lütfen arşivinizde bulundurun.Mevlana'dan kendi seçtiğim sözler.

CarlionE

New member
MESNEVİ DEN SEÇMELER
BİSMİLLAH...


Dildeşinden ayrı düşen yüz türlü nağmesi bile olsa, dilsizdir. Gül solup da mevsim geçince bülbülden nağme duyamazsın.
Sırların gönülde kalırsa, muradın çabuk gerçekleşir. Tohum toprağa gizlenirse yeşerir.
Zahiri güzelliği ait olan aşklar aşk değildir. Onlar sonuçta utanç olurlar.
Bu sıkıntılar çileler ocağın posayı gümüşten ayırması içindir. İyi ve kötünün imtihanı altının kaynatılıp, tortunun üste çıkmasıdır.
Farenin şerrini def etmeden ambara buğday koyma.
Allah bir kimsenin perdesini yırtmak isterse o kişiyi temiz insanları ayıplamaya sevk eder. Ayıbını örtmek dilerse o kimse ayıplı kimseler hakkında konuşamaz hale gelir. Yardım etmek isterse, ona dua ve yakarış kapısını açar.
Her ağlamanın sonu gülmektir.
Akarsu nerdeyse orası yeşerir. Gözyaşı varsa rahmet gelecektir.
Üç şey hakkında dudağını kıpırdatma: Gittiğin yol, paran ve mezhebin.
İnsanlardan gördüğün zulümler senin huyundur. Sen kendi huyunu onların aynasında seyredersin.
Ey gam ateşine dalan! Ateşe azar azar nur serp de nur olsun.
Dünya; dedikodu, tartışma ve bahis kuyusudur. Bu kuyuya düşersen sağlam çıkamazsın.
Üstünlükler ve durumların değişmesini Hak'tan bil.
Ok gibi doğru olursan, hiçbir yay seni tutamaz. Hakça ol ki, nefis yayından hakikate fırla.
Halk arasında meşhur olmak, sırlara ermeye engeldir. Şöhretten kurtulmaya bak.
Dil çakmaktaşı ve demiri gibidir. Dilden çıkan ateş olur.
Şeker gibi söz söylemek istersen helva yemeği bırak, sabret. Feraset sahiplerinin hırsı sabra, çocukların hırsı helvayadır. Sabreden arşa çıkar, helva yiyen yerde kalır.
Söze kulaktan gir.
Önce dinle
Helal lokma, nuru ve olgunluğu arttırır. İlim, hikmet, aşk, incelik helal lokmadan doğar. Lokma tohumdur; mahsulü fikir. Lokma denizdir; incisi fikir.
Canını yak ki, tenin aydınlansın.

Padişahlar önlerinde eğilene ikram ederler. Çok bilenlere değil.
Âşıkların hayatı ölümdür. Gönül, gönül verilerek alınır.
İki deniz olan gözlerin incilerle dolsun istersen, gam toprağından gözüne sürme çek de ağla.
Nefis övüldükçe firavunlaşır. Alçakgönüllü ol, büyüklenme.


Yusuf gibi güzel olamadıysan bari Yakup gibi ağlamayı öğren.

Hangi renk camdan bakarsan güneşi o renkte görürsün. Camı kır ki nur görünsün.

Geçmişe üzülmek, gelecekten tedirgin olmak, Allah’la arandaki perdedir. O perdeyi ateşe at ki ardından Allah görünsün.
Sel ister bulanık olsun, ister saf olsun madem ki geçicidir, onu konuşarak vakit öldürme. Dünya malı sele benzer.
Mal ve para külah gibidir. Külaha keller sığınır.
Aşağılık kişi yücelerin düşmanıdır.
Sevgi ve merhamet, insanlık; hiddet ve şehvet, hayvanlıktır.
Sıradan otlar, bir ayda yetişir. Gül yetiştirmek istersen bir yıl bekleyeceksin.
Su korukta ekşidir, üzümde tatlı olur, şarapta haram olur, sirkede helal olur.
İstetmeden vermeye bak.
Deniz; ölüyü üstünde taşır, diriyi boğmak ister. Nefis sıfatlarını öldür ki hakikat sırlarını denizi seni üstünde taşısın.
Gam ve kederin anahtarı sabırdır. Endişe etmekten sakın, sakin ol. İlacın başı perhizdir. Düşünce ve mantık perhizi yap ki, can kuvvetini göresin. Kaşınmak uyuza ilaç olmaz, sadece kaşıntıyı artırır.
Yürü, kork ve kötüleri az kına. Allah takdirinin tuzağına karşı aczini bil.

