azim ve inanç sonuna kadar var” ifadelerini kullandı.

-BU arada Alex, bugünkü cenaze töreninde Lefter için yazdığı oldukça duygusal bir yazı okuyacak.

‘Gelin beraber uğurlayalım’

“Lefter’i sarı-lacivert-kırmızı- siyah-beyaz-bordo-mavi ve tüm renkteki formalarla uğurlayalım.”

F.BAHÇE yönetimi, Lefter Küçükandoniyadis’e son görev için tüm rakip taraftarları da bugün 11.00’de stada bekliyor. işte o açıklama: “Tıpkı, onun yeşil sahalarda efsaneler yazdığı günlerdeki gibi tribünlerde tüm renkler yan yana olalım. Ordinaryüs Lefter, Şükrü Saracoğlu ’nun yeşil çimlerine son kez çıkıyor.

SAHADA büyük usta Ordinaryüs Lefter, tribünde sarı lacivert, sarı-kırmızı, siyah-beyaz, bordo-mavi, yeşil-beyaz ve tüm renkteki formaları ile futbol severler.

TIPKI eski günlerde olduğu gibi birarada olalım. Gelin, Büyük Usta’yı hep beraber, layık olduğu şekilde; onun değerlerine sahip çıkarak uğurlayalım.”

Arda: Villarreal maçında bant takmak istiyorum

LEFTER’İN herkesi üzen ölümü, sezon başında Atletico Madrid’e transfer olan eski G.Saray Kaptanı Arda Turan’ı da derinden yaraladı. NTV Spor’a bağlanan milli futbolcu, “İnanın çok üzgünüm. O yaşayan en büyük efsaneydi. Villarreal maçında siyah bant takmak için izin alacağım” diyen Arda’nın mücadelesi bugün 13.00’te oynanacak.

Oğlu Lefter, babası Lefter’i anlattı:

‘Babam inanılmaz çalım atardı’

-LEFTER’İN kendi adını verdiği oğlu ile hayattayken hiç görmediği torunu Renç baba ve dedesini anlattı.

-LEFTER: “Babam Time dergisine yıllar önce kapak olmuştu. Orada ‘Mendil üstünde çalım atan Türk’ demişlerdi. Gerçekten de babam kısa mesafede inanılmaz çalımlar atardı. Biz ondan çok genç olmamıza rağmen 3-4 kişiyi çok rahat ipe dizerdi.”

-RENÇ: “Onu görmeyi çok isterdim. Her konuda “keşke” yerine “iyi ki” kelimesini kullanırım ama bu konuda kullanamıyorum. Bu nedenle biraz üzgünüm. Dedemden önce, böyle babam olduğu için ne mutluyum diyorum.”

Naaşını oyuncular ve Aykut taşıyacak

LEFTER için bugün saat 11.00’de Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yapılacak törene sabah idmanları öğleden sonraya alınan futbolcular ve teknik direktör Aykut Kocaman da katılcak. Ve sarı-lacivertli futbolcular, hocalarıyla birlikte Lefter’in naaşını omuzlayıp son görvlerini yapacaklar.

FUTBOLCULAR törenin ardından Samandıra’ya dönüp Manisa maçı hazırlıklarına devam edecekler.

Önce Saracoğlu sonra Büyük Ada

LEFTER için bugünün programı şöyle.. Saat 11.00’de Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda çok kapsamlı bir tören düzenlenecek. Törenin ardından cenaze motorla Lefter’le bütünleşen ‘yuvası’ Büyük Ada’ya gidecek. Cenaze kilisede yapılacak törenin ardından aile kabristanına defnedilecek.. Bugün Büyükada’ya giden deniz trafiğinde Lefter için büyük yoğunluk olması bekleniyor.





Lefter’i anlamak - GAZETEVATAN.COM
 

yyildirayy

Moderator
"Lefter ölmedi, kalbimizde yaşıyor"

Fenerbahçe ve Türk futbolunun unutulmaz efsane futbolcusu, "Ordinaryüs" lakaplı Lefter Küçükandonyadis, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda, binlerce kişinin katıldığı bir törenle sonsuzluğa uğurlandı.

