kuzay
Pesimist
- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Lazerle kot beyazlatma hem ucuz hem sağlıklı
Tümer, on yıl önce kurulan tesislerin kumlama yönteminden yıllar önce vazgeçtiğini belirtiyor. Kumlama yerine zımparalama ve lazer yöntemi kullandıklarını kaydeden Tümer, "Zımparalama yönteminde çalışan 15 işçi, gün ışığı ortamında bere, yüz maskesi ve yelek giyerek işlem yapıyor. İşçiler, zımparalama işlemini kumaşa yumuşak dokunuşlarla gerçekleştiriyor. Ortamdaki tozlar ise hem davlumbazlarla, hem de zeminde yer alan demir parmaklıklar örtülü havuz sayesinde çekiliyor. En eskisi dört yıldır bu işte çalışan işçilerin, altı ayda bir ciğer röntgeni çektiriliyor. Ortamdaki tozların ölçümü ise altı ayda bir yenileniyor" dedi.
İki yıldır lazer yöntemi kullanılıyor
Tümer, yıkamadaki diğer yöntem olan lazer sistemini ise iki yıldır kullandıklarını anlatıyor. Altı adet lazer makinesinin yer aldığı sistemde altı kişi görev yapıyor. Zımparalamaya göre yüzde 80 daha az maliyetli olan lazer sistemi ise günlük yıkama üretiminin yarıya yakınını gerçekleştiriyor. Bu bölümdeki işçiler ise senede bir kez ciğer filmi çektiriyor.
Kuru yıkamada ucuz maliyet ve güvenlik açısından tamamen lazer sistemine geçmek istediklerini belirten Erak Giyim Fabrika Müdürü Esat Tümer, "Ancak uluslararası markalar çoğunlukla doğal eskime elle olur diyerek el işçiliği yapmamızı istiyor. Lazer sistemini pek tercih etmiyor. Bu yüzden şimdilik zımparalamaya devam ediyoruz" diyor.
Büyük bütçelerle yola çıkan risk almaz
Uluslararası alanda marka olmak isteyen hiçbir iddialı işletmenin uygunsuz şartlarda işçi çalıştırma riskini göze alamayacağını belirten Tümer, "Bu tür bir risk doğrudan markaları ilgilendiriyor. Bu yüzden büyük reklam bütçeleri ile uluslararası pazara çıkan markalar üretimde daha büyük özen içinde olmalılar. Bağımsız bir atölyeye verilen işlerde bile firmalar titiz araştırma içine girmek zorunda" açıklamasını yapıyor.
Erak'ın iki türlü denetime tabi tutulduğunu da belirten Tümer, şöyle devam ediyor: "Hem Calvin Klein, Armani gibi müşterimizin anlaştığı denetim şirketleri, hem de bizim talep ettiğimiz başka bir bağımsız şirket tarafından düzenli olarak denetleniyoruz. Denetimden geçmeden bu tür uluslararası markalardan sipariş almak zaten mümkün değil. Erak'ın bu konuda hiçbir sıkıntısı yok. Kapımız herkese açık."
Amerika'dan öğrenciler ziyaret ediyor
Erak'ın on yıl önce kurduğu entegre tesislerinde, dikim, yıkama, finishing ve diğer bölümler olmak üzere bin 100 kişi çalışıyor. Her yıl Stanford, Georgetown, Washingtown gibi çeşitli üniversitelerde işletme yüksek lisansı yapan Amerikalı öğrencilerin de ziyaret ettiği tesislerde, Ermenegildo Zegna, Calvin Klein, Armani, Tommy Hilfiger ve Esprit gibi markalara denim ürün ihracatı gerçekleştiriliyor. Türkiye'den ise sadece Mavi Jeans'in ürünleri Erak tesislerinde üretiliyor.
KAYNAK
Tümer, on yıl önce kurulan tesislerin kumlama yönteminden yıllar önce vazgeçtiğini belirtiyor. Kumlama yerine zımparalama ve lazer yöntemi kullandıklarını kaydeden Tümer, "Zımparalama yönteminde çalışan 15 işçi, gün ışığı ortamında bere, yüz maskesi ve yelek giyerek işlem yapıyor. İşçiler, zımparalama işlemini kumaşa yumuşak dokunuşlarla gerçekleştiriyor. Ortamdaki tozlar ise hem davlumbazlarla, hem de zeminde yer alan demir parmaklıklar örtülü havuz sayesinde çekiliyor. En eskisi dört yıldır bu işte çalışan işçilerin, altı ayda bir ciğer röntgeni çektiriliyor. Ortamdaki tozların ölçümü ise altı ayda bir yenileniyor" dedi.
İki yıldır lazer yöntemi kullanılıyor
Tümer, yıkamadaki diğer yöntem olan lazer sistemini ise iki yıldır kullandıklarını anlatıyor. Altı adet lazer makinesinin yer aldığı sistemde altı kişi görev yapıyor. Zımparalamaya göre yüzde 80 daha az maliyetli olan lazer sistemi ise günlük yıkama üretiminin yarıya yakınını gerçekleştiriyor. Bu bölümdeki işçiler ise senede bir kez ciğer filmi çektiriyor.
Kuru yıkamada ucuz maliyet ve güvenlik açısından tamamen lazer sistemine geçmek istediklerini belirten Erak Giyim Fabrika Müdürü Esat Tümer, "Ancak uluslararası markalar çoğunlukla doğal eskime elle olur diyerek el işçiliği yapmamızı istiyor. Lazer sistemini pek tercih etmiyor. Bu yüzden şimdilik zımparalamaya devam ediyoruz" diyor.
Büyük bütçelerle yola çıkan risk almaz
Uluslararası alanda marka olmak isteyen hiçbir iddialı işletmenin uygunsuz şartlarda işçi çalıştırma riskini göze alamayacağını belirten Tümer, "Bu tür bir risk doğrudan markaları ilgilendiriyor. Bu yüzden büyük reklam bütçeleri ile uluslararası pazara çıkan markalar üretimde daha büyük özen içinde olmalılar. Bağımsız bir atölyeye verilen işlerde bile firmalar titiz araştırma içine girmek zorunda" açıklamasını yapıyor.
Erak'ın iki türlü denetime tabi tutulduğunu da belirten Tümer, şöyle devam ediyor: "Hem Calvin Klein, Armani gibi müşterimizin anlaştığı denetim şirketleri, hem de bizim talep ettiğimiz başka bir bağımsız şirket tarafından düzenli olarak denetleniyoruz. Denetimden geçmeden bu tür uluslararası markalardan sipariş almak zaten mümkün değil. Erak'ın bu konuda hiçbir sıkıntısı yok. Kapımız herkese açık."
Amerika'dan öğrenciler ziyaret ediyor
Erak'ın on yıl önce kurduğu entegre tesislerinde, dikim, yıkama, finishing ve diğer bölümler olmak üzere bin 100 kişi çalışıyor. Her yıl Stanford, Georgetown, Washingtown gibi çeşitli üniversitelerde işletme yüksek lisansı yapan Amerikalı öğrencilerin de ziyaret ettiği tesislerde, Ermenegildo Zegna, Calvin Klein, Armani, Tommy Hilfiger ve Esprit gibi markalara denim ürün ihracatı gerçekleştiriliyor. Türkiye'den ise sadece Mavi Jeans'in ürünleri Erak tesislerinde üretiliyor.
KAYNAK