Süslenen kişi, kendini göstermek ister. Ahirete dünyadan ibadet süsü sürmemişsen kendini Allah’a nasıl göstereceksin!
Çiçek dökülünce meyve çıkar. Ten harap olunca can görünür.
Akıllı kişi sıkıntı çekerken, harap olanlardan ders alır.
Aslana ancak akılsızlar yiğitlik taslar.
Başına gelen eziyetler artıyor değil mi? Buğdayı başak olsun diye toprağa attılar. Değirmende un olsun diye ezdiler. Ekmek oldu. Dişleri ile ezdiler. Ezil ki can olasın. Can veresin.

Kendini kendinden arıt ki, içindeki pak seni göresin.
Vücut ana gibi ruha gebedir. Ölüm ruhun doğumudur.
Sözden el çek ki, Allah sende Ledün ilmini meydana çıkarsın.
İyilikte ve kötülükte her insanın kendisine benzer melekten bir arkadaşı vardır.
Olayları yorumlama. Kendini yorumla. Kendine kötü de, ama gül bahçesine kötü deme. Hilm (yumuşaklık) kılıcı düşmanları yener. İlim suyu toprağı yeşertir.

Arzulara kul olan, Allah katında köleden beterdir.

Bazı suçlar ve günahlar rahmet ve kurtuluş sebebidir. Ömer Peygamber’i öldürmeye geldi. İman etti. Âdem yasak meyve yedi. Kulluk ve dünya hayatı başladı.

Amaca sabırla varılır. Acele ile değil.
Bilgiyle uyumak, uyanıklıktır.
Sabır, kurtuluşun anahtarıdır. Sabır, gözün perdesini açar; gönlü yarar açar. Gönül saf hale gelince de toprak ve su haricinde suretler görürsün.
Güzel; güzeli sever.
İnsanların çoğu; insan yiyicidir. Selam verseler de pek emin olma.
Aslan gibi avını kendin avla. Yabancının yaltaklanmasını, akraba desteğini falan unut.
Kimsesiz olmak; adam olmayanların işve yapmasından daha iyidir.
Birine bir şey vermek istemezsem, o isteği ona göstermem.
Dal, ağlayan buluttan yeşerir. Mum ağladıkça aydınlık artar.

Kim seni Hak’tan, hakikatten soğutursa bil ki; şeytan içindedir.
Tenini geliştirip de sonra “İnsanlar bana hased ediyor” diyen yanıldı. Hasedci içinde a ahmak!
Nefsini öldürürsen, özür dilemekten kurtulursun.
Allah seni çirkin yaratmış olabilir. Bari ahlakını güzelleştir de hem yüzü hem huyu çirkin olmaktan kurtul.
Bu dünyada en iyi ehliyet, iyi huydur.
Halk kendinden gafildir. Herkes önce kendi kusurunu görebilse ıslah edicilere ihtiyaç kalır mıydı? Kendi yüzünü görmek herkese nasip olmaz. Gören, Hak nurunu görür.
Kötü huylu güzel yüz, sahte paraya benzer.
Her kötü huyunu diken bil. Kaç kere ayağın yaralandı da fark etmiyorsun.

İhlâsa eren kurtulur. Hiçbir ekmek tekrar buğday olmaz, hiçbir ayna tekrar teneke olmaz. Öyleyse ihlas makamına ermeye bakmak. Erdin mi geri inmezsin korkma.

Aklın özelliği sonu görmektir. Sonu görmeyen akıl ise nefsindir.
Bir yandan korku, bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun. Tek kanatlı uçulmaz zaten.
Allah hükmeder dilediğini yapar. Bazen derdin kendisi bile şifa olur.
Akılsız dost, düşman demektir.