Her kulüpten temsilcilerin katıldığı cenaze töreninde duygusal anlar yaşandı. Lefter'in naaşı, Profesyonel Futbol Takımı oyuncuları tarafından sahaya getirildi ve yine oyuncular tarafından omuzlarda taşınarak stattan uğurlandı.
Tüm yöneticiler ile diğer kulüplerden yönetici ve taraftarların hazır bulunduğu cenaze törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve milletvekilleri, belediye başkanları, Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Yüksel Günay, eski başkanlarımızdan Faruk Ilgaz ve Ali Şen, eski yöneticilerimiz, UEFA Asbaşkanı ve TFF Onursal Başkanı Şenez Erzik, Sportif Direktör ve Teknik Sorumlu Aykut Kocaman, yüksek divan kurulu üyeleri, tüm branşlardan altyapıdaki sporcuları, eski sporcular, kulüp çalışanları, Lefter'in ailesi ve yakınları ile basın dünyasından birçok isim ve binlerce taraftar katıldı.

NAAŞI, ÇİMLERE FUTBOLCULAR GETİRDİ

Tören öncesinde Lefter'in naaşı, Türk ve Fenerbahçe bayraklarına sarılı olarak Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na getirildi. Ardından Asbaşkanlardan Ali Koç, taraftarlara yönelik olarak yaptığı konuşmada, "Buraya acımızı paylaşmaya gelen herkese teşekkürler. Camiamıza yakışan bir şekilde Lefter'i uğurluyoruz. İyi ki varsınız" dedi.
Daha sonra Lefter'in naaşı, Profesyonel Futbol Takımı oyuncuları tarafından sahanın ortasına taşındı. Bu anı ayakta alkışlayan taraftarlar, "Lefter ölmedi kalbimizde yaşıyor" tezahüratında bulundu.

DEDE'YE SON SESLENİŞLER

Cenaze töreni saygı duruşu ile başladı. Ardından Lefter Küçükandonyadis'in özgeçmişi okundu. Daha sonra konuşmalara geçildi. İlk olarak Lefter Küçüaknadonyadis'in torunları Özlem ve Özcan Katmer, 'Dedemize son sesleniş' başlıklı şu konuşmayı yaptılar:
"Türk futbolunu, daha doğrusu Türk sporunu yüceltmiş bir insanın torunları olmanın her zaman yaşadığımız gururunu bugün burada, bu kez yüreğimiz burkularak yaşıyoruz.
Dedemizi, aklımız ermeye başlayana kadar, sadece bir dede olarak olarak biliyorduk haliyle.
Fakat bilinçlenmeye başlayıp, onun yaptıklarının farkına vardıktan sonra dünyanın en şanslı torunları olduğumuz gerçeğini anlamıştık.
Kendisini, hayata bıraktığı bunca büyük izlere rağmen, hiçbir zaman, ama hiçbir zaman bir büyüklük kompleksi içinde görmedik. Tam tersine o, mütevazilik denilen unsurun önde gelen bir temsilcisiydi adeta. Bu nedenle, bizler topluma mal olmuş olan dedemizin topluma mal olmuşluğunu dedemizin tavırlarından değil çevremizdeki insanlardan anlardık hep.
Hayata dair, kendince yapması gerekenleri fazlasıyla yapmış ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Lefter Küçükandonyadis olarak, Büyükada'sında, her zaman bağlı olduğu ailesiyle, sade bir yaşamı tercih etmişti dedemiz.

Sade bir yaşamdı seçtiği, ama her zaman, hareketli ve yorulmak nedir bilmeyen bir canlılıkta idi bu sadelik. Bu özelliği, geçen hafta hastaneye kaldırıldığı güne kadar gözlemlediğimiz bir durumdu. Rahatsız olmasına rağmen, evden dışarı çıkmak için bizimle mücadele ederdi. 3 sene öncesine kadar, bisikletiyle adada dolaşmaktan kimse onu alıkoyamazdı. Daha geçen Temmuz ayında, denizde yüzerken biz yorulmuştuk, o yorulmamıştı. Adının anlamı gibi, her zaman "Özgür"dü bizim dedemiz.
Bize her zaman vatanına milletine yakışır bireyler olmamızı öğütlerdi. Mustafa Kemal Atatürk onun en değer verdiği varlıktı. Çocukluğu ile ilgili anıları ona sorulduğunda hep anlattığı, Atatürk Büyükada'ya geldiği zaman çocukluk arkadaşı Emin Adakan'la, Atatürk'ün elini tutma, yada elbisesine deyme yarışı yapmasıydı. Bir keresinde de bunu başarmıştı ve Atatürk'ün onun başını okşaması, onun hiçbir zaman unutamadığı en özel çocukluk anısıydı. Bunun en güzel göstergesi evindeki salonun baş köşesinde ve yeri hiçbir zaman değişmeyen Atatürk büstü idi. Hayatının yazılmasına izin verdiği kitabında, olmasını istediği ilk resim bu büst olmuştu dedemizin.

