Lâ!

muratcolez

New member
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
9,287
Reaction score
0
Puanları
0
Lâ!




Demir bir kapı gibi son kez gıcırdayıp

Susuyorsun kendine

Ellerini saklıyorsun yüreğini ve gözlerini

Gücün yetse gölgeni de saklardın ihtimal

Bilseydin içimi, için sızlardı içsizlikten





Hiçbir köşemi kaybetmedim ben

Adını yazdığım günden beri bakidir zaman

Ne beklenir gelişin ne de gidişine hasret

Öyle kendi havlince akarım koyağımdan

Sinsice yok olma avuçlarımdan

Son bir nefes çalayım dudaklarından





Ne zaman yüzüne baksam bir bulut geçer

Hüzünleri kapar da geçer, tufana döner de geçer

Yokluğu aşikâr olanın masalı olmaz

Lâ dese dudaklar fırtına durulmaz

Yine senli bir cümle kalır avuçlarımda

Akar gidersin caddelerin sırsız koynuna

Akıtarak kanımı gidersin kendi suyuna





/Annem de böyleydi!

Her an kopacakmış gibi yürürdü dalından/





Giydiğin ceketin son düğmesi gibi

Düşüyorum kopuk ve itaatkâr

Oysa benim gözlerimdi dünyaya güzel bakan

Bir nefesim yetecekti seni çoğaltmaya

Sicim gibi bir yağmur başlayacaktı sonra

Belki bir şiir, bir şiir daha, siyah noktalara!





İdama öykünen boynumla geliyorum

Eski bir alışkanlıktır ölüme düşmek

Ben öteli, arama aynalarda

Birazdan kırılacak gibi bakışım

Ellerimi nereye koysam yabancı,

Nereye gitsem yalnızım.





Nesteren mevsimidir sana kal deyişim

Şimalden esse rüzgar bir ince sızı

Annemin siyatiğine benzer içimde adın

Git derim, kalır

Dayarım alnımı yokluğuna

Bir feryat, bir feryat daha





Kırılgan satırlarıma bir özge can

Bir deli boran ve illa bir cellat sıcaklığında sırnaşan yar

Benim de ahım kalır toprağa, naçardır yara

İs kokar ellerim yanığım aşktan

Kendini yok eden kent gibi devşiririm külümü

Sen kalırsın bir zaman





/Ey şair!

Minyatür bir kalbi sığdıramadın ya içine

O zaman ömür boyu sus benim sesime/















Filiz Kılınç










_________________
 
GönLüne sağLık. . .
 
Geri
Üst