Karalanmış tahtaya yazı yazılmaz. Bil ki, Allah’ın bela vermesi ve seni ağlatması rahmet yazısı yazmak için kalp tahtanı temizlemesi demektir.
Ay, ancak geceleyin cilve eder. Sevgiliye gece git.
Yemin, yalancıların siperidir. Doğrular buna ihtiyaç duymaz ki.
Allah Kadir gecesinde gizlidir.
Başkasının ayıbını söyleyen, onu mutlaka görecek demektir.
Ahir zamanın adi ukalaları kendilerini evvelki alimlerden üstün görür.

Büyüklenmek zehirdir.
Yoldaşını çok övme, ayrılık gelir.
Sözün eğri özün doğru olursa, o söz eğriliği Allah’a makbuldur.

Kötü yaratılışlı kişi Allah’a yalvaramasın diye Allah ona dert keder vermez. Unutma, Firavun’un başı bir kez bile ağrımadı.
Sabır; sıkıntıların anahtarıdır.
İhtiyatsızlık, tedbirsizlik; pişmanlıktır.
İyilik ettiğin kişinin şerrinden sakın.
Sohbet var; keskin kılıca benzer, bostanı, ekini kış gibi keser biçer. Sohbet var; ilkbahar gibidir, her tarafı yapar, sayısız meyveler bitirir.
Bir dertlinin dert ve elemini dinlemek ona verilecek en büyük zekâttır.
Dertli kişinin tereddüt ve elemle dolu gönül evi vardır. Onu dinlemek, o eve pencere açıp havalandırmak demektir.
Tereddüt, hapis ve zindandır. Ruhu çeker de bir yana yönelmesine engel olur.
Dosttan gelen bir cefa; yabancının üç yüz bin cefasından daha ağırdır.


İnsanların uğradıkları bela ve mihnet, dikkatli bakarsan alışmadıkları şeyden meydana gelir.
Temiz kişilerin toprağını öpmek; aşağılıkların taht ve bahçesine oturmaktan iyidir. Gönlü aydın bir ere kul olmak, Padişahın başında taç olmaktan yeğdir.

Doğruluk ve yanıp yıkılmışlık Veli âdetidir. Utanmazlık da her aşağılık kişinin sığındığı bir sanattır.
Ya doğru ol, doğruluğunu göster; yahut sus da merhamete eriş, sonra coş.
Tatlı suyu tatmadıkça, acı su insanın gözünde nur gibi görünür.
İnciler deniz dibinde taşlarla karışık dururlar. Övülecek şeyler, ayıplar arasındadır.
Arayan; ister yavaş gitsin ister hızlı, aradığına mutlaka ulaşır.
Ad-san sahibi olmazsan, insanlar arasında kaybolurum sanma. Defineyi açık ve meşhur yere koymazlar.
Doğruluk ve yanıp yıkılmışlık Veli âdetidir. Utanmazlık da her aşağılık kişinin sığındığı bir sanattır.
İnsan bir işe ciddiyetle koyuldu mu hastalığı görmez, gözleri dış âleme kör olur.
Kötüye yormak ve vehim yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak.
Akıllılar; olayların başında feryat eder, bilgisizlerse işin sonunda başlarını yere vururlar.
Uykuda aklın gider, ama uyanınca sana yine gelir o. Ahirette de aklın, duygun tam olacaktır. Lezzetleri oraya sakla.
Seni köpek ısırsa hemen hayvanı döver ya da küfredersin. Velilerden birini ısırsa onlar şöyle derler: “Allah’ım başka kullarını ısırmasın bu hayvan. Sen onun hırsını al”.
Gözyaşları merhamete delildir. Yürek yanmasa göz ağlamaz.
Ağlayış ya elemden olur, ya ayrılıktan.
Duygu akla esirdir. Akıl da ruhun esiridir.