Bundan dolayıdır ki Ata'mızın "Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" sözlerinin içinde yer alan "Zeki", "Çevik" ve "Ahlaklı" olmak onun en büyük düsturlarıydı.
Bugün, artık bir daha sana "Hoş geldin dede" diyemiyeceğimizi bilerek, güle güle demek ne kadar da zormuş bilemezsin.
Sen her zaman rekorların, ilklerin bir simgesiydin. Bugün de simgesi olduğun Fenerbahçe'nin tarihine, bu dünyadan göçerken dahi, bu törenle bir ilki daha yaşatıyorsun. Artık bu sensiz saatlerin ve yılların başlangıcında sevdiklerinle dolup taşan gelenler, arayanlar, yanımızda hissettiğimiz milyonlar, tek yürek oldu bizimle.
Seninle gurur duyuyoruz demenin yetersiz olduğu bir noktadayız. Kelimelerin gerçekten kifayetsiz olması, bu olsa gerek.
Bizlere çok büyük onurlar bıraktın. Bunların bir kısmını seninle beraber yaşama şansına eriştik. Büyükada'da oturduğun sokağa adının verilmesi, stadımızın tam karşısında yer alan, seninle beraber katıldığımız heykelinin açılış töreni, Fenerbahçe'nin kutsal ocağı olan Dereağzı Tesisleri'ne senin adının verilmesi bizlere bıraktığın sayısız mirasın en anlamlılarıydı.
Maçlara gelip hayranlıkla seyrettiğimiz Alex'in senin elini öpmeye Büyükada'ya gelmesi ise bize yaşattığın bir başka gururdu. Daha dün, bize yaşattığın sayısız gururlara bir çok yenilerini daha ekledin. Bayan voleybol takımımız dün oynadığı maçın seramonisinde "Rahat uyu çubuklu bize emanet" pankartını açarak Vakıfbank takımı ile birlikte saygı duruşunda bulundu. İtalya'da oynadığın Fiorentina Kulübü ve Fransa'da oynadığın Nice Kulübü, sana minnettarlıklarını ve üzüntülerini bildiren taziye bildirilerini yayınladı. Yunanistan'da oynadığın AEK kulübü ise dün oynadığı maçtan önce senin için bir saygı duruşu yaptı ve taraftarları tribünlerine Türkçe olarak "Ver Lefter'e Yazsın Deftere" pankartını açtı.

Ve ezeli rakibimiz Galatasaray, ismini ve resmini skorbordunda göstererek kendi sahasında oynadığı Karabük takımı ile beraber maç öncesi senin için bir saygı duruşunda bulundu.
Hayatını adadığın Fenerbahçe'nin yaşadığı bu sancılı sürecin seni ne kadar üzdüğüne biz torunların şahidiz. Yaşamının son dönemecinde bile, şu anda uzun zamandır eli kolu bağlı olan ve sana çok büyük vefakarlık gösteren başkanımız Aziz Yıldırım'a gidip moral vermek için ne kadar çaba sarfettiğine, ve sana sağlığın için gitmene izin vermeyen doktorlarına ne kadar kızdığına yine bizler, torunların şahidiz.

AZİZ YILDIRIM'I ÇIKARSINLAR BENİ ALSINLAR ORAYA

Bu durumda, en azından satırlarında ifade ettiğin mektubundaki düşüncelerine ve son yaptığın röportajında söylediğin "Aziz Yıldırım'ı çıkarsınlar beni alsınlar oraya" diyerek verdiğin mesaja ise tüm Türkiye şahittir.
Senin efsanen: dürüstlüğün, başarıların, güzel yüreğinle hayatımıza kattığın değerlerle birlikte milyonlara mal olan büyük sevdan ve örnek insanlığındır.
Peşinden kuşaklar boyu giden milyonlar, seninle öğrendi, seninle güldü, seninle sevindi, seninle coştu ve seninle ağlıyor bugün.
Ruhumuza kazandırdığın bu derin duygular, yaşamımızda ki kilitleri açan anahtarlar olacaktır.
Bugün burada sana içi saf sevgiyle dolu olan bu toplulukla tek yürek olarak bu karşılıksız sevgiyi kalplerimizde hissetmek, dedemizin bizlere yaşattığı bunca onurun en zirvede olduğu bir andır şüphesiz.
Son yolculuğuna çıkarken bizlere yaşattığın bu duyguları ve bizlere bıraktığın bu paha biçilmez mirası, yaşadığımız sürece koruyarak bizden sonrakilere bırakacağımıza söz veriyoruz sevgili dedemiz.
Dedemiz Lefter Küçükandonyadis'i ebediyete yolcu ettiğimiz bugün, buraya gelenlere ve gelemeyen ama kalbi burada olan milyonlara, tüm ailemiz adına minnet ve teşekkürlerimizi sunarız. Rahat uyu, hepimizin efsanesi sevgili dedemiz. Haklarınızı helal ediniz.