Sabır; genişliğin anahtarıdır.
Gönle gelen her ferah, bir sıkıntı sonucudur.
Apaydın gündüz vakti bir kişi mum ararsa bu, onun körlüğüne delalet eder.
(İslam gelmiş, hâlâ yollar ararsın)
Sabır ve sukut, Allah rahmetine sebep olur.
Ey edepli kişi!
Derdin tazelensin istemiyorsan, bu doktorun önünde soru sormayı bırak da başını yere koy.
Nimete şükür; nimetten daha tatlıdır.
Yüzünü yıkamayan, huri yüzü göremez.
Kötü bir işe düşünce ibret al, üzüntüye düşme. Fayda ve zarar zamanında da gülmeye bak.

Tasavvuf; sıkıntı anında dahi neşeli olmanın adıdır.
Mazluma zulmetmen, tohum ekmendir. Unutma, o tohum zakkum olur ve zehirler seni.
Kalbi ölen kişiye dünya geniş görünür.
Geceyi yaratmasaydı Allah, bu millet kazanma hırsından kendini helak ederdi. Sıkıntılar gecedir. Dinlen, kederlenme. Sabah elbet olacak.
Aşk davadır, cefa çekmek Şahit. Şahitsiz dava kazanılır mı?
Ne kadar gurbet çekersen, akraban ve vatanın o kadar sana tatlı olur.
Kim bir şey isterse, istediği şey de ona rağbet eder.
Adamlık üzümde şarabı, yokta varı görmektir.
Nice güzel sözlüler var ki susmaktadırlar. Nice tatlı özlüler var ki; ekşi yüzlüdür. Mezarlığa var da bir bak; ne hatipler var ki susmuşlar, ne can yakan güzeller var ki, ekşimişler, toprak olmuşlar.
Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye kırılma, belki oradan bile bir kapı açılır.
(Yusuf kuyudan sultan oldu)
Edep; edepsizlerin edepsizliğine sabretmektir.
Şikâyetçi kötü huyludur. İyi huylu şikâyet etmez. Tahammül eder.
Kötü huyluya ilim öğretmek, eşkıyaya silah vermektir. Savaş ve cihad, eşkıyanın elinden silahı almak için farz olundu.

Kendinden geçen kurtulur.
Geçmişe acınmak hatadır.
Yapılmak için, yıkılmak gerek.
Sen temizlendin mi perde açılır. Pak kişilerin ruhu sana dönmeye başlar.
Üstünün dostu ol ki, üstün olasın.
Ahmaklara verilecek cevap, susmaktır.

Dünya uykudaki kişinin gördüğü rüyadır.
Allah akıldan üstün akıl, candan üstün candır.
Yavaşlık Allah ışığıdır. Çabukluk Şeytanın dürtmesinden meydana gelir.
İş ve söz; İçin tanıklarıdır. Bu ikisine bak da kendi içini tanı.
Dua ederken Allah’a ezik biçimde el kaldır. Allah’ın merhameti ezik kişiye doğrudur.
Kış olursan baharın gelişini, gece olursan gündüzün gelişini müşahede edersin.
Düşman olmasa savaşa imkân yoktur. Şehvet olmasa ondan kaç denir mi? Şehvet, hırs olacak ki hak-batıl savaşının anlamı olsun.

Sabretme cefasına uğramadıkça karşılığında bir şey elde edemezsin

İnsan kimi severse ona eştir.


Tevbesiz ömür; baştan sona can çekişmedir.

Peygamber “Üç kişiye acıyın; Cahiller arasında kalmış âlime, zenginken fakir düşene, kavmin ulusu iken aşağı hale düşene” dedi.
Kimi zıddı ile bir araya koyarsan onu ölüm azabına atmış olursun. Ruh, doğan kuşudur, ten ise kuzgun. Kuzgun leşlere, doğan saraylara layıktır. Kuzgunla yaşamak, doğana eziyettir.
Peygamber “Allah suretlerinize bakmaz kalbinize bakar, kalp işlerinizi düzene koyun” dedi.
Şehvet soy üretmek için olmasaydı, Âdem utancından kendini hadım ederdi.
Kişinin hekimi Allah Nuru olursa, ona ateş ve ihtiyarlık hastalığı zarar veremez.
İnciyi sedefin içinde ara, sanatı sanat ehlinden iste.
Bütün dertlerini tek dert yap. Din derdini dert edinirsen Allah seni diğer dertlerden kurtarır.
Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir, dikenlere su vermek. Adalet bir nimeti yerine koymak demektir, her su içen tohumu sulamak değil. Zulüm bir şeyi yerinde kullanmamak, layık olmadığı yere koymak demektir. Bu da ancak belaya vesile olur.
Sözün çoğu bizlik ve benlik davasıdır. Az konuş.
İçteki şey dile dökülürse iç yok olur gider. Çok anlatma da için saklı kalsın yok olmasın.
Şehvet yemekten olur, az ye. Yahut bir kadın nikâhlayarak kaç kötülükten.

Taneyi az ye. “Yiyiniz” emrini okudunsa “israf etmeyin” emrini de gör.
Akıllı kişi dünyanın gamını yemez, nimetini yer. Bilgisizler ise pişmanlık içinde mahrum kalırlar.

Dostun sana düşmanlık eder, haset ve kinini dışarı vurursa senden yüz çevirdi diye feryat etme. Kendini ahmak ve bilgisiz hale düşürme. Allah’a şükret, yoksullara ekmek ver ki onun çuvalında eskimedin yıpranmadın. Ebedi dostun Allah’tır.
Hiçbir ölü öldüğüne hayıflanmaz, sadece azığının azlığına hayıflanır. Ölen kuyudan ovaya çıkmış demektir.
Uyku ve uyanma bir nevi küçük mahşerdir.
Secde ve rükû varlık tokmağını Allah kapısına vurmaktır. Çok vur, mutlaka açılır kapı.
Sabır, demir kalkandır.
Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu.
Yılan insanın sadece canını alır. Kötü arkadaş cehenneme sürer de ebedi hayatını mahveder.
Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.
An be an sana gelen bu dertler, yaptıklarının cezasıdır.
İyi olan her gidişin bir tehlikesi vardır.
Vesvesenin ağzını ancak aşk bağlar.
Bebekler cansız oyuncaklarla oynar. Surete taparlar. Hıristiyanlar kilisede İsa resmine taparlar. Müminler Muhammed’in suretini hiç merak etmezler. Müslümanlık, suret değil özdür
Gönlüne belalar geldikçe gülerek karşıla. Şükrü ve sabrı öğreniyorsun, korkma rıza makamı yakın sana.
Allah sırları meydana çıkarır. Mademki bir gün yerden bitecek, niye kötü tohum ekersin?
Çektiğin zahmet, yaptığın suç sonucudur. Sana inen tokat, şehvetinin sonucudur.
Zahid işin sonunu düşünür, Arif işin başından sonunu görür, onlar son kaygısından kurtulmuşlardır.
Kendi huyundan ayrılırsan, zehir küpünden dahi içsen sana bal olur.
Sır, ancak sırrı bilenle eşittir. Sır, onu inkâr edenin kulağına söylenmez.

Herkes yaratılışına göre hizmette bulunur.
Leş bize göre kötüdür, pistir. Ama domuz ve köpek için şekerdir.
İyilik arayanda kötülük kalmaz.

Hünerli bilgili kişi iyidir. Ama unutma, İblis de cinlerin en âlimi idi. Bilgili diye insanlara çok da tapma.

Bu dünya tuzaktır. Taneleri istek. Tanelerden kaç, tuzağa düşme.
Kadere az bahane bul. Suçunu niye başkalarına yüklemeye çalışırsın?
Ölünce değil mi ki çenen bağlanacak, o halde çeneni az oynat.
Ölmedikçe can çekişme bitmez. Merdivenler bitmeden dama çıkılmaz.
İki görmek şaşı gözün işidir. Yoksa evvel de aynıdır ahir de. Batın da aynıdır Zahir de...
Dünya pazarının sermayesi altındır. Öte âlemin sermayesi ise; aşk ve ıslak iki göz.
Define yıkık yerlere saklanır. Sakın ola fakir ve dertlilerin kalbini kırma, ahlarını alma.
Yavaşlıkta rahmet var. Allah “Ol” derse olur, ama insanı güzel bezemek için işi dokuz ayda yavaş yavaş yapar.
Söz, dinleyene göre söylenir. Terzi elbiseyi bedene göre biçer.
Zarar etmek istemezsen, işin önüne gözünü kapa da sonuna bak.

Beden hastalanınca sana ilaç aratır. İyileşti mi şeytanlık aratır.
Tatlı sözlü cahil dostun sözüne kanma. O yıllanmış zehire benzer.
Hiçbir şey olmayan bir şey, hiçbir şey olmayan bir şeye aşık olmuş, hiç var olmamış, hiç var olmamışın yolunu kesmiştir. Hepsi hayal. Ya gerçek?!..
Gülmek ağlamada gizlidir. Zevk, gamda gizlidir.
Ağzını açtın mı çıkan söz, artık senin değildir.
Yoksullardan, dertlilerden dua iste. Define yıkık yerdedir dedik ya...
Heva ve hevesi terk etmek acıdır. Ama Allah’tan uzak kalmak daha acıdır.
Talebelik eden, üstad olur.
Şehirlerde kuduz köpekler çok olur. Köyler ve yıkık yerler daha emindir. Define de oralardadır.
Adalet; layığını yerine koymaktır. Külahın yeri baş, ayakkabının yeri ayaktır.
Cömertlik sebepsiz, sorgusuz vermektir.
Kardeşlerinin gönlünde sana kin varsa kuyuda kalman daha iyidir. Allah kardeşlerinin kininden korumak için Yusuf’u kuyuya attırdı. Etrafında çekemeyenler, sevmeyenler çoksa kendi kabına çekilmek daha iyidir.


Allah mumunu üflemeye kalkan bilsin ki, o nur sönmez sadece üfleyen, kendi ağzını yakar.

Kendinden korkmak az kişiye nasip olur.

Kardeş, elini duadan ayırma. Kabul edilmiş, edilmemiş sana ne! Sen duaya devam et.
Cennetliklerin çoğu ahmaktır. Saf olmaya bak. Akıl ve mantıktan soyun da hayran olmaya bak.
Parlak ve açık söz, gönle ferahlık verir.
Sadaka belayı def eder. Hasta isen, sadaka ile tedavi ol.
Baban tokat atsa da ondan vazgeçmezsin. Allah bir kere vurdu diye neredeyse kâfir olacaksın.
Korkuda yüzlerce eminlik vardır. Unutma, gözümüzün gören kısmı simsiyahtır.
Hırsız ve kötü adama acımak; zayıf ve yoksulları öldürmektir.

Candan sevilen sevgilinin gerçekliği, kan gibi damarlarda dolaşır.


Kadının bakışı fitnedir. Bu bakışa bir de sesi eklenirse felaket yüz kat olur.
Ona karşı durmak Yusuf’ların işidir.


Sözün halin olmuş ise kanatlanırsın artık.


Boş karın şeytana zindan olur. Onun pazarı, dolu karındır.


Hayat; ölümde ve sıkıntıdadır. En güzel sular karanlık mağaralardan doğar.


Surete bakarsan Mesnevi seni saptırır. Manâya bakan ise Mesneviden yeni bir yol bulur.

Mesnevi masal diyenlere göre masaldır. Kendini bu kitapta görmek ve anlamak ise erliktir.
Ve
Ruhen yükselmemiş ham kalmış kişi yetişkin, olgun kişinin halinden anlamaz.
Öyle ise sözü kısa kesmek gerektir.
 

CyberTURK

Bir Tufan Olurum Sustuğun Her Yerde
Hz. Mevlana nasıl bir ilim deryası insan okudukca sasırıyor. eline sağlık kardesim
 

LOOPUSED

Altın Üye
Allah bir kimsenin perdesini yırtmak isterse o kişiyi temiz insanları ayıplamaya sevk eder. Ayıbını örtmek dilerse o kimse ayıplı kimseler hakkında konuşamaz hale gelir. Yardım etmek isterse, ona dua ve yakarış kapısını açar.


herkese küpe olacak cinsten,,büyük dersler..... eline sağlık...
 

HTML

Üst