ALEX: "ÇUBUKLU'YU EN İYİ ŞEKİLDE TAŞIYACAĞIZ"

Lefter'in takım arkadaşı Şükrü Ersoy'un duygusal konuşmasının ardından Profesyonel Futbol Takımı adına konuşma yapan Kaptan Alex de Souza ise "Lefter'i Ada'da ziyaret ettiğim gün, Türkiye içerisinde bulunduğum günler içerisinde, belki de yaşadığım en mutlu en onurlu ve en gururlu olduğum anlardan bir tanesiydi. Özelikle son zamanlarda kendisinin sağlığı açısından yaşadığı zor günler ve vefatı beni çok üzdü. Fenerbahçe gibi büyük taraftara sahip olan kulüplerde böyle büyük efsaneler hiçbir zaman öldürmezler. Burada onun son yolculuğunda, şunun sözünü vermemiz gerekiyor ki, onun büyük başarılarla bıraktığı çubuklu formayı en iyi şekilde taşıyacağım. Bunun yapılması için de elimden geleni yapacağım" diye konuştu.

FUTBOLCULARIN OMUZLARINDA BÜYÜKADA'YA UĞURLANDI

Törende daha sonra söz alan Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ise,"Öncelikle hepiniz hoş geldiniz.Acımızı paylaştınız. Sizler taraftar olarak sevdanızı bir kere daha gösterdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum" dedi.

Ardından Lefter'in, hastaneye kaldırılmadan önce Başkan Aziz Yıldırım'a yazdığı mektup okundu. Bu mektuba cevaben Başkan Aziz Yıldırım'ın Lefter Küçükandonyadis'e yazdığı mektup ise Başkanın kardeşi ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yıldırım tarafından okundu.

BAŞBAKAN DA TÖRENE KATILDI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe ve Türk futbolunun "ordinaryüs" futbolcusu Lefter Küçükandonyadis için Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlenen törene katıldı.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na takım otobüs girişi kapısından giriş yapan Erdoğan, takım soyunma odalarının girişinde Fenerbahçe Başkan Vekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen tarafından karşılandı.
Başbakan Erdoğan, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile birlikte soyunma odaları koridorunda bulunan ve Fenerbahçeli sporcuların başında saygı nöbeti tuttuğu Lefter Andonyadis'in Türk bayrağı ve Fenerbahçe bayrağına sarılı naaşının yanına gitti.

Başbakan Erdoğan, burada Lefter Andonyadis'in torunları ile bir süre sohbet etti.
Lefter Küçükandonyadis'in tabutu daha sonra Fenerbahçeli futbolcular tarafından omuzlara alınarak, futbolcuların sahaya giriş yaptığı tünelden sahaya götürüldü. Başbakan Erdoğan, Lefter Küçükandonyadis'in torunları ve diğer katılımcılar da naaşın arkasından sahaya giriş yaptı.
Lefter Küçükandonyadis'in naaşı, katafalka konuldu ve futbolcular da başında saygı nöbeti tuttu. Bu sırada, Erdoğan ve beraberindekiler de sahada saygı duruşunda bulundu.
Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler, 5 dakika sahada kaldıktan sonra şeref tribününe geçti ve töreni burada izledi.

Başbakan Erdoğan'ın, Lefter Küçükandonyadis'in son günlerinde Aziz Yıldırım'a yazdığı mektup ile Aziz Yıldırım'ın Lefter Andonyadis'e cevaben yazdığı mektup okunduğunda sonra alkışladığı görüldü.

Daha sonra Lefter'in naaşı Profesyonel Futbol Takımı oyuncularının omuzlarında ve binlerce taraftarıın tezahüratları altında cenaze aracına götürüldü. Lefter'in naaşı törenin ardında defnedileceği Büyükadaya'ya doğru yola çıktı.

ADA'DA COŞKULU KARŞILAMA

Büyükada'da yine coşkulu bir kalabalık vardı. Lefter ölmedi kalbimizde yaşıyor şeklindeki tezahüratlar yükseldi.
Lefter'in naaşı, omuzlarda kliseye kadar taşındı.
Daha sonra Ada'nın en yüksek tepesinde Aya Yorgi kilisesinde ayin yapıldı...


http://www.fanatik.com.tr/Default.aspx?aType=Detail&KategoriID=34&ArticleID=250089&Page=4
 
